Termik santral ve cüruf alanına tepki

İZMİR - Aynı zamanda Bakırçay Belediyeler Birliği Dönem Başkanı olan CHP'li Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, Kıyı Ege Belediyeler Birliği temsilcileri, Foça, Dikili, Menemen, Karşıyaka, Bayraklı, Bornova, Aliağa, Konak Kent Konseyleri başkanları, Foça Çevre ve Kültür Platformu (FOÇEP) Dönem Sözcüsü Nermin Korkmaz ve üyeleri, vatandaşlar ile çevrecilerin katıldığı eylemde, polis geniş güvenlik önlemi aldı.

 

İzmir Kent Konseyleri Birliği adına dönem sözcüsü Aliağa Kent Konseyi Başkanı Yakup Öztürk bir açıklama yaptı. Foça ve Aliağa'da kurulması planlanan, kömüre dayalı termik santral konusunda hukuksal mücadelelerinin devam ettiğini belirten Öztürk, "Ancak, buna rağmen hukuk devletinde, hukuk tanımaz girişimlerle, toprak, tarım ve zeytincilikle ilgili mevzuatlara aykırı olarak Foça'da niteliği bilinmeyen ve tartışmalı, zararlı atıklar içeren cüruflar, hiçbir önleyici koruyucu tedbir alınmadan, gelişigüzel verimli tarım arazileri, orman, doğal su kaynaklarına dökülerek doğa katliamı yapılmakta" dedi.

 

Öztürk, Babakan Recep Tayyip Erdoğan, Enerji ve Tabibi kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İzmir Valisi Cahit Kıraç, CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir İl Genel Meclisi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis üyeleri ile milletvekillerini göreve ve 'doğa katliamına son vermeye' davet etti. Öztürk, Birlik olarak bir komisyon oluşturup, hukuki çalışma yaptıklarını, devam eden dava süreçleri ve yürütmeyi durdurma kararlarını da dikkate alarak yeni hukuksal mücadele başlatacaklarını da kaydetti.

 

Ilıpınar Köyü'nde yaşayan 72 yaşındaki Mehmet Ali Duran, fabrikaların ve cüruf depolama alanının kurulmasından sonra yörede havanın ve sularının değiştiğini, hayvancılığın ve tarımın bittiğini öne sürdü. Duran, "Cüruf alanının olduğu yerde iki su kaynağı vardı. Bu kaynakların üzerine döküm alanı yapıldı. Sularımız içilmez oldu. Hayvanlarımız ölüyor. Her bakımdan mağduruz. Tavuk yok. Yumurta yok. Süt yok. Sığır yok. Zeytin ağaçlarında verim düştü. Asit yükseldi. Biz nasıl geçineceğiz. Gençlerimiz kaçıyor. Mahvolduk. Biz burada doğduk, burada öleceğiz. Bu kirli havayı solumak istemiyoruz. Sularımızın kirlenmesini istemiyoruz" dedi.

 

Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven de tıpkı siyanürlü altında olduğu gibi cürufun da yeraltı sularını, buharlaşma ve yağmurla solunan hava ile içme sularını zehirlediğini söyledi. Özgüven, "Biz insanları zehirlemeye devam ediyorlar. Elimizden geldiği kadar insanlarımızın yanında, onlara katkı koymaya çalışıyoruz. Bunların olmaması için mücadele ediyoruz ve mücadele edenlerin yanında yer alıyoruz" dedi.