Şans eseri keşfedilen 40 yaşındaki belediye işçisi Gürel’’in öyküsü film gibi’…
İZMİR - Bulgaristan’’dan 1993 yılında ailesi ile anavatana göç eden Gürel Gürel’’i, zorunlu göçün savurduğu binlerce göçmen gibi ’‘zor yıllar’’ bekliyordu İzmir’’de’… Sarnıç’’a yerleşmişlerdi. Bu göçmen yoğunluklu beldedeki yaşam savaşı, evlendikten ve 2 çocuk sahibi olduktan sonra daha da zordu. Gündelik işlerle evini geçindirmeye çalışıyordu ve 23 yılın geçirdiği Bulgaristan’’da aldığı güzel sanatlar eğitimini unutmuş gibiydi.
Sarnıç’’ta bir park duvarı inşaatında çalışırken farkında bile olmadan sanatını kullandı. Kayrak taşlarında yaptığı motifler beğenilince, kendisini Gaziemir Belediyesi Fen İşleri’’nde işçi olarak buldu. Olabildiğince mutluydu. Artık düzenli bir işi ve düzenli bir maaşı vardı. Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol 40 yaşındaki Gürel’’den ilçedeki boş duvarlarını birer sanat eserine çevirmesini istemişti.
Sanatın bilinen sancısı’…
Uykusuz, sancılı geceler başlamıştı Gürel Gürel için’… İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi’’ni çevreleyen duvarlara ’‘anlam’’ yüklemek zorundaydı. Sancısı bu yüzdendi ama başardı. Eski adı Seydiköy olan ilçenin tarihsel gelişimini oya gibi işledi duvarlara’… Hayranlık uyandıran çalışmayı Mustafa Kemal Atatürk’’ün portresi ve Kocatepe’’deki ünlü pozu ile tamamlamış, büyük takdir almıştı.
Ardından ilçe mezarlığını çevreleyen duvarlarda çalışan Gürel Gürel, şu sıralar trafolarda sanatını konuşturuyor. Kayrak taşlarını bisküviymiş kadar kolay kıran, bir peynir kalıbıymış gibi kesen Gürel Gerel’’in ellerinde o sert kayalar adeta can buluyor. Çalıştığı son trafoda resmettiği kadın birazdan duvardan inip yürüyecek duygusu veriyor. Kuş uçacak, yunus yüzecek sanıyorsunuz.
Film gibi hayatı yansıyor’…
Bulgaristan’’daki zulümden kaçış, Sarnıç’’ta her sabah yeniden başlayan amansız yaşam savaşıyla geçen yıllar, sanatçının yaptığı motiflere yansıyor. Uçsuz bucaksız gökyüzünde kanat çırpan bir kuşun özgürlük tutkusu, Gürel Gürel’’in içinde kopan fırtınayı yansıtıyor. Coşku dolu motifler de bugünlerde yaşadığı mutluluğu’…
Geriye dönüp baktığında eksiklerini fark ettiğini söyleyen Gürel Gürel, ’“Her çalışmada bir öncekinden daha iyisini üretmek zorundayım. Bir motif içime sinmedikçe rahat uyku uyuyamıyorum. Bu durumdan şikayetçi değilim. Zaten sanat böyle bir şeydir. Yaptığınla yetinemezsin. Yoksa yerinde saymış olursun’” diyor.