FATİH YAPAR/EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne düzenlenen polis operasyonunun ardından tutuklanarak cezaevine gönderilen belediye bürokratları ve sendikacıların yaptığı Cumartesi eylemleri bugün de devam etti. Büyükşehir Belediyesi’nin önünde düzenlenen eyleme İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ilk kez katıldı. Kocaoğlu’nu CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu da yalnız bırakmadı. Daha önce yapılan iki eylemde afişler ve pankartlarla seslerini duyurmaya çalışan tutuklu yakınları bu kez iddianameye konu olan şal, atkı ve mandalinaları da yanlarında getirdi. Tutuklu yakınları geçtiğimiz hafta İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından incelemesi başlatılan ve okullara gönderilen yazılar ile gerçek dağıtılan rakamları tespit edilmeye çalışılan sütlere gönderme yaptı. Sütlerin üzerine ‘Adalet istiyoruz’ yazıldı.
YORUMA BAĞLI
Tutuklu yakınlarının cezaevinde bulunanlara destek için yaptığı eyleme katılan Başkan Kocaoğlu, iddianame ve ayrıntıları ile ilgili konuştu. 2 Mayıs ve 22 Kasım’da belediyeye operasyon yapıldı. Birinci ile ikincisi aynı konulardı. Bir hakimin serbest bıraktığını, diğer hakim tutukladı. Ve sonrasında geldiğimiz noktada iddianame kabul edildi. Bugün bu durumdayız. Bunlar niye yapıldı, amaç neydi, neye karşı yapıldı? Bu iddianameyi sadece avukatlarımıza değil, ‘çeşitli gözlerle görülsün’ diye vergi denetçilerine, Sayıştay denetçilerine, avukatlara, yani hepsine incelettik. Burada bir şey yok. Burada usulsüzlük hatası yoruma bağlı. Yargı usulsüzlük hatası olmadığına da karar verecek” dedi.
MİLİTANLA İNCELEDİLER, BULDUKLARI KOCAMAN HİÇ
İddianamede usulsüzlük hatasının yanında çete, örgüt suçlamalarının yapıldığını belirten Başkan Kocaoğlu, “Büyükşehir Belediyesi’nde üst düzey 200 civarında yönetici var. Bunun 130’u hakkında şu anda örgüt üyesi olmaktan, çeteye iştirak etmekten yargı süreci başlatıldı. Tabi ki adalete inanmak durumundayız. Ama, iddianameyi okuyan herkesin, hukuku bilen herkesin bu iddianamenin yargı boyutundan çok, siyasi boyutunun olduğu noktasında hemfikir olmasıdır. Bir kısım arkadaşımız geçen günlerde serbest bırakıldı. Çıkan arkadaşlarımıza sevindik, tutuklu kalanlara üzüldük. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 8 yıllık yönetimimiz içerisinde belediyenin bir tek malını, bir tek hakkını satmadı. Aldı, yaptı, yıkmadı, satmadı. Kimseye kamunun, İzmirlinin bir kuruluşunu peşkeş çekmedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ne yaptı? Bu başkan ne yaptı da bu kadar suçlanıyor? 20 bin kişinin çalıştığı bir kurumu Türkiye tarihinde hiç görülmemiş bir şekilde inceliyorsunuz. Hakkınızdır inceleyebilirsiniz. Yanlı inceliyorsunuz, militanlarla inceliyorsunuz. Bulduğunuz kocaman bir hiç” diye konuştu.
ÖZÜR DİLEYİN DAHA ÇOK YÜCELİN
İddianamenin içeriğini değerlendirdikten sonra gelinen noktayı göz önüne alarak konuşan Başkan Kocaoğlu, ilginç bir teklifte daha bulundu. Başkan Kocaoğlu, “Ben bu arkadaşların yerinde olsam. Herkes hata yapabilir. Bu operasyonu başlatan da biz de hata yapabiliriz. Çıkarsınız, dersiniz ki ‘Biz bu belediyeyi inceledik. Her şeyine baktık. Bu belediyede rüşvet yok, iltimas yok, hırsızlık yok, zenginleşme yok. Yok yok yok. Kardeşim biz hata yapmışız özür diyoruz. Bu kadro ile bu belediye çalışsın. İzmirliye hizmet etsin’ dersiniz. Bu günkünden daha çok düzelirsiniz. Bugünkü düştüğünüz durumu, hatayı tamir edersiniz. Elinizde böyle kocaman, erdemli, insana yakışan fırsat var. Bu fırsatı kullanmanız gerekir. Hatadan dönmek, özür, af dilemek erdemdir. ‘Ben hata yaptım’ diyebilmek erdemdir. Bunu İzmirlilerle paylaşırsınız yolunuza devam edersiniz” ifadelerini kullandı.
KİMSE BELEDİYE ALEYHİNDE KONUŞAMIYOR
Mahkemenin yargılamayı başlatacağı 3 Nisan tarihine kadar her hafta belediye önündeki eyleme katılacağını söyleyen Başkan Kocaoğlu, “ Yine buraya gelip konuşacağız, konuşmayacağız. Tutuklu bulunan arkadaşlara buradan selam ve saygılarımızı göndereceğiz. Geçen iki etkinliğe katılmadım. Katılmama nedenim, sizinle birlikte olmadığım, ruhumun gönlümün her şeyimin burada olmadığı anlamına gelmesin. 3 Nisan’a kadar her Cumartesi burada hep birlikte çığ gibi büyüyeceğiz. Çünkü biz haklıyız. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki arkadaşların tamamı öyle çalışmışlar, öyle dürüst çalışmışlar İzmirli hemşerilerimizle gönül bağı kurmuşlar ki bu olay olduktan sonra ilk önce ‘acaba’ diye kuşkular oluştu. Bugün hangi siyasi görüşten olursa olsun hiçbir İzmirli hemşerimiz içinden kendine göre hesap yapıyorsa bile üçüncü kişiye, ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde hırsızlık var’ diye aleyhinde konuşamıyor. Niye konuşamıyor çünkü bir şey yok. Çünkü İzmirlinin tamamı bizim yanımızda, bize güveniyor. Bizim gayrimeşru hiçbir iş yapmadığımızı inanıyor.
BAŞIMIZA GELEN PİŞMİŞ TAVUĞUN BAŞINA GELMEDİTürkiye’de ilk defa taşeronu kaldıran belediye olduklarını fakat kötü örnek olduklarını anlatan Başkan Kocaoğlu, “ Bayındır’da çiçek üreticisinin tamamını, Bademli’de fidancıları kalkındırdık. Kötü örnek olduk. Sütler yollara dökülüyordu. Kooperatiften süt alıp okullarda çocuklarımızın sağlıklı beslenmesine çalıştık kötü örnek olduk. Öğretmenlerimize anı için bir şal alalım dedik. Başımıza gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi. Mandalinalar dalında kuruyordu, okullara çocuklara dağıtalım dedik suç işledik. 56 yaşında belediye başkanı oldum. Hayatla, parayla her türlü bağlantımı keserek oldum. Şu an 64 yaşındayım. İki yıl daha bu görevi sürdüreceğim. Ben kendimi sadece ve sadece İzmirli hemşerilerime emanet ediyorum. Tutuklu arkadaşlarımızı yargılanacak olan arkadaşlarımı da İzmirli hemşerilerimin gönlüne ruhuna emanet ediyorum. Biz nerede nasıl yargılanırsak yargılanalım. Biz 4 milyon İzmir’in büyükşehir belediyesiyiz. Bizi yargılayacak olan, bizi değerlendirecek olan, bizi yüceltecek yahut suçlayacak olan İzmirli hemşerilerimizdir” dedi.
“En büyük güç halkın gücüdür” diyen Başkan Kocaoğlu, “Bugün Büyükşehir Belediyesi’ne yapılanlar Türkiye’de her vatandaşa yapılabilir. Bugün Türkiye’nin en aydınlık, ilerici, aydınlık kentinden bu gidişe çocuklarımızın, gelecek nesillerimizin özgürce yaşaması için adalet istiyoruz. Bu isteğimizi yüksek sesle sürekli haykıracağız” ifadelerini kullandı.
CEZAEVİ ÖNÜNDE BULUŞALIM
Tutuklu yakınları adına açıklama yapan İZELMAN Genel Müdürü Hüseyin Kırmızı’nın ağabeyi Kaner Kırmızı, “Yakınlarımızın ve bizlerin maruz kaldığı bu zulme, yüksek sesle isyan edişimizin üçüncü haftasındayız. Görüyoruz ki, dürüstlüğü ile yalnızca İmir’in değil, tüm Türkiye’nin tanıdığı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve mesai arkadaşlarını örgüt kurmakla suçlayan özel yetkili savcının hazırladığı iddianame, tüm mesai arkadaşlarının onurla, gururla taşıyacakları bir takdirnamedir” dedi. Geçtiğimiz günlerde cezaevinden tahliye edilen sendikacı Memiş Sarı, ise 1 Şubat Çarşamba günü saat 15.30’da Buca Cezaevi önünde geniş katılımlı kitlesel basın açıklaması yapacaklarını bildirdi. Sarı, basın açıklamasına DİSK, KESK, Belediye İş ile Tutuklu yakınlarının katılacağını açıkladı.
ŞAL’I ÖĞRETMENE TAKTI
Başkan Kocaoğlu, konuşmasının ardından soruşturmaya konu olan şal, atkı, süt ve mandalinaların bulunduğu stanttan şalı eline alarak kalabalığın arasından uzaklaştı. Tutuklu yakınlarının bulunduğu yerin hemen yanında bulunan İZSU binasının önünde eylem yaparak seslerini duyurmaya çalışan atanamayan öğretmenlerin yanına gitti. Elindeki siyah şalı eylem yapanlar arasında bulunan sınıf öğretmeni Elif Yıldız’ın boynuna takan Başkan Kocaoğlu, “Yanınızdayız” dedi.
HERGÜN AĞLIYORUMBaşkan Kocaoğlu açıklamanın ardından cezaevinde bulunan tutukluların yakınları ile sohbet etti. Onların isteklerini ve konuşmalarını dinleyen Başkan Kocaoğlu, zorlu bir süreçten geçtiklerini anlattı. Kalabalığın arasında dolaşan Kocaoğlu’nun yanına gelen İZENERJİ Şirketi Genel Müdürü Ali Sabuktay’ın annesi Azime Sabuktay “Alim’in hali ne olacak. Onun için her gün ağlıyorum. Onu bana ne zaman vereceksiniz” dedi. Başkan Kocaoğlu, tutuklu bürokratının annesine, “Bana ne zaman verirlerse hiç bekletmeden size vereceğim. Benim anam da 80 yaşında. O da her gün ‘oğlumun hali ne olacak’ diyor ve ağlıyor. Elimizde bir şey gelmiyor” ifadelerini kullandı
12
6
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri