’“Anladığım kadarıyla Hürriyet Gazetesi’’nden Mekke’’ye dolmuş kalkıyor’” diyen Tönbekici’’nin yazısı’….
MUTLU TÖNBEKİCİ / VATAN
Umreye bir ki bir kii...
Anladığım kadarıyla Hürriyet gazetesinden Mekke’’ye dolmuş kalkıyor. Ahmet Hakan, gazetenin genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök, en süper fotoğrafçı Sebati Karakurt ve galiba birkaç kişi daha bu sabah hep beraber umreye gidiyor. Günlerdir ilan ediyorlar. Ekibi bir helecan bir helecan sarmış öyle böyle değil. Ertuğrul Bey, Ali Bulaç’’ın hediye ettiği İnsan-ı Kamil kitabını okumaktaymış, the ’“bilirkişi’” Ahmet Hakan, ekibe Kapalıçarşı’’dan aldıkları ’“İpekçe’” marka (İslamik Gucci) ihramların provalarını yaptırıyormuş, Sebati kilolarının derdine düşmüş..
İtiraf edeyim üçünün de izlenimlerini merakla bekliyorum. Ellerini korkak tutmazlarsa hakikaten çok lezzetli yazılar olabilir. (Sebati’’nin yazarlığı hep es geçilmiştir ama esasen o da şahane yazar..) Zira memleketten her yıl binlerce insan umreye, yüzlerce insan da hacca gider, bir Allah’’ın kulu da hadiseyi şöyle tatlı tatlı yazmaz... Hatırladığım tek okunabilir izlenim yazısı iki yıl önce Radikal’’de çıkmıştı. Yazık ki yazan kişinin adını unuttum.. Nefis bir yazı dizisiydi. Hürriyet versiyonu da başka bir tatta olacaktır elbette..
Benim en merak ettiğim, kendi alışkanlıklarına tümüyle ters bir aktiviteden Ertuğrul Bey’’in nasıl döneceği?
Zira her şey ama HER ŞEY olabilir!
2009’’un en tuhaf yazısı olan ’“Tavşan Kardeş fantezisi’” makalesinden sonra kendisinden her şeyi beklerim artık.
Yazının başlangıcından sonuna doğru seyreden akıllara durgun verici metamorfoz hali (iskeleye hüzünle bakan adamdan tavşan kardeşe) bir umre gezisinde de gerçekleşirse başımıza neler gelebilir düşünmek bile istemiyorum.
(Ertuğrul Bey’’in Tavşan Kardeş Fantezisi yazısının okumadıysanız ciddi bir kayıptasınız demektir. İnternetten bulup muhakkak okuyun. Ben yorum yapmayayım, siz yapın ama ’“Ne anladın sen bu yazıdan?’” yarışması yapılsa hepsi de birbirine ters, hayli ilginç yanıtlar alabiliriz gibi geliyor bana. Facebook’’tan anlasam açacağım öyle bir madde..)
Mesela o korkunç hacı terlikleriyle havaalanında dolaşacak mı ciddi ciddi merak ediyorum ki en ez Tavşan Kardeş kılığında Hürriyet binasında dolaşmak kadar enteresan olacağı kesin. Hele odasını ziyaret edene umreden getirdiği zemzem suyu ve hurmaları ikram ederse daha da çarpıcı olur. Şarabı bırakmasa da en azından azaltmayı düşünür mü onu da merak ediyorum. Veya kolonya yerine gülsuyuna geçebilir mi? Takkeyi çok sevip, başından hiç çıkartmama olasılığı nedir?
Ama daha önemlisi tabii maneviyatı.
Henüz hacı olmaya gözü yemeyen Giresunlu amcalar, Malatyalı ağbiler arasında kalıp bir empati canavarına dönüşebilir mi? O vakit Hürriyet’’te ’“ göbeğini kaşıyan adam’” ve ’“bidon kafa’” yazıları yine çıkabilecek mi? Hürriyet’’teki yaşlı kadın ve sümüklü çocuk fotosu ambargosu kalkacak mı?
Yoksa tam tersi toplu aktivitelerden hoşlanmadığını bildiğim E.Ö. halktan nefret etmeye mi başlayacak? Bu durumda Serdar Turgut’’a tekrar Hürriyet yolu açılacak mı?
Veya tam tersi bir nur inip, hayatın manasını keşfedip elini ayağını işlerden çekip emekli olmaya karar verebilir mi? Bu durumda yazacak herhangi bir konusu yoksa Ertuğrul Özkök’’e giydirmeye alışmış bünyeler ne yapacak? Bu dev boşluğu onlar için kim dolduracak?
Fakat beni en çok korkutan 2009’’un en tuhaf yazısı olan ’“Tavşan Kardeş fantezisi’” gibi bir ’“Umre fantezisi’” yazısı yazma ihtimali...
Türk halkı böyle yazı daha kaldırabilir mi tümüyle kuşku içindeyim. Zira ciddi bir travmaydı, sarsıntısı çok uzun sürdü, camia olarak henüz yaralarımızı saramadık.
Özetle hem merakla bekliyor yazacaklarını hem de ciddi ciddi kaygılanıyorum. Çok acayip şeyler olabilir, hazırlıklı olmakta fayda var.