HABERLER>ULUSAL MEDYA
28 Ağustos 2009 Cuma - 00:00

Taraf yazarları 'Sol Değerler' üzerinden anlaşmazlığa düştü

Taraf yazarı Rasim Ozan Kütahyalı'nın "'Sol değerler'e dair palavralar..." başlıklı yazısına Haziran ayında BirGün'den Taraf'a geçen ve "Solaçık" köşesinde yazan Melih Altınok'tan yanıt geldi.’

Taraf yazarları 'Sol Değerler' üzerinden anlaşmazlığa düştü

 
Melih Altınok/TARAF
 
Sola dair palavralar...
 
Aslında bu hafta sizlere Datça sahillerinde kuyruğunu yakaladığım Amishleri andıran laik bir tarikatı anlatacaktım. Yine konuşup ortamı terörize eden ve şahinlerin yüzlerini güldüren generallerin, nasıl bir ülke istediklerinin prototipi olan ’‘cennet koylarından’’ söz edecektim. Ne var ki çarşamba günü gazetede okuduğum bir makale bu ilginç mevzuu ertelememe neden oldu. Haftaya belki.
Uzun bir alıntı olacak ama:
’“Öncelikle ’‘Sol özü itibariyle özgürlükçüdür, demokrattır’’ gibi sözlerin baştan sona palavra olduğunu bilmek gerekiyor... Ancak kimi solcular özgürlükçü-demokrat olurlar. Bu özgürlükçü-solcular da bu kimliklerini sosyalizmin özündeki özgürlük ve demokrasi karşıtı unsurlarla mücadele ederek oluşturabilmişlerdir.’” (Rasim Ozan Kütahyalı / Taraf)
Kütahyalı yazısının devamında görüşünü desteklemek için Küba devrimini referans gösteriyor ve bombayı patlatıyor:
’“Che devrimci bir cinayet makinesiydi’”
Aslında ’“El insaf be kardeşim’” diyerek konuyu geçiştirmek en doğrusu olurdu. Ne var ki bu meşhut mantığın türevleri, Kütahyalı’’nın yürüdüğü düzlemi kullanılarak ’‘özgürlükçü politik tespit’’ havasıyla sıkça dillendirilir oldu. Dolayısıyla konu hakkında birkaç söz söylemek elzem oldu.
Ama peşinen söyleyeyim ’‘Che öyleydi ya da değildi’’yi tartışmayacağım. Çünkü ne Che’’nin savunulmaya ihtiyacı var ne de bu tarz bir polemik kör dövüşünün ötesinde bir anlam ifade eder. Kaldı ki adı üstünde Che! İnsan!
Solun özgürlükçülük ve demokrasiyle ilişkisini konuşurken, bugün artık solla alakası bile kalmayan kesimlerin faşizan söylemlerinin kanıt olarak sunulduğuna sıkça şahit oluyoruz. Kimi popüler isimlerin hatalarını solun evrensel hesabından kesmeye yeltenenler, mantığın çanına ot tıkamayı sürdürüyorlar. Sonuçta da ortaya ’“Sosyalizm nire özgürlük ve demokrasi nire’” gibi inciler saçılıyor işte.
Kütahyalı, ’“ancak deliler özgürlük ve demokrasi kavramını sosyalizme dahil edebilir’” diyor ve zorunlu olarak tartışmanın teorik boyutunu es geçip soluğu yakın tarihte alıyor. Aslında buna mecbur. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde kimse solun-sosyalizmin özgürlükçü ve demokrat olmadığını tartışmayı ’‘akıllıca’’ bulmaz. Sonra, söz konusu olanın, öngördüğü süreçlerin sonunda devletin sonlanmasını hedefleyen bir sistem olduğunu ’‘bilmek gerekir’’. Sosyalistlerin ’‘burjuva demokrasisi’’ nitelendirmesini kullanmaları da demokrasi düşmanı olmalarından değil, bilakis demokrasiyi fetişleştirecek kadar önemsemelerinden kaynaklanır. Ha, bu tutum kimi zaman sekterliği beraberinde getirir; o ayrı konu.
Hal bu olunca da ’‘sola çakmak’’ arzusundaki kesimlerin yegane zemini pratikler oluyor elbette. Sonrasında devreye Sovyet deneyimi filan giriyor. Tıpkı, bizde devrimciliği siyasal iktidara kayıtsız şartsız muhalefete indirgemeyenlere TUDEH pratiği masalının anlatılması gibi.
Ama ne yazık ki, bu pratikler üzerinden yürütülen tartışma da yukarıda tanımlamaya çalıştığımız zihniyeti kurtarmıyor. Çünkü, haklı olarak, sola yakıştırılan özgürlükçülüğün ve demokratlığın kaynağı yalnızca soyut bir teori ya da mit değil. Solun bu niteliklere sahip olmasının en güçlü nedeni pratikleri.
Neler midir sola bu bayraktarlığın yakıştırılmasının nedenleri? Hangi birini sayalım?
Solun, Yunanistan’’dan İspanya’’ya, oradan Şili’’ye, Arjantin’’e... kadar sayısız ülkede darbelere, diktatörlüklere karşı savaşmasına ne dersiniz?
Nazilere karşı tüm Avrupa’’da örgütlenen direnişin direğini solun oluşturması nasıl olur?
Tarihte ve günümüzde azınlıkların yanında yer alan, kültürel ve etnik ayrımcılığa karşı duran, emek mücadelesinde öncü rolü oynayan ve temel kazanımların mimarı olan bu ideolojinin pratiği varoluşudur da.
Solun mücadelesinde başarıyı ulaşıp da iktidarı ele geçirdiği yerlerdeki arazlarsa, solun değil, iktidar mefhumunun sorunlarıdır. Tıpkı iktidarla sınanan tüm diğer ideolojilerin makûs talihi gibi. Bu noktada Lord Acton’’u hatırlamanın tam zamanıdır:
’“İktidar bozar mutlak iktidar mutlaka bozar.’”
Bu açıklamaya gerek yok aslında ama yine de hatırlatalım. Hiçbir komplekse kapılmadan, kendimi de içinde tarif ettiğim solun arazlarını eleştiriyorum. Sonuçta da ne liboşluğum kalıyor ne de hainliğim zaten. Öyle ki internet sitelerinin her gün güncellenen yayınlarda bir tek ’‘dönekliğimin teşhir edildiği’’ bölüm kalıcı.
Bu yüzden, solun ya da sosyalizmin kutsallıkları olduğunu ve bu açıdan eleştiriden azade olduğunu düşünmediğimin altını ısrarla çizmek istiyorum. Ama yegane dayanağı yazarının ’‘ilginç’’ mantığı olan yazılarda deli ilan edilip, yanlışa düşen solcuların yanlışları solla eşitlenince bir mola istemeden edemiyor insan.
 

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Malakan Hülya Avşar Kürt açılımını anlattı
Kürt açılımını destekliyorum diyen Sezen Aksu’’nun sözlerine verdiği yanıtla ...
Nazlı Ilıcak'a sansür, Hıncal Uluç'a demokrasi!
Zafer Mutlu'nun okulunun yıkılımasıyla ilgili Nazlı Ilıcak'ın ...
Ramazan'da da spor yapabilirsiniz
Oruç tutanların genelde spordan uzaklaştığı ramazan ayında, bazı kurallara ...
 
Taraf'tan şok iddia’…
Gazete, Elazığ’’da 4 askerin şehit olduğu olayla ilgili tüyler ürpertici ...
Umur Talu, Sabah’’ı bıraktı!
Ülkenin yüz akı aydınlarından, gazeteci-yazar Umur Talu, Sabah Gazetesi'nden ayrıldı. ’
Cengiz Semercioğlu yeni bir tartışma başlattı
Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu, köşesinde ’‘köşe yazarlarını’’ konu ...
 
Ekrem Dumanlı: Türk medyası küçük aşiretler şeklinde yaşıyor
Ekrem Dumanlı, Türk medyasında meydana geleceğini iddia ettiği değişikliklerle ...
Zafer Mutlu'nun okulu yerle bir edildi
İstanbul Kemerburgaz'da Zafer Mutlu'nun kızının adını taşıyan ...
"Başkanın adamı elbisesini bir giyen bir daha çıkaramaz"
Ayşe Arman, son zamanların olay adamı Akif Beki ile röportaj yaptı. Beki, ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Halkın gerçek gündemi sahnede!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Şimdi ne olacak?
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva