O kanun komisyondan geçti! Teklif perşembe görüşülecek

ANKARA - Komisyonda BDP adına söz alan Hasip Kaplan, “Bahar geliyor. Ben korkuyorum. Baharın gelmesi ölüm demek, çatışma demek, korku demek, cenazelerin gelmesi demek” dedi. BDP'li Milletvekilleri salonun çok küçük olduğunu belirterek salonun değiştirilmesini, görüşmenin başka bir salonda devam edilmesini istedi.

Milletvekillerinin ayakta kaldığını belirten BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, “Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Dünyanın 16. büyük ekonomisinin Meclisine bu yakışıyor mu? Meclis mi susturmaya çalışıyorsunuz? Böyle rezalet olur mu?” diye bağırdı.

Bunun üzerine Adalet Komisyonu Başkanı da basın mensuplarının çıkmasını beklediğini, ondan sonra değerlendireceğini belirtti.

Bu sözler üzerine CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, “Görmüyor musun Sayın Başkan? Neyin değerlendirmesini yapacaksın?” diye konuştu.

Bazı Ak Parti milletvekilleri de “Ne bağırıyorsun? Her yerde bağırıyorsun. Susarsan çözüm bulunacak” şeklinde Kaplan'a tepki gösterdi.

Başkan Vekili Hakkı Köylü, BDP'nin itirazı üzerine daha geniş bir salon olan KİT Komisyonu'na geçilmesine karar verdi.

 

Toplantıda usul tartışması yaşandı. CHP 'Bu toplantı yapılamaz' itirazında bulundu. CHP'nin itirazı içtüzüğün 26. maddesine göre Komisyon'un toplanabilmesi için çağrıyı sadece Komisyon Başkanı'nın yapabileceğini yönündeydi.

Komisyona, Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya yerine Başkanvekili Hakkı Köylü başkanlık ediyor. CHP, çağrının cuma günü yapıldığını ve çağrıyı Komisyon Başkan Vekili Köylü'nün yaptığını belirterek usul itirazında bulundu.

CHP'li Ali Rıza Öztürk, daha önceki bir olayı hatırlattı. Öztürk, geçen dönem TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısını umreye giden başkan yerine başkan vekilinin toplantıya çağırdığını, içtüzüğün 26. maddesine göre başkan vekilinin toplantıya çağrı yapamayacağının anlaşılmasıyla toplantının iptal edildiğini söyledi.

Komisyon Başkan vekili Hakkı Köylü ise, 'Başkan resmi olarak görevinde değilse başkan vekili onun bütün yetkilerine haizdir' dedi. CHP'li vekiller Köylü'nün sözlerine 'Bu içtüzükte nerede yazıyor?' diye itirazda bulundu.

 

Komisyonda MİT’e dönük en sert eleştirileri MHP’liler yöneltti. MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve emekliler için “Savcının eline geçse tutuklayacak bunları” deyince teklif sahibi AK Partili Recep Özel “Nereden biliyorsun” diye itiraz etti. Adan “Gitsin teslim olsun. Suç işlediğini Başbakan Yardımcısı açıklıyor” dedi.

 

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “Bu basit bir şekilde parmak çoğunluğuyla karar vereceğiniz bir konu değil. Ne yapıyoruz, nereye gidiyoruz? Bu teklifle nelerin üstü örtülmek isteniyor? Bunun anayasal düzene etkileri ne olacaktır? Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü üzerine pazarlıklar yapılmıştır. Bu teklifle, atfedilen nitelemelerin doğru olduğu kanaati oluşmaktadır. Sayın Bozdağ diyor ki; su yok, vazife var. Bu tüyler ürperticidir. O görevlendirme emrini gerekirse kapalı oturum yapalım, açıklasınlar. Suçları örtmek için kanun çıkarıyorsak bu devleti nasıl yöneteceğiz? Bizler hukukun üstünlüğüne yemin ettik. Hukukun üstünlüğü gitti üstünlerin hukukuna kılıf arıyoruz. Bundan sonra Türkiye’de her taşın altında her faili meçhulde devletin ilgili kurumlarının yer aldığı kanaati oluşur” dedi.

 

CHP'li Öztürk, MİT teklifini veren AK Partili Recep Özel'le takım elbisesine iddiaya girdi. Öztürk, 'Takım elbisesine iddiaya girerim. Başkanvekili bu komisyonu toplayamaz' dedi.

Başkanvekili Hakkı Köylü usul tartışmasına son verdiğini söyledi.

 

Komisyonda BDP grubu adına söz alan Hasip Kaplan, bu konuda diyalog, uzlaşı, çözüm yol ve yöntemini Meclis’te bulma çağrısı yaptı. 1999’daki tüm süreci bildiğini belirten Kaplan Öcalan’la yapılan görüşmeye Genelkurmay, Emniyet, Jandarma, İçişleri, Adalet, Milli Savunma Bakanlıkları ile MİT’ten görevlilerin katıldığını söyledi. Kaplan, “Bu diğerlerini kim koruyacak” diye sordu.

Kaplan, “Bahar geliyor. Ben korkuyorum. Baharın gelmesi ölüm demek, çatışma demek, korku demek, cenazelerin gelmesi demek” dedi.

Parti olarak sonuna kadar diyalog ve uzlaşıdan yana olduklarını belirten Kaplan, “Suç işleyerek, cinayet işleyerek kimse barışı sağlayamaz. Yurtlara, otobüslere atılan bombaları gelin ‘Hakikatleri Araştırma Komisyonu’ kurarak ortaya çıkaralım. Sorunun çözümü konusunda ışık görürsek baharda silahları sustururuz. Görmezsek cenazelerin altına ezileceğiz. İktidarıyla muhalefetiyle…” diye konuştu.

 

CHP grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan ise, bugün bir hukuk cinayeti işlendiğini, teklifin gerekçesinin bile olmadığını belirterek, telaş ve panik içinde hazırlandığından yasa tekniğine de aykırı olduğunu söyledi. Tarhan teklifin kişilere özel olduğunu, Başbakan ile kurduğu ve kuracağı yapıları korumak için hazırlandığını belirtti. Tarhan, “Bu teklif Oslo’nun sorgulanmasını engellemek içindir. Gladyo’ya ne görev verilmiştir? Bunun amacı görevi muhalefeti ezmek ve siyaseti dizayn etmektir. Kişilere açıkça suç işleme imkanı tanımaktadır. Bu şekilde Başbakanınız sonsuza kadar şaibeli kalacaktır. Dink cinayetinin de Uludere’nin de failleri sonsuza değin saklanabilecektir. Bu teklif devleti hukukun dışına çıkarır. Biz artık çete devletinde yaşamaktan bıktık” dedi.

 

Ak Parti maddeye geçilmesi için önerge verdi. Buna muhalefet itiraz etti. "Anayasa'ya aykırı bir durumdur oylayamazsınız" diyen muhalefetle ikinci büyük tartışma başladı.

Ancak başkan önergeyi oyladı ve kabul edildi. Görüşmeye verilen 40 dakikalık aradan sonra maddenin görüşülmesine geçildi.

 

Komisyonda bir maddelik teklife geçici bir madde eklenmesi için Ak Parti önerge verdi.

"Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle halen devam eden soruşturma ve koğuşturmalar hakkında da 26'ıncı madde hükümleri uygulanır" şeklindeki önerge Komisyon'da kabul edildi.

 

Adalet Komisyonu'nda kabul edilen teklife göre, MİT mensuplarının veya özel bir görevi ifa etmek üzere Başbakan tarafından görevlendirilen kişilerin; görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlar sebebiyle haklarında soruşturma yapılması Başbakanın iznine bağlı olacak.

Bu kişilerin, CMK'nın 250. maddesinin 1. fıkrasına göre kurulan özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçları işledikleri iddiasıyla haklarında yapılacak soruşturmalar da Başbakanın iznine bağlanacak.

Komisyonda, Başbakanın iznine bağlı olması hükmünün, devam eden soruşturma ve kovuşturmalarda da uygulanmasına ilişkin teklife geçici madde eklendi.

Geçici madde gerekçesinde, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 26. madde kapsamındakiler hakkında başlamış olan soruşturmalar ve kovuşturmalar hakkında intikal hukuku açısından doğabilecek duraksamalara açıklık getirilmesi amacıyla önergenin verildiği belirtildi.