Bergama Belediyesi Konservatuvarı Türk Müziği Korosu'nun üyeleri 87 yaşındaki Sami Ergül ile 86 yaşındaki Hüseyin Kocakülah, yaşama sevgisi ve müzik aşkları ile gençlere örnek oluyor.’
Bergama Belediyesi Konservatuvarı Türk Müziği Korosu'nun üyeleri 87 yaşındaki Sami Ergül ile 86 yaşındaki Hüseyin Kocakülah, yaşama sevgisi ve müzik aşkları ile gençlere örnek oluyor.’
İZMİR- Belediyenin konservatuvar binasında her hafta düzenlenen çalışmalara katılmak için İzmir'in bir başka ilçesi Dikili'den gelen Sami Ergül, Türk Müziği'nde annesinin ninnisini, babasının türküsünün tınısını bulduğunu, bu nedenle hayatı boyunca müzikten vazgeçmediğini söyledi. Çocuk ve torunlarına da müzik sevgisini aşıladığını anlatan Ergül, müziğin kendisini neşeli, dinç tuttuğunu, merhametli yaptığını, acımasızlıktan uzaklaştırdığını dile getirdi. Türk Müziği eserlerini seslendirerek mutlu bir insan olduğunu kaydeden Sami Ergül, ''İnat ediyorum, ayaklarım yürüdüğü, ellerim hareket ettiği sürece sosyal etkinliklerin içinde olacağım. Son nefesime kadar şarkı söyleyeceğim'' dedi. Emekli işçi Sami Ergül, gençlere de müzikle ilgilenerek hayata tutunmalarını öğütledi.
Koroda ney, keman, klarnet çalan ve 26 yıldır koroyu ayakta tutan 86 yaşındaki Hüseyin Kocakülah da 10 yaşında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü gördüğü anda hissettiği heyecanı, müzik yaparken de duyduğunu anlattı. Harf İnkılabını, Menemen olaylarını, Cumhuriyetin 10. yılı kutlamalarını hatırladığını dile getiren Kocakülah, 13 Nisan 1934'te Atatürk'ün ilçeye geldiğini, koşarak 3 kilometre uzaklıktaki Bergama yoluna gittiğini ve Ulu Önder'i 1928 model bir arabanın içinde İzmir Valisi Kazım Dirik ve Fahrettin Altay Paşa ile gördüğünü dile getirdi.
Atatürk'ü görmüş bir neslin mensubu olarak gençlerle birlikte Türk Müziği yapmanın mutluluğunu yaşadığını söyleyen Kocakülah, müziğin ruhun gıdası olduğunu, müzik sayesinde 86 yaşına kadar gelebildiğini savundu. Emekli İngilizce öğretmeni Kocakülah, günde 10 kilometre yürüdüğünü, evindeki inşaat işlerinin yanı sıra kayık yaptığını ve çaldığı müzik aletlerinin bazılarını da kendisinin imal ettiğini söyledi. Koronun bir süre önce dağılma aşamasına geldiğini, o süre içinde koroyu yönettiğini ifade eden 3 çocuk, 3 de torun sahibi Kocakülah, ''Bestelerim var, bestelerimden 6 tanesini koromuzla icra ediyoruz'' diye konuştu.
''ONLARDAN YAŞAMI ÖĞRENİYORUZ''
Koronun en genç üyesi 22 yaşındaki konservatuvar öğrencisi Serhat Sarduman tambur ve ud çalarak koroya eşlik ettiğini kaydetti. Koronun yaş ortalamasının yüksek olduğunu, yaşlı üyelerin varlığının kendisine enerji verdiğini anlatan Sarduman, ''Onları görünce neler yaşadıklarını ve hayata nasıl baktıklarını hissediyorum, bu da bana yaşama sevinci veriyor'' diye konuştu.
Koro hocası Oğuz Özvardar (37), her yaştan, meslek grubundan öğrencilerin bulunduğu koronun 45 kişiden oluştuğunu ve yaş ortalamasının da 45 olduğunu belirtti. Sami Ergül ve Hüseyin Kocakülah'ın koroya tecrübelerini aktardığını söyleyen Özvardar, ''İkisi de oldukça azimli, bize burada yaşamı öğretiyorlar'' dedi.
Küfür, hakaret içeren; dil, din,
ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük
harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP
adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin
yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma
ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından
kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Bu haber henüz yorumlanmamış...
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...