İZMİR - Yaşar Müjdeci yaptığı yazılı açıklamada; AKP hükümeti, 12 Haziran öncesi üç büyük rezalete imza atmıştır. Bunlardan ilki, YSK rezaletidir. PKK’nin şiddetine teslim olan AKP, yargıyı ayaklar altına almıştır. YSK’nın yasalar gereği aday olamayacaklarını belirttiği kişilerin, jet “mahkeme kararları”yla önlerindeki yasal engeller kaldırılmıştır. Sonuçta AKP hükümeti, sokağa çıkan PKK otoritesine boyun eğmiştir.
AKP’nin ikinci rezaleti, YGS skandalıdır. YGS’de yapılan şifre oyunuyla bir avuç yandaşına kıyak çeken AKP, 1.7 milyon gencin geleceğiyle oynamıştır. Uzmanlar ve savcılar, sınavda şifre olduğunu ortaya koydular. Bu rezalet, AKP’nin yandaşları için neler yapabileceğini göstermektedir.
Üçüncü rezalet olarak Libya’ya Türk Ordusu’nu sürme tezkeresi, AKP’nin önerisi ve CHP ile MHP’nin desteğiyle Meclis’ten geçirildi. Müslümanlığı dilinden düşürmeyen AKP, Irak’tan sonra ikinci kez Haçlı saldırısının yanında yer almıştır.
ÇARESİZ AKP’NİN “SEÇİM POLİTİKASI” BELLİ OLDU
Hiçbir programa sahip olmayan ve açıkladığı projeler de tel tel dökülen AKP, halka söyleyecek bir şey bulamamaktadır. Bu yüzden de farklı seçim çalışması yöntemleri uyguluyor. Bu yöntemlerin de piyasaya kaset sürme ve belediye baskınları olduğu ortaya çıkmıştır.
NEDEN SEÇİM ÖNCESİNE DENK GETİRİLDİ
Dün sabah İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bazı ilçe belediyelerine yönelik yapılan baskınlar, akıllara şu soruyu getirdi. İddia edilen suçları soruşturmak için seçimlerin 42 gün öncesi bilinçli mi seçildi?
AKP’li Kültür Bakanı bile, belediye baskınları “zamanlaması iyi olmamıştır” demek zorunda kaldı. Herkes bu baskının seçim öncesine bilerek ve istenerek denk getirildiğinin farkındadır.
Son aylarda başrolde olduğu rezaletler karşısında çaresiz kalan AKP, seçim çalışmalarını bu şekilde yürüteceğini göstermiştir. Söyleyecek sözü kalmayan AKP bunları yapadursun, Cumhuriyet Güçbirliği bağımsız adayları halkımızın içinde çalışma yürütmektedir. Çünkü AKP’nin tersine anlatacakları ve programları vardır.