Tekin: AK Parti artık şeriat istemez

İSTANBUL – CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, üslup tartışmalarına açıklık getirdiği programda Ak Parti hükümetini yolsuzluklarla suçladı.

 

Hakkındaki iddialara da yanıt veren Tekin, şeriat gelir mi sorusuna "Gelmez, zaten Ak Parti de istemez çünkü artık zenginler" sözleriyle yanıt verdi.

 

CHP'nin yaptığı mitinglerine çok fazla talep var ama bu yetmez. Bir miting yaparken genelde sizi destekleyenler gelir, merak edip gelen yüzde 10'dur. Ancak önemli olan partiler için o ilçeye girerken çevredekilerin, esnafın, kahvedekilerin gelip sizi dinlemesidir.

 

Yeni CHP derken yeni kadro. Yeni derken bu anlayış olarak yeni. Sayın Genel Başkanımız yeni bir Genel Başkan'dır. Türkiye'nin sorunlarını saptayıp, bunlara projeler ayrıştırılmış bir parti halinde. Bizim için oy veren de vermeyen de kıymetlidir. Bu ülkenin bütünlüğü için herkesi kavramak zorundayız. Siyasi partiler insanları ayrıştırdı, biz ayrıştırmak değil birleştirmek istiyoruz.

 

Elbette problem. Bir yere Başbakan 4 kere çıkmışsa, ana muhalefet 8 kere çıkmalıdır. Sayın Genel Başkanımıza gelen teklifleri olabildiğince karşılık vermektedir.

 

2009 yılında 14 trilyon harcanıyor. Demek ki kaynak var. Bu para nasıl harcanıyor. Bizim hesaplarımıza göre yılda her haneye 6 bin TL girmesi lazım. 2010 yılında haneme 6 bin TL girdi denebilmeli ama denemiyor. Ancak Birinci Kömürcü alıyor yüzde 15, ikinci aracı yüzde 20 götürüyor. Yüzde 20'de dağıtılırken alınıyor. Ne oluyor vatandaşın evine giden yüzde 50. Devletin kasasında çıkan bu para ailelere gitmeli. Anadolu'da yoksullar zengiller vardır. Hiçbir zengin yardımı açık etmez, gizli verir. Yukarıdan, hayvana atıyor gibi atıyorsunuz. Sosyal devlet anayasada yazıyor, yoksulluğu giderilmelidir. Türkiye'de kaç insanın güveni kalmış. Zengininden yoksuluna, adliye, vergi dairesine giderken ne olacağı için korkuyor. Herkes rahat nefes alsın. CHP'nin ana kırmızı çizgisi Türkiye'nin bütünlüğüdür. Sadece güneydoğu sorunu değil, tümünde. Sayın Başbakan'ın üslubunu dinlerken ürperdim. Daha önce kimse böyle bir üslup kullanmadı. Bir Başbakana böyle konuşmak yakışmaz. Hiç kimse CHP iktidarını inançlarından dolayı suçlamayacaktır. Ötekileştirmeyeceğiz, o Kürt'tü, bu Türk'tü yapmayacağız. Bu ülkedeki Alevi kadar Alevi olmalısın. Bakıyorum Sayın Arınç dini öğüt veriyor. Benim babamın din bilgisi çoktu. Bize harama el uzatmayın ve yalan söylemeyin derdi. Sayın Arınç baksın etrafına ne kadar harama el uzatan vardır. Türk halkı çok sağduyulu. Bütün liderler savaş dili kullanıyor. Biz sevgi ve barış dili kullanacağız. Sayın Başbakan'ın bir kaç üslubunu hatırlatmak istiyorum, şerefsiz, cibiliyetsiz, Sayın Genel Başkan'ın ağzından küfürlü her kelimenin çıkması imkan içinde değildir. Sayın Başbakan yolsuzlukla suçladı. O zaman elinde güç var ve kutlan. Sayın Kılıçdaroğlu buna karşın anandan emdiğin sütü burnundan getireceğim demek istemiş ama bakınca ağır görmüş. Ancak kimsenin annesine laf etmek doğru değildir. Biz CHP tartışılamaz, eleştirilemez demiyoruz ama CHP'lilere kimse hakaret edemez. Politikaları, siyaseti eleştirebilirsiniz. Bundan sonra kendinize bir çeki düzen verirsiniz. CHP'de sular duruldu. Şu an da hiçbir sıkıntı yok.

 

Bugün olsa yine imzalarım. Orada hiçbir hata yok. Kadıköy'de özellikle esnaflar Gürsel Tekin'i çok iyi bilir. Kimse ben Gürsel Tekin'in kapısına gittim, bugün git yarın gel dedi diyemez. Bizim konuştuğumuz ruhsat sorunu için dünyada güvene dayalıdır. Bizde ise 7 kere dolaşıyorsunuz. İsmi zikredilen sinema 20 yıllık sinema. Orada kaymakam ve polisin imzası var. Karar bağlanma esnasında, o zaman buradaki organize işlerin nasıl döndüğünü göreceksiniz.

 

Kesinlikle yalan, dosya da çalındı deniyor. O da yalan. Sadece avukatım ilgileniyor. Bu dosyaya bakan sadece okur yazar vatandaş böyle şey olmaz der.

Burada bilirkişiler kim? Hakkımda rapor tutan. 2006 yılında hakkımda karar verildi istifa ettim. Ne oldu da 3 yıl sonra müfettiş gönderildi. Benim CHP İstanbul İlçe Başkanı olunca mı gönderildi. Ceza alma ihtimalim sıfır. Ben Türkiye'de ilk kez yapılmamış bir şey yapıp, dosyamı alıp tüm medyaya verdim ve siz bakın dedim. Ben Kadıköy Belediye Başkanı iken binlerce ruhsata imza atmışım, ihaleye imza atmışım. Bunun dışında bir şey bulamadılar.

 

Bir araya geliriz. Seçim döneminde biz yakınlaşırız medya ile. Biz AK Parti ile yakın olan gazetecilere ilk soruları siz sorun deriz. Aramızda Kütahyalı ile sorun yok, uygun bir ara programına da çıkacağım. İzmir Büyük Şehir Belediye Başkanı ile konuştuk. Ona güveniyoruz. Bu itibarsızlaştırma durumu, bir Van Belediyesi misilleşmesi.

 

İki tarafta yanlış. Bu konuşulmadığı için, böyle algılanmış. Darbede sadece ben değil, yakın arkadaşlarım da darbe mağduru var. Burada bir mağdur varsa burada CHP'dir.

 

Bu eksikse bu eksiği kabul ediyoruz. Yaşanmış darbeler var. 12 Eylül yaşandı. 12 Eylül'de 500 bin insan mağdur oldu. Kimi vuruldu, öldürüldü, hapsedildi, şu an yurtdışında olanlar var. Burada ilk olarak solcular ardında milliyetçiler mağdurdur. 12 Eylül'de Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, Sayın Bakanlar Kurulu üyeleri neler yapıyordu, merak ediyorum. Bu problemler daha önce tartışılmıyor. AK Parti darbelerle hesaplaşmak istiyorsa, önceki darbelerle hesaplaşmalı. Dertleri hesaplaşmak değil, dertleri buradan siyaset yapmak. Bu ülkede din ve imanı en az AK Parti kullanmalı. Bütün AK Parti'ye oy verenler ilk zaman AK Parti'nin kadrosunda olanların nasıl zenginleştirdiğine baksın. Taksim'de camii olsun mu olmasın mı 28 Şubat'ı getirdi. AK Parti zamanında kaç camii imarı değiştirildi soruyorum. Sadece İstanbul'da imar yolsuzluğu 100 milyar dolardır. Sayın Gürtuna 250 milyar dolar dedi. Ben temkinli olsun diye 100 milyar dolar diyorum. Biz rantla zenginlik olsun istemiyorum. 2 somut örnek. Bir Otosan Koç Holding'in yeri 24 milyon dolara alındı, 6 ay sonra imar tadili ile 1 milyar dolar oldu. Özellikle vakıflara ait yerler 49 yıllığına kiralanarak, sonra imar tadiliyle kimlere satıldı? TİBAŞ'da alınan yer kaça alınıp, imarı alınınca kime kaça satıldı? Kaç Bakan'ın çocuğu ne işler yapıyor. Fransa'da Almanya'da bakan oğulları kamu ile iş yapmaz. Sayın Başbakan yoksulluğu bitireceğim dedi. Şu an tepe noktasında yoksulluk 13 milyon, devlet istatistiklerine göre. Yolsuzluk tepe noktasında. Bankalarda 63 milyar dolar var. Kime hesap soruldu? Kim götürdü bunları? Siyasette bu birbirini kapatma dönemi de bitecek. Yasaklar var bir de. Basın Özgürlüğü'ne karşı BM'ye göre biz 1, Çin 2., İran 3. Özgürlük diyoruz, böyle bir özgürlük denebilir mi? Sayın Başbakan Nedim Şener'i yakından tanır. Sayın Şener neden içeride?

 

Bir yanlış yapılmıştır. Türkiye'deki bütün bölgelerde farklı giysiler vardır. Benim annem ve kardeşlerim de kapalı. Bir tek YÖK'ün yazısı ile çözüldü. Neden önceden yapmadınız? 

CHP'nin din karşıtı gibi algılanmasında yanlışlarımız vardır.

 

Dindarları kimsenin korkusu olmamalı. Kimse bizden dindar olamaz. İnsanların dindarlığı kendi içindedir. Görüntü olarak dini vecibelerinizi yerine getirip, gerisini yapmıyor ve günah işliyorsanız, sizin hayrınız olamaz. Biz bütün azınlıkların güvencesi olacaktır. Herkesin sigortası olacağız.

Bu ülkenin öyle bir çimentosu var ki... En tutucu yer neresi dense, hemşerilerim olduğundan Erzurum'dur. Bugün şeriat gelecek dense ilk onlar karşı çıkar. Şu an şeriat geleceğini sanmam. AK Parti'de istemez, artık çok paraları var.

 

CHP'ye 4 bin 200 başvuru oldu. Buradan 550 kişi seçmek çok zor oldu. Millet idaresi diyoruz ama sonunda liderin iki dudağı arasında olmamalı. Liderler değil halk seçmeli. Avrupa'da böyle bir sistem var mı? Sadece bizde var. Yüzde 10 barajını kaldıracağız.

 

Ben buna katılmıyorum. Vatandaş karar verir. Tek başına iktidar her zaman şanstır. Avrupa'nın kimi ülkelerinde baraj yüzde 2 ya da 3'te. Orada neden istikrarsızlık yok? Biz yüzde 5'e indireceğiz. Siyasi partiler vatandaşın isteğine ipotek kuramaz. Tek başına iktidar iyidir. Vatandaş farklı bir koalisyon görmek isterse buna saygı duymalıyız.

 

Özellikle Sayın Haberal, Sayın Sianan Bey, Sayın Mustafa Balbay'ın kendi illerinde bir kamuoyu yoklaması yaptık. Ama bu adaylarımız için bir araştırma yapamadık çünkü neden suçlandıklarını bilmiyoruz. 3 yıldır bu insanlar neden hapiste oldukları için isyan ediyor. Bu kadar uzun yargılama süreci olur mu? Bir çok insan inanıyorum ki, çeteye, mafyaya bulaşan sonuna kadar gidilmeli. Bir bilim adamı ne yapmış olabilir?

 

Bu arkadaşlarımızla ilgili bir yolsuzluğa karışmak, uyuşturucu ticareti yok. Siyasi düşünceleri için sorun olmaz.

 

Enerji Bakanı'nı beğeniyorum. Takip ediyorum ve yolsuzluk olmadığını görüyorum. Yollar yapılıyor. Bunları beğeniyorum ama olumsuzluklar da var. Bugüne kadar kim emek vermiş ve alınteri dökmüşse helal olsun deriz. Biz geçmişimizle hesaplaşmak değil, gurur duymak istiyoruz.