Meclis başkanı Tuncer'den 'kurban' vurgusu: Değişken maliyetler makası açıyor!

Büşra ÇETİNKAYA/EGEDESONSÖZ – İzmir Ticaret Borsası (İTB) Mayıs ayı olağan meclis toplantısı, İzmir Ticaret Odası Meclis Salonu’nda Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer başkanlığında gerçekleştirildi.
Toplantıda turizm ve tarım sektörü ilişkisi ve kurban bayramı ile ilgili değerlendirmeler yapıldı.

TURİZM VE TARIM SEKTÖRÜ ARASINDAKİ İLİŞKİ GIDA ARZ İLİŞKİSİ İLE SINIRLI
Toplantıda konuşma yapan Meclis Başkanı Tuncer, turizm sezonunun yaklaşmasıyla birlikte tarım sektörü ile ilişkisine değinerek “ Turizmde Türkiye markası biliniyor olsa da potansiyelimizin önemli bir kısmını kullanamadığımızı düşünüyorum.  Örneğin, Akdeniz ve Ege gibi yaz turizmi açısından çok değerli olan iki bölge, aynı zamanda tarım sektörü açısından da stratejik öneme sahip. Ancak, iki sektörün birbiriyle arasındaki ilişki gıda arz zinciriyle sınırlı kalıyor. Yani turizm sezonunda gıdaya olan talep artıyor ve tarım sektörü bu noktada tedarikçi konumunda hizmet veriyor. Tek taraflı bu ilişkiyi karşılıklı ilişki durumuna çevirmek mümkün. Yapmamız gereken iyi bir model kurarak tarım ve turizmi ilişkilendirmek ve tarım turizminin potansiyelini ortaya çıkarmak” dedi.

AGRO TURİZM MODELİNDE ÖNEMLİ ÜÇ NOKTA…
Tuncer, tarım ve turizm sektörünün ilişkilenmesi adına önerilerde bulunarak şu şekilde sıraladı:
Agro-turizm yani tarım turizmi, sürdürülebilir turizmin önemli bir parçasıdır. Kırsal bölgelerin ekonomik kalkınmasına katkısının yanı sıra, sosyal açıdan dinlendirici ve tedavi edici, çevresel açıdan eğitici özellikler içeren zirai, ekolojik ve kültürel ürünlerin karışımından meydan gelmektedir.  Agro-turizm modelini kurarken üç şeye odaklanmalıyız: Destinasyonda ziyaretçinin göreceği bir şey olmalı, ziyaretçinin yapabileceği bir şey olmalı ve en önemlisi ziyaretçinin alabileceği bir şey olmalı…
Örneğin; 
•    Çiftlik gezileri ve eğitim programları,
•    Ürün hasadı ve toplama,
•    Çiftlik evlerinde konaklama,
•    Yerel yemek ve gastronomi deneyimleri,
•    Doğa aktiviteleri,
•    Festival ve şenlikler,
•    Çocuklar için eğitici programlar yapılabilecek en temel faaliyetler arasında.
Bu tür faaliyetler, hem yerel halkın gelir kaynaklarını çeşitlendirir hem de ziyaretçilere benzersiz ve otantik deneyimler sunar. 

DEĞİŞKEN MALİYETLER FİYATLARDAKİ MAKASI AÇIYOR
Kurban bayramı yaklaşırken kurbanlıklarla ilgili bilgilendirmede bulunan Tuncer, sözlerine şöyle devam etti:
“Kurbanlık vasfı taşıyan hayvan sayımızın yeterli miktarda olduğunu söyleyebilirim. Ülke genelinde tüm illerimize kurbanlık sevkiyatları devam etmektedir. Yetiştiricilik maliyetleri ve nakliyenin oldukça yüksek olduğu bir ortamda üretime devam eden ve kırmızı etin sürdürebilirliğine katkıda bulunan tüm besicilerimizi canı gönülden tebrik ederim. Tabi işin içine değişken maliyetler girince doğal olarak kurbanlık fiyatları da değişkenlik gösteriyor ve makas açılıyor. Fiyatların belirlenmesinde bölgeler, hayvanların yaşı, cinsi ve besi durumu önemli faktörler arasında. Bu yıl güncel kurbanlık fiyatları canlı kilogramda dana 230-270 TL, düve 210-260 TL, koç 200-300 TL, koyun 150-240 TL ve keçi 200-240 TL bandında değişkenlik gösteriyor. Kurban bayramının yaklaşmasıyla birlikte reel fiyatların arz ve talep durumuna göre oluşması beklenmektedir.”

2023’TE YANLIŞ KESİMDEN KAYNAKLI YÜZDE 20’LİK KAYIP VAR
Son olarak Tuncer, yanlış kesim uygulamalarına değinerek kesim işleminin profesyoneller tarafından yapılmasının önemine vurgu yaptı. Tuncer, sözlerini şu sözlerle noktaladı:

“Kurbanlıkların uygun olmayan şartlarda kesimine artık son verilmedir. İstenmeyen görüntüler ve çevre kirliliğinin önüne geçmek, önemli bir ekonomik değer olan sakatat ve deri israfını engellemek için kesim işlerinin profesyoneller tarafından yapılması şarttır. Ulusal Kırmızı Et Konseyinin yaptığı bir araştırmaya göre; 2023 yılı kurban bayramında yaklaşık 850 bin büyükbaş ve 2,8 milyon küçükbaş hayvan kesilmiş olup, yanlış kesim uygulamalarından kaynaklı %20’lik bir kayıp gerçekleştiği ve bunun ekonomik değerinin 2,4 milyar TL’yi aştığı tahmin edilmektedir.  İsraf ve kaybın önüne geçerek milli servetimizi ekonomimize kazandırmak için merdiven altı kesimler yerine modern sabit kesimhaneler tercih edilmelidir.”