Kocaoğlu: Çöp depolama tesisi Menemen’e yapılacak

Fatih Yapar/Egedesonsöz - Kocaoğlu, tartışmaların alevlenmesi ve itiraz seslerinin yükselmesi üzerine, “Başka çaremiz yok” dedi.

Çöp konusunun İzmir’de çok tartışıldığını anlatan Başkan Kocaoğlu, “Biz, çöp bertaraf tesisi yani ‘kompost tesisi’ diye yaklaşık 25 yıl önce kurulmuş ve Menemen’in ihtiyacını karşılamak üzere 65 dönüm arazide bulunan bir çöp dönüşüm tesisinin çöp fabrikasını 52 milyon lira borç ile devraldık. Hazineye bu borcu halen daha ödüyoruz. Yer arayışları içinde buranın hazır olduğu 65 dönümünün uygun olduğu bir realitedir. Planlara da böyle işlenmiştir. Biz bu tesisi büyütmek durumundayız. Büyütmek için de 200 dönüm ilave ediyoruz. Onunla ilgili çalışmaları hızlı şekilde toparlamaya çalışıyoruz. Bölgeyi kamulaştıracağız. Başka çaremiz yok. Ben de hiçbir yere yapmak istemem ama en uygun yer olarak burası bulundu. Alanın yanında yerleşim yok. Kentten uzak” dedi.

 

Yapılacak tesisi Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu’nda anlattıklarını ifade eden Başkan Kocaoğlu, “Bu konuyu meslek odaları ve meclis toplantısında da anlattık. Tahir Başkan (Menemen Belediye Başkanı) ‘konudan haberim yok’ diyor. Meclise gelmemiş ki herhalde o yüzden bilgi edinemedi. Ama meclis üyeleri ordaydı. Biz zaten çöp bırakmıyoruz. Hiçbir atık bırakmıyoruz. Sistemi buna göre kuruyoruz. Zaten atık gömecek olsak atık o ovaya gömülmez. Atık gömmeyeceğimiz için orayı tercih ettik. Onun için her bakımdan müsterihiz. Ben 7.5 senedir belediye başkanlığı yapıyorum. Olmayacak şeyi söylemedim. Ha ‘şimdi yapalım da sonra ne olursa olur’ diye bir yaklaşımım olmadı. Hesabını vermek durumundayız. Projemizi ona göre belirledik ve ona göre de anlatıyoruz. Menemen Ovası’nda ne koku ne bir damla atık olacak. Sistem budur. Onun için arkadaşların karşı çıkmasında bir neden yok. Ama arkadaşlar da kendi bölgelerinde yapılmasını istemiyorlar. Bana ait bir bölge olsa orada yapmayı tercih ederim ama bana ait bir bölge yok. Merkez’de belediye olarak bir metre arazimiz bile yok. Bu bir zorunluluk” diye konuştu.

 

Kocaoğlu, Belediye Başkanı Tahir Şahin’in daha önce tesis ile ilgili söylediği ‘birlikte işletelim’ sözlerinin hatırlatılması üzerine ise, “Orada çelişkiye düştüğünü sanmıyorum. Oradaki tesisi Menemen Belediyesi’ne bağlı olan eski beldeler ve mahalleler için o kapasitede tesis yapsam Tahir başkan karşı çıkmaz sanmıyorum. İzmir’in çöpünün yarısını oraya toplayacağımız için karşı çıkıyordur. Bugün biz, daha önce 2,5 kilometre o alana Menemen Arıtma Tesisi’ni yaptık. Arıtmadan şikayetiniz var mı? Yok. Arıtmayı da kimse istemezse nereye yapacağım? Çöp de arıtma gibi olacağı için aynı arıtmalarımız gibi sorunsuz olacak “ ifadelerini kullandı.

 

 İzmir’in Güney Bölgesi’nde yapılaması planlanan ikinci Katı Atık Tesisi ile ilgili yer araştırmalarının olup olmadığı yönündeki soruya ise, “Bornova’nın taş ocakları bölgesinde de olabilir. Net bir şeyimiz yok. Tek başımıza değil bütün kurumlarla karar veriyoruz. Hükümetin bir projesi var. Sınırları büyütüyoruz. O zaman çöpümüz de büyüyecek. İzmir kalkınmaya başladı. Hızlı şekilde toparlanıyor. Yatırımcılar gelmeye başladı. Yeni Kent Merkezi Planları’nın yürütmeyi durdurmasının reddi bile Türkiye’de ve yakın coğrafyada çok büyük bir öncelik getirdi. İnciraltı’nı planlamaya çalışıyoruz. Kent büyüyecek çöp de büyüyecek. Biz kapasiteyi 2 kademe olarak düşünüyoruz. Bugün nüfusu 30 bin olan bölgemize 40 bin olarak planlama yapıyoruz. Nazım İmar Planları’mızda 40 bin olarak öngördüysek o büyümeye göre ikinci ünite için de yer ayırıyoruz. Bu durumu çöpte de aynı şekilde yapacağız. O büyüme trendine göre de bir rezerv alanı da yaratacağız” dedi.

 

 Kentin güney yönünde belirlenen ve daha sonra iptal edilen katı atık tesis alanı ile ilgili sıkıntılı süreç yaşayan Başkan Kocaoğlu, bu kez önlem aldı. Torbalı Taşkesik Köyü’nde kurulması planlanan daha sonra yapılan eylemler ve bakanlık raporları nedeniyle askıya alınan olayın ardından Kocaoğlu konuyu Ankara’ya taşıdı. Başkan Kocağlu, “Çevre konusundaki işler de katı atık dönüşüm tesisi konusu da Çevre Bakanlığı’nı ilgilendiriyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile görüşüp bu konuda destek istedik. Kendisi konuya olumlu baktı” dedi. Kocaoğlu bayramdan sonra Menemen’e gidip tesis ile ilgili vatandaşları ve sivil toplum kuruluşlarıyla bilgilendirme toplantısı yapacakları da sözlerine ekledi.

 

Ekim Ayı’ndan itibaren su faturalarına yansıyacak olan evsek katı atık bedellerinin durumu ve ilçelerin belirlediği fiyatlar ile ilgili de konuşan Kocaoğlu, ilçeler adına tahsilat yaptıkları için ayrıca artı bir bedel koymayacaklarını söyledi. Kocaoğlu, “ Ben, bedel koyma taraftarı değilim. İZSU’yu ilgilendiren iki konu var. Atık su ile deniz suyunun maliyetlerinin ve fiyatlarının ayrıştırması. Biz o çalışmayı yaptık. Su faturamıza zam yapmıyoruz. Temiz su şu kadar, atık su şu kadar. O da zaten bizim bugünkü fiyat tarifemizi ortaya çıkartıyor. Belediyelerimizin verdiği katı atık bedellerinin bilgilerini sisteme işleyeceğiz. O da her sene değişecek. Onları da belediyelerin adına kesip hesaplarına yatıracağız. Oradan da para almamız söz okunuşu olmaz. Kanuni zorunluluk varsa minimumunu alırız. Zaten belediyelerin bütçeleri zor durumda. Bir de ayrıca onlar atıkları bizim transfer istasyonlarına getirine kadar maliyet yapıyorlar. Transfer istasyonundan sonra yapılan taşıma, gömü işlemi ve yarın yapılacak tesisin maliyetlerini de katı atık maliyeti olarak yansıtacağız. Bunun henüz maliyetini yapmadık. Bu durumu da yasal zorunluluk olduğu için yapacağız.

 

Başkan Kocaoğlu zaman zaman Özel İdare Genel Sekreteri İrfan İçöz ile karşı karşıya gelmesine neden olan taş ocakları konusuna da değindi.Kocaoğlu, “Taş ocaklarının ruhsat verme yetkisi bendeyken rehabilite edilmesi konusunda çalışma başlattık. En problemli bölümü olan Bornova Belkahve girişi en öncelikle bölgeydi. Anlaşarak, uzlaşarak oradaki taş ocağı işleten firmalarla öndeki tesislerin arka saha ve yan sahaya çekilmesi ve kapalı-sulu sistem üretim yapılması ve tozdan çevrenin rahatsız olmaması konusunda mutabık kaldık. Projeyi de uygulattık. Ardından sonrasında ruhsat verdik. Zaten yaptığımız protokolde de vardı. Batı Anadolu Çimento ağaçlandırma çalışmasını orada en büyük şirket olduğu için yüklendi. Mükemmel şekilde görevini yaptı. Daha sonra Çimentaş’a, Dere Madencilik’e geçecektik. Ardından yetki bizden alında ve Özel İdare’ye verildi. Bizim kaldırdığımız yerde bir taş ocağına ruhsat verilmesi haberini aldığımızda bunun yanlış olduğunu beyan ettik. Sonra il özel idare genel sekreteri ‘başkan kendisi ruhsat’ verdi diye beyan verdi. Biz de ona cevabını verdik. Başka problemimiz yok. Benim gündemimde taş ocağı yok. Yetki Özel İdare’de” diye konuştu.