İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı şunları söyledi:
“Sayın Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, kentimizden milletvekili adayı gösterilip adaylık sonrasında İzmir’e ilk gelişinde, kendisini havaalanında karşıladık, tebrik ettik. Bakanlığıyla ilgili etkinliklere katılmayı özen gösterdik. Daha önce basın mensuplarının Ege Medeniyetleri Müzesi konusundaki sorularına karşı yaptığı ‘Belediye yer göstersin, yapalım’ açıklamasına uzun süre cevap vermemiştik. Müze yapımına karar verme, kurma ve işletme konusunun Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın asli görevlerinden bir tanesi olduğunu herkesten önce Sayın Bakan’ın bildiğini düşünerek... Buna rağmen, İzmir’in kalkınması ve turizmde büyümesi için, birlikte belirlediğimiz ve Sayın Bakan’ın karar verdiği müze alanını kamulaştırmak üzere yola çıktık. Bu süreç devam ediyor. Sonra Sayın Bakan, Kemeraltı’nda siyasi çalışma yaparken, Karaosmanoğlu Hanı’nda İzmir’i bazı illerle kıyaslayarak tarihi yapıların İzmir’de korunmadığı konusunda eleştirel bir açıklama daha yaptı. Tarihi eserlerin korunması görevi de yine Bakanlığı’na ait olduğu halde… Buna cevap vermedik. Ama bugün bardak taştı. Sayın Bakan, bazı gazetelerde yayınlanan beyanatında ‘Ben Türkiye’de yerel yönetimler ya da genel yönetimlerde siyasetin adının yolsuzlukla anılmasını, siyaset yapan adına bir talihsizlik sayarım’ şeklinde, talihsiz bir beyanatı yayınlandı. Biz daha bu cümlenin şifrelerini çözmeye çalışırken, bir başka gazetedeki “İzmir-Ilgaz aynı oyun” başlıklı manşetle büyük bir şok yaşadık. Sayın Başbakan’ın seçim konvoyuna saldırı gerçekleştirenlerle İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik soruşturma ve tutuklama kararı verenler arasında bir bağ kuran Sayın Bakan, bu sözlerinin anlamını mutlaka açıklamalıdır. Tüm bu söylemler, Sayın Günay’ın İzmir’e seçim kampanyası için mi yoksa bilemediğimiz başka bir nedenle mi geldiği konusunda kafalarda soru işaretleri oluşturmaktadır. Anlaşılan Sayın Günay ne İzmir’i ne de İzmirlileri henüz tanıyamamıştır. Yaptığı açıklamalarla kentimizde infial uyandırmakta ve dolayısıyla hem İzmir’e hem de İzmirlilere kötülük yapmaktadır. Umarız gerginliği tırmandıran bu tür söylemler seçime kadar devam etmez, burada biter.”