Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: İspatla, birlikte…

KIRIKKALE - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisince Kırıkkale’de düzenlenen mitingde halka hitap etti.
 
Konuşmasının büyük bir kısmında 17 Aralık'ta başlatılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna değinen Kılıçdaroğlu, ses kayıtları için "montaj" diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan bu iddiasını ispatlamasını istedi.
 
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle;
 
"Bunlar ‘montajdır’ diyor. Montaj olduğunu ispat edersen, hep beraber mücadele ederiz. Bir ülkenin başbakanına iftira atılamaz. TİB kayıtlarını yayınladı mı? Eğer namuslu bir adamsa, ‘iftira atıldı’ diyorsa o kayıtları yayınlasın. Yayınlamıyor. Niye yayınlamıyor? Çünkü tamamı doğru. Ben de biliyorum, o da biliyor.
 
18 Nisan 2013’de MİT, Başbakan’ın önüne üç sayfalık rapor bıraktı; 'Rıza Sarraf’ın senin bakanlarınla ilişkisi var'. Diyor ki, ‘Bu raporu niye açıklıyorsunuz?’. Bu raporu niye açıklamayalım? Vatanımızı, ülkemizi seviyoruz. Niye hiçbir şey yapmadı? Çünkü işin başında o vardı. Onun için ona 'başçalan' diyoruz, dünya da başçalan diyor. Diyelim ki, tamamı yanlış. 4 bakanı vardı, istifa etti. Bir bakanı ‘sen söyledin, ben yaptım. Yolsuzluk varsa senin talimatıyla oldu. İstifa etmesi gereken biri varsa sen istifa et' dedi. Neresi montaj bunun?
 
17 Aralık’ta paralel devlet darbe yapmış!?! Bir, Ekonomi Bakanı’na koluna 700 bin liralık saati paralel devlet mi taktı? İki, bakan çocuklarının yatak odalarına 7 kasayı paralel devlet mi yerleştirdi? Üç, bakan çocuklarının yatak odalarına para sayma makinalarını paralel devlet mi koydu? Dört, o kasaların içine milyonlarca doları, Euro’yu, Türk Lirası’nı paralel devlet mi yerleştirdi? Beş, İçişleri Bakanı sabahın 07.30’unda oğluna telefon ediyor. Oğlum ‘Kaç lira var?’ diyor, ‘Baba sen biliyorsun?’ diyor. İçişleri Bakanı’nın oğlunun evinde 1 trilyon nakit para nasıl bulunur? Helale mi, harama ortak olacaksınız? Helale ortak olacaksınız adres belli; CHP. Kul hakkı yiyenlerden hesap soralım, namuslu, düzgün siyaseti getirelim.
 
Dört bakan bir başçalan. Rıza Sarraf, dört bakanı parayla satın almış. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan 28 seferde 52 milyon dolar rüşvet almış. İçişleri Bakanı, 10 defada 10 milyon dolar. En azını da Egemen Bağış götürmüş. Hani Allahın kelamıyla dalga geçen, Kur’an ayetiyle dalga geçen, 'Google’dan ayet sallıyorum' diyen... Üç seferde 1.5 milyon dolar götürmüş.
 
247 milyon götürmüşler. 2 milyon 841 bin işsize 8 yıl asgari ücret ödenebilirdi. Her emekliye bir seferde 25 bin lira ödenebilirdi. 30 Marmaray yapılabilirdi.
 
10 milyon emeklinin vicdanına sesleniyorum. Aldığınız emekli parasıyla geçinebiliyor musunuz? Esnaf kardeşime sesleniyorum, senin sorununu çözmediler. Senin sırtından, senin oyuyla geçiniyorlar.
 
Çiftçiye, esnafa sözüm var. Taşeron işçiler 8 aydır maaş alamıyor. Bu nasıl belediye diye sormuyorsunuz? Hesabını soracağız, sandığa gideceğiz. Haramilerin iktidarını yıkıp, halkın iktidarını kurmak için sandığa gideceğiz. Niye burada toplu taşıma yok. 81 ilden sadece buradan yok.
 
Balık baştan kokar. Baştaki götürüyorsa, bakan da götürüyor, müdür de ayakkabı kutusunda götürüyor. Bu sorunu çözmek sizin elinizde. Sandığa gidecek; helalden mi haramdan yana mı oy kullanacaksınız?
 
AK Parti’ye oy verenlere sesleniyorum. Demokrasinin önünü açın, temiz siyasetin, ahlaklı siyasetin önünü açın. Peygamberimiz ‘Yalanla iman bir arada olmaz’ der. Sizden güvence istiyorum.”