İZMİR - Türk Sineması’’nın başarılı kadın yönetmenlerinden Yeşim Ustaoğlu’’nun 56. San Sebastian Film Festivalinde en büyük ödül olan "Altın İstiridye" yi kazanan son filmi "Pandora’’nın Kutusu"’’nu sinema sanatını seven, kadın sorunlarına duyarlı bir çok kadın izleyicinin yanı sıra Bostanlı ve Nergiz Kadın Danışma Merkezi’’nin üye bayanları izledi.
Gerek konusu gerek usta oyuncu kadrosu ile büyük beğeni toplayan film 1 saat 45 dakika sürdü. İzleyiciler soluksuz filmi takip ederken bir kısım izleyici film ile kendi hayatı arasında benzerlikler bulunmasından dolayı oldukça etkilendi.
Pandora’’nın Kutusu filminin öyküsünde ; İstanbul’’un farklı semtlerinde yaşayan, her biri diğerinden farklı sorunun ve hayat standardının içinde sıkışıp kalmış, birbirinden habersiz, orta yaş ve sınıfa mensup üç kardeşi (Nesrin ’– Derya Alabora, Güzin ’– Övül Avkıran, Mehmet ’– Osman Sonant), bir gün doğup büyüdükleri Batı Karadeniz dağlarındaki köylerinden gelen bir telefon bir araya getirir: Yaşlı anneleri Nusret Hanım (Tsilla Chelton) kaybolmuştur. Annelerini aramak için buluşan üç kardeşin köylerine yaptıkları mecburi yolculuk, saklı kalan pek çok sorunun, hayatlarındaki ve ilişkilerindeki bir çok çarpıklığa dair pek çok şeyin Pandora’’nın Kutusu misali ortaya saçılmasına neden olur.
Annelerini bulup İstanbul’’a getirdikten bir süre sonra onun Alzheimer olduğunu öğrenen üç kardeş, hasta annelerinin aralarına katılmasıyla, kendi hayatlarının süregiden çarpıklığına dair pek çok gerçekle yüzleşecek, Nusret Hanım’’ı anlayacak tek kişi ise büyük abla Nesrin’’in (Derya Alabora) kaçak oğlu Murat (Onur Ünsal) olacaktır. Hayatının son günlerini dağıyla başbaşa geçirmek isteyen Nusret Hanım ile torunu Murat’’ın kesişen yolları bir yolculuğun baslangıcıdır. Nihayetinde Nusret Hanım’’ı dağına kavuşturan bu yolculuk, Murat’’ın içine düştüğü boşluğa bir anlam katabilecek midir ? sorusuna cevap aranıyor.
Film, 9 Mart 2011 saat.11.00’’de belediye binası toplantı sonunda tekrar gösterime sunulacak.