HABERLER>POLİTİKA
13 Aralık 2014 Cumartesi - 09:19

İzmirli Başkanı Kadın Partisi’ni anlattı: Mutfak işçisiyiz!

Kadın Partisi İzmir İl Başkanı Emel Denizaslanı partileri hakkında bilgi verirken ülke siyaseti için de çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye siyasetindeki kadının rolünü mutfak işçisi şeklinde yorumlayan Denizaslanı, “Buna dur denmesi gerekiyor. Cumhuriyet kurulalı 90 yıl olmuş, seçim sistemleri 1930’lu yıllarda başlamış. 1930’da ilk defa muhtar, belediye başkanı, 1934’de milletvekili seçilebilme hakkı doğmuş. Yaklaşık bu 80 yılı sorguladığımızda tablo hiç hoş değil” şeklinde konuştu.

İzmirli Başkanı Kadın Partisi’ni anlattı: Mutfak işçisiyiz!

Mehmet İŞLER / EGEDESONSÖZ - ‘Adım Adım Erkek Demokrasiden Gerçek Demokrasiye’ sloganıyla 24 Haziran 2014’te siyaset sahnesine çıkan Kadın Partisi’nin İzmir İl Başkanı Emel Denizaslanı çarpıcı açıklamalarda bulundu.
 


Partilerinin çıkış noktası, ideolojileri ve yapacakları çalışmalar hakkında bilgi veren Denizaslanı, Türkiye’deki siyasi yapı ve özellikle kadınların siyasetteki rolleri için konuştu.
 
Kadınların siyasette mutfak işçisi olarak görüldüğünü söyleyen Denizaslanı ayrıca İzmir’deki yerel siyaseti ve geçmiş yıllarda görev yaptığı CHP’yi de eleştirdi.
 
KARARSIZLAR ÇOĞALIRKEN PARTİMİZİ KURDUK
Kadın Partisi’ni kurma çalışmalarına 4 yıl önce başladıklarını söyleyen Denizaslanı, “Biz kadın partisini kurmayı uzun zamandır konuşuyorduk.  Çalışmalarımıza önce İstanbul’da başladık. Web sitemiz bile vardı. Bu çabanın içindeydik. Türkiye gerçekleri yüzünden hep öteledik. Çünkü siyaset öyle iki odaklı bir seyre dönmüştü ki bizim orada kendimizi ifade etme şansımız yoktu. Daha çok bölen olmakla suçlanacaktık. Baktık ki gidiş kötüleşiyor siyasette ümitsizler, karasızlar ve kendine ev bulamayanlar çoğalıyor. Daha fazla beklemeye gerek yok dedik ve partimizi kurduk, çalışmalarımıza başladık. Örgütlenmelerimiz sürüyor. İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Bursa gibi kentlerde şu an varız.  Partimizin bünyesinde şu anda kadın hareketi içinden olan insanlar var. İdeoloji olarak; Atatürk ilke ve devrimleri, ülkenin bölünmez bütünlüğü, bayrağımızın tekliği vazgeçilmezlerimiz arasında bulunuyor. Laik demokratik hukuk sistemi tarifinin durmadan iyileştirilmesi adına bu partiyi kurduk.
 
KADIN PARTİSİ ADINI KULLANMAK İSTİYORUZ
2015 Genel Seçimlerine girme şanslarının şu an için olmadığını belirten Denizaslanı,  kendilerine seçime beraber girmek için diğer partilerden talep geldiğini de söyledi.  Denizaslanı, “Önümüzdeki seçime giremiyoruz. 41 ilde ve bu illerin 3’te 1 oranında ilçelerinde örgütlenmemiz ayrıca da 6 ay öncesinden kongremizi yapmış olmamız gerekiyordu. Şu an böyle bir şansımız yok. Bu, seçimlerde bekleyeceğimiz anlamına gelmiyor. Kadın Partisi enerjisini partilerine saflarına çekmek isteyenler bizle görüşüyorlar. Talepler var ve bizde bunları değerlendiriyoruz. Tabi gelenlerin ideoloji ve dünyaya bakışları bizle örtüşmesi gerekiyor. Kafalarda soru işareti olmadan net olmamız gerekiyor. Acele etmeden en doğru kararı vermek istiyoruz. İş birliğinde Kadın Partisi adını kullanmak istiyoruz” dedi.


 
KADINLAR MUTFAK İŞÇİSİ…
1985’ten beri aktif siyasetin içinde olduğunu ifade eden Denizaslanı, kadınların siyasette mutfak işçisi gibi çalıştırıldığını belirtti. Denizaslanı, “Geçmiş yıllarda Sosyal demokrat Halkçı Parti (SHP) ve CHP dönemim oldu. Hep ‘Kadınlar baş tacımız’,  ‘Cennet anaların ayağı altındadır’,  ‘Hadi koşun kadınlar broşür dağıtın’, dendi. Genelde siyasette yüzde 30 kadın yüzde 70 erkek var. Ama seçilebilir görevler baktığınız yüzde 30 bile olmuyor yüzde 98 erkek seçtirilmek üzere çalışılıyor. Kadınların siyaset alanında kesinlikle mutfak işçisi olarak çalıştığını düşünüyorum. Buna dur denmesi gerekiyor. Cumhuriyet kurulalı 90 yıl olmuş, seçim sistemleri 1930’lu yıllarda başlamış. 1930’da ilk defa muhtar, belediye başkanı, 1934’de milletvekili seçilebilme hakkı doğmuş. Yaklaşık bu 80 yılı sorguladığımızda tablo hiç hoş değil. Yerel seçimlerde binde 3 buçuk kadın. Milletvekilliği anlamında yüzde 6 buçuk. Bakanlar diye baktığımızda yok gibi bir şey. İyi ki Kadından ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı var. Abone gibi bir kadın yazıyorlar bitiyor. Atatürk’ü severiz hayranız. Şu sözü çok manidardır; ‘Bir kuş bir kanadıyla uçamaz. Toplum kadın ve erkek denen bir kuştur, biri zincirle bağlıyken biri göklere uçamaz’. Bundan daha güzel bir tanım duymadım. Bugüne kadar siyasetin tıkanıklığını kadınsız olmaya bağlıyorum. Bu ilkokuldan başlayan bir eğitim sürecidir. Annelerimiz ne biliyordu bize ne öğretti? Onun annesi ne biliyordu, ona ne öğretti? Bu bir süreçtir. Devlet gerçekten gelişmek istiyorsa ezbere ve hurafelere dayalı bu sitemi terk etmeli” diye konuştu.
 
ERKEKLERE SINIRLAMA YOK
İsim konusunda aralarında çok tartıştıklarını söyleyen Denizaslanı, “Erkek konusunda bir sınırlamamız yok. Benim eşim parti üyesi.  Laik hukuk sistemine inanan kadınların çabasına değer veren kadınla erkeğin eşit olduğunu düşünen tüm erkek arkadaşlarımızla beraberiz. Yoksa Atatürk’ün sözündeki gibi tek kanatlı oluruz. Bunu istemiyoruz. Partimizin ismini özellikle toplumsal tepki koymak için böyle seçtik.  Dünyada ve Avrupa’da benzerleri var.  Şu an İsveç’te var ama onlar yalnız kadın partisi ve adı da Feminist Kadın Partisi. Biz öyle düşünmüyoruz. İşçi Partisinde nasıl sadece işçiler yoksa bu partide de sadece kadınlar yok” dedi.
 
KADIN VE ERKEĞİ EŞİT TUTAN BİR PARTİYİZ
Feminizmin Türkiye’de algılandığı gibi erkek düşmanlığı olmadığını söyleyen Denizaslanı, “Feminizm; kadın ve erkeğin sosyal yaşamda eşit olmasını amaçlayan bir harekettir. Kadın ve erkeğin sosyal yaşam içinde eşit olması gerektiğine inanan herkes feministtir. Feminizmin erkek düşmanlığı olduğunu algılayanlar için bu parti tu kaka olur. Ama bu parti kadın ve erkeği eşit tutan bir partidir. Evet feminist yanımız da var ama eşitliğin olmadığını gören bir partiyiz. O haklarımız kullanmak istiyoruz” diye konuştu.


 
ATATÜRK GİBİ BİR YERDEN ÇIKMAK LAZIM
İşlerinin zor olduğunu fakat asla umutsuzluğa kapılmadıklarını belirten Denizaslanı, “İşimiz kadınlık, anne olmak, çocuğa yeni yaşam alışkanlıkları vermek gibi çok zor zaten. Kadınlar sosyal ve reel düşüncelerden uzak tutuluyor. Yazılı ve görsel basın içi boş programlarla çıkıyor. Sağlıklı düşünenler bile şüphelenmeye başladılar. Türkiye’nin genelinde işimiz zor. Kararsız değilim ama gerçekten umutsuz zamanlarda ona esir olursanız başarılı olmazsınız. Atatürk’ün yaptığı gibi bir yerden çıkmak lazım. Fidanın baş vermesi lazım. Belki çocuklarım görür belki DSP’nin iktidar ortağı olması gibi bir rüzgar yakalarız. Varoluşumuza siyaset ne getirir bilemiyoruz. Biz iktidar olacak gibi kendimizi hazırlıyoruz. Biz muhalefetin alternatifi değiliz. Onlar söz birliği yapmışlar oturuyorlar. İşimizin zor olduğunu biliyoruz ve bu görevden de kaçmayacağız. Benim bulduğum Türkiye Cumhuriyeti’ni benim torunum bulmadı ve daha sonraki yıllarda bugünlerimiz de aranacak. Çocuğuma torunuma güzel bir Türkiye bırakmayı görev biliyorum. Borcumuz var bunu ödememiz lazım” ifadelerini kullandı.
 
2 DÖNEM SEÇİLENDE MESLEK KÖRLÜĞÜ OLUŞUYOR
İzmir’deki yerel siyaset hakkında da konuşan Denizaslanı,  “İzmir’de diğer siyasi partilerin bir şey yaptığını düşünmüyorum. Genel merkez Salı’dan Salı’ya çıkıp grup toplantılarını yapıyor o kadar. Yerel siyaset anlamında İzmir’in iyi yönetilmediğini düşünüyoruz. Eleştirilere biz de katılıyoruz. Özellikle yerel yönetimlerde 2 dönemden fazla görev yapılmaması gerekiyor. Çünkü bu sürede meslek körlüğünün aktivasyona geçtiği kanıtlanmış. 2 dönem idealdir. 1’inci dönemde aldığı işi 2’de tamamlar. Öbür türlü olmuyor. Etrafında ‘evet efendim, tabi efendim’ diyen bir halka oluşuyor. 3’üncü defa kazandığında kendisini alternatifsiz gördüğü için ali kıran baş kesen oluyor. Örnekleri İzmir’de ve Türkiye’de hem yerel siyasette hem genel siyasette mevcut durumda.  Ama yerel siyaset direk bizim hayatımızı ilgilendiriyor. Mesela şu an ulaşım kaosu yaşanıyor. Şekil değiştirilmesi çalışılıyor. Alt yapısı hazırlanmadan, zamanında insanlar bilgilendirilmediği için zorluk çekiliyor. En son yapılan ulaştırma uygulamasını yerinde buluyorum fakat önceden halkın bilgilendirilmediği için aktarmaların saat ve hız bakımından iyi ayarlanmadığını düşünüyorum. Yoksa hangi ülkede Çiğli’den binip tek araçla Güzelbahçe’ye gideceksin?  Bir de merkezi yer Konak. Düşünün o zaman Konak trafiği ne hale gelir? Bu değişimin olması lazımdı ama alt yapısının da iyi olması lazımdı ve gerekçesi anlatılacaktı. Metrolarda iskelelerde TV’ler var.  Bu TV’lerde belediyenin hizmetleri anlatılıyor. Oralarda bilgi verilebilirdi. Her yer ulaşım güzergah kitapçıkları dağıtılabilirdi. Telefonla bile sesli mesaj iletilebilirdi” şeklinde konuştu.
 
HEDEFİMİZ PARTİMİZİN TEHDİT OLARAK GÖRÜLMESİDİR
Partilerinin ileri dönemdeki hedefleri hakkında konuşan Denizaslanı, “İlk olarak 2019 yerel seçimlerine kendi başımıza girebileceğiz. Şu an belediye seçimini düşünmüyoruz. Genel siyasette partimizi nasıl gösterebiliriz, nasıl başarılı olabiliriz onu ve sonrasını düşünüyoruz. Diğer partilerden gelen teklifler var. Bizim adımızın geçtiği yerde iş birliği yapabiliriz. Bizim hedefimiz bize yakın partinin bizim varlığımızı tehdit olarak görebilmesidir. Varlığımızı kanıtlamamız lazım. Bu da zamanla olacak. Bağımsız olarak mecliste varlığımızı sürdürmeyi daha önce denedik. Hasan Denizkurdu’nun İzmir piyasası için geçtiğimiz günlerde çok popüler bir söylemi oldu.  ‘Ege Bölgesinde 20 Spartaküs arıyoruz, bağımsız adaylar seçtirmeliyiz’ diye. Rica ettik o projesinden bize bahsetti. Anlattığı makul ve mantıklı bir ölçüye kadar. Biz de en kötüsü bağımsız olarak girmeyi ve kadınlar olarak girmeyi düşünüyoruz.  Son cumhurbaşkanlığı seçiminde çok ciddi bir İzmirli gurup sandığa gitmedi. Bunlar da 1 ya da 2 bağımsız aday çıkarabilecek durumda. Biz bu kararsız, durduğu yerden hoşnut olmayanlara bağımsız hareketi başlatabiliriz. Böyle biri deneyimi parti olmadan da yaşadık biz İstanbul birinci bölgede. Koşulların ne ve nasıl olduğu konusunda tecrübemiz var” dedi.
 
KADINLAR MARJİNAL GURUP SAYILIYOR
Kadının siyaset yapmasının Türkiye’de ve dünyada çok zor olduğunu söyleyen Denizaslanı, “ Siyaset ekonomi isteyen bir şeydir. Kadınlar da tüm dünyada olduğu gibi ekonomisi kıt olan bir grup. Vatandaşlarımızdan bizi maddi ve manevi desteklemelerini istiyoruz. Hiçbir kurumla parasal ilişki içine girmeyi düşünmüyoruz. Bazı siyaset bezirganlarından teklifler geliyor. Parti binanınız yaptıralım ama biz çoğunlukta olalım gibi. Aldırış etmiyoruz. Kadın partisi, kadınların sorunlarını çözmek için var olan bir parti gibi zannediliyor. Biz tüm sorunları çözmeye talibiz. Evet kadınlarla değişime ortak ol diyoruz. Bu değişimi biz kadınlar yapabiliriz ancak. Avrupa Birliği projelerinde şu tanım vardır; Yaşlılar, çocuklar, engelliler ve kadınlar. Yani marjinal guruplara veriliyor. Kadınlar marjinal grup sayılıyor bu ülkede. Bütün partilerde kadın gençlik kolları vardır. Neden? Çünkü kadını ve genci zaten dışarıda tutuyor siyasi yapılar. Kadın ve gençlik kolu demekle ‘biz varız siz de bizim ek parçalarımızsınız’ diyerek dışlıyor. ‘Çoğunluğun dışındasınız. Ana yapıda değilsiniz. Ana yapıda biz varız’ diyor. ‘Biz yapacağız kenardasınız siz sadece propaganda yapacaksınız’ deniyor. Biz bütünün ayrılamaz parçalarıyız. Arabayı alırken motorsuz almak istemezsiniz çünkü işinize yaramaz. Bizde kadın ve gençlik kolu yok. Biz bir bütünüz. Aslında kadın kollarına tamamen karşı değilim. Bu kollar siyasi olmayan kadınların bir şekilde partiye kazandırılmasıdır. Amacına uygun kadınları yetiştirip ana görevde beraber çalışıyorlarsa sorun yok, bu ihtiyaçtır. Ama kermes yapsın diye açılmadı bu kollar” ifadelerini kullandı.
 
ERKEK İRADESİ DIŞINDAKİ HERKESE KAPIMIZ AÇIK
Partilerinin toplum dışında itilmişlerin evleri gibi olması gerektiğini belirten Denizaslanı, “Cinsel eğilimleri yönünden itelenmiş. Dinsel olarak Ermeni, Yahudi olduğu için İzmir’de kendini yalnız hisseden, yalnızlaştığını düşünen kim varsa kapımız açık. Yasal açıdan parti üyesi olmak için hiçbir eksiği olmayan kendine ev bulamamış, yani erkek iradesinin dışında bırakılmış herkese kapımız açık. Metroda bakıyorum yüz bin engelli var onları yalnızlaştırmayalım yazıyor.  O yazı bana ne diyor? Hiçbir şey demiyor. O yazıyı koyan belediyenin proje üretmesi lazım. Engellileri sokağa çıkarması lazım. Bana göstermesi lazım. Şu kadar görme engelli var demesi lazım. Toplumda birlikte yaşamalıyım ki haberdar olayım. Bu şekilde yazı yazmak çözümün bir parçası olmaz. Vatandaş o yazıyı okuyup geçer. Ben topluma duyarlı olduğumu düşünüyorum ben bile bir şey yapamıyorum. Diğer insanlar da bir şey yapamaz. Devlet ve belediyeler kalıcı proje üretmezse bana görev düşüyor. O yardımı yap, bu kitabı al demek yetersiz. Buradan o kişileri de isteyen durumuna düşüren bir yaklaşım çıkıyor. İşte biz buna karşıyız” dedi.
 
CHP’YE DE YÜKLENDİ
Denizaslanı geçmiş yıllarda aktif olarak siyaset yaptığı CHP’yi de şu sözlerle eleştirdi:  Partiyi kafamdan silmedim ama 1999 yılında umudum bitti.  Artık bu partinin iktidar hedefi olmadığını gördüm. Genel merkez düzeyinde tesadüfen görüştüğüm birkaç kişisinin ‘iktidar ateşten gömlek deli miyiz biz o gömleği giyelim’ dediğini duydum. Muhalefetten memnunlar. O dönemden beri iktidar için bir projesini de görmedim zaten.  CHP kadın kolları da iktidar ya da bazı olanaklardan yararlanmak birçok insan için cazip geliyor. AKP’nin iktidarında da böyle. AKP’li olmayanlar için de çekici geliyor. CHP’nin de belediyeleri anlamında böyle. Geçmiş zamanında Atatürk partisi diye toz kondurmadığım dönemler gibi düşünen insanlar fazla.  Herkesi menfaatçi, çıkarcı gibi düşünmek haksızlık. Kimisi bölünmekten korkuyor. AKP’nin İzmir’i nereye götüreceğinden korkuyor. Orada kalıyorlar. Desteklediklerini kesinlikle söyleyemiyorum. Ama varlıklarını ileri götürmeye de çalışmıyorlar ben ona üzülüyorum. Yerel seçimler benim için ölçü zamanıydı. CHP’li kadınların ayağa kalkması gerekiyordu, kalkmadılar. Son tüzük kurultayında 62’inci madde kondu. Genel merkezce aday belirleme kurularında ‘yüzde 30 cinsiyet kotası mutlaka kullanılır’ diye böyle bir ifade vardı. Genel başkanı bütün söylemi bunun üzerineydi. İzmir’de 30 tane başkan adayı, büyükşehirle birlikte 31 belediye başkanı seçildi. Bu hesaba göre CHP’nin 10 tane kadın belediye başkan adayı göstermesi gerekiyordu Çünkü tüzüğün emri buydu. Nasıl biz anayasayı kabul etmiyoruz diyemezsek partide onu diyemez. Ne yaptı? 2 tane koydular. Arkadaşlarıma kazandı iyi oldu. Ama yapılması gereken şeyi yapmadılar. Kadın olmasın da ne olursa olsun zihniyeti diyorum ben buna. 10 tane kadın gösterilmesi gereken yerde bu partinin kadınları genel merkeze dönüp ‘siz ne dediniz ne yaptınız’ kavgasını yapmadılar. Kota alt çizgiyi söyler. Şu çizgiden aşağı düşemez der. Yüzde 33 kota varsa bundan az olamaz anlamındadır. Daha çok olamaz değil bunun anlamı. Çünkü daha çok olmaya engel olamazsınız. Parti meclis listesinde 25 tane kadın olması lazım. Bunlara itiraz etmediler. CHP kadınları bu mantıkla çalışıyorlar. Gösterilen bazı kadın adaylar da hiç ihtimal olmayan yerlere koyuyorlar. Erkekler kazanma ihtimali olmayan yerler için aday olmak istemiyorlar. Orada görev kadınlar düşüyor.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
ANKARA 13 Aralık 2014 Cumartesi 21:42

Partı Çarsısına Dondu Turkıye... Yazık

Yorumu oyla      11      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Erdoğan: Kimse Osmanlıca’dan korkmasın!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyada hangi millet vardır ki yazının merkezi ...
Flaş! Bedelli askerlik kanununa Köşk onayı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bedelli askerlik kanununu onayladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sürpriz ziyaret
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yazar ve düşünce adamı Nuri Pakdil'i evinde ziyaret etti.
 
HDP’li Kaplan Meclis kürsüsüne sapanla çıktı
TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe görüşmelerinde HDP Milletvekili Hasip Kaplan, ...
Ve tarih netleşti: Engin Kılıçdaroğlu ile ne zaman görüşecek?
CHP İl Başkanı Engin’in Genel Merkez’de Kılıçdaroğlu ile adaylığını ve ...
Erdoğan’dan bomba açıklama: Daha şaşırtıcı şeyler…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gezi Parkı olayları ve 17 Aralık operasyonunun ...
 
Tekin’den Arınç’a ve çocuğuna teşekkür: Kirliliğe…
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin MYK sonrası basın açıklaması yaparak ...
Flaş! Ve Erdoğan yargı paketini onayladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargı paketini onayladı.
Baykal 1677 gün sonra genel başkan koltuğunda!
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Genel Başkanlık'tan istifa ettiği ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Kaçın, demokratlar geliyor!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Deniz çayırlarına çocuklarınız için acıyın…
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Ormanlarımız yanar gider!
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Neden itibardan tasarruf olmaz?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İnsan yakmak ve Madımak!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
İnsan insanı yakar mı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Türk Milleti!!!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Az okumuşlar
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Karl Marx ve Mehmet Şimşek!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva