İzmir’’de Ergenekon davası!

Sanıklar, ''silahlı suç örgütü kurma, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, dolandırıcılık, hürriyeti tahdit, hürriyetten yoksun kılma, şantaj, kişisel özel verileri kaydetme, nitelikli yağma ve görevi kötüye kullanma'' ile suçlanıyor.

İZMİR - Ergenekon suç örgütüyle bağlantılı olarak İzmir merkezli gerçekleştirilen operasyon kapsamında yakalanan iş adamı Ahmet Memiş ve Alsancak Diş Hastanesi Başhekimi Ali Şahinoğlu'nun da aralarında bulunduğu 46 sanık hakkında, ''silahlı suç örgütü kurma, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, dolandırıcılık, hürriyeti tahdit, hürriyetten yoksun kılma, şantaj, kişisel özel verileri kaydetme, nitelikli yağma ve görevi kötüye kullanma'' suçlarından dava açıldı.

Cumhuriyet savcısı Mehmet Sait Demiröz tarafından hazırlanan iddianame, İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın 14'ü tutuklu 46 sanığı Nisan ayında hakim karşısına çıkacak.

İddianamede, Ergenekon davası sanıklarından İbrahim Şahin'in adamı olduğu iddia edilen Kayserili iş adamı Ahmet Memiş, Kazım Yetkin ve Güven Aslan hakkında 35 ayrı suçtan toplam 320'şer yıla kadar hapis cezası istendi.

Tutuklanarak cezaevine gönderilen Ege Üniversitesi Hastanesi eski müdürü Nevzat Kaya ile Alsancak Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Müdürü Celal Ünal hakkında ise ''silahlı suç örgütü kurmak, rüşvet, ihaleye fesat karıştırmak, görevi kötüye kullanmak'' suçlarından 45'er yıl hapis cezası talep edildi.

Diğer sanıkların da değişik suçlardan 6 ile 21 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmaları istendi.

Olayların ayrıntılı olarak anlatıldığı 156 sayfalık iddianamede, savcılık makamına gönderilen ihbar mektubunda, ''Ergenekon terör örgütünün İzmir ilinde bağlantılarının olduğu, örgütün başında özel harekatçı İbrahim Şahin'in bulunduğu ve kendisiyle birlikte hareket eden emniyet görevlileri ve özel harekatçı polislerin olduğu, görevlilerden bir emniyet amirinin yanına gelen kişilerin, yasa dışı adam kaldırma, yaralama türü işler yaptıkları ve görev verildiğinde yasa dışı büyük işler yapabileceklerini söylediklerinin'' belirtildiği anlatıldı.

İddianamede yer alan bilgiye göre, şüphelilerin bazı azınlıklara yönelik araştırma yaparak, bilgi topladıkları da tespit edildi.

Başhekim, hastane müdürleri, emniyet müdür yardımcısı, emekli askerler ve iş adamlarının sanık olarak bulunduğu iddianamede, iş adamı Ahmet Memiş'in sanıklarla yaptığı telefon görüşmelerine de yer verildi.

Memiş'in, bir siyasetçinin eşine BMW marka araba hediye ettiği, fotoğraflarını çektiği ve Ergenekon dolayısıyla Organize Suçlarla Mücadele Müdürlüğü kendisini gözaltına alırsa her şeyin ortaya çıkacağını söylediği belirtildi.

Memiş'in, Alsancak Diş Hastanesi Başhekimi Ali Şahinoğlu'nun Ergenekon'da suç ortağı olduğu, bu ülkede fail meçhul cinayetler işlendiği sürece Güneydoğu sorununun çözülmeyeceğini, Bedrettin Dalan'ın kendisini Almanya'ya çağırdığını, korumalarıyla birlikte gideceğini, arkasında milyarlarca lira servetin bulunduğunu kaydettiği aktarıldı.

Memiş'in Sinan Aygün'den 100 bin dolar para istediği, Aygün'ün kendisine ''Vallaha reis para yok'' dediğini, 10 gün sonra kasasında 2,5 trilyon para çıktığını anlattığı kaydedildi.

OPERASYON
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca Mart ayında yürütülen soruşturma kapsamında, 10 ilde, 40 ayrı adrese eş zamanlı düzenlenen operasyonda, aralarında Ergenekon davasının sanığı İbrahim Şahin ile bağlantılı olduğu öne sürülen Kayserili iş adamı Ahmet Memiş ile Alsancak Diş Hastanesi Başhekimi Ali Şahinoğlu, Alsancak Diş Hastanesi Müdürü Celal Ünal, Ege Üniversitesi Hastanesi Müdürü Nevzat Kaya, Ergenekon davası sanıklarından emekli albay Levent Göktaş'ın sahibi olduğu güvenlik firmasının ortaklarından emekli astsubay İbrahim Gülmez, Genel Müdürü Ufuk Sever'in aralarında bulunduğu şüphelilerin ev ve iş yerlerindeki aramalarda 2 el bombası, 3 tabanca, Kalaşnikof marka tüfeğe ait parçalar, çok sayıda fişek, üzerinde kamera bulunan saat ve anahtarlık, 7'si dizüstü 13 bilgisayar, hançer, tüfek dürbünü, telsiz ele geçirilmişti.

''İhaleye fesat karıştırma, yaralama, şantaj ve baskı kurmak'' gibi çok sayıda suça karıştıkları belirlenen şüphelilerin borçlu iş adamlarının evlerine gidip ailesini tabancayla tehdit ettikleri ileri sürülmüş, ayrıca bir iş adamının boşanmak üzere olduğu eşini izleyip, arkadaşıyla birlikte fotoğraflarını çektikleri, tehdit ettikleri, iş adamının da bu fotoğrafları çocuklarının velayetini almak, tazminat ve nafaka ödememek için kullandığı iddia edilmişti.