Hiperaktiviteyi satrançla yendi: Baba-oğul madalyaları topluyor

İZMİR- Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi “Büyük Usta” unvanlı milli satranççı Cankut Emiroğlu, önceki hafta Hatay’da yapılan Türkiye Yıldırım Satranç Şampiyonası’nda birinciliklerine bir yenisini daha ekledi. 2006 yılında Okullar Arası Dünya Şampiyonası’nda birincilik kürsüsüne çıkan, 2011’de Dünya 2’incisi ve Avrupa Şampiyonu, 2013’te Akdeniz Gençler Şampiyonu, 2014’te de üniversiteler arası şampiyonada birinci olan ve 10’larca Türkiye şampiyonluğu bulunan Cankut Emiroğlu, şampiyonluklarının arkasında yatan sırrın, anaokulu yıllarında hiperaktivitesini kontrol altına almak için bu spora başlaması olduğunu söyledi.
 
“BELKİ SAKİNLEŞİR” DİYE BAŞLATILDIĞI SPORDA ZİRVEYE ÇIKTI
6 yaşında anaokulundayken çok yaramaz bir çocuk olduğunu, ailesi ve öğretmenlerinin “belki sakinleşir” diyerek kendisini satranca yönlendirdiğini belirten Emiroğlu, “Anaokulunda katıldığım ilk yarışmada sonuncu oldum. Herkes ‘nasıl olsa yenerim’ diyerek benimle oynamak istiyordu. Babam üniversite yıllarında satranç oynamış, daha sonra birlikte çalışmaya başladık. İlkokula geldiğimde katıldığım turnuvaları kazanmaya başladım, 11 yaşında da Yunanistan’da yapılan Dünya Okullar arası Şampiyona’da birinci oldum. Aradan geçen 8 yılda, ailemin, hocalarımın desteğiyle birçok şampiyonluklar kazandım. Ama satranca başladıktan sonra sanki bana sihirli bir değnek dokundu ve ailem yaramazlıklarımdan şikayet etmez oldu” dedi.
 
BABA - OĞUL YENİ SPORCULAR YETİŞTİRİYORLAR
Cankut Emiroğlu’nun en büyük destekçisi ise aynı zamanda antrenörlüğünü de yapan babası Zafer Emiroğlu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü’nde satranç antrenörlüğü yapan Zafer Emiroğlu, üniversitede amatör olarak oynadığı satranca Cankut’un bu spora başlamasıyla yeniden döndüğünü kaydederek, “Cankut, satranca başlayınca ben de onunla birlikte yeniden satranç oynamaya başladım. Oğlum kendini geliştirdikçe ben de onunla birlikte bu spora yeniden gönül verdim. Çalıştığım kurumdan emekli olup yeni gençler yetiştirmek için antrenörlüğe başladım. Şimdi yetiştirdiğimiz minik satranççılarımız Türkiye şampiyonlukları kazanıyor. Onlarla en az oğlumla gurur duyduğum kadar gurur duyuyorum. Satrancın çocuk gelişimi üzerindeki olumlu etkisini, önce oğlumda gördüm, sonra da yeni sporcularımızda görüyorum” diye konuştu.
 
İLK ŞAMPİYONLUĞUNU RÜYASINDA GÖRDÜ
Oğlunun 11 yaşındayken katıldığı Yunanistan’ın Selanik kentindeki Dünya Okullar arası Satranç Şampiyonası’nda birinci olacağını rüyasında görüp kendilerine anlattığını belirten Zafer Emiroğlu, “Cankut, rüyasında şampiyon olacağını gördüğünü söyleyerek yanımıza geldi ve Yunanistan'a göndermemiz için ısrar etti. Oraya gönderdik ama aklımız onda kalmıştı. Eşim Dilek Emiroğlu ile birlikte ona destek olmak ve sürpriz yapmak için habersiz olarak Yunanistan’a gittik. Müsabakalara ara verilmişti, bizi karşısında gördüğünde sevineceğini düşünmüştük ama yüzü bir karıştı, ‘Baba maç kötü geçiyor’ deyip yanımızdan ayrıldı. Müsabaka sonunda ise şampiyon oldu. Cankut, satranca işte bu kadar tutkun” dedi.
 
Satrançtaki dereceleriyle, Uluslararası Kuvvet Derecesi (ELO) puanlarıyla “Büyük Usta” unvanını kazanan Cankut Emiroğlu, en yüksek derece olan ‘Uluslararası Usta’ olabilmek için 35 puan alması gerektiğini belirterek, “Amacım, ulaşabildiğim en yüksek noktaya ulaşmak ve ülkemi her zaman başarıyla temsil etmek” şeklinde konuştu.