İzmir’’in usta gazetecisi Yenigün Yazarı Hasan Tahsin bugün öyle bir yazı yazdı ki, sonundaki ’‘ustadan özür’’ bölümü kafaları karıştırdı.’ Hasan Tahsin kimden, neden özür diledi? Adını haykırmaya az kaldı derken hangi mesajı vermeye çalıştı.
İşte Hasan Tahsin’’in o yazısı’…
Çene suyu çorbayı seviyoruz’…
Yazdım, yine yazacağım’…
Madem ki ’“tartışıyoruz’”, o vakit satırlarım kimseyi rahatsız etmez değil mi (!)
’“Açılım’” icat olduğundan beri söylenenlerle yaşananlar hiç örtüştü mü yahu?
Bu soruyu özellikle de İl Genel Meclisi’’nde konuşan AK Parti İl Başkanı Ömür Kabak ile zar zor ismini duyduğumuz ’“İzmir Milletvekili İbrahim Hasgür’” beylere soruyorum’…
Yanıt verseler de vermeseler de canları sağ olsun’…
Basına beyanat veren her AK Partili gibi onlar da ’“açılımı’” anlatmışlar’…
Aman ne güzel’…
O kadar güzel şeyler söylemişler ki, basın bültenini okuduğumda kendi kendime ’“ya ben uzaylıyım ya da onlar uzaylı’” deyiverdim, kusura bakmasınlar’…
’“Birlik, kardeşlik projesi’” diyorlar ya’…
Yeniden soruyorum inatla’… Bu ’“açılım kaosu’” yaratılmadan önce yok muydu ’“birlik, kardeşlik’”?
’“Proje, hükümet değil, devlet projesidir’” sözü ne demektir Allah aşkına?
Bir çeşit kelime oyunu mudur bu?
Hükümetten başka kim söylüyor bunu? Madem ’“ali devlet projesidir’” bu, neden bunca siyasi parti karşı? O ’“karşı olanlar’” yoksa ’“devlete de mi karşı?’” ’“Açılım’” adı her ne olursa olsun bal gibi de AK Parti projesidir ve tarihe de böyle geçmiştir! AK Parti Hükümeti ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti’’nin halk tarafından seçilmiş ’“yürütücüsüdür’”. Yani gereksiz bir nitelemedir bu ’“devlet, hükümet projesi’” lafı’…
Birlik ve kardeşliğe karşı olanın canı cehenneme!
Bugüne dek ’“açılım’” tantanasının yaşanan sonuçları bana sadece şunları düşündürüyor:
Siz birlik ve kardeşlik sözcüklerini ’“teröristleri koruma ve kollamayla’” karıştırırsanız, altından kalkamazsınız. Birlik ve kardeşliğin yolu, hayatını dağlara adamış, polis, asker, vatandaş katillerine kucak açmak mıdır yahu?
Siz ’“birlik ve kardeşlik projesi’” uygulayacaksanız, Doğu ve Güneydoğu’’nun eğitim, sağlık, istihdam koşullarını ’“batı’” ayarına getirin; iş dünyasına baskı yapın ki oralara fabrika kursunlar; o Allah’’ın belası ağalık düzenin, ağaların başına yıkıp, yurttaşlık bilincini oluşturun; toprak reformunu yapın ki ben de ’“helal olsun’” diyeyim’…
Mezra denen ilkel yerleşim yaşamlarını sonlandırabiliyorlar mı?
Oralarda yaşayan insancıklarımızın yolları kardan kapanacak mı bu yıl da mesela?
Açılım lafları yüzünden hapisteki tescilli katil bile neredeyse ’“peygamber’” ilan edilecek yahu, bu kadar da saçmalık olabilir mi? Küçücük çocukların ellerinde sapanlarla, parke taşlarla yarattıkları terör mü ’“birliğin, kardeşliğin’” yolu?
Söylenen laflarla, yaşananların örtüşmediği ortamlarda tabii ki söylenenler değil, yaşananlara inanılır.
AK Parti kabul etse de etmese de bugün ’“yaşananların’” kardeşlikle alakası yok ve ne yazık ki ’“terör’” şehir merkezlerinde soluğunu hissettirmeye başladı. Ama tabii ki bunu ’“anlamak’” için ’“halkın içinde olmak lazım’…
Çene suyu çorba ’“hazımsızlık’” yaratır, benden söylemesi’…
Zamanlama muhteşem’…
Seçildiğinden beri Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’’ı ’“uzaktan da’” olsa takip etmeye çalışıyorum. Konak’’ı kavgasız, riyasız, dedikodusuz yönetmeye çabalıyor. Parti fanatizmini yönetselliğe karıştırmıyor. Muhalif eleştirilerine de büyük bir hoşgörüyle yaklaşmaya çalışıyor. Ne yalan yazayım, birikimlerini de ustaca kullanması takdire şayan yani’… Belki içinizde yazacaklarıma ’“şaşıranlarınız’” olacak ama benim de huyum bu işte ’“doğruya’” doğru demekten vazgeçemem. Yeter ki bileyim, öğreneyim’…
Geçtiğimiz gün Konak Belediyesi tarafından yeniden düzenlenerek açılan Dario Moreno Sokağı icraatı zamanlama açısından da mükemmeldi. Özellikle Kanal D ana haberde izlediğim haberden sonra ’“helal olsun bu haber de özellikle Kütahyalı denen muhtereme tokat gibi lakin Kütahyalı’’da anlayacak kabiliyet var mı acaba’” dedim’…
Hem Hakan Tartan hem de Sancar Maruflu’’yu ayrı ayrı tebrik etmek gerek’… Lakin ne yazık ki İzmir’’deki ’“sakat medya anlayışı’” bu olayın kentsel ölçekte yankılanmasını engelledi. Umarım özellikle gazetelerden ’“öğrenenler’” öğrenmeyenlere anlatır. Diyeceğim şu, bu açılış sıradan bir haber gibi görülmemeliydi. İzmir’’in televizyonları bu açılışı, açık söylemeliyim ki, canlı olarak yayınlamalıydı. Özellikle de açılışa çok yerinde bir kararla konuk olarak çağrılan, Dario Moreno özel ödülünü almaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten ünlü sanatçı Erico Masias’’ın konuşmasını yayınlamalıydı eksiksiz ve canlı İzmir televizyonları’…
’“Ben meslek hayatıma Dario Moreno ile başladım. Çok genç bir çocuktum. O beni elimden tutup Fransa’’da meşhur olmama sebep oldu. İkimizin de müşterek bir tarafı var. Biz İspanya Kraliçesi tarafından reddedilen bir toplumduk. Osmanlı İmparatorluğu bizi kabul etti. Biz Osmanlıyız, sizleriz ve sizin halkınızız. Bugün burada gördüğüm güzellik, dünyanın çok az yerinde vardır. Hem Müslümanlar hem Hıristiyanlar hem de Museviler yan yana gelmişler. Bu İzmir’’in muhteşem ve en büyük olduğunu gösterir. Halk benim için çok önemlidir. Sizin gibi muhteşem insanlar, tanrıdan sonra benim için en önemli varlıklardır.’”
Bu sözler karşısında kendini İzmirli hisseden, yüreği önce Türkiye sonra İzmir için çarpan kimi gururlandırmaz ki? Bu sözler şu karamsar ruh hallerimize doğan bir aydınlıktır. Sadece bu yüzden Hakan Tartan’’ın sadece Konak tarafından değil tüm Türkiye tarafından alkışlanması gerekmez mi?
Dario Moreno Sokağı’’na ilk el atan Yüksel Çakmur’’du’…
Hatta bir de anı kitabı yayınlanmıştı. Yüksel Çakmur açılışa geldi mi bilmiyorum ama mutlaka kulağı çınlatılmıştır, zira hakkıdır’…
Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan tüm bilgi, görgü ve çevresel avantajlarını uzmanca yönlendiriyor ilçesine.
Ve yaptıkları da öyle ’“laf olsun torba dolsun’” modunda değil’…
Ne diyeyim’…
’“Uzakta’” olsa da ’“helal olsun’” Tartan’’a ve zehir gibi çalışma arkadaşlarına’…
Seferihisar’’a dair’…
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer ile ilgili yazdıklarımızdan sonra çok ilginç dönüşler oldu. Şaşırmadım değil. Fakat araştırıyorum. Gelen mesajların özellikle CHP’’lilerce yazılmış olmaları, Seferihisar’’da işler göründüğü gibi değil mi acaba sorusunu sordurdu bana’… İlginç ötesi bir durum bu’… Neyse mesajların sonunu merak ediyorum, özellikle bir maili sizinle paylaşınca bakalım ne yorum yapacaksınız?
Ustadan özür’…
’“Yazamadım’” ustam’… Tam da ’“dediğin’” gibi’…
Ne olduğunu, nasıl olduğunu sorma’… Zaten biliyorsun’…
Ve ’“eşkıya dünyaya hükümdar olmaz’” sözüne de artık inanmıyorum ustam’… ’“Eşkıya’” dediğin artık yanımızda, dibimizde ’“hükümdarlık’” taslıyor be ustam’… Ve ben sadece ’“zamanı’” bekliyorum’… Yaklaşan ’“zamanı’”’… O ’“zaman’” geldiğinde ’“ustam’” inan bana, sen bile ’“tutamayacaksın’” senin gibi ’“deli’” bu kardeşini’…
Sabır bile gün gelir ’“biter’” be ustam’…
Adını haykırmaya ’“az kaldı’” ustam, az!
(Bu satırları neden yazdım, kime yazdım, ’“usta’” kim gibi soruları sormayın’… ’“Zamanı’” ve ’“başlatacağım’” kavgayı bekleyin’… Zira artık ’“bedel’” ödemekten sıkıldım.)