HABERLER>POLİTİKA
18 Ekim 2011 Salı - 16:43

Güldal Mumcu’dan tarihi açılış konuşması

TBMM’de yönettiği ilk oturumda gündem dışı söz alan İzmir Milletvekili ve TBMM Başkan Vekili Şükran Güldal Mumcu, yeni anayasa hazırlıklarının sürdüğü süreçte hem hükümeti hem de mecliste grubu bulunan diğer partileri uyardı.

Güldal Mumcu’dan tarihi açılış konuşması

ANKARA - Başka demokrasi ve hukuk devleti olmak üzere terör konusuna da vurgu yapan İzmir Milletvekili Güldal Mumcu, meclisin özellikle Yeni Anayasa konusunda Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucu felsefesini korumasının önemine vurgu yaptı. Terör konusuna da değinen Mumcu, ‘Bir insanlık suçu olan terör suçunu kimin işlediği kadar kimlerin desteklediği de önemlidir’ diyerek BDP’ye de gönderme yaptı. Hükümeti halktan aldığı gücü kullanırken dikkat etmeye davet eden Mumcu, “Seçilmiş kral gibi’ benzetmesiyle hukuk devletinin, demokrasinin altını çizdi.
 
İŞTE GÜLDAL MUMCU’NUN O KONUŞMASININ TAMAMI:
 
Sayın Milletvekilleri,
Bilindiği gibi Fransızca kökenli “parlamento” sözcüğü, dar anlamıyla “konuşulan yer” demektir. Geniş anlamda ise “halkın sorunlarının halk tarafından seçilen halk temsilcileri arasında tartışıldığı, çözümlerin bulunduğu yer” diyebiliriz. Bu işlevlerini yasa yaparak yerine getiren Parlamentolar, yargı ve yürütme organlarının uygulayacağı yasaları yapan yerlerdir.
Parlamentolar, yürütme organının denetlendiği yerlerdir aynı zamanda. Parlamentonun yargıyla birlikte yerine getirdiği bu işlev, yürütme erkini elinde bulunduranların keyfiliğe, diktatörlüğe yönelmesini önlemek açısından özellikle önemlidir.
 
Gerçekleri dile getirmenin bedeli Bronu’nun akıbeti olmamalıdır!
İnsanlığın demokrasi uğrunda verdiği mücadelenin bu noktaya kolayca geldiği söylenemez. Ortaçağın iktidar sahipleri olan krallar, padişahlar, kendilerini “tanrının yeryüzündeki temsilcisi” olarak görmüşler; kendilerine itaatsizliği de “tanrıya itaatsizlik” olarak nitelemişlerdir. Bu zorbalıklara karşı mücadele son derece zorlu, kanlı, acımasız olmuştur. “Tanrı, iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır. Yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Tanrı’yı kullanırlar” sözleriyle ünlü İtalyan düşünür, gök bilimci ve din adamı BRUNO, bu düşünceleri ve sözleri yüzünden zamanın engizisyon mahkemesince 1600 yılında Roma’da yakılarak öldürülmek suretiyle cezalandırılmıştır. Gerçekleri dile getirmenin bedeli, günümüzde Bruno’nun akıbeti olmamalıdır; parlamentoların da düşüncelerin ve gerçeklerin özgürce dile getirilebildiği yer olması gerekir. Günümüzde, gücünü tanrıdan aldıklarını söyleyen ve iktidarları babadan oğula geçen krallar, sultanlar yoktur; ama onların yerine, Fransız siyaset bilimci Maurice Duverger’nin (Moris Düverje’nin) deyimiyle “seçimle gelen krallar” da gelmemelidir. Bu nedenledir ki “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözü, kesinlikle “egemenlik kayıtsız şartsız seçimle gelen sultanlarındır” anlamına gelmez.
 
Sadaka vermek ahlaksız bir hazdır!
Sayın Milletvekilleri, Hepinizin bildiği gibi parlamento ve siyasetin birincil görevi, halkın en iyi koşullarda yaşamasını, yoksulluğun önlenmesini, kimsenin kimseye muhtaç olmamasını sağlayacak düzenlemeleri yapmaktır. Bu düzenlemeler yapılırken, sadaka anlayışından değil yurttaşlık hakkı anlayışından, sosyal devlet anlayışından hareket etmek gerekir. Çünkü ünlü bir yazarın sözleriyle,“Sadaka vermekten duyulan haz, mağrur, ahlaksız bir hazdır. Sadaka, vereni de alanı da bozar. Üstelik amacına da varamaz; çünkü sadece yoksulluğu kökleştirir.”
 
Kurucu felsefe korunmalıdır
Sayın Üyeler, Meclisimizin önünde bir anayasa yapma görevi bulunmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi bir anayasa yapmak sorumluluğu altına girmişse, her şeyden önce, Türkiye Cumhuriyetinin yine Atatürk’ün belirlediği kurucu felsefesini yansıtan temel ilkeleri, başta değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek ilk üç madde olmak üzere, korumak zorundadır.
TBMM olarak özgürlükçü, demokrat bir anayasa yapmak niyetine gerçekten sahip isek, bunun en iyi göstergesi, başta Türk Ceza Yasası olmak üzere, yasalarımızdaki anti demokratik düzenlemeleri temizlemek olacaktır. Bu anti demokratik unsurların temizlenmesi, uzlaşma komisyonunun çalışmalarına da engel değildir. Bu çerçevede, yargıyı yeniden düzenleyen son Anayasa değişikliklerinin, demokrasinin olmazsa olmazı sayılması gereken kuvvetler ayrılığı ilkesi ve demokrasi ile bağdaşıp bağdaşmadığını önemle dikkatlerinize sunarım.
 
Kanun hükmünde kararname gasptır!
Değerli Milletvekilleri, Hukuk devleti demokrasinin olmazsa olmaz koşuludur. Hukuk devleti, başka hususların yanı sıra, mevcut anayasa ve yasaların da uygulanması demektir. Uluslararası sözleşmelerin kanun hükmünde olduğunu, iç hukukla uyuşmazlık hallerinde uluslararası sözleşmenin üstün olduğunu düzenleyen, mevcut anayasanın 90’ıncı maddesi de uyulması gereken bir hukuk kuralıdır. Bütün milletvekillerini bu çatı altında toplayarak “eksikli yasama” görüntüsünü ortadan kaldırmak da bu Meclisin görevidir. Bu çerçevede yargının anayasaya aykırı davranmayacağına inanmak istiyorum. Öte yandan, TBMM olarak daha demokratik anayasa için çaba harcarken, kanun hükmünde kararnamelerle ülke yönetmenin, yasama yetkisinin yürütme tarafından gaspı demek olduğu açıktır. Çünkü darbe dönemlerinin zihniyetinin bir ürünü olması nedeniyle zaten anti demokratik olan bu kararnameler, TBMM’nin onayına da sunulmamaktadır. Bu durumun demokrasi için yarattığı tehlikeyi, daha demokratik anayasa yapmaya hazırlanan siz değerli üyelerin dikkatine sunuyorum.
 
Muhalefet özgürlüğü olmadan demokrasi olmaz!
Demokrasiyi her boyutuyla ülkemizde yerleştirmek için bu kadar çaba harcarken, parasız öğretim isteyen pankart açtıkları için öğrencileri, yayınlanmayan kitapları için gazetecileri tutuklamak yaman bir çelişkidir. Oysa düşünce açıklama, eleştiri ve muhalefet etme özgürlükleri korunup geliştirilmeden demokrasiyi her boyutuyla yerleştirmek, hepinizin bildiği gibi imkansızdır.
 
Terörü suçunu kimin işlediği kadar kimin desteklediği de önemli
Sayın Milletvekilleri, Terör bir insanlık suçudur. Bunu herkes kabul etmektedir, ama birileri de bu insanlık suçunu işlemeye devam etmektedir. Öyleyse bu suçu kimlerin işlediği kadar, kimlerin desteklediğini de artık düşünmek ve görmek zorundayız. Sadece ülkemizde değil, bütün dünyada insanları etnik ve dinsel kimlikleri üzerinden teröre teşvik edenler ve hele bundan nemalananlar, en masum ve en basit ifadeyle, insanlığa karşı suç işlemektedirler. Günümüz dünyasında, insanlık, insan olma yolunda ilerlemeyi, gerçekten insan olmayı mı seçecektir, yoksa insanlıktan gittikçe uzaklaşmayı mı?.. İnsanlığın geleceği bu sorunun yanıtına bağlıdır.
 
Önce meclis, sonra ordu hatırlatması
Değerli Üyeler… Gazi Meclisimiz, Kurtuluş Savaşının en şiddetli günlerinde, “önce Ordu…” taleplerine rağmen Mustafa Kemal Atatürk’ün “Önce Meclis, sonra Ordu…” anlayışıyla oluşmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Mustafa Kemal Atatürk’ün, Türkiye Cumhuriyetini kurarken ortaya koyduğu kuruluş felsefesine aykırı hiçbir işleme onay vermemelidir. Türkiye elbette daha demokrat, daha özgür, daha güzel günler görecektir. Ülkenin en yetkili organı, tüm sorunların çözüm yeri olarak bu Meclis de elbette bu doğrultuda üzerine düşeni yapacaktır.

Ama asla silah tehdidi altında değil!.. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerimi tamamlarken, başta Meclisimizi kuran Mustafa Kemal Atatürk ve tüm Kurtuluş Savaşı kahramanlarımızı şükran ve saygıyla anıyor, son dönemde PKK terörü sonucunda öldürülen üniformalı, üniformasız tüm yurttaşlarımıza rahmet, Yüce Meclise de kolaylıklar ve başarılar diliyorum.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Çağdaş kadın farkı bu 19 Ekim 2011 Çarşamba 11:52

Adeta duygularımı tercüme etmiş gurur duydum, işte Çağdaş Türk Kadını böyle olmalıdır.

Yorumu oyla      12      6  
aferin ona. 19 Ekim 2011 Çarşamba 01:22

İzmir'den seçilen ama İzmir'e gelmeyen;geldiğinde de Karabağlar ilçemizden,onun köylerinden çıkmayan vekilimizin geçen 6 yıllık süre zarfında yaptığı ilk tek belki de son iyi şeyini can-ı gönülden kutlarım.Umarım 9 yıla tekabül edecek toplam vekil hayatında( bir daha seçilirse bayılırım) birkezcik daha dişe dokunur tek bir şey dahacık yapmasını umuyorum

Yorumu oyla      13      6  
IŞIK 18 Ekim 2011 Salı 21:52

BU İZMİR MİLLETVEKİLİMİİİ... İDİİİ.......

Yorumu oyla      14      7  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Aksu, İzmir'de ilçe başkanlarıyla buluşacak
AK Parti Siyasi ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Abdulkadir ...
Karşılanmayan AKP'li vekil başhekimi görevinden aldırdı mı?
CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, AK Parti Manisa Milletvekili Uğur ...
"Ak Parti'den öyle birini bekliyorum ki..."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
 
“Özgürlükçü bir Anayasa’ya ihtiyaç var”
CHP İzmir Milletvekili, Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Rahmi Aşkın Türeli, ...
Çalışanlarıyla ortak oluyor
CHP İzmir Milletvekili Aksünger kendi kurduğu ve halen yüz çalışanıyla ...
Soysal taktik yarışında kazandı
Ak Parti’nin Çiğli’deki delege seçimi, iki aday arasında eşi görülmemiş ...
 
Vural'dan ilginç 'zam' tepkisi
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ekonomik politikaların bedelini halkın ...
Erdoğan'dan Köstebek'e sert yanıt
Deniz Feneri’nde Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın köstebek olduğunu ...
CHP'li Genç: İki feneri de kirlettiler
TBMM’de fenerli eylem başlatan CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Başbakan ...
 
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva