İZMİR ’– Radikal’’in güçlü kalemlerinden Funda Özkan, İzmirliler’’in VOB’’u kaptırmama konusunda koyduğu net tavır ve İstanbul’’a tam kadro yaptığı çıkartmayı kaleme aldı.
Özkan'ın yazısı:
İzmirliler çıkarma yapmayı alışkanlık haline getirdi
İstanbul Ortaköy’’deki Esma Sultan Yalısı’’nın önünde bir otobüs, camında ’‘İzmir için el ele’’ yazıyor. Makam arabasını getirmeyen işadamları iniyor. Esma Sultan’’ın bahçesini İzmirliler doldurmuş.
Valisi, emniyet müdürü, milletvekilleri, büyükşehir ve ilçe belediye başkanları, iş alemi, sivil toplum örgüt temsilcileri, gazeteciler.
İkinci kez tanık oluyorum, bu ’‘çıkarma’’ya. İlkini, İzmir’‘in aday olduğu EXPO için Milano’‘ya karşı yarıştığı ve EXPO delegelerinin son kararını vereceği toplantıda görmüştüm.
Bu seferki çıkarmanın amacı da ’‘VOB’’u İstanbul’‘a kaptırmamak.
VOB’’un (Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası) beşinci kuruluş yıldönümü (ki 4 Şubat 2005’’te kurulmuştu) ve logosunun değiştirilmesi için İstanbul’’da davet düzenlemeleri işin görünen boyutu. Amaç, VOB’’un İstanbul’’a taşınmasına karşı lobi yapmak.
İzmir Ticaret Borsası ve VOB Başkanı Işınsu Kestelli ’“İzmir’’in gurur kaynağı ve gurur kaynağı olmaya devam edecektir’” diyor. Salonda alkışlanıyor.
Dinleyiciler arasındaki SPK Başkanı Prof. Dr. Vedat Akgiray’‘a ve İMKB Başkanı Hüseyin Erkan’‘a mesaj veriliyor.
Beş yılda kat ettiği büyüme, başarı uzun uzun anlatılıyor.
Herkesin merakla beklediği konuşmayı yapması için SPK Başkanı Prof. Dr. Vedat Akgiray kürsüye çıkıyor.
Kürsüye her çıkan ön sıradaki protokolün unvanlarını sıralıyor. O kadar çoklar ki, epey zaman sürüyor. Vedat Akgiray ise ’“Tüm protokolü saygıyla selamlıyorum’” deyip, hepimizin sempatisini kazanıyor.
Sonra şunları söylüyor:
’“SPK’’nın üç borsası var, İMKB, Altın Borsası ve VOB.’”
O ara dinleyiciler arasından biri ’“İstanbul’’a mı geliyoruz?’” diye sesleniyor.
Vedat Akgiray, ’“Ben ne diyordum, unutturdunuz’” diye başlıyor, İzmirlilerin hoşuna gitmeyen şu iki cümleyi kuruyor:
’“Sırf bende olsun, ne olursa olsun, bende olsun doğru değil. Bu işin siyasi, coğrafik yönü yok.’”
Ancak şu cümlelerle de umutlandılar:
’“Herkesin rızasıyla bir yol bulacağız. İki tane de borsa olabilir.’”
İstanbulluların yorumu mu?
Toplantıda VOB’’un geçen beş yıllık başarısının yanında gelecek beş yılda yapacaklarını, vizyonlarını geniş anlatsalardı daha iyi olurdu.
İzmirliler, ’‘birlikte sefere çıkmayı’’ çok sevmişler ama Paris’‘ten mağlup dönmüşlerdi.
Bir de İzmir Ticaret Borsası’’nın bir önceki Başkanı, AKP’’nin İzmir milletvekili Tuğrul Yemişçi tüm protokolün sahneye davet edildiği toplantıda, noktasını koydu:
’“Burada İMKB Başkanı da var’” deyip, İMKB Başkanı Hüseyin Erkan’‘ı toplu fotoğraf çekimi için sahneye davet etti.
’‘Krizde çalışanlarımızı çok ihmal ettik’’
İş dünyasında ’‘kadın gözü-kadın duyarlılığı’’ hemen kendini fark ettiriyor. Hey Tekstil’‘in sahibi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bünyesindeki Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aynur Bektaş, ’“4 bin işçisi olan bir işveren olarak konuşuyorum. Hepimiz, hangi sektör olursa olsun tüm işverenler kriz zamanı her şeyimizi korumaya çalışıyoruz, varlıklarımızı, müşterilerimizi, vergilerimizle devletimizi hatta fabrikadaki halımızı. Ama işçilerimizi çok unuttuk, çok ihmal ettik.’”
Bu sözleri ilk söylediği televizyon programında sunucu hemcinsimiz, ’“Ay Aynur hanım ağzınızdan öpmek istedim’” demiş.
Sohbetimize TÜRKONFED Yönetim Kurulu üyesi, İZSİAD (İzmir Sanayici İşadamları Derneği) Başkanı, 200 çalışanı olan İlknur Denizli katılıyor: ’“Sadece işçilerimizi değil ki, tüm çalışan kesimi ihmal ettik.’”
Devam ediyor:
’“Çalışanlarımıza, halen işte çalışıyor olmasını bir lütuf gibi göstermeye başladık. ’‘Ne mesaisi, şu krizde işin var daha ne istiyorsun, ne zammı işin var ya’’ diyoruz.’”
Aynur Bektaş sözü alıyor:
’“Madem ışık göründü, artık çalışanlarımızın da moralini düzeltmemiz lazım.
Bu, küçük zamlar olabilir, harcama çeki olabilir, ramazan geliyor erzak yardımı olabilir. Artık onlara da moral vermemiz lazım.’”
Aynur Bektaş, en son 2008 Haziran’’ında zam yaptığını, yılbaşında dondurduğunu ama bu haziranda yüzde 7 zamla çalışanlarının gönlünü almaya çalıştığını söyledi.
İlknur Denizli de aynı şekilde yüzde 8 zam yaptıklarını anlattı.
Oda, havuz yapıyor
Yine başladı, canım ormanlarımız yanıyor.
Bir izmarit, çöp veya anız yakılması suçlu neyse ne, ormanlar cayır cayır yanıyor. İzmir Seferihisar Belediyesi Başkanı Tunç Soyer’‘i ’“Geçmiş olsun’” demek için aradım. ’“En güzel, cennet yerlerimiz yandı’” diyordu.
Tüm ekibini toplamış, yeniden fidan dikilmesi için hemen harekete geçecek.Esma Sultan Yalısı’’nda İzmir
Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş’‘ı görünce, İzmirli iş aleminin ormanların büyümesi için kampanya
yapıp yapmayacağını sordum.
’“Biz ormanların yok olmaması için seferber olduk’” diye söze başladı. İzmir Ticaret Odası olarak son üç yılda 12 havuz yapmışlar.
Tanesi 350-400 bin TL’’den 12 havuz.En küçüğü 500 metreküp, en büyüğü 1000 metreküp su alıyormuş.
İzmir’’de denize uzak ama su kaynağının olduğu çeşitli yerlerde kurdukları 12 havuz sayesinde, yangınla mücadele eden helikopterlerin rahatlıkla su temin edebildiğini anlattı.
En son Bornova’’daki Çiçekliköy’’de çıkan yangında İzmir Ticaret Odası’’nın havuzları kullanılmış.
Hatırlarsanız, Bornova’’daki evler tehdit altındayken, söndürülebilmişti.
Seferihisar denize yakın olduğu için bu havuzların kullanılmasına gerek kalmamış.