EGEDESONSÖZ - İzmirli Zorlu Grubu’nun patronu Kemal Zorlu’nun şirketinin de kullanıldığı ‘Eurobond’ dolandırıcılığı iddiası mahkemeye taşındı. Adliyeye taşınan dolandırıcılık şikâyetini davaya dönüştüren Cumhuriyet Savcısı’nın iddianamede de Zorlu’nun ifadelerinden yola çıktığı ortaya çıkarken, davanın ilk duruşmasında da Kemal Zorlu’nun ‘müşteki’ sıfatıyla ifadesine başvuruldu.
Olayın iki yıl önceki bir şikâyete dayandığı öğrenilirken, 2010’da savcılığa başvuran Opaz İnşaat Taahhhüt Mimarlık Mühendislik ve Ticaret A.Ş'nin ortak ticaret yapma konusunda anlaştıkları A.B’nin ‘eurobond’um var. 10’ar milyon dolar halinde getireceğiz. Bankada da arkadaşım var. Bondları bozdurup iş yapacağız’ vaadiyle 150 bin liralarını aldığını, aralarında özel bir banka görevlisinin de bulunduğu 3 kişinin daha sonra paralarını vermediği iddiasıyla davacı oldu.
Şirket avukatı Serdar Güneş, şikayet dilekçesinde ‘A.B’nin şirketlerine bondların bozulmasıyla elde edilecek para ile İzmir'de bulunan Güçyapı A.Ş. ve Egeplast A.Ş'ye ait araziler üzerinde ortak yatırım yapma konusunda anlaştıklarını söyledi. Güneş, Eurobondların bankada işlem görebilmesi için bankanın Ege Özel Bankacılık merkezinde çalışan V.U'unun 150 bin dolar paraya ihtiyaç olduğu, bu para temin edilmediği takdirde Eurobondların paraya çevrilmeyeceğini belirterek, şirketten 150 bin doları A.B'nin hesabına aktarıldığını ve paranın geri verilmediğini, Bondlardan da haber çıkmadığını belirterek sanıklardan şikayetçi oldu.
Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada savcılık iddianamesinde de ilginç iddialar sıralandı. İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde haklarında 7'şer yıl hapis cezası istemiyle dava açılan tutuksuz sanıklar A.B., V.U. ve T.F.S. ile avukatları katıldı. Sanıklar suçlamaları reddederken bankacı V.U, ifadesinde, " İddianamede yazılanlar mesleki açıdan intiharım olur" dedi.
ZORLU TANIK OLARAK KATILDI
Duruşmada tanık olarak dinlenen İzmirli İşadamı Kemal Zorlu, olayı detaylarıyla anlattı. Zorlu, "Bir iş seyahati nedeniyle Antalya'ya gitmiştim. Antalya'da bir kişi de Eurobond'lar olduğunu ve Türkiye'de yatırım yapmak istediğini bir arkadaşım aracılığıyla bana iletti. Bizim de yatırımlarımız vardı ve finansman ihtiyacımız için Eurobondlar gerekiyordu. Bu nedenle Bahtiyar'ın bahsettiği kişi ile görüşmeyi kabul ettim ve şirketimizin Antalya'daki bürosunda bu kişi ile buluştuk. Bu kişi huzurdaki sanıklardan A.B'dir. Ben kendisine bu Eurobondları kastederek bunları nasıl kullanıyorsunuz, hangi banka ile çalışıyorsunuz diye sordum. O da İzmir'de bir banka (Denizbank) ile çalıştığını bu bankada sanık olan V.U'nun arkadaşı olduğunu,onunla işlerini yaptığını söyleyip bana V.U'nun kartını verdi. Bende bunun üzerine V.U'yu aradım. Kendisine A'nın söylediği hususları ilettim. Eurobond olup olmadığını sordum. Var diye söyledi. A.B'nun söylediklerini doğrulayınca 2010 yılında kendisiyle bu konuyu detaylı görüşmek isteğimi belirttim. Bana o tarihte A.U'nun da İzmir'e geleceğini, birlikte gelmelerini söyledi. A.B. ile birlikte V.U'nun çalıştığı bankaya gittik.
DAVACI ŞİRKETE BORÇ VERDİM
V.U. ile bu konuda üçümüz birlikte görüşme yaptık. V.U'ya Eurobond'ları tekrar sordum. Var deyince ‘Kaç liradan kırıyorsunuz?’ soruma da ‘Yüzde 65’ yanıtını verdi. V.U, A.Byi tanıyordu’ dedi.
Aralarındaki sohbette AB’nin kendilerine ‘Eurobondların’ kiliseye ait olduğunu söylediğini de anlatan Zorlu, “Masraflar için 150 bin dolar istemişler. Bizim şirketlerimizden birisi Opaz’a bu parayı göndermiş. Onlar da banka görevlisine havale etmişler. Masraflar için gerekli olur diye. Sonra bu kredi işi gerçekleşmedi. Zaten şüphelenmiştik’ dedi.
BAŞVURU KEMAL ZORLU ÜZERİNDEN
Tanık olarak dinlenen bankanın Ege Özel Bankacılık Merkezi Müdürü Serhat Taylan, sanıklardan V.U'nun personelleri olduğunu, şubelerinin görevi gereği nakit akışı olmadığını söyledi. Taylan, "V.U., bana bir kredi başvurusu olduğunu söyledi. Ben de Zeki Çorakçı'ya yönlendirdim. Zeki, Krediler Bölge Birim Müdürü'dür. V'a da olayı ona bildirmiştir. Cumhuriyet Savcılığı'ndan yazı geldi. V, bana bunu iletti. Ben de bankaya ilettim. Teftiş yapılmasını istedim. Yapılan teftiş raporunda V'ın herhangi bir kusurunun bulunmadığı belirlendi. Bu kredi başvurusunda işlem yapmadık. Çünkü yapabileceğimiz bir işlem değildi. Ancak asıl bankaya başvurduğumda da kabul edilmediğini duydum. Kemal Zorlu üzerinden başvuru yapılmış. Ancak bizim üzerimizden yapılmadığını öğrendik ve zaten bu başvuru yapılmadan reddedilmişti "dedi.Tanıkların dinlenmesinin ardından dava ertelendi.