HABERLER>GÜNCEL
7 Şubat 2012 Salı - 16:58

‘Bir cumhuriyet savcısı beni savunuyor, gözlerim yaşardı’

İkinci Ergenekon Davası’nın tutuklu sanığı CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, "Deniz Baykal da Kemal Kılıçdaroğlu da Amerikan Büyükelçiği’ndeki görüşme ile ilgili Meclis’te soru önergesi verdiler. Bizim güvencemiz sizlersiniz. Sizler nasıl yönlendirilmek istenmişsiniz bu belgelerde görülüyor" dedi.

‘Bir cumhuriyet savcısı beni savunuyor, gözlerim yaşardı’

İSTANBUL - 18’i tutuklu 118 sanığın yargılandığı İkinci Ergenekon Davası’nın 156. duruşması tutuklu sanıkların taleplerinin alınmasıyla devam ediyor. Duruşmada söz alan tutuklu sanık CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, sözlerine Odatv davasında tutuklu yargılanan Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın yeni yayınlandığı "Sızıntı/Wikileaks’te Ünlü Türkler" kitabının 226 ve 269. sayfalarına dikkat çekerek başladı.
 
"SIZINTI" KİTABI
Balbay, Sızıntı kitabına konu olan Wikileaks belgeleri arasında Amerikan Büyükelçiliği’nin Beyaz Saray’a gönderdiği kriptolarda "21 Kasım 2008-29 Mayıs 2009 tarihleri arasında bazı Türk emniyet yetkililerinin Amerikan Büyükelçiliği’ne Ergenekon soruşturmalarıyla ilgili brifing verdiğinin" bildirildiğinin altını çizdi. Balbay, "Wikileak belgelerine göre Amerikalılar’a bilgi veren yetkililer ’Mahkumiyet kesin, bu dava sağlam. Ama hakimlere güvenemiyoruz’ diyorlarmış" dedi. Bu sözler üzerine Başkan Hasan Hüseyin Özese araya girerek, "Dava dışı beyanlar bizi bağlamaz. Örgüt var mı yok mu yargılama sonunda belli olacak" diye konuştu.
 
ABD BÜYÜKELÇİLİĞİNDEKİ YEMEK
Balbay, dava dosyasının 228. klasörünün 13. sayfasında buhunan Emniyet’in kendisine ilişkin bilirkişi değerlendirmesinde "Mustafa Balbay Cumhuriyet Gazetesi Ankara temsilcisidir. İlhan Selçuk’un talimat ve yönlendirmeleri doğrultusunda hareket etmektedir. Amerikan Büyükelçiliğinde gizli kapaklı toplantılara katılmaktadır" şeklinde ifadeler yer aldığına dikkat çekti. Balbay "Işıklar içinde yatsın İlhan Selçuk’a songuz saygı duyuyorum. Benim gazeteciliğim ondan da bağımsızdır. Bu iddialara İlhan Selçuk ile ve halen gazetemizin genel yayın yönetmeni olan İbrahim Yıldız ile yaptığım telefon görüşmelerine dayanıyor" dedi. Emniyet tarafından "gizli kapaklı" olarak değerlendirilen Amerikan Büyükelçiliği’ndeki yemeğe 4 gazetenin Ankara temsilcileri olarak katıldıklarını anlatan Balbay "Büyükelçi sohbetin yazılmasını istemedi. Ama daha sonra demeç verdi. Ben Cumhuriyet Gazetesi’ne yazdım, Fikret Bila da Milliyet Gazatesi’nde yayınladı" diye konuştu. Balbay şöyle devam etti:
 
"BURADA BİR KURGU VAR"
"Burada bir kurgu var. ABD tarafından yalanlanmayan belgelerde Türkiye’de sürmekte olan bir yargı için yardım istemişler. Bu kapalı kapılar arkasında kalmamalı. Arkanızda ’Adalet mülkün temelidir, yani devletin temelidir’ yazıyor. Devletin temel ilkesi nerenin temelidir? Deniz Baykal da Kemal Kılıçdaroğlu da Amerikan Büyükelçiği’ndeki görüşme ile ilgili Meclis’te soru önergesi verdiler. Bizim güvencemiz sizlersiniz. Sizler nasıl yönlendirilmek istenmişsiniz bu belgelerde görülüyor."
 
"ÇOK AHESTE ÇIKIYOR AMA VARSIN BİZ FEDA OLALIM"
Markette yoğurt alındığında içeriğine, son kullanma tarihine, markasına bakıldığını ifade eden Balbay "Bizim suçlandığımız iddianamede size gelen belgelerin ’made in ne’ olduğuna da bakmanız gerekir. ’Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste’ sözünün gerçekleştiği günlerdeyiz. Çok aheste çıkıyor ama varsın biz feda olalım. Biz tutuklu kalalım ama sizde gerçeği görün" diye konuştu.
 
"BİR CUMHURİYET SAVCISI BENİ SAVUNUYOR, GÖZLERİM YAŞARDI"
Sürekli olarak yargı reformu paketleri hazırlandığını, ikincisinin geçtiğini, üçüncü yargı reformu paketinin de yolda olduğunu ifade eden Balbay, "En iyi yasa bile kötü uygulayıcıların elinde kötü sonuçlar verir. Yargıda sorun olmazsa sürekli reform paketi hazırlanır mı? Ben hayatımda hiçbir gazeteciye dava açmadım. Bu davadan haklı olarak açanlar oldu. Ben iddianame hazırlanırken aleyhimde çıkan haberler konusunda gizliliği ihlal suçlamasıyla bile dava açmadım. Ocak ayında bana Silivri Cumhuriyet Savcılığı’ndan bir tebligat geldi. Orta büyüklükte bir ilçede bir gazetede ’Mustafa Balbay terörist’ diye bir yazı yazılmış. Savcı soruşturma açmış, bana ’sikayetçi misin’ diye soruyor. Yani bir cumhuriyet savcısı beni savunuyor, gözlerim yaşardı. Cevap veremedim süre istedim. Bir gazeteden davacı olmak istemedim ama ’şikayetçi değilim’ desem ’teröristim’ demiş olacağım. Şikayetçi oldum. Üçüncü yargı paketine göre artık ’Balbay terörist’ denilebilecek" ifadelerini kullandı.
 
"LÜTFEN BU KURGUYU TEKRAR İNCELEYİN"
İddianamedeki "Balbay bir yandan gazetecilik mesleğini sürdürürken aynı zamanda siviller ile askerler arasında irtibat sağlıyor" suçlamasına dikkat çeken Balbay mahkeme heyetine, "Savcılar bile gazeteci olduğumu teslim ediyor. Siyasi iktidar temsilcileri iddianameden de öte ’Hayır, gazeteci değil’ diyor. Bu iddianameni birçok yerinde sahteciliğin altı çizildi. İddianame ’yok hükmünde’ durumuna geldi. Siz bir planın parçası olmamalısınız. Sayın Özese üye hakimken başkan oldu. Sayın Ercan Fırat, Nihat Topal, heyete yeni katıldılar. Yeni katılmaları belki daha avantajlı olur. Lütfen bu kurguyu tekrar inceleyin" diye seslendi.
 
"CEZAEVİNDE MİLLETVEKİLİ FAALİYETLERİMİ SÜRDÜRÜYORUM"
"Gazetecileri tanıklıkları nedeniyle sanık haline getirirken tarih önündesiniz" diye seslenen Balbay, "Hiroşima’da ölen 260 bin kişinin mezarlığına gittim. Bunların 20 bini öleceklerini bile bile gönüllü çalışan sağlıkçılar, doktorlardı. Gazetecilerin mezarları da yanındaydı" diye konuştu. Cezaevinde olmasına karşı milletvekili olarak faaliyetlerini sürdürdüğunu ifade eden Balbay "Cezaevinde çek ve senetten çok sayıda tutuklu ile tanıştım. 26 Mayıs 2011’de bu konuda yazmıştım. Şimdi yasa çıktı. Mobilyacı Sait, kasap Tarık, manav Soner çıkarlarken benim de payım olduğunu söylediler. Gardiyanların sorunlarıyla da ilgileniyorum. Bu koşullarda bile görevimi yapmaya çalışıyorum" dedi. Balbay, konuşmasını "Beni serbest bırakmayı düşünmeyin. Vicdanınızı serbest bırakın" diyerek tamaladı.
 
’TÜRKİYE’YE GİTME SENİ TUTUKLAYACAKLAR’
Tutuklu sanık Hasan Ataman Yıldırım, Odatv Davası’ndan yargılanırken 12 Kasım 2011’de Silivri Cezaevi’nde geçirdiği kalp krizi sonucu ölen Kaşif Kozinoğlu ile aynı koğuşta kaldığını anımsatarak ilginç iddialarda bulundu. Yıldırım, "Kozinoğlu, savcılık sorgundan sonra adliyede beklerken bir hakim gelip ’Dik dur, seni tutuklayacaklar’ demiş" diye konuştu. Başkan Özese’nin hakimin kim olduğunu sorması üzerine Yıldırım, "Bilmiyorum" dedi. Kozinoğlu’nun tutuklanmadan önce son görevinin Afganistan’da görev yaptığını dile getiren Yıldırım, "Kozinoğlu bana ve Hasan Atilla Yıldırım’a tutuklanması ile ilgili süreci anlattı. Kozinoğlu Afganistan’da iken bir CIA ajanın kendisine ’Türkiye’ye gitme seni tutuklayacaklar’ dediğini söyledi. Ancak buna rağmen Kozinoğlu gelerek savcı Öz’e ifade verdi" diye konuştu.
 
"KOZİNOĞLU MİT’E ’KONUŞAYIM MI KONUŞMAYAYIM MI’ DİYE YAZI GÖNDERDİ"
Hasan Ataman Yıldırım sözlerine şöyle devam etti:
"Kozinoğlu’nun tutuklanma gerekçeleri arasında ’Kaçma şüphesi de vardı. Kozinoğlu ’Ne kaçması ben Afganistan’dan geldim’ diyordu. Bir gün bana ’Mahkemede konuşayım mı?’ diye sordu. ’Konuşsam devlet sırrı açıklamaktan suç olur, konuşmasam ben suçlu olurum’ diyordu. Sonunda MİT’e avukatıyla ’Konuşayım mı konuşmayayım mı?’ diye yazı gönderdi. Avukat, Kozinoğlu’nun mektubunu MİT’e göndermiş ama cevap gelmedi. Kozinoğlu, MİT’e bir yazı daha gönderdi. Ama cevabı gelmeden kaybettik."
Duruşma, tutuklu sanıkların taleplerinin alınmasıyla devam ediyor.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Gazeteci Nedim Şener’e çay, tost ve beraat
''Yol İş Sendikası”yla ilgili yaptığı haber nedeniyle yargılandığı davanın ...
AA'dan medyaya grafik haber hizmeti
Anadolu Ajansı, yeni yapılanma çalışmaları kapsamında verdiği hizmet ağına Grafik Servisi'ni ekledi.
Cesedi 20 gün sonra bulundu
İzmir'de, 20 gündür kayıp olarak aranan, iki çocuk babası memur Ali Karslı'nın ...
 
Ömür boyu hapisleri istendi, beraat ettiler
İzmir'de, birçok gayrimenkulü ve hesaplarında 1 milyon TL'nin üzerinde ...
Rastgele 44 el ateş eden polis serbest bırakıldı
Karşıyaka’da, alkollü geldiği evinde tartıştığı eşinin 2 çocuğunu alıp ...
Ergenekon Davası'ndan ilk görüntüler ortaya çıktı!
İşçi Partisi (İP) Muğla İl Sekreteri Cemil Gözel ve İl Saymanı Ali Doğan, ...
 
Yalçın Küçük: Ahmet Şık bizi cani olarak görüyor
İkinci Ergenekon davasında konuşan Yalçın Küçük, Ahmet Şık'ın "Kırk Katır, ...
Türkiye'nin batısı fırtınaya teslim...
Türkiye dün akşam Orta Akdeniz üzerinden gelen yeni bir yağışlı havanın ...
İlker Başbuğ’un koğuş arkadaşı belli oldu
Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki 5 Nolu Cezaevi F9 bloğundaki ...
 
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva