İZMİR - Yerel mahkemenin verdiği tazminat kararını bozan Yargıtay 4'üncü Hukuk Dairesi ilamında, "Haber, yayımlandığı andaki beliriş biçimine ve görünür gerçekliğe uygundur. Haberde davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacak başka bir anlatım da bulunmadığından, hukuka uygunluk nedenleri bulunan dava konusu haber nedeniyle davalı sorumlu tutulamaz" denildi.
Yargı camiasında şok etkisi yaratan İzmir'deki rüşvet operasyonu 2008 yılı Kasım ayında yapıldı. Özellikle çete ve organize suç örgütü oldukları iddiasıyla tutuklu yargılanan bazı sanıkların, "Cezaevinde bizimle görüşüp tahliyemizi ayarlayacağını söyleyen avukatlar rüşvet için 100 bin TL ile 1 milyon Euro arasında para istiyor. Bunun için yakınlarımıza ve bize baskı yapıyor" şikayetinde bulununca, soruşturma başlatıldı. Yengeç 1 ve Yengeç 2 operasyonlarıyla gözaltına alınıp mahkemeye sevkedilen zanlılardan, aralarında hakim Asım Korkut ve avukatların da bulunduğu bazıları tutuklandı. Yengeç 1 operasyonu kapsamında tutuklanan dönemin İzmir 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi başkanı hakim Asım Korkut, market işleten yeğeni Mehmet Korkut ve avukat Ahmet Erpek hakkında Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi'nde 'rüşvet' suçundan 12'şer yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi, üç sanığı önce 4'er yıl hapis cezasına çarptırdı, ardından suçun teşebbüste kaldığını belirtip 1'er yıl hapse indirdi. Sanıkların duruşmadaki iyi halini gözönüne alan Ceza Dairesi, üç sanığı 11'er ay hapis cezasına mahkum etti. Eski hakim Asım Korkut ile avukat Ahmet Erpek hakkındaki hükmün açıklanmasın geri bırakılmasına karar verildi. Diğer sanık Mehmet Korkut hakkındaki karar ise sabıkası olduğundan geri bırakılmadı.
Asım Korkut, avukatı Mehmet Korkut aracılığıyla, bu süreci izleyen Doğan Haber Ajansı Muhabiri Bahri Karataş'ın imzasıyla çıkan haberlerdeki "Telefon dinlemelerinde kendi imzası da var" ibaresinin gerçek dışı olduğunu ileri sürerek konuyu yargıya taşıdı. Avukat Korkut, müvekkilinin kişilik haklarına saldırı olduğunu öne sürerek uğradığı manevi zararın karşılanması istemiyle İzmir 3'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nde tazminat davası açtı. Yerel mahkeme yargılama sonunda haberi yapan muhabiri 2 bin lira tazminat ödemeye mahkum etti.
Kurum avukatı Rüştü Metin Ece, yerel mahkemenin kararının temyizi için Yargıtay'a başvurdu. Ece, temyiz dilekçesinde, "Özel yetkili cumhuriyet savcısı tarafından, Yengeç 1 ve Yengeç 2 operasyonu kapsamında bazı avukatlar teknik takibe alınmıştır. Aralarında İzmir 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olan davacının da bulunduğu bazı hakimlerin para karşılığı salıverme kararı verdiği, sanık, avukat ve hakimlerin suç örgütü kurdukları iddiasıyla soruşturma başlatılmıştır. Müvekkilim olayla ilgili araştırma yapıp, tutukluların aileleri ile görüşüp, teknik takip bilgilerini değerlendirerek haberi yapmıştır. Haber görünür gerçeğe uygun olduğundan istemin reddedilmesi gerekir" dedi.
Temyiz dilekçesini inceleyen Yargıtay 4'üncü Hukuk Dairesi kararında, "Davacı, kendi telefonunun dinlenmesine karar vermediği ve böyle bir karara imza atmadığı halde, dava konusu haberde kendi telefonunun dinlenilmesine karar verdiğinin belirtilmiş olması, haberin bütünlüğü içerisinde ayrıntı niteliğinde olup, yayımlandığı andaki beliriş biçimine ve görünür gerçekliğe uygundur. Haberde davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacak başka bir anlatım da bulunmadığından, hukuka uygunluk nedenleri bulunan dava konusu haber nedeniyle davalı sorumlu tutulamaz. Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle istemin bir bölümünün kabul edilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına bozulmasına, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir" denildi.
Bunun üzerine kısa süre önce tekrar görülen davada, yerel mahkeme Yargıtay'ın bozma kararına aynen uydu. Avukat Rüştü Metin Ece, verilen kararın gazeteciler açısından büyük önem ve örnek teşkil ettiğini söyledi.(DHA)