Erdoğan: Ciğerim yanıyor ciğerim!

ANKARA - Eli kanlı terör örgütü PKK'nın son dönemde artan saldırıları ve sivilleri hedef alan hain tuzakları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı isyan ettirdi.

 

"Ciğerim yanıyor ciğerim... Bunlar bu ülkede cinayet şebekesi olarak rant elde ediyorlar. Onların uzantıları da bu ranttan fayda sağlamaya devam ediyor."

 

Kürt kökenli vatandaşlara da çağrı da bulunan Erdoğan, net konuştu:

 

"Kandan beslenen bu cinayet şebekesine karşı millet olarak uyanık olalım."

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Ankara'da düzenlenen Geliştirilmiş İl Başkanları toplantısında konuştu. Erdoğan'ın gündeminde ise artan terör olayları ve AK Parti iktidarının dış politikasını eleştiren muhalefet partileri vardı.

 

İşte Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan bölümler...

 

Başbakan Erdoğan, konuşmasının bir bölümünü ise 1 Ekim'de açılacak olan Meclis'in ana gündem maddesi olan Anayasa çalışmalarına ayırdı.

AK Parti heyetinin muhalefet partileriyle görüşmelere başladığını anımsatan Erdoğan,

"Hiçbir ön şartımız yok. Ön kabullerden arındırılmış şekilde, Meclis Başkanımız'ın riyasetinde oluşturulacak komisyonda çalışmalar yapılacaktır. Her siyasi parti eşit temsilciyle komisyona katılsın, son kararı parlemento versin" dedi.

 

"Geçtiğimiz günlerde eli kanlı terör örgütünün saldırıları yine arttı. Bunların kime, ne zaman, nasıl saldırdığını iyi görmek lazım. Bunlar düğün evini cenaze törenine çeviriyor. Futbol oynayan polislerimin ensesine kurşun sıkıyorlar. Siirt'te genç kızlarımıza alçakça saldırarak şehit ediyor. Terör örgütünü neyin mücadelesini veriyor?

 

6 kadına sıkılan kurşun sayısı 200'e varıyor. Sonra da laubali bir şekilde çıkıp 'özür diliyorlar.' Yok yanlışlıkla oldu, biz başka yeri tarayacaktık diyorlar. Ya siz kimi aldatıyorsunuz? Bunlar bu ülkede cinayet şebekesi olarak rant elde ediyorlar. Onların uzantıları da rant elde etmeye devam ediyor.

 

Konuşunca 'Başbakan sert konuşuyor' diyorlar. Ciğerim yanıyor ciğerim... Neyi sert konuşuyorum. Bu sözler yapılanların karşılığını ifade etmiyor bile. Ankara'da evine bir lokma ekmek götürmek isteyen bir ayakkabı boyacısını ve oradaki gençleri bombayla öldürüyorlar. Bunlara oylarını verenler, destek verenler tarihe hesabını nasıl verecekler? Terör örgütünden kaçmak isteyen 5 kadın militanı işkenceyle dağ başında bir mağarada kurşuna diziyorlar. Sonra da o kızların ailelerine 'Kızlarınız gaz zehirlenmesinden öldü' diyorlar. Tablo bu?

 

Bunların kültürel halk mücadelesiyle ne alakası var. Sizin kültürünüz bu masum insanları öldürmeyi nasıl haklı görüyor?. Ben böyle bir kültür tanımıyorum.

 

Müslüman Kürt kökenli kardeşlerime sesleniyorum:

 

Mabetlerinizi bombalayan teröristlere nasıl destek verirsiniz? Buna karşı koyun. Devlet ve millet buna birlikte karşı koymalıyız. Kandan beslenen bu cinayet şebekesne karşı millet olarak uyanık olalım.

 

Erdoğan, konuşmasının bir bölümünde ise AK Parti hükümetinin dış politikasını eleştiren muhalefet liderlerine sert dille yüklendi.

 

"Ülkesinin itibarini düşürmek pahasına iktidarı eleştirimenin adı muhalefet olmaz" diyen Erdoğan bakın neler söyledi:

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında konuşuyor...

 

"Siyaset yapıyorsan, siyaseti hakaret ve polemikle sınırlamayacaksın. Memleket meselelerine çareler bulacaksın. Aksi halde havanda su dövmenin ötesine gidemezsin. İsteriz ki muhalefet partilerimiz de bütün bu süreçlere katkıda bulunsunlar. Kendi çözümlerini ortaya koysunlar. Milli meselelerde ülke menfaatleri doğrultusunda hareket etmek esas olmalıdır. Kritik ülke meseleleri üzerinden rant beklerseniz, hem ülkeye zarar verirsiniz hem de milletin gözünden düşersiniz.

 

"Başbakan Arap Sokağı'nda siyaset yapıyor" diyorlar. Sizim köhne mantığınızla küçümsediğiniz Arap Sokağı, dünya siyasetinin döndüğü yerdir.

 

Bizdeki muhalefet ne diyor: 'Türkiye kendini dünya siyasetinden tecrit ediyor...'

Yapılan tespit doğru mu yanlış mı ? Buna bakacaksın. Türkiye haksızlıkları dile getirebiliyorsa kusura bakmayın 9 yıl öncenin Türkiyesi olmadığı için söyleyebiliyor."

 

Bölgemizde tarih adeta yeniden yazılırken, 'bunlardan bize ne' diyemeyiz. Odanızın penceresinden, o buzlu camların ardından elbette Somali, Gazze, Brüksel görünmez...

 

Türkiye yıllardır Kıbrıs sorunu için çözüm üretiyor ama Rumlar sürekli masadan kaçıyor. Rum kesimi AB'ye alınıyor, KKTC adeta yok sayılıyor.

 

Rumlar sondaj yapıyor. Görevi barış olan kurumlardan ses çıkmıyor. Onlarca uluslararası mesele kilitlenmiş durumda. Biz bu gerçekleri her zeminde ifade ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz. O yüzden Piri Reis Güney Kıbrıs'ta.. Bu bir iradedir. Tribünden maç seyretmiyoruz, biz Türkiye'yi idare ediyoruz.