Demirtaş: Türkiye’nin bir bayrağı vardır

HAKKARİ - İftar sonrası Hakkari sokaklarında Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, BDP Hakkari İl başkanı Orhan Koparan ile birlikte dolaşan Demirtaş'a vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Bir süre vatandaşlarla sohbet eden Demirtaş, daha sonra kaldığı otelde gazetecilere açıklamalar yaptı. İran'ın PKK'nın o ülkedeki kolu olan PJAK'a yönelik operasyonlarının kabul edilemeyeceğini belirten Demirtaş, İran'da da Kürt sorununu olduğunu söyledi. Demirtaş, "Irak, Suriye, Türkiye, İran'ın kendi içlerinde bir Kürt sorunu vardır. Bu dört ülkenin de ortak özelliği Kürt sorununu şiddet yöntemiyle bastırma, çözümsüzlüğe itme politikaları vardır. Türkiye'de maalesef yıllardan beri Kürt sorununu çözümsüz bırakarak şiddet yöntemleriyle, askeri yöntemlerle baskı kurmaya çalışmıştır. İran'da yaşayan Kürtlerin kimlik talepleri var, özgürlük talepleri var, demokrasi talebi var. İran bu talepleri yerine getirmek, karşılamak yerine maalesef askeri yöntemlere ve şiddete başvuruyor. AKP hükümeti İran'ın şiddet politikasına sessiz kalıyor. Çünkü kendiside şiddet politikasını uygulamıştır. AKP hükümeti ne kadar demokrasiden, Kürt açılımından söz ederse etsin artık gerçek niyetinin Kürt sorununda kalıcı bir demokrasi yaratmak olmadığı kesindir. Geçmiş dönemlerde Saddam'la işbirliği yapılıyordu. Bugün molla rejimi ile İran’la işbirliği yapılıyor" dedi. 

 

Demokratik özerklikle ilgili soruları da cevaplayan Demirtaş, projelerini tüm Türkiye'de anlatmaya devam edeceklerini söyledi. BDP'nin projesinin Türkiye'nin 20-25 bölgeden oluşturulması olduğunu anlatan Demirtaş, demokratik özerkliğin Türkiye'de yanlış anlaşıldığına dikkat çekti. Demirtaş, "Hükümetin yaklaşımı, özellikle kışkırtmaya dönük provakatif söylemleriyle birlikte demokratik özerklik Türkiye'de doğru anlaşılmıyor. Dünya'da batılı anlamda demokrasilerde de en uygun, en demokratik yönetim biçimidir. Cumhuriyetin demokratikleşmesinin en önemli araçlarından biridir. Böyle bakıldığı zaman Türkiye'de birliği, bütünlüğü sağlayabilecek tek proje de budur. Bu proje reddedildiği müddetçe, bu proje tartışılmadığı müddetçe Türkiye'nin birliğinde güçlenme olmaz. Yani hükümetin şu andaki politikaları Türkiye’nin birliğine hizmet etmiyor. Hükümet bu politikalarıyla Türkiyeyi bölünme noktasına getiriyor. Biz diyoruz ki, madem birlikte yaşama iradesi var. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle herkesin birlikte yaşama iradesi var. Bunun formülünü bulalım. Bizim önerimiz demokratik özerkliktir. AKP bunun karşılığında başka bir model önerebilir. Diğer partiler başka modeller önerebilir. Ama hiç kimse tek dille, tek milletle, tek ırkla yürüyeceğiz diyemez. Ülkede teklikten bahsedilecekse bu anlamda biz sınırların birliğinden, tekliğinden yanayız. Ülkenin bir bayrağı vardır. Biz elbette ortak değer olarak bayrağın korunmasından yanayız. Biz birden fazla devlet oluşsun demiyoruz. Ama bu ülkede birden fazla dil vardır, birden fazla halk vardır. Bunların da kabul edilmesi lazım. Bunların birlikte yaşamasının formülü demokratik özerkliktir. Bunu reddetmek demek ya asimilasyonda ısrar ediyorum demektir, ya da bu ülkeyi bölünmeye götürüyorum demektir" dedi. (DHA)