HABERLER>YEREL YÖNETİMLER
3 Haziran 2022 Cuma - 16:14

ÇMO kenti uyardı: İşte İzmir'in çevre raporu!

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, İzmir'in çevreye etkisi olan; yapılmış veya yapılmak üzere bütün projelerini dosya haline getirdi. Raporda, İzmir'in Türkiye genelindeki diğer illere göre çok daha iyi durumda olduğunu ancak önlemlerin alınması gerektiğinin altı çizildi.

ÇMO kenti uyardı: İşte İzmir in çevre raporu!

EGEDESONSÖZ- Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası etkinlikleri kapsamında Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, İzmir Çevre Durum Raporu’nu açıkladı. Şube Başkanı Serhat Tanyeri, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası olarak; 5 Haziran Dünya Çevre Gününü kutlama değil, 31 Mayıs-5 Haziran tarihlerini çevre sorunları, ekolojik yıkıma dikkat çekilen, kamuoyunun bilgilendirildiği, mücadele çağrısının yapıldığı, Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası olarak kabul ettiklerini söyledi. İzmir’in çevre sorunlarının tek tek anlatıldığı raporda, İzmir kenti çevre profili değerlendirilirken, kentin çevre sorunlarına ilişkin değerlendirmeler yer aldı.

İZMİR’İN İÇME SUYU KİRLENMEYE DEVAM EDİYOR
İzmir Çevre Durum Raporu’nda şu sorunlara dikkat çekildi:

-İzmir Kentinin İçme, Kullanma ve Tarımsal Sulama amaçlı Su Kaynakları olan Gediz, Küçük Menderes, Kuzey Ege Havzalarında su kalitesi en kötü seviyede ve kirlenmeye devam ediyor. Planlanan önlemlerin uygulanması halinde bile kısa ve orta vadede etkili sonuç alınamayacağı öngörülüyor. Benzer süreç Yeraltı Sularımız için de geçerli. Kalite, miktar ve Yönetim sorunları yaşam kalitemizi etkilemeye devam ediyor.

-Kentleşme, artan kentsel göç ve nüfus ile yapılaşmanın getirdiği altyapı yetersizlikleri, su kayıpları, seller, körfezde koku problemi olarak karşımıza çıkıyor. Kentleşme ve Sanayileşme sorunlarından birisi olan Hava Kalitesi ve Atık Yönetiminde de karnemiz iyi değil. İzmir Kenti bir taraftan Aliağa ve Sanayi tesislerinden kaynaklanan, plansız kentleşmesinin de getirdiği hava kalitesi problemleri ile boğuşurken, bölgemizde sanayi projeleri bütünsel yaklaşımdan uzak planlama süreçleri ile devam ediyor.

-Bir taraftan ülkemizin ilk düzenli depolama tesisi olan ve son günlerde İBŞB’nin Atıktan Enerji eldesine yönelik projesi ile doğru bir yaklaşım yürüttüğü Harmandalı Depolama alanının yıllar içerisinde plansız kentleşme ile yapılaşmanın ortasında kalmış olmasının yarattığı problemlerle uğraşıyor, diğer taraftan atık değil kaynak olarak görülmesi gereken günlük 3500 ton çöpünü kaynak olarak değerlendirecek ve bertarafına yönelik gerçekleştirmeyi planladığı entegre katı atık bertaraf tesisine yönelik yer seçiminine yönelik süreçleri tamamlamaya çalışıyor.

-İzmir Kenti; bütünsel planlama ilkeleri hiçe sayılarak yaşadığı "GELİŞİM" sürecinde; kentin her yerinde karşımıza çıkan kentsel dönüşüm adı altında kontrolsüz yapılaşmalar, gökdelenler, AVM’ler ile  altyapı eksiklikleri, trafik, gürültü ile boğuşan Egenin İncisi olmaktan çok uzakta bir geleceğe doğru hızla yol alıyor.

KENT PLANLAMASINDA EKOLOJİ DEĞİL, EKONOMİK KAYGI ÖNE ÇIKIYOR
-Kentin planlanması ve gelişimi adı altında sadece ekonomik kaygı odaklı, ekolojiyi, çevresel yaşam kalitesini dikkate almayan, bölgenin yaşam kalitesini olumsuz etkileyecek tüm projelerin ÇED süreçlerinde ortak senaryonun tekrarlandığını görüyoruz. ÇED adı altında içi boşaltılmış Onay belgeleri ile yürütülen çalışmalara ilişkin açılan davalar, bilirkişi raporları ile ÇED süreçlerinin yetersizliğinin ispatlanması, kazanılan davalar ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bu süreçler hiç yaşanmamışçasına aynı projelere yeniden ÇED belgeleri düzenlenmesi artık alıştığımız yöntemler haline geldi. ÇED oyunu aynı yöntemle her projede devam ediyor.

-“Turizm Projesi”, “Planlama” adı altında kalkınma, istihdam gibi sihirli kavramlar ile kentin ekolojik, doğal özellikleri korunması gereken alanları ranta kurban ediliyor.

-Gemi Söküm tesislerinde yapılan işlemlerin nasıl kontrol edilemediği KUITO ve ETHANE Gemileri ile yaşamıştık. Bugün Aliağa’da Söküm için geleceği iddia edilen Fransız Donanmasına ait savaş gemisi ile süreç yeniden bir kez daha karşımıza çıktı. Gemi Söküm Tesislerinin yarattığı kirlilik devam ediyor.

-Gaziemir`de 2007 Yılında tespit edildiği ortaya çıkan radyoaktif atıklarla ilgili süreç hala devam ediyor. Ülkemize girişi yasak olan nükleer atıkların oraya nasıl geldiği, kimler tarafından getirildiği hala bilinmiyor, Hukuki süreçler devam ediyor, Acil Müdahale çalışması yapılması gereken Gaziemir Nükleer Atıkla yaşamaya devam ediyor.

-Kentin alt yapı sistemi mevcut yükü kaldıramıyor. Gerekli önlemlerin alınması ve iyileştirmelerin yapılmasında geç kalındığı için yaz aylarında daha çok hissedilen koku problemi  artarak devam ediyor. 

ÇEVRESEL ALTYAPI TESİSLERİ VERİLERİNDE İYİLEŞME GÖZLENMEKTE
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin her yıl güncellendiği İzmir Çevre Durum Raporu ile ilgili sonuç bildirgesinde ise şu görüşlere yer verildi:

“İzmir Kenti Çevresel Verileri ile ilgili olarak yaptığımız değerlendirmelerde; çevresel altyapı tesisleri verilerinde her yıl bir önceki yıl verilerine göre iyileşme gözlenmekte; yeni ve alternatif çalışmalar ile ilgili bilgiler eklenmektedir. 

Bu kapsamda İzmir kentinin, ülkemizdeki diğer kentlerden önde olduğu TÜİK rakamlarında ifade edilmektedir. Ancak rakamsal veriler, kent yaşamında karşılaşılan sorunlar, altyapı eksiklikleri ve çevresel yaşam kalitesindeki olumsuzlukları karşılamamaktadır. 

Kentleşme hızı, artan nüfus yükü ve yapılaşma koşulları göz önünde bulundurulduğunda, çevresel altyapı yatırımlarının planlama ve işletme süreci bu hıza yetişemediği görülmektedir. 

İZMİR, ÇEVRESEL PROBLEMLERLE YAŞAMAYA DEVAM EDİYOR
Kentte mevcut, altyapı ve arıtma tesislerine yönelik kapasite artışları ihtiyaçları bulunmakla birlikte, kentleşme sorunlarının getirdiği yapım ve işletme sorunları da bu sürece eklenmektedir. Bu aksaklıklar, koku sorunu ,sel, su baskınları gibi kent yaşamını etkileyen sorunlar olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak diğer taraftan Aliağa’da Sanayi Tesisleri, Gemi Söküm Tesisleri, Planlanan Termik Santraller, Bergama ve Efemçukuru’nda Altın Madenciliği, Turgutlu Çaldağ ve Gördes’te Nikel Madenciliği, Kentin farklı bölgelerinde kurulan plansız RES’ler, Gaziemir’de Radyoaktif Atıklar, kaybedilen orman alanları, doğal sit alanları, tarım arazileri, kontrolsüz yapılaşma, sanayileşme süreçleri ile İzmir Kenti çevresel problemlerle yaşamaya devam etmektedir. Her yıl yayınlanan verilerde bu sorunların çözülemediği, çözümüne yönelik çalışmaların gerçekleşmediği ortadadır. 
Kentin yaşam alanlarında yürütülen çevresel riski yüksek faaliyetlere her yıl yeni projeler eklenmektedir. Kent bünyesinde çevresel yaşam kalitesinin sağlanması ve artırılması için, bölgesel planlama, yatırımların çevresel etkilerinin doğru değerlendirilmesi, izlenmesi ve denetlenmesi, mevcut kirletici faaliyetlerin rehabilitasyonu, doğal varlıkların korunması ve geleceğe yönelik planlama çalışmalarının doğru yapılması gerekmektedir. Kentlerimizde artan nüfus ve getirdiği çevresel yüklerin yönetilememesi, altyapı eksiklikleri kentimizde yaşadığımız sel felaketi ile bir kez daha yetersizlikleri ortaya koymuştur. 

Bir taraftan mevcut çevresel altyapı yetersizlikleri, diğer taraftan kentleşme, sanayi madencilik faaliyetleri ile kaybedilen orman alanları, tarım alanları, ekolojik karakteri korunması gereken alanlar ve bu alan tahribatının getirdiği yaşamsal sorunlar ile karşı karşıyayız. Bir yılı aşkın süredir içerisinde bulunduğumuz pandemi süreci sağlıklı bir çevrede yaşamın önemini bir kez daha ortaya çıkardı. 

Yaşadığımız meteorolojik değişiklikler, kuraklık, yağış değişiklikleri, iklim değişikliğinin getireceği olumsuzluklar değerlendirildiğinde sağlıksız kentlerimizin direnemeyeceği ortaya çıkıyor. 

GELECEK NESİLLER İÇİN ÇEVREYİ KORUMAK GİBİ BİR SORUMLULUĞUMUZ VAR
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi- İzmir İli 2022 Yılı Çevre Durum Raporu 96 Bir kez daha hatırlatmak istiyoruz; 

1972 Stockholm Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Konferansı Deklarasyonu’nun 1. maddesine göre; “…İnsanın, hürriyet, eşitlik ve yeterli yaşam koşullarını sağlayan onurlu ve refah içinde bir çevrede yaşamak temel hakkıdır. İnsanın bugünkü ve gelecek nesiller için çevreyi korumak ve geliştirmek için ciddi bir sorumluluğu vardır…”, 

2. maddesine göre de; “…bugünkü ve gelecek nesiller için ihtiyaca göre özenli planlama veya yönetim ile dünyanın doğal kaynakları, hava, su, toprak, flora ve fauna dahil, özellikle de doğal ekosistemleri temsil eden örnekler korunmalıdır…” 

Anayasa’nın 17/1. maddesine göre; “.. Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.”

SAĞLIKLI BİR ÇEVREDE YAŞAMA HAKKI KAMUSAL ANLAYIŞLA ELE ALINMALIDIR
Anayasa’nın 56/2 maddesine göre de “...çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir...” 

Anayasanın 56. Maddesi ile sadece bizlerin değil, gelecek nesillerin de yaşama hakkı güvence altına alınmıştır. Bu çerçevede, insan ve canlı yaşamının devamlılığı adına, adil ve sürdürülebilir çözümler üretilebilmesi için, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının bir insan hakkı olarak ve kamusal bir anlayışla ele alınması gerekmektedir. 

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi bu süreçlerde toplum ve kamu yararı doğrultusunda doğanın ve emeğin yanında mücadelesini sürdürecektir.

 
Büyükşehir'den Uzundere açıklaması: Tüm imkanlarımızı kullandık!
 
Devler tarımın silikon vadisinde buluştu
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Büyükşehir'den Uzundere açıklaması: Tüm imkanlarımızı kullandık!
Uzundere Toplu Konutları’na bir yıllığına yerleştirilen 224 depremzede ...
Aydın'da yol yapım çalışmaları devam ediyor
Aydın Büyükşehir Belediyesi, Başkan Özlem Çerçioğlu’nun hizmet odaklı ...
Soyer'den ulaşım zammı yorumu: Bizim için bir sigorta!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir'de geçmiş dönemlerde ...
 
Başkan Selvitopu muhtarlarla toplantıya başladı
Karabağlar Belediyesi'nin mahallelerdeki sorunları, talepleri doğrudan ...
Bergama Tiyatro Festivali'nden nefes kesen açılış!
Bergama Tiyatro Festivali’nin açılış ve ilk gün programları sanatseverlerden büyük beğeni aldı.
Nazım Hikmet, Karşıyaka'da anıldı!
Türk Edebiyatı’nın önemli isimlerinden memleket şairi Nazım Hikmet Ran, ...
 
Aydın gelecek yılın tohumlarını yetiştiriyor
Aydın Büyükşehir Belediyesi, binlerce yıldır tarım yapılan Anadolu’nun ...
Çiğli'de 30. yıl kutlamaları başladı
Çiğli Belediyesi’nin 30. kuruluş yıl dönümü kutlamaları Atatürk Anıtına ...
Arabalı vapurda yeni tarife!
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, İZDENİZ A.Ş. vasıtasıyla sunduğu Bostanlı-Üçkuyular ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Kaçın, demokratlar geliyor!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Deniz çayırlarına çocuklarınız için acıyın…
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Ormanlarımız yanar gider!
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Neden itibardan tasarruf olmaz?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İnsan yakmak ve Madımak!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
İnsan insanı yakar mı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Türk Milleti!!!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Az okumuşlar
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Karl Marx ve Mehmet Şimşek!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva