Çıray: Nutuk atmayın bu ateşi söndürün!

İZMİR - Bölücü terör örgütünün şehirde yaşayan insanları sindirmek ve korku salmak amacıyla son yılllarda eylemlerini metropollerin sokak aralarına taşıdığına dikkat çeken Çıray, başta İstanbul olmak üzere birçok kentte kundaklama eylemlerinin sistematik şekilde sürdüğünü ancak iktidarın bu eylemlere bir türlü çare bulamadığını söyledi.

Hükümetin dürüst; vergisini veren; sıradan vatandaşların mal ve can güvenliğini sağlayamadığını kaydeden Çıray metropollerde insanların sabaha kadar araçlarının başında nöbet tutar hale geldiğini iddia etti. Çıray “ Metropoller artık sıradan vatandaşlar için korku şehirleri haline geldi. Her gece bölücü örgüt yandaşları sokaklara çıkıp onlarca aracı kundaklıyor. Vatandaşlar çaresiz araçların başında nöbet tutuyor. Sıra ne zaman bana gelecek diye soruyor. Hükümete soruyorum bu kaosa artık bir dur demenin zamanı gelmedi mi ?” dedi.

Tedbirlerin daha da sıkılaştırılması gerektiğini ifade eden Çıray “ Polisimiz ve Askermiz can siperane bir şekilde mücadele ediyor. Ancak başta istibarat olmak üzere; birçok konuda zaafiyetler yaşanıyor. İktidar bu yangını söndürmek istiyor mu ? İstemiyor mu ? İstiyorsa neden gerekli tedbirleri almıyor; yada alamıyor. Artık her sabah şehirlerin orta yerinde yanmış araçlarla karşılaşmak istemiyoruz” diye konuştu

           
Kundaklama eylemlerinin bilançosunun sanılandan daha kabarık olduğunu kaydeden CHP İzmir Milletvekili, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’den rakamları açıklamasını istedi Çıray soru önergesinde kaç olayın vuku bulduğunu; olayların illere göre dağılımını; son iki yılda yakılan araç ve işyeri sayısını; ne kadarlık maddi hasar meydana geldiğini ve bu zararın ne şekilde tazmin edildiğini sordu.

           
Birçok olayın faili meçhul kaldığını ifade eden Çıray İçişleri bakanınının kaç zanlının yakalandığını ve bunların kaçının bölücü örgüt üyesi olduğunu açıklamasını istedi. Çıray ayrıca İdris Naim Şahin’in olayların önüne geçmek için ne gibi tedbirler almayı planladığını da kamuoyu ile paylaşması gerektiğini söyledi.

 

 

 

İşte CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray’ın TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinin tam metni:

 

 

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim ŞAHİN tarafından yazılı olarak

Anayasa’nın 98. ve İçtüzüğün 96. maddeleri gereğince müsaadelerinizi saygılarımla arz ederim. 14/02/2012

 

Dr. Aytun ÇIRAY

İzmir Milletvekili

 

Türkiye’de son üç yıldır karşı karşıya bulunduğu en büyük güvenlik ve asayiş problemlerinden birisi araç kundaklama olaylarıdır. Bu konuda elektronik, görsel ve yazılı medyaya yansıyan son olaylar 06.02.2012’de İstanbul Güngören’de 2 ve 08.02.2012 tarihinde Mersin’de 10 aracın kundaklanmasıdır. İstanbul’daki olayda aynı zamanda bir banka şubesi de kundaklanmıştır. Kundaklama olayları insanımızın can ve mal güvenliğini kitlesel olarak çok ciddi bir şekilde tehdit eden ve tehlikeye düşüren ve emniyet güçleri tarafından şu ana kadar çoktan durdurulmuş olması gereken terör olaylarıdır. Bu çerçevede

 

1. 2010 yılı dahil, bugüne kadar kaç kundaklama olayı vuku bulmuştur? Kundaklama olaylarının bugün itibarıyla yıllara göre illerimize dağılımı nedir?

 

2-Kundaklama olaylarında toplam kaç araç tamamen yakılmış, kaç araç ciddi hasar görmüştür? Bu araçlardan kaçı ticari araçtır? Kundaklamalarda zarar gören işyeri ve mesken sayısı nedir?

 

3. Kundaklamalarda yanan ve hasar gören araç sahiplerinin toplam zararı ne kadardır? Araç

sahiplerinin zararları tazmin edilmiş midir? Tazmin edilmişse hangi kuruluşlar veya kurumlar tarafından nasıl tazmin edilmiştir?

 

4. Başlangıcından bu yana kundaklama olayları nedeniyle gözaltına alınan ve yargıya sevk

edilen şüphelilerin ve zanlıların toplam sayısı nedir?

 

5. Bu şüphelilerin ve zanlıların başta PKK olmak üzere terör örgütleriyle veya KCK yapılanmasıyla bağlantılarına ilişkin veriler ve deliller tespit edilmiş midir?

 

6. Kundaklama olaylarının bu kadar süreklilik göstermesinin ve olayların bir türlü önünün

alınamamış olmasının sebepleri nelerdir? Bundan sonra benzer olayların olmaması

için yeni bir yaklaşım ve bu yaklaşıma dayalı bir tedbirler paketinin hayata geçirilmesi

planlanmakta mıdır?