CHP heyeti felaketi yerinde inceledi... 14 büyükşehir arasında 'koordinasyon' kararı!

Oktay GÜÇTEKİN/ EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ve CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile birlikte yangından etkilenen bölgelerde incelemelerde bulundu.

Bölge belediye başkanları ve İzmir Milletvekili Ednan Arslan'ın da yer aldığı heyet ilk olarak Sancaklı Köyü'nde incelemelerde bulunarak basın açıklaması gerçekleştirdi. Heyet sonrasında ise Doğançay Köyü'nde evi yanan Ali Ökten'i ziyaret etti.

ŞÜKÜR CAN KAYBIMIZ OLMADI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in geçmiş olsun dileklerini ileterek sözlerine başlayan Zeybek, “Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel'in İzmir halkına ve içinde bulunduğumuz Sancaklı Köyü başta olmak üzere zarar görmüş olan tüm yurttaşlarımıza geçmiş olsun dileklerini iletiyorum. Son günlerde, özellikle ağustos ayı içinde, ülkemiz çok sayıda orman yangınıyla karşı karşıya kaldı. Başlangıçta belediye sınırlarından sayılan, daha önce köy statüsünde olan ama şimdi mahalleye dönüşmüş olan yerlerde, Allah'a şükür, herhangi bir insan kaybımız olmadı. Ancak çok sayıda canlımızı, bitki örtüsünü ve hayvan varlığımızı kaybettik. Bu durum tabii ki bizim açımızdan üzüntü verici. Yine, başta içinde bulunduğumuz Sancaklı olmak üzere, burada küçükbaş hayvancılıkla uğraşan, arıcılık faaliyetinde bulunan ve zeytinle geçimini sağlayan köylülerimizin de ciddi zararlar gördüğünü tespit ettik. Bizim yaptığımız tespitlere göre, İzmir'de Yamanlar Dağı bölgesinde 3.041 hektarlık bir alan yanmış bulunuyor. Yıllardır söylediğimiz şeyi bir kez daha buradan tekrarlamak istiyoruz: Orman yangınları Türkiye'de engebeli ve kıraç topraklar üzerindeki ormanlarda daha başladığında, uçak ve helikopter desteğiyle söndürülemediğinde, hele de rüzgarın etkisi hızlı bir biçimde ortaya çıktığında, yanacak bütün orman varlığı yandıktan sonra ancak kontrol altına alınıyor ve söndürülüyor. Buradan bir kez daha uyarıda bulunmak istiyorum" dedi.

İHTİŞAMDAN TASARRUF YAPMADIĞINIZI BİLİYORUZ
Uçak sayısının arttırılması talebini ileten Zeybek sözlerini şu ifadelerle sürdürdü;

"Bütün köylülerimize geçmiş olsun dileklerimi iletirken, Türkiye'deki orman varlığının bu kadar yoğun ve geniş alanı kapsadığı, arazinin engebeli olduğu ve ulaşımın sadece uçak ve helikopterle sağlanabildiği bu topraklardaki ağaç varlığını korumak için helikopter ve uçak sayısını artırmayı ne zaman düşüneceksiniz? Lüksten ve ihtişamdan tasarruf yapmadığınızı biliyoruz. Kamu kaynaklarıyla ilgili harcama kalemlerinizin içinde hala orman varlıklarımızın korunması için gerekli uçak ve helikopterleri almaya ne zaman başlayacağınızı bir kez daha sormak istiyorum. Bugün Çevre Şehircilik Bakanlığı'nda, İçişleri Bakanlığı'nda ya da muhtelif bakanlıklarda kadro karşılığı tahsis işlemesiyle ilgili itfaiye memurları biliyorsunuz, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'na göre görev yapar. Özel ihtisas gerektiren mesleklerden olmasını dikkate alarak İstanbul, Ankara, İzmir gibi pek çok belediyemiz, binlerce itfaiye memurunu istihdam etmek için bakanlığa yazı yazmışlardır. Kimisi iki yıldır, kimisi bir yıldır, kimisi üç aydır, kimisi de seçimden sonra yazılmış olan bu yazılara maalesef bugüne kadar bir cevap bile verilmemiştir. Şimdi itfaiye memurlarının Türkiye'deki ortalama yaşı kırk sekizdir. Oysa hepimiz biliyoruz ki arazide güç şartlarda çalışacak olan itfaiye memurlarının hem yaş olarak gençleşmesine hem de araç gereç bakımından güçlenmesine ihtiyaç vardır. Ben buradan teşekkür etmek istiyorum. Büyükşehir belediyemiz hızlı bir biçimde aksiyon alarak orman yangınının yerleşim yerlerine sıçramasını engellemiş, içinde bulunduğumuz köy dahil pek çok köyde konutlarımızın, evlerimizin ve iş yerlerimizin yanma riskini büyük oranda ortadan kaldırmıştır."

DERHAL OLUMLU CEVAP VERİN
"Buradan bir kez daha çağrıda bulunmak istiyorum. Dün de Sayın Genel Başkanımız Ankara'daki toplantımızda ifade etti: Cumhuriyet Halk Partili büyükşehir belediye başkanlarının itfaiye memuru alınmasıyla ilgili resmi yazılarına derhal olumlu cevap veriniz. Derhal ama hiç beklemeksizin. Bunların maaşlarını biz ödüyoruz, vergilerini biz ödüyoruz, SGK primlerini biz ödüyoruz ama engelleyen sizsiniz. Nedir kastınız? Amacınız ne? İzmir Belediyesi'nin, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin daha fazla itfaiye memuru barındırmasının size ne zararı var? Bu konuları gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum. Yine gördük ki, burada Büyükşehir Belediye Başkanımız ve diğer ilgililerin huzurunda bir kez daha söylüyorum: Orman yangınlarına müdahale, topyekûn devletin bütün kurumlarının içinde yer alacağı bir çalışmadır. Bakın, biz 10 Temmuz tarihinde Adana'da yaptığımız bir çalıştayda, artık Cumhuriyet Halk Partili 14 büyükşehir belediye başkanı kendi sınırlarında bir yangın meydana geldiğinde belediye başkanlarının, genel sekreterlerinin bilgisi ve talimatına ihtiyaç olmadan kimin nereye gideceğini bir program dahilinde belirledik. Artık eşgüdümü sağladık. Ama maalesef devletle bu anlamda eşgüdüm sağlamada hala sıkıntı yaşıyoruz. Hala bu partizanlığı bırakmadığınızı, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Türkiye genelinde birinci parti olmasını ve Türkiye nüfusunun yüzde altmış beşinden fazlasını yönetiyor olmasını hala hazmedemediğinizi görüyoruz. Buradan Sancaklı köyünden sesleniyorum: Cumhuriyet Halk Partili büyükşehir belediye başkanlarının ve il belediye başkanlarının itfaiye kadrosuyla ilgili size yapmış olduğu başvuruları hiç gecikmeden, bugün itibariyle onaylayınız. Çünkü biz artık yangınlar yandığında sadece bir yangının çıktığı yeri değil, bakın, 3.041 hektarlık bir alan burada yandı. Uşak'ta, Aydın'da, Milas'ta, Muğla'da, Bolu'da, Yalova'da Türkiye'nin her yerinde ormanlar yanıyor ve bizim nitelikli ve yangına nasıl müdahale edeceğini bilen bir çalışmayı yürütmemiz lazım.” 

MİLLİ VARLIĞIMIZA DARBE VURUYOR
“Yine buradan bir yanlışı düzeltmek istiyorum: Artık ormanlara Türk Silahlı Kuvvetleri müdahale edemiyor. Özel bir yasayla askerlerin ormanlara müdahalesini engelleyen bir kanun çıkarıldı. Oysa Türk Silahlı Kuvvetleri vatanın her tarafını korumakla görevli değil mi? Orman vatan değil mi? Ormanlar vatan toprağı değil mi? Neden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içinde orman yangınlarına, diğer doğal afetlere acil müdahale edecek olan uzman erbaşların, uzmanların görev almasıyla ilgili bir düzenleme yapılmıyor? Yardımcı personel statüsündeki bir fonksiyon Türk Silahlı Kuvvetleri'nin belki de burada varlığıyla erken müdahale etmesiyle çok daha hızlı bir şekilde yangını engelleyebilirdi. Yine, devletin elinde bulunan helikopterlerin, gece görüşlü helikopterlerin de artık orman yangınlarını acil müdahale eylem planı içine dahil edilmesi gerekiyor. Bakın, biz burada yanan ağacımız kalmadığı için orman yangını bitti. Yani bütün ağaçlar yandı. Zeytinlikler, çamlar, makiler, otlar, her şey yandı. Artık yanacak bir şey kalmayınca orman yangını söndürülmüş oluyor. Bu da bizim milli varlığımıza ciddi bir darbe oluşturuyor. Ben buradan bir kez daha, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay'ın şahsında, Karşıyaka, Bayraklı, Çiğli ve Bornova'da yaşayan yurttaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Belediyeler olarak vatandaşımızın yanında, kayıplarını giderme konusunda bütün gücümüzle destek olacağız. Burada özellikle meraların yanması dolayısıyla beslenme problemi yaşayacak olan küçükbaş hayvanların eksiklerini ve ihtiyaçlarını giderilmesi için Büyükşehir Belediyemiz aksiyon almış ve ihtiyaç listesini çıkarmış. İlk ihtiyacı olan yem ve diğer ürünleri de bölgemize ulaştırmış. Bir kez daha kendilerine hem geçmiş olsun dileklerimi hem de teşekkürlerimi sunuyorum."

GEREKLİ HUKUKİ DESTEĞİ VERECEĞİZ
"Burada bir şey belirtmek istiyorum; Kayba uğramış olan köylülerimiz ve vatandaşlarımızla ilgili olarak, Cumhuriyet Halk Partili il başkanımız da burada, her türlü hukuki desteği vereceğimizi belirtmek istiyorum. Bu kayıpların giderilmesi konusunda, zamanında önlem almayan Orman Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bu konudaki kusurlarının ortaya çıkmasıyla birlikte, burada yaşanan kayıplardan dolayı küçükbaş hayvan kaybı, arıcılık faaliyeti yapanların kovan kaybı ya da meraların kaybolması sebebiyle uzun vadede gelirlerden yoksun kalmış olan eskiden köy dediğimiz şimdi dönüşmüş olan yerlerde yaşayan yurttaşlarımızın ya da orman yangını sönmediği için ormanın bitişik sınırlarında bulunan ev ve iş yerlerini kaybetmiş olan yurttaşlarımıza her türlü hukuki desteği vereceğimizi de belirtmek istiyorum.”