CHP Foça Belediye Başkan aday adayı Hakan Barçın: Daha fazlasını yapmak için talip oldum

EGEDESONSÖZ – Cumhuriyet Halk Partisi Foça Belediye Başkan aday adayı Hakan Barçın, SONSÖZ TV’de Gazeteci Yazar Muhittin Akbel’in programına konuk oldu. Soruları yanıtlayan Barçın, aday gösterilmesi halinde nasıl bir belediye başkanı olacağını anlattı. Çevreci kimliğiyle de tanınan Barçın, deniz, kum ve güneşiyle 3-4 ay turizmin yaşandığı ilçede 12 ay turizmin mümkün olduğuna vurgu yaptı.

Saha çalışmalarını sürdüren Foça ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclis üyesi olan Barçın, kendini, “1965 İzmir doğumluyum. İzmir doğumlu anne babanın evladıyım. Atatürk Lisesi mezunuyum. Hacettepe Üniversitesi Amerikan Filoloji bölümünü bitirdim. ODTÜ Kamu Yönetimi ve Siyasal Bilgiler'de master deneyimim oldu, ancak tez aşamasında bıraktım. Ankara Üniversitesi ve İstanbul Bilgi üniversitelerinde okutman olarak görev yaptım. 1999 yılında, radikal bir karar alarak eşimle birlikte Foça'ya yerleştik. 24 yıldır Foça'da yaşıyorum” sözleriyle tanıttı. Belediye Meclis üyesi olarak çok sayıda çalışmada imzasının olduğunu anlatan Barçın, katkılarını şöyle özetledi:

ÖNCE KOMİSYON, ARDINDAN DENİZ KORUMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ KURULDU
“Foça ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclis üyesi olarak görevimi eksiksiz yapmaya gayret ettim. Büyükşehir'de çok önerge verdim. Deniz ve Kıyı Alanları Komisyonları, benim önergem üzerine kuruldu. Bu komisyonun oluşturulmasından sonra Deniz Koruma Şube Müdürlüğü kuruldu. Tarihi Kentler Birliği Meclis üyesiyim. Avrupa Birliği Dış İlişkiler Komisyonu Başkan yardımcısıyım. Zehir yüklü Sao Paulo gemisinin İzmir'e gelmesinin engellenmesi sürecinde de yoğun çabalarım oldu. Bu konuda kamuoyu oluşturulmasında ve geminin yoldan geri dönmesinde katkılarım oldu. Sao Paulo gemisinin gelmesini engelleme çalışmaları öncesinde de çevresel eylemlerimiz, mücadelelerimiz oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ve tüm çevreci dostlarla, yurttaşlarımızla o gemiyi durdurduk. Gemi dönüşümüne karşı değiliz, çevreyi kirletmeden yapılacak gemi dönüşümün yapılmalı diyoruz. O geminin geri döndürülmesi mücadelesinde Baro'nun, STK'ların, sendikaların, TMMOB'un da büyük katkısı oldu. Üniversiteler ve 52 STK ile dayanışma sonucu bunları başardık. 2009 yılından beri biz bu mücadelenin içindeyiz. 7 tane termik santral ruhsat aşamasındaydı, 4 tanesi ruhsatı almıştı, 3'ü sıradaydı. Biri dışında diğerlerini engellemeyi başarmıştık. Çok ciddi eylemler yaptık.  Ayrıca Aliağa Çevre Değerlendirme Raporu yine bizim katkılarımızla oldu. Buca Cezaevinin yeşil alan olarak kalması için de eylemlere katıldık; dava açtık ve kazandık. Foça çevre ve Kültür Platformu'nun kurucu üyeleri arasındayım. Foça'nın Sakin Şehir unvanı almasında da etkin rol oynadım. Foça, Seferihisar'dan sonra İzmir'in ikinci Sakin Şehir unvanlı ilçesidir. Bu unvanı almamızda da Tunç Soyer başkanımızın da büyük katkısı olduğunu söylemem lazım.”

DAHA FAZLASINI YAPMAM GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM
Foça Belediye Başkan aday adayı olmasında rol oynayan unsurları anlatan Barçın, “Foça Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Meclis üyeliği benim açımdan çok önemli bir okul, iyi bir deneyim oldu. Öncesindeki okutmanlığım, aldığım eğitimler ortada. Foça'da birçok ilklere imza attık. Foça'da organik tarımı yapan ilk kişiyim. İlk kez sertifikalı zeytinyağı, şarap üretimini gerçekleştirdik. Sao Paulo gemisi başta olmak üzere pek çok çevre mücadelesinde elde ettiğimiz başarılar var. Tüm bunları alt alta getirdiğinizde, daha fazlasını yapmam gerektiği konusunda bir karara vardım. Bu da ancak belediye başkanlığıyla mümkün. Foça'da siyasi bir miras var, o mirası çok önemsiyorum. 35 yıldır iki dönem SHP, 5 dönem CHP iktidarı var Foça'da. Kendimi de o akıma ait hissediyorum. Siyaset, bir iddia işidir. Ben daha iyi bir belediye başkanlığı yapacağımdan eminim” dedi.

MOTTOMUZ; YERELİ, DOĞAYI, ÇEVREYİ, KÜLTÜRÜ, TARİHİ KORUMAK
CHP’den Foça Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı Hakan Barçın, nasıl bir belediye başkanı olacağını anlattı:

“Mottomuz şu; yereli, doğayı, çevreyi, kültürü, tarihi korumak için değişim. Kaliteyi artırmak, korumak önceliğimiz. Kültürel değerlerimizi, doğamızı koruyacağız öncelikle. Önce hava, önce su, önce toprak. Çevreci bir üst anlayış vaat ediyorum. Küresel bir kriz yaşıyoruz, iklim krizi… Bu sorunu ciddiye almadan, başka şeylerden bahsetmek mümkün değil. Çünkü yaşam bitiyor! Denizler taşıyor, seller oluyor, kuraklık artıyor. Sen Türkiye'yi yönetmiyorsun, Foça'da bu konuyu nasıl uygularsın, diyebilirsiniz! Küresel iklim sürecini desteklemeyecek hiçbir projeyi gündeme bile getirmem. Çarpık yapılaşmadan tutun da çok su tüketen tarıma, yani yanlış tarıma kadar olan her şeyi bu çerçeveye alabiliriz. Böyle şeyleri asla desteklemem. Üretimi destekleyeceğim. Mesela bizim Gerenköy domatesimiz var. Belli bir alanda üretiliyor ve tüketiliyor. Antalya'dan getirilen domatesin maliyetini düşünün. Bir yerel yönetim olarak Gerenköy domatesinin, Antalya domatesiyle rekabet etmesini sağlayacak ortam sağlayabilirsiniz. Ben onu yapacağım. Pazarlarda poşeti yasaklayacağım mesela. Belediye olarak yurttaşlarımıza file veya bez torbalar hediye edeceğim. İlçemizde 19 tane zincir market var. Onların şehir dışına çıkarılması için çalışacağım ve yeni bir tane dahi açılmasına izin vermeyeceğim. Özgürlükçü bir belediye başkanı olacağım. Eşitlikçi, adaletli ve Atatürk ilkelerine bağlı, din, dil, ırk, mezhep, parti ayrımı yapmayan bir belediye başkanı olacağım. Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin takipçisi olacağım, laik, demokratik ve çağdaş hukuk değerlerinden asla ödün vermeyeceğim. Üretimi desteklerken, tüketimi düzenleyeceğim. Birlik ve bütünlükçü olacağım, örnek belediyelerle işbirliği halinde olacağım. Kaynakları yok eden değil, kaynak yaratan bir belediye başkanı olacağım. Doğru kuruluşları, doğru projelerle buluşturarak kaynak yaratacağız. Cittaslow, bize bu konuda ışık tutacak. Tarihi Kentler Birliği'ne üyeyiz ama bugüne kadar tek proje verememişiz. Tarihi değerlerimizin tanınması için çok çalışacağız. Tüm bu projeler elimizin altında. Kayseri'ye deniz götürme projesi gibi mega projem yok. Aday gösterilirsem, diğer projelerimizi kamuoyuyla paylaşacağım.”

GASTRONOMİ TURİZMİNDE DE İDDİALI OLMALIYIZ
Foça’nın turizm pastasından hak ettiğini alamadığını, 12 ay turizmin mümkün olduğunu belirten Hakan Barçın, şu değerlendirmelerde bulundu:

“12 ay turizm, Foça için mümkün tabii ki. Mesela bizim Foça Karası üzümümüz var. Şarap, bir şişeye konmuş hafif alkollü bir sıvı değildir sadece. Şarabın bir sürü hikayesi, aşaması var. Üzümün hasadına, bağ bozumuna insanlar gelir, iyi pazarlama yaparsanız! Tadım günleri yaparsınız. Bir sürü festivaller düzenleyebilirsiniz. Bizim çok büyük bir balıkçılık kültürümüz var. Küçük balıkçılık, büyük gemilerle yapılan balıkçılığı kast etmiyorum; geleneksel kıyı balıkçılığı çok önemli. Küçük balıkçılığı desteklersek, onların birtakım ihtiyaçlarını karşılarsak, orada balık çoğalır. Bir yanda şarabınız, yoğurdunuz, diğer yerli ürünleriniz ve balığınız öne çıktığında, zeytinimiz, zeytinyağımızı tanıttığımızda, bir bakmışsınız turizminiz 12 aya yayılmış! Bununla tanınırsanız, ünlenirseniz, sadece yaz mevsimindeki turizmden değil, gastronomi turizminde de söz sahibi olursunuz. Doğa yürüyüşleri için çok uygun bir yerdir Foça. Bunu yaygınlaştırmamız lazım. Foça'da 12 ay turizm mümkün. Belçika'dan bir dostum ziyaretime gelmişti. Foça'dan Konak'taki Tarihi Asansör'e kadar geldik arabayla. Sürekli gülüyordu. Neden gülüyorsun dostum dedim; bana şu cevabı verdi: Şu 65 kilometrelik yolda gördüğümüz doğa çeşitliliğini görmek için bizler 2 bin kilometre yol yapıyoruz. Bu cümle bile, bizim elimizin altındaki bu güzelliğin kıymetini tam olarak bilmediğimizi göstermeye yetiyor. Ben bu doğa çeşitliliğini turizmin hizmetine sunmak istiyorum. Bizim bir Gediz Ağzı dediğimiz bir yer var, inanılmaz güzel. Korunması gereken bir sulak alan! Hemen yanı başımızda Kuş Cenneti var. Deniz taşımacılığına önem vereceğim. Doğal film platosu gibi bir şehrimiz var. Foça'yı biraz daha yayalaştırırsak, yolun trafikten biraz daha uzaklaştırırsak, doğru düzgün otoparklar yaparsak, kente çok büyük hizmet etmiş oluruz. Otoparklar şehir dışında olsun, yolcularımızı akülü golf araçlarıyla şehre taşıyalım istiyorum. Bu projeyi, başkan olduğum takdirde detaylandırıp herkesi bilgilendireceğim.”

EKOKÖY TURİZM AKTİVİTESİNİN İÇİNİ BOŞALTIYORLAR
Foça’daki hobi bahçelerinden ve Ekoköy’den bahçeden Hakan Barçın, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ekoköy diye bir proje var, benim gözümde bir felaket. Ekoköy denilen turizm aktivitesinin içini boşaltıyorlar. Ekoköy, villakent olmuş çünkü. Ekolojik turizmin yanındayım ama bu amaçtan uzaklaşılıyor. Küçük bir göstermelik serayla bu işin doğru olduğu söylenemez. Hobi bahçeleri de yaygınlaşmış durumda. Küçük bir çadırla başlıyorlar yapılaşmaya, sonra küçük bir inşaat ve ardından yollar yapılıyor, elektrik direkleri dikiliyor! Fosseptikler açılıyor! Hobi bahçeleri böylece amacından uzaklaşıyor, tarım alanının içinde bir yapılaşma başlamış oluyor. Ekolojinin ekosu olmaktan çıkıyor, ekonominin eko'suna dönüşüyor. Bu anlayışa asla izin vermeyeceğim. Yılda 15-20 gün kullanılan bu yerlerin bir kamu yararı yok.”