HABERLER>GÜNCEL
5 Haziran 2024 Çarşamba - 11:26

Çevre Mühendisleri Odası’ndan çarpıcı rapor: Yüzey sularının yüzde 80’i kirli!

Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası ve Çevre günü kapsamında Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nde düzenlenen basın açıklamasında “Yüzey sularımızın %80 i, yeraltı sularımızın büyük kısmı kirlenmiş durumda; vatandaşlarımızın % 40 ı sağlıklı içme suyuna ulaşamıyor. İzmir kentinin içme, kullanma ve tarımsal sulama amaçlı su kaynakları olan Gediz, Küçük Menderes, Kuzey Ege Havzalarında su kalitesi en kötü seviyede ve kirlenmeye devam ediyor” ifadeleri yer aldı.

Çevre Mühendisleri Odası’ndan çarpıcı rapor: Yüzey sularının yüzde 80’i kirli!

Büşra ÇETİNKAYA/EGEDESONSÖZ – TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası ve Çevre günü kapsamında bir basın açıklaması düzenledi.

Oda tarafından hazırlanan 2024 yılı İzmir ili çevre durum raporunun paylaşıldığı toplantıda açıklamayı TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ahmet Mustafa Güleş okudu.

DOĞAL VARLIKLARIN KORUNMASINI ESAS ALAN POLİTİKALAR ETKİN DEĞİL

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“TMMOB Çevre Mühendisleri Odası olarak; 5 Haziran Dünya Çevre Gününü kutlama değil, 31 Mayıs-5 Haziran tarihlerini çevre sorunlarına ve ekolojik yıkıma dikkat çektiğimiz, kamuoyunu bilgilendirdiğimiz mücadele çağrısı yaptığımız, Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası olarak değerlendiriyoruz.

Dünyada olduğu gibi ülkemizin doğal varlıklarında, biyolojik çeşitliliğinde havası, suyu, toprağında ekolojik yıkımı yaşıyoruz. Ülkemizin her köşesinde yürütülen çevre mücadelelerini değerlendirdiğimizde; 40 yıllık Çevre Kanunu ve Çevre Bakanlığı geçmişine sahip ülkemizde, çevre kalitesinin korunup geliştirildiğini, ülke yönetiminde doğal varlıkların ve yaşamın korunmasını esas alan yönetim politikalarının etkin olduğunu söyleyemiyoruz.

ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ BAKIŞ AÇISI DİKKATE ALINMALI
Kentleşme, sanayileşme, tarım, madencilik ve diğer tüm sektörlerin yarattığı çevresel risklerin belirlenmesi, çevresel yüklerinin ortaya konarak bütünsel bir planlama anlayışı ile yönetilmesi gerekmektedir. Çevre Mühendisliği meslek disiplininin de var olma nedeni ve ana uzmanlık alanı olan tüm bu süreçlerde planlama ve denetim çok önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.

"Sağlıklı çevrede yaşama" yönelik çalışmalarının en önemli parçası olan çevresel altyapı süreçleri ve çevre yönetimi; kentlerin planlanması ve yönetimi süreçlerinin tüm aşamalarında çevre boyutunun değerlendirilmesi, doğru yönetilmesi ve bu noktada da konu ile ilgili uzman meslek disiplini olan çevre mühendislerinin bakış açısı ve yaklaşımının zorunlu ve yaşamsal olduğunu söylemeye devam ediyoruz.

Merkezi ve yerel yönetimlere baktığımızda ise; su temini, atıksu, atık yönetimi, hava kalitesi, iklim değişikliği, gürültü, enerji ve planlamanın diğer çevresel süreçlerini yürütecek çevre mühendisi istihdamının yetersiz olduğunu, çevre mühendisi istihdamı arttırmak yerine ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından farklı disiplinlere birkaç günlük eğitim ve uygulamalar altında verildiği uygulamalar ile çevre mühendisliği diplomasının yok sayılması, çevre mühendisliği çalışma alanlarında ise çevre yönetim süreçlerinin etkisizleştirilmesi devam ediyor...

YÜZEY SULARIMIZIN YÜZDE 80’İ KİRLENMİŞ DURUMDA…
Bugün su kaynaklarımız, yer altı sularımız, toprağımız havamız kirlenmiş durumda. Yapılan bilimsel araştırmalar, ilgili kamu kuruluşlarının değerlendirmeleri ve TÜIK istatistikleri bu gerçeği önümüze koyuyor. Yüzey sularımızın %80 i, yeraltı sularımızın büyük kısmı kirlenmiş durumda; vatandaşlarımızın % 40 ı sağlıklı içme suyuna ulaşamıyor. Kentlerimizde hava kirliliği artıyor. Yeşil alanlarımız yok denecek kadar az.

Orman alanlarımız, tarım alanlarımız, meralar, doğal karakteri korunması gereken alanlar mevzuatlar eli ile madencilik, sanayi, enerji turizm, konut vb. faaliyetlere açılarak kaybediliyor. Bir taraftan yangınlarla kaybettiğimiz orman alanlarımız en büyük tahribatı Orman Mevzuatı kapsamında verilen izinlerle yaşıyor.

RANTA DAYALI İMAR UYGULAMALARI ÇEVRE VE HALK SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR
Ranta dayalı imar uygulamaları, doğal varlıklarımızın talanı, sınırsız büyüme hırsı, kamusal denetimin eksikliği ile birlikte felaketlere neden oluyor. Sayısını tam olarak söyleyemediğimiz, yüz bine yakın insanımızı yitirdiğimiz 6 Şubat Depremi ile yaşadığımız büyük yıkımın etkileri devam ediyor. Bina yıkım ve enkaz kaldırma çalışmaları safhasında alınmayan önlemler ile solunan toz ve asbest riski; sulak alanlara, orman alanlara dökülen hafriyat atıkları çevre ve halk sağlığını tehdit ediyor. Depremden etkilenen kentlerde hava kirliliği, enkaz tozu ve ısınma için açıkta ateş yakılması gibi nedenlerle ulusal limitlerin 2.5 katına, DSÖ kılavuz değerlerinin ise 7.5 katına çıktı.

Kaz Dağları, Salda, Akkuyu, Sinop, İğneada, Kuzey Ormanları, Aliağa, Bergama, Alakır Vadisi, Alpu Ovası, Gördes, Menderes, Murat Dağı, Munzur Dağı, Yarımada, Ovacık, Soma, Yatağan, İkizdere, Kanal İstanbul, Çeşme gibi ülkemizin her köşesinde yürütülen Ekolojik Yıkım projeleri adını buraya sığdıramadığımız pek çok yerde artarak devam ediyor...

Bölgemizde Bergama Altın Madeninin yarattığı ve yaratacağı çevresel risklerle ilgili hukuki ve toplumsal mücadele devam ederken; Efemçukuru Altın Madeninin İzmir'in Su kaynağı olan Çamlı Baraj Havzasında, Çukuralan Altın Madeninin Balıkesir'in Su kaynağı olan Madra Barajı Havzasında, Gördes Nikel Madeninin İzmir ve Manisa'nın Su Kaynağı olan Gördes Havzasında, Çaldağ'da Nikel Madeninin Gediz Havzasında, Kışladağ Altın Madeninin Uşak'ta yarattığı olumsuz etkileri de yaşıyor ve görüyoruz.

Ülkemizin her yanında yaşanan kent ve doğa talanı ve çevre sorunlarının birçok örneğini İzmir'de de yaşamaya devam ediyoruz.

SU KAYNAKLARINDAKİ KİRLİLİK YAŞAM KALİTEMİZİ ETKİLİYOR
İzmir kentinin içme, kullanma ve tarımsal sulama amaçlı su kaynakları olan Gediz, Küçük Menderes, Kuzey Ege Havzalarında su kalitesi en kötü seviyede ve kirlenmeye devam ediyor. Planlanan önlemlerin uygulanması halinde bile kısa ve orta vadede etkili sonuç alınamayacağı öngörülüyor. Benzer süreç yer altı sularımız için de geçerli. Kalite, miktar ve yönetim sorunları yaşam kalitemizi etkilemeye devam ediyor.

Kentleşme, artan kentsel göç ve nüfus ile yapılaşmanın getirdiği altyapı yetersizlikleri; su kayıpları, seller, körfezde koku problemi olarak karşımıza çıkıyor.

HAVA KALİTESİ VE ATIK YÖNETİMİ KARNEMİZ İYİ DEĞİL
Kentleşme ve sanayileşme sorunlarından birisi olan Hava Kalitesi ve Atık Yönetiminde de karnemiz iyi değil. İzmir Kenti bir taraftan Aliağa ve Sanayi tesislerinden kaynaklanan, plansız kentleşmesinin de getirdiği hava kalitesi problemleri ile boğuşurken, bölgemizde sanayi projeleri bütünsel yaklaşımdan uzak planlama süreçleri ile devam ediyor. PM10 ölçümü yapılan 19 istasyonun 9 unda yıllık ortalama sınır değerlerin üzerinde, 4 ünde ise sınır değerlere yakın seviyede. NO2 ölçümü yapılan 14 istasyonun 4 ünde yıllık ortalama sınır değerlerin üzerinde. DSÖ standartları ile karşılaştırma yapıldığında PM10 ve PM2,5 değerlerinin tüm istasyonlarda; NO2 değerlerinin ise 12 istasyonda sınır değerlerin üzerinde kaldığı görülüyor.

Bina yıkım süreçlerinde alınmayan önlemler nedeni ile soluduğumuz toz ile birlikte, tehlikeli madde ve asbest maruziyet riski bulunuyor.

Ülkemizin genelinde olduğu gibi kentimizde de hala atıkların tamamı kaynağında ayrı toplanamıyor.

Bir taraftan ülkemizin ilk düzenli depolama tesisi olan Harmandalı Depolama alanının yıllar içerisinde plansız kentleşme ile yapılaşmanın ortasında kalmış olmasının yarattığı problemlerle, diğer taraftan heyelan sorunu ile uğraşılıyor. Harmandalı Düzenli Depolama Alanının kapatılabilmesi için şehrin evsel atıklarının değerlendirileceği alternatif katı atık değerlendirme tesislerine yönelik süreçler tamamlanmaya çalışılıyor.

İZMİR, EGE’NİN İNCİSİ OLMAKTAN UZAKLAŞIYOR
İzmir Kenti; bütünsel planlama ilkeleri hiçe sayılarak yaşadığı "GELİŞİM" sürecinde; kentin her yerinde karşımıza çıkan kentsel dönüşüm adı altında kontrolsüz yapılaşmalar, gökdelenler, AVM ler ile altyapı eksiklikleri, trafik, gürültü ile boğuşarak Egenin İncisi olmaktan çok uzakta bir geleceğe doğru hızla yol alıyor...

Kentin planlanması ve gelişimi adı altında sadece ekonomi odaklı, ekolojiyi, çevresel yaşam kalitesini dikkate almayan, bölgenin yaşam kalitesini olumsuz etkileyecek tüm projelerin ÇED süreçlerinde ortak senaryonun tekrarlandığını görüyoruz. ÇED adı altında içi boşaltılmış Onay belgeleri ile yürütülen çalışmalara ilişkin açılan davalar, bilirkişi raporları ile ÇED süreçlerinin yetersizliğinin ispatlanması, kazanılan davalar ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından bu süreçler hiç yaşanmamışçasına aynı projelere yeniden ÇED belgeleri düzenlenmesi artık alıştığımız yöntemler haline geldi. ÇED oyunu aynı yöntemle her projede devam ediyor.

"Turizm Projesi", "Planlama" adı altında kalkınma, istihdam gibi sihirli kavramlar ile kentin ekolojik, doğal özellikleri korunması gereken alanları ranta kurban ediliyor.

Gemi söküm tesislerinin yarattığı çevre kirliliği ve işçi sağlığına yönelik oluşturduğu riskler bölge için ciddi bir sorun olmaya devam ediyor.

GAZİEMİR’DEKİ RADYOAKTİF ATIK SÜRECİ DEVAM EDİYOR
Gaziemir`de 2007 Yılında tespit edildiği ortaya çıkan radyoaktif atıklarla ilgili süreç hala devam ediyor. Ülkemize girişi yasak olan nükleer atıkların oraya nasıl geldiği, kimler tarafından getirildiği hala bilinmiyor, Gaziemir Nükleer Atıkla yaşamaya devam ediyor.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak dünden bugüne yarına sözümüzü tekrarlıyoruz; ülkemizde ve kentlerimizde doğal varlıklarımızın korunarak geliştirilmesini yaşamsal bir olgu olarak değerlendiriyoruz. Çevre korumanın en kalıcı teminatı olarak sosyal gelişimin sürekli kılınması ve katılımcı çağdaş bir yönetim anlayışının hayata geçirilmesinin önemini bir kez daha vurgulamaktadır. Bu anlayış ve inançla, 5 Haziran Dünya Çevre Günü`nde, Mersin Akkuyu ve Sinop'ta nükleer santrallara, Aliağa`da, Soma, Yatağan'da Kömürlü Termik Santrallere, Gaziemir'de Nükleer atıklara, Bergama ve Eşme'de siyanürlü altın madenciliğine, Gördes ve Turgutlu Çaldağ'da nikel madenciliğine, İkizdere'de, Kanal İstanbul'da, ülkemizin her köşesinde ekolojik yıkıma karşı mücadele yürüten toplum kesimleri ile dayanışma kararlılığımızı dile getiriyor, Bu süreçte taraf olduğumuzu; Yaşamın ve Kamu Yararı tarafında olduğumuzu tekrarlıyor; yurttaşlarımızın esenliği ve doğal varlıkların korunmasını esas alan yönetim ve çevre politikalarının hayata geçirilmesi konusundaki kararlılığımızı; örgütlü birliğimizi güçlendirerek, ülkemizi adalet, eşitlik, barış ve bilim temelinde yeniden kurmak, insanımıza, doğamıza, yaşamımıza sahip çıkma inancımız ve kararlılığımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz.”

 
Kurban Bayramı için ek otobüs seferleri satışta!
 
Aziz Yıldırım'dan Ali Koç'un teklifine ret!
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
5 Haziran 2024 Çarşamba 11:46

bu açıklamayı yapan görseldeki kişiler hangi ülkeden çok garip tipleri var?

Yorumu oyla      0      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Kurban Bayramı için ek otobüs seferleri satışta!
Tüm Otobüsçüler Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Yıldırım, Kurban Bayramı ...
Hatay'da 4,1 büyüklüğünde deprem
Hatay'ın Samandağ ilçesinde 4,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
İzmir'de terör baskını!
İzmir'de terör örgütü PKK/KCK'nın sosyal medyadan propagandasını yaptıkları ...
 
Otomobil hurdaya döndü... Feci kaza!
Malatya'nın Darende ilçesinde, hafif ticari araç ile otomobilin çarpıştığı ...
İzmir'de şehide son görev!
Kayseri'de kaza kırıma uğrayan eğitim uçağında şehit olan Hava Pilot Albay ...
Motosiklet minibüse çarptı... Sürücü ağır yaralandı!
İzmir'in Karabağlar ilçesinde hafif ticari araçla çarpışan motosikletin sürücüsü ağır yaralandı.
 
Dubada uyuyakaldılar... 4 kişi kurtarıldı!
Yalova’da bağlı bulunduğu halatlardan kurtularak açığa sürüklenen dubanın ...
Terör örgütüne darbe: 3 terörist etkisiz hale getirildi
Van'ın Başkale kırsalında Jandarma tarafından Bölücü Terör Örgütüne (BTÖ) ...
İddia: Cezaevinde birbirine girdiler
Seçil Erzan, aynı koğuşta kaldığı Bahar Candan'ın iddiaya göre kendisine ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Hani kardeştik?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Kaçın, demokratlar geliyor!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Deniz çayırlarına çocuklarınız için acıyın…
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Ormanlarımız yanar gider!
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İnsan yakmak ve Madımak!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
İnsan insanı yakar mı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Türk Milleti!!!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Az okumuşlar
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Karl Marx ve Mehmet Şimşek!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva