NKÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Sağlam, Trakya'da ayçiçeği tarlalarını istila eden ve ürüne ciddi zarar veren çayır tırtılının mısırı da tehdit ettiğini söyledi.

'Çayır tırtılı 40 familyadan 150 bitkiyle beslenebiliyor'

Çayır tırtılının sadece ayçiçeği zararlısı olmadığını belirten Doç. Dr. Sağlam şöyle konuştu:

'Çayır tırtılı 40 familyadan 150 bitkiyle beslenebiliyor. Sadece ayçiçeğine özelleşmiş bir zararlı değil bu. Ayçiçeğinde bu derece zarar yaptıktan sonrasında yine kültür bitkisi olarak mısır da risk altında. Çayır tırtılı Trakya bölgesinde, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne'de bu derece salgın yapmasından sonra ayçiçeğinde bu bölgesel baskılama, bu kadar yoğun ilaç kullanımına bağlı olarak popülasyon baskılandı. Ancak mısır, özellikle ikinci ürün olarak buğday hasadından sonra ekilen silajlık mısırlar, yani ayçiçeğinin olgunlaşıp, yapraklarındaki o tazeliğin gitmesi daha böyle kurumaya ve hani biçime yaklaşmasına bağlı olarak silajlık olarak ekilen, yetiştirilen mısır artık bölgede hem bakımı yapılan hem taze bitki konumuna düşüyor. Dolayısıyla böcekleri cezbeden bir alternatif besin olarak karşımıza çıkıyor.'

'Tarımda büyümek istiyorsak çiftçinin bilinçlenmesi çok önemli'

Ayçiçeğinden sonra mısırın da risk altında olması nedeniyle araştırma yaptıklarını ifade eden Doç. Dr. Sağlam, şunları söyledi:

'Mısırda bölge olarak şu anda biz de araştırıyoruz. Şu an mısırda da aslında bir böcek türü, daha önce ülkemizde tespit edilmiş batı mısır kök kurdu dediğimiz hem köklerde beslenen hem yapraklarda, çayır tırtılına benzer şekilde yaprakları yiyip klorofilini, yeşil dokusunu tamamen ortadan kaldıran böcekler de var. Bunlar da yine iklim değişikliğine bağlı olarak normalde bölgede görülmeyen ya da farklı bölgelerden kayan zararlar şeklinde karşımıza çıkmakta. Yani bu açıdan kontrollerin özellikle üretim esnasında, üreticinin sahada ve tarlasında olması sürekli çevresindeki işaretçileri iyi okuması gerekiyor. Yani çiftçinin bilinçlenmesi çok önemli. Eğer biz tarımda büyümek istiyorsak, çiftçinin bu bilincini arttırmamız gerekiyor. Bu ürünlerin korunması noktasında ürünün üreticisi olarak karşımıza çıkan çiftçilerimiz sahada daha çok olmalı. Benzer şekilde tarım il müdürlükleri bu süreçleri iyi takip ediyor. Çeşitli uyarılar gerçekleştiriyor. Ama tarım il müdürlüklerinde, ilçe müdürlüklerinde çalışan ziraat mühendislerinin üzerindeki evrak yükünün de biraz azaltılıp sahada daha fazla bu kontrol izleme ve bilgilendirme yapması gerekiyor.'

'Üreticinin kontrolü ve izlemesi çok önemli'

Mısır üreticisinin kontrol ve izleme yapmasını gerektiğinin önemini ifade eden Doç. Dr. Sağlam sözlerini şöyle sürdürdü:

'Mısır üreticilerinin, kontrollerle bir zararlı var mı, bitki başında ne kadar böcek var, bunları takip etmeli. Tabi mısırın yetiştirilmesi anlamında damla sulamayla yetiştirilenler de var. Bunlar tabi bazı ilaçların kullanılması açısından biraz daha avantajlı ve kolay olabiliyor, damlama suyla beraber verildiği için. Diğer damlama sulama dışında, ki mısırın sulanması gerekiyor, sulama sistemine sahip olan ilaçlama durumunda tarlaya girmek zorunda olanların daha fazla kontrol etmesi gerekiyor. Etrafındaki bitkilerde bir yenik var mı? Böcek var mı? Bu böceği daha önce gördün mü? Bütün üreticilerin aslında yetiştirmiş olduğu ürünlerde hangi ayda, hangi zararlıyı ne kadar görüyor? Bunları şişelere koyabilir, kutulara koyabilir, kurutabilir. Yani bu zararlardan birer örnekle hani çıkış tarihleri yani kendi ürününü izlemesi gerekiyor, izleme çok önemli' diye konuştu. (DHA)