HABERLER>YEREL YÖNETİMLER
13 Nisan 2022 Çarşamba - 19:46

Büyükşehir'de 5 saatlik meclis maratonu... Soyer'den EXPO müjdesi!

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2021 yılı Faaliyet Raporu ve Denetim Komisyonu Raporu'nun görüşüldüğü Nisan ayı olağan ikinci oturumu tamamlandı. Yaklaşık 5 saat süren oturumda Cumhuriyet Halk partisi ve AK Partili üyeler birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulunurken, son olarak kürsüye çıkan Başkan Tunç Soyer, müjde vermek istediğini belirterek "Yeşildere’yi çözüme kavuşturuyoruz. İzmir yeşil altyapı stratejisinin en önemli ayağını teşkil eden EXPO 2026, Yeşildere’de vücut bulacak. Türkiye'nin ilk büyük yeşil dönüşüm projesi bu vadide başlayacak" diye konuştu.

Büyükşehir de 5 saatlik meclis maratonu... Soyer den EXPO müjdesi!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi Nisan ayı olağan Meclisi'nin ikinci oturumu gerçekleştirildi. Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen oturuma İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu başkanlık yaptı.

Yaklaşık 5 saat süren meclis oturumunun gündeminde ise İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2021 yılı Faaliyet Raporu ve Denetim Komisyonu raporları tartışmaları yer aldı.

Oturuma ayrıca İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in canlı yayınlı tekzibi damgasını vurdu. Belediye Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü Özgür Hızal’ın Narlıdere metro inşaatındaki çalışmaların durduğu iddiası üzerine Başkan Tunç Soyer, yüklenici firma Gülermak A.Ş. Proje Müdür Yardımcısı Serhan Arda’yı görüntülü arayarak çalışmaların nasıl gittiğini sordu. İnşaat alanındaki Arda, “Narlıdere metro hattında çalışmalarımız devam ediyor Başkanım. Şu anda Dokuz Eylül istasyonundayım. Gece mesaisinde arkadaşlarım devam ediyor. Biz de onları teftişindeyiz. Şantiyemizde gündüz gece olarak 611 çalışanımız var” dedi. Başkan Soyer ise haftaya Narlıdere Metro çalışmalarını incelemek üzere şantiyeye ziyarette bulunacaklarını dile getirdi. Şantiyedeki çalışma görüntüleri ise canlı yayında meclis salonuna yansıtıldı.

AYDIN: İZMİR'İ EGE BÖLGESiNDEN AYRI DÜŞÜNEMEYİZ
Mecliste ilk olarak söz alan CHP Grup Başkanvekili  Murat Aydın sözlerine kentler ve ortak paydalar hakkında başlarken, "Oluşan nüfus hareketlerinin yarattığı kentler, hatta metropoller sadece kendi yerleşim alanlarını etkilemiyor... Her bir metropol bulunduğu bölgede, kendini aşan bir şekilde çevresini etkiliyor. Bu nedenledir ki İzmir’in sorunlarını ve bu sorunlara çözümü artık sadece İzmir sınırlarında aramanın imkânı bulunmuyor. İzmir’i Aydın’dan, Muğla’dan, Manisa’dan Denizli’den, Uşak’tan bağımsız düşünmek mümkün değil. İzmir Körfezi'nin temizliğini, tarımsal sulamayı, su kaynaklarının verimli kullanılmasını, ulaşım ve ticaret ağlarını, bölgedeki diğer kentlerden bağımsız düşünmek olası görünmüyor. Bölgenin en önemli su kaynağı olan Gediz Nehri’nin kirliliği bu nedenle hepimizi ilgilendiriyor" dedi.

İZMİR'İN KENDİNE ÖZGÜ KİMLİĞİNİ GELİŞTİRMEK VE SAHİP ÇIKMAK GEREKİYOR
Sözlerine 'katılımcılık' ilkesine vurgu yaparak devam eden Aydın, "Değişen kent yapısı ve oluşan nüfus hareketleri dar alanlarda yoğun nüfusun iç içe yaşadığı kentlerde uyum ve bir arada yaşama dair sorunlar ortaya çıkarıyor... Kente ait olma bilinci, kente sahip çıkma bilinci geliştikçe sorunların çözümünde halkın desteği artıyor. Kentler için en büyük güvence kendisini yaşadığı kente ait hisseden ve kentine sahip çıkan kişiler haline geliyor. Aynı şehirde yaşayan ancak farklı kültürlere, yaşam tarzlarına, değer yargılarına ve önceliklere sahip insanların birlikte yaşama koşullarının geliştirilmesi, yönetime katılımının sağlanması gerekiyor. Sadece belediye meclisleriyle sınırlı bir demokratik katılım günümüz metropollerinin sorunlarının çözümünde yeterli sayılamaz. Bu nedenle katılımı arttıran araçlar çok değerli. İzmir bu konuda en şanslı şehirlerden. Şehirde yaşayan insanlar, nereden gelmiş olurlarsa olsunlar kendilerini İzmir’e ait hissediyor. Bu duyguyu güçlendirmek, kente sahip çıkma bilincini güçlendirmek gerekli. Bunu sağlamak için ortak kent kültürünü ve kenti bilincini güçlendirmek, İzmir’in kendine özgü kimliğini geliştirmek ve sahip çıkmak gerekiyor" diye konuştu.

İZMİR, İLHAM ALAN VE İLHAM KAYNAĞI OLAN BİR ŞEHİR
Birleşmiş Milletlerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine de değinen Aydın, sözlerini şu ifadeler ile sürdürdü;:

"Bazıları için tuhaf gelen sanat eserleri, heykeller, kültür sanat faaliyetleri, farklı kesimleri bir araya getiren etkinlikler çok değerli... Değişimin İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin faaliyetlerine yansıması gerekiyor... Bunca lafı neden söyledim? Kent yaşamındaki, kentin yaşam hızındaki ve dinamiklerindeki değişim, metropolleşmenin etkileri bize... İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin faaliyetlerine nasıl yansıyor bunu anlatabilmek için bu girişi yapmak istedim. Zira İzmir Büyükşehir Belediyesi kentleşmedeki metropollerin oluşmasındaki ve yönetim anlayışındaki değişimi fark eden, bu değişimi yakalayan, idari organizasyonunu ve yönetim anlayışını bu değişime uygun hale getirmede en ileri durumdaki belediye.  Tunç Soyer başkanlığındaki İzmir Büyükşehir Belediyesi BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini kendisine uyarlayan bir belediye. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri diğer bir deyişle küresel amaçlar, yoksulluğu ortadan kaldırmak, gezegenimizi korumak ve tüm insanların barış ve refah içinde yaşamasını sağlamak için evrensel eylem çağrısıdır. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu çağrıya kulak verdi ve BM kalkınma hedefleri doğrultusunda yerel bir model oluşturdu. Belirlenen hedefler; yoksulluk, iklim değişikliği ve çatışmalar gibi dünyamızın karşı karşıya olduğu ağır zorlukların bazılarını çözümlememiz için ortak bir plan sağlamaktadır.  BM tarafından belirlenen 17 hedef İzmir’e uyarlandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi yaptığı bütün çalışmaları bu hedeflere ulaşma yolunda yerine getiriyor. Dünyadan ilham alan ve dünyaya ilham kaynağı olan bir şehir olma vizyonu doğrultusunda yürüyüşünü sürdürüyor."

İZMİR HALKI GURUR DUYACAĞI BİR BELEDİYE YÖNETİMİNE SAHİP
"İzmir Büyükşehir Belediyesi 2019 – 2014 stratejik planında ortaya koyduğu vizyon doğrultusunda ve orada bildirdiği misyonu yerine getirmek için bir yıllık faaliyetini daha geride bıraktı... Bir yıllık faaliyetlerini, stratejik planda ortaya koyduğu 7 stratejik amaç doğrultusunda yaptı. Yapılan çalışmaların tümüne bu konuşmanın kapsamı içinde yer vermek mümkün olmayacak ancak önemli saydıklarıma değinmek isterim...  Öncelikle şunu söylemek isterim ki; 5 yıllık stratejik planda ortaya konulan hedefler doğrultusunda ilerleyişimiz devam ediyor ve her türlü zorluğa rağmen iyi gidiyoruz.  Deprem, küresel salgın, sel gibi doğal afetlerin yanı sıra başından, sonuna kadar kötü yönetimin daha doğrusu yönetememenin eseri olan derin ekonomik krize rağmen tüm alanlarda ilerliyor, daha iyisinin peşindeki bitmeyecek koşumuzu sürdürüyoruz. İzmir halkı gurur duyacağı bir belediye yönetimine sahip."

26 STRATEJİK HEDEFE DOĞRU İLERLEYİŞİNİ 2021 YILINDA DA SÜRDÜRDÜ
"Stratejik amaç ve hedeflerimize doğru ilerliyoruz.  İzmir Büyükşehir Belediyesi 2019 – 2024 stratejik planında ortaya koyduğu 7 stratejik amaç kapsamında belirlediği 26 stratejik hedefe doğru ilerleyişini 2021 yılında da sürdürdü ve ilerleyişini 375 performans göstergesiyle ölçtü. 375 göstergenin; 199’unda hedeflenen sayıyı yakaladı veya geçti.  49’unu başarıyla yerine getirdi. Gösterge iyi derecede ölçüldü. Yaşanan ekonomik krizin ve küresel salgının getirdiği sorunlar nedeniyle 28 gösterge ilerlemede, 69 gösterge geliştirilmeli kaydını aldı."

BÜYÜKŞEHİR KAYITSIZ KALMADI!
"İzmir Büyükşehir Belediyesi, insan ve çevre sağlığına yönelik hizmetlerin kapasitesini ve hizmet kalitesini arttırmak için de var gücüyle çalıştı.  Şehrin havasının temizliğini takip etmek için, insanların gürültüye daha az maruz kalmalarını sağlamak için, günlük yaşamı etkileyen haşerelerle mücadele için hizmetler yürüttü. İnsan sağlığına verdiğimiz önem gereği faaliyetlerimizi sürdürdük. Türkiye’nin tek belediye hastanesi olan Eşrefpaşa Hastanemiz halkımıza hizmet vermeyi sürdürdü.  İzmir Büyükşehir Belediyesi. “Müşteri” garantili olarak yapılan hastanelere daha çok müşteri gelsin diye Karşıyaka gibi nüfusu 400 bine yaklaşmış bir ilçenin hastanesinin kapatılmasına kayıtsız kalmadı ve sorunun biraz olsun hafiflemesi için Eşrefpaşa Hastanesi'nin hizmet birimi olarak; Karşıyaka’da hizmet birimi açtı. Sağlık taramaları, evde bakım ve sağlık hizmetleri, yaşlı ve engellilere yönelik kişisel bakım ve ev temizliği hizmetleri 2021 yılında da devam etti."

KİŞİSEL GELİŞİMLERİNE KATKI VERMEK BELEDİYENİN GÖREVİ DEĞİL MİDİR?
"Üçüncü stratejik amacımız İzmir ekonomisini, yenilikçi ve girişimci bir ekosisteme kavuşturmak ve şehrin coğrafi karakterine yaslanarak geliştirmektir.  Zaman zaman mecliste yapılan tartışmalarda “bu belediyenin görevi mi? Belediye kendi işini yapsın” şeklinde eleştiriler yapılıyor.  O halde sormak lazım; belediyenin görevi nedir? Görev sınırları içinde yaşayan insanların refahını ve yaşam kalitesini arttırmak, kişisel gelişimlerine katkı vermek belediyenin görevi değil midir? Belediyeler sadece yol, su, kanalizasyon, park hizmetlerinin gerektirdiği çalışmaları yapan birimler midir? Bizce belediyelerin görevi bunlarla sınırlı değil."

 TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ TEMEL SAVUNULARIMIZDAN BİRİSİDİR
"Barışçıl ve herkesi kapsayan, toplumsal mutabakatı teşvik eden, herkesin adalete erişimini destekleyen, insanların ve tüm canlıların haklarının savunulmasına destek veren bir belediyeyiz. Karar almadan önce herkesle konuşan, katılımcılığı sağlayan, benimsesek de benimsemesekte her görüşü değerli sayıp, dikkatle dinleyen, üzerinde mutlaka düşünen bir yönetim anlayışımız var. O nedenle 2021 yılında da saçma, sığ, anlamsız konuşmaları bile sabırla takip edip, onlardan dahi öğrenecek şeyimiz var mı diye bakmayı sürdürdük. Yeryüzünde yaşayan tek canlının biz olmadığımızı bildiğimiz için insanların ve tüm canlıların haklarını savunmaya devam ettik. Bazılarına tuhaf gelse de; ağacın, kuşun, börtünün, böceğin hakkını aramaya, yaşamına saygı duymaya devam ettik, ediyoruz. Çocukların üstün yararını gözetmeye inandığımız, çocuklar geleceğimiz olduğu için değil, bugünümüz olduğu için, bir birey, bir insan olmaları nedeniyle hakları olduğu için onları desteklemeye devam ettik.   “Onlar çocuktur anlamaz” düşüncesi bu nedenle bize yabancı olduğu için çocukları dinlemeye, anlamaya, karar süreçlerine katmaya 2021 yılında da devam ettik.  Toplumsal cinsiyet eşitliği temel savunularımızdan birisidir.  Hukuka aykırı şekilde, bir kişinin imzaladığı kararla Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinden bilinen adıyla söylersek İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığı bildirilmiş ise de Sözleşme’nin 12. maddesinde ifadesini bulan; kadınların daha aşağı düzeyde olduğu düşüncesine dayalı ön yargıların, törelerin, geleneklerin ve diğer uygulamaların kökünün kazınması amacına yönelik çalışmalarımızı 2021 yılında da sürdürdük ve inatla her yerde söyledik, söylemeye de devam edeceğiz:  “kadın cinayetleri politiktir”,  “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır”. Hiçbir kadına; o saatte orada ne işin vardı? Neden üzerinde bu kıyafet vardı? Neden sokakta güldün? Sen kadınsın bunu yapamazsın? denmemesi için, hiçbir kadının evinin süsü, başların tacı görülmemesi için, toplumu oluşturan her bireyin hakları, yetenekleri, yapabilecekleri bakımından eşit olduğuna inandığımız için bu eşitliği zedeleyen her şeyle mücadele etmeyi 2021 yılında da sürdürdük."

İŞİ BAŞKASINA İHALE EDİP ONUN ÜZERİNDEN İŞ YAPILMASI TEMEL TERCİHİMİZ DEĞİL
"İzmir Büyükşehir Belediyesi kurumsal kapasitesi ve faaliyet alanı büyük olan bir belediyedir. Bütün İzmir'e hizmet veren, sadece bir yıllık faaliyetleri için bile burada günlerce konuşabileceğimiz bir kurumdur. Bu kurum yerine getirdiği hizmetlerin çok büyük bir kısmını kendi personeliyle yerine getiriyor. İşi başkasına ihale edip onun üzerinden iş yapılması temel tercihimiz değil. Elbette tüm işlerin belediye çalışanları ve imkânlarıyla yapılması mümkün değil. Böylesi durumlarda mal veya hizmet alımı yapmak, işi başkasına ihale etmek gibi yöntemler kullanılsa da temel tercihimiz işi kendi bünyemizde yapmaktır. Yaptığımız işlerin kapsamı ve bu temel tercihimiz dikkate alındığında personel sayımızın çok olmadığı hatta bazı noktalarda eksiklerimizin bulunduğu görülecektir."

BİRLİKTE ÜRETMEYİ İSTİYORUZ
"İnsanı odak alan, birbirimizle, doğayla, geçmişimizle ve yaşadığımız hayatın getirdiği değişimle uyum içinde ilerleyen bir şehir olmayı, mutlu, özgür insanların yaşadığı bir şehir olmayı istiyoruz. Birlikte üretmeyi, üretileni hakça bölüşmeyi istiyoruz. Şehirde yaşayan insanların, hayvanların, bitkilerin dertlerine çare olmayı istiyoruz. Her şeyi yapamasak, her yarayı iyileştiremesek de bir nebze olsun düzletmeyi istiyoruz. Böyle olduğu içindir ki; Az sayıda insanın yararlanacağı, öncelikli ihtiyaç olmayan adına çılgın proje denilen işlerin peşinden koşmuyoruz. İzmir halkının günlük sorunlarına, ihtiyaçlarına bütçe ayırmayı, onların daha müreffeh, daha mutlu, daha özgür ve daha huzurlu olması için canla, başla, aşkla çalışmayı sürdürüyoruz. Ne yaparsak yapalım yeterli olmayacağını, yaptığımız hiçbir şeyle yetinmeyip daha iyisini yapmak için hedeflerimizi biraz daha ileriye koymayı sürdüreceğiz. Çünkü biliyoruz; yaşadığımız yoksulluk da, eşitsizlik de, ekonomik kriz de kaderimiz değil. Daha iyi bir dünya, daha iyi bir ülke ve daha güzel bir İzmir Mümkün."

HIZAL: BU HEDEFLERİ SİZLER KOYDUNUZ VE BİZLER DE DEFALARCA ELEŞTİRDİK
AK Parti grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Özgür Hızal, Büyükşehir tarafından verilen vaatler ve sonuçları hakkında değerlendirme yaparak konuşmasına başlarken, "Gönül isterdi ki İzmir'in gerçeklerini, İzmir'in sokaklarını biraz daha konuşaydı... Bir ifade kullandı Sayın Aydın. Boş ve sığ konuşmalar diye... Bu sanırım kendi grubundaki arkadaşlar ile ilgiliydi. Bizim hiçbir sözümüz boş ve sığ değildir. Burada sizin 3'üncü faaliyet raporunuzu konuşacağız. Bugün sadece sizin 1 yıllık faaliyetiniz konuşmayacağız. Sizin 3 yılınızı yani bin 95 gününüzü değerlendireceğiz" dedi.

Konuşmasının uzun sürebileceğini belirten Hızal, bunun sebebi olarak İzmir'in sorunlarına işaret etti. "Yapılamayan, onarılmayan yolları biliyorsunuz. Başlanılmayan, bitirilemeyen metro hatlarını, bitirilemeyen kentsel dönüşümleri biliyorsunuz… " diyen Hızal, "Tabii ki bunları konuşurken verileri ortaya koymamız gerekiyor... İzmir dediğimizde aklımıza en temel sorun olarak altyapı geliyor. Sayın Kılıçdaroğlu'nun İzmir ziyaretinde altyapı üzerinden vatandaşın eleştirilerde bulunduğunu gördük. Altyapı konusunda sayın başkan hangi vaatlerde bulunmuş? İzmir'de raylı sitemi 2 katına çıkaracağız, ana transfer noktaları yapacağız, 3 kritik noktada battı çıktı yapılacak, yeni iskeleler yapıp deniz yolu ulaşımını artıracağız demiş... Bunlar yetmemiş bir de kendinize bir hedefler koymuşsunuz... Yapımı tamamlanacak alt ve üst yol sayısı; 2021 için 3 adet. Yaya alt ve üst geçişinden 8 tane yapmayı hedeflemişsiniz. Buca Metrosu'nun yüzde 28'i bitmiş olması gerekiyor hedeflerde. Bu hedefleri sizler koydunuz ve bizlerde de defalarca eleştirdik. Bu vaatlerin ne kadarı gerçekleşti? Yüzde 90'ı gerçekleşmedi. Hedeflerin de yüzde 90'ı gerçekleşmedi! Haksızlık da yapmak istemeyiz. Büyükşehir bir takım faaliyetler gerçekleştiriyor tabii ki. Buca, Bornova ilçelerini birbirine bağlayacak olan ve adeta botanik bahçesine dönmüş tünel inşaatının durumunu soruyoruz… 3 yıl geçti. Ben gittim gördüm. Botanik bahçesine döndü... Aynı bölgedeki viyadüklerin 2022 yılı başında açılması lazımdı. Ne oldu? Kullanamıyoruz. Mürselpaşa Caddesi'ndeki alt geçit ihalesi... Yer teslim yapmışsınız ancak orada inşaat yapacağınız yerin üstünden tren rayları geçiyor bunu unutmuşsunuz. O hatları kapatmaya çalışmışsınız. Ya işi bilmiyorsunuz, ya  çok fazla biliyorsunuz. Yeşillik Caddesi karayolu… Bu size 2 yıl önce devredildi. Peki ne yapıldı hiçbir şey… 1 yılda hiçbir şey mi yapmadınız? 4 tane üst geçit yapmışsınız. İzmir'de vatandaşlar sizden belediyecilik hizmetler bekliyor. İzmir'de en çok konuşulan konulardan biri İzmir'in mevcut yollarının bakımsızlığı. İzmir'in her yerinde bu durum var. İzmir'i, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZBETON sokakları safariye çevirdi. Rekor asfalt yolları diye girdiğimiz 2022 yılında rekor kırdınız gerçekten. Şimdi diyeceksiniz ki girdi fiyatları arttı. Bunu 2022 faaliyet raporunda konuşuruz" ifadelerini kullandı.

İZMİR'İ DEMİR AĞLARLA ÖRECEĞİZ DİYEN İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ...
İzmir'de yapım süreçleri devam eden raylı sistemler hakkında da konuşan ve eleştirilerini yönelten Hızal, "Şu an devam eden 1 metro inşaatımız var. Narlıdere metrosunda sürekli bir rakam veriliyor. Siz bu rakamlı yüzde 99 yapsanız dahi metroyu açmadıysanız bir anlamı yok.  Bu yıl metronun bitmiş olması lazım. Narlıdere Metrosu şu anda çok net söylüyorum ki; inşaat faaliyeti durmuş durumda. Buyurun gidelim derseniz gidelim. Ancak sizin finansal kriziniz nedeniyle durmuş durumda. Narlıdere Metrosu'nu yapamayan İzmir Büyükşehir Belediyesi kalmış Buca Metrosu'nda engelleniyor algısı yapıyor. Orada kimse sizi engellemiyor. Mahkemenin bir kararı var. Biz orada bir yolsuzluk var falan demiyoruz. Biz sizin hata yaptığınızdan bahsediyoruz. İzmir'de tek devam eden raylı sistem hattı Çiğli Tramvayı. Aslında problem şu; Narlıdere Metrosu çalışması durdu ve oranın finansmanını sağlamak için Buca Metrosu'nda böyle bir işlem yaptınız. İzmir'i demir ağlarla öreceğiz diyen İzmir Büyükşehir Belediyesi mevcut hatların üzerine 2 durak yapamamış... Deniz ulaşımını 4,5 katına çıkaracak olan İzmir Büyükşehir Belediyesi, maalesef bu konuda sınıfta kaldı. Ne yaptı? İzmirlilere yanlış bilgi vererek ayda 500 bin TL kira vermek koşulu ile İzmir Marina kiralandı" dedi.

İZBETON KAFASINA GÖRE İŞ YAPIYOR VE TÜM İZMİRLİLERİ YANILTIYOR
Kentsel dönüşüm ve İZBETON hakkında da eleştirilerini aktaran Hızal, "İzmir'de temel sorunlardan biri kentsel dönüşüm, deprem ve çarpık yapılaşma. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne kentsel dönüşüm çabası 10 yıl önce verildi. Bu süreçte bir şeyler yapıldı evet. Sayın Başkan İzmir yenilenecek demiş... Ancak 3 yıl boyunca 2 etap dışında bir şey yapılmadı. Biz burada İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi olarak İZBETON'a kentsel dönüşüm yetkisi verdik. Bunu yapıp yapamayacağı konusunda uyardık. Geldiğimiz nokta şu; Ya kendi imkanları ile yapması ya da ihaleye çıkıp işi taşerona yaptırması gerekirdi. Ancak İZBETON hukuk dışı bir yöntem ile kooperatifler kurdu ve işi verdi. Bu kooperatifler işi, kime nasıl veriyor bilmiyoruz. Yetkiyi veriyoruz ancak denetimi yapamıyoruz. Bu işte 1 milyarlık rant var. Bu zamana kadarki performansınız içler acısı, bundan sonra da içler acısı olacak ama yeter ki hukuksuz olmasın. Örnekköy'de de gittiğimizde 4 kişi çalışıyordu. Bunun 2024'de biteceğini düşünüyorsanız düşünmeyin. İZBETON kafasına göre iş yapıyor ve tüm İzmirlileri yanıltıyor. Kentsel dönüşüme şu kadar para harcayacağız diyen Büyükşehir Belediyesi, 1,5 yıldır meclis salonu yapmadı" şeklinde konuştu.

İZMİRLİLERE EN İYİ HİZMET NASIL YAPILACAKSA O YAPILACAK
Buca Cezaevi'nin yerine yeşil alan yapılsın sözlerine kent genelinde kesilen ağaçlara değinerek yanıt veren Hızal, "Tunç Bey Buca Cezaevi ile ilgili açıklamalar yapılıyor... Orada İzmirlilere en iyi hizmet nasıl yapılacaksa o yapılacak. Her gün fuarda önünden geçtiğimiz ancak dönüp bakmadığımız, düşünmediğimiz neden kesildiğini sormadığımız ağaçlar var. Sebebi ise kırmızı palmiye böceği olduğu söylendi… İzmir Büyükşehir Belediyesi gerekli ihaleyi yapmadı, gerekli ilaçlar alınmadı ve sonuç bu. Bu şehirde 2 bine yakın ağaç kesildi. Bazıları da yıllarca büyütülmüş palmiyeler" ifadelerini kullandı.

VAATLERİNİZ 'ERROR' VERİYOR
Tunç Soyer'in kendisine ait olduğunu iddia ettiği internet sitesi üzerinden eleştirilerini yönelten Hızal, "Bir şeyler vaat etmiş bazı hedefler ortaya koymuşsunuz ancak ortada hedefleriniz de vaatleriniz de yok. Siz yapmadıklarınızın tiyatrosunu ortaya koymuşsunuz. Bolca faaliyetsizlik var. Hiçbir şey yapmadınız demiyoruz bazı şeyleri yaptınız tabii ki. Bol bol anıt, heykel açtınız. Yapılmasın demiyoruz ancak diğer faaliyetleri de yapın. Başkanın kendi internet sitesi var. Orada vaatler kısmı vardı şu an girilemiyor ve 'ERROR' veriyor. Siz ile bizim yatırımdan anladığınız farklı. Biz yatırım dediğimizde aklımıza Konak Tüneli geliyor, sizin aklınıza yıllarca yapılamayan Buca Tüneli geliyor. Bizim yatırım dediğimizde aklımıza deprem konutları geliyor, sizin de anıt geliyor. Hastaneden bahsettiniz... Eşrefpaşa hastanesi dediniz ancak oranın ameliyatlarının bir çoğu hala Alsancak hastanesinde yapılıyor. Ancak bizim aklımıza da Seyfi Demirsoy Hastanesi geliyor…" dedi.

ŞAHİN:  İZMİR'İN MAKÛS TALİHİ İLE BAŞBAŞA BIRAKILDIĞINI ÜZÜLEREK GÖRÜYORUZ
MHP grubundan söz alan Grup Başkanvekili Selahattin Şahin ise İzmir'in sorunları ile baş başa bırakıldığını vurgulayarak, "İzmir’in kronikleşmiş sorunlarını çözecek bir öngörü ve aklın olmadığını İzmir’in makûs talihi ile başbaşa bırakıldığını üzülerek arz ediyorum. İsterseniz bizim İzmir ile ilgili tespitlerimizi sıralayalım; Her gün, her saat her dakika kentsel dönüşüm... Deprem, trafik ve otopark sorunu, İzmir’in kronikleşmiş koku sorunu, planlama sorunu…" dedi.

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ KENDİLERİ YAPTIRSINLAR
Gaziemir'de devam eden kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında da eleştirilerini yönelten Şahin, "Milli Emlak arazisi olan 80 dönüm arsa Aktepe-Emrez mahalleleri eski pazaryeri mevki 12 milyon Türk Lirası'na alınmıştı... Burası şu anda proje yapılan eski pazar yerinin olduğu alan... 40 dönümüne toplam 600 konut yapılıyor. Burada yüzde 50 ile İzmir Büyükşehir Belediyesi İZBETON İş İnsanları Kooperatifine yapımını verdiği görülmekte. Şu anda ilk etapta başlanması söz konusu olan 276 konut 9 iş yeri yapılacak. Şu anda yapılan adalarınıza 3 emsal verdiniz. Yine Aktepe-Emrez yerleşim yerlerine uygulanacak kentsel dönüşüm insanlarımızın yerlerine 1,5 emsal üzerinden pay veriyorsunuz bu adil bir yaklaşım değildir. İzmir Büyükşehir Belediyesi uhdesine buradan 300 konut kaldı. 40 dönüm İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne satın alma maliyeti 6 milyon olduğuna göre 300 konutun her birinin İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne maliyetini 20 bin TL’dir.  Kamuoyundan öğrendiğimiz kadarıyla 1+1 satış bedeli 620 bin TL, 2+1 satış bedeli 840 bin TL , 3+1 satış bedeli 1 milyon 200 bin TL yani ortalama konut satış bedeli 860 bin TL olduğu düşünülünce 20 bin TL arsa bedeli hariç buradan daire başına 840 bin TL kazanılmaktadır. Şimdi gelin rantın büyüklüğüne bakalım; 300 konut 840 bin TL’den 252 milyon yapmaktadır. Aktepe-Emrez mahallelerinin kentsel dönüşümü imar planlarını yapılsın. Burada yaşayan kardeşlerimiz kentsel dönüşümü kendileri yaptırsın.  Bu daha hızlı sonuç verecektir" diye konuştu.

Yıkım kararı verilen İzmir Büyükşehir Belediye Binası hakkında da konuşan Şahin, "Deprem olalı 1,5 yıl oldu ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi binamızın akıbeti netleşmedi. Neticede bir bina... 8-9 ayda yapılabilecek bir bina. İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanlarımız mağdur oldu. Hollere geçildi ancak burada insanlarımız tam mesai harcıyorlar ve rahat bir ortam yok. Gidip o insanlarımıza soralım. Her birimler farklı bir yerde görev yapıyor" ifadelerini kullandı.

SEVİNÇ: BİR MİKTAR SAPMALAR OLABİLİR
İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç ise pandemi ve iklim krizine ilişkin sorunlara değinerek, "Konuşma yapan arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz konuşmalarını zamanında tamamladılar... Tüm dünyayı etkisi altına alan salgın ülkemizde de etkisini gösterdi. İzmir salgının yanı sıra deprem ve yağmurların yarattığı sorunlarla da boğuşmak zorunda kalmıştır. Büyükşehir Belediyemiz bu sorunların giderilmesi için gayret göstermiştir. Belediyemiz 2020-2024 stratejik planlar doğrultusunda çalışmalarını olumlu şekilde sürdürmektedir. Bu konuda bir miktar sapmalar olabilir, bunlar doğaldır. ESHOT Genel Müdürlüğümüz ulaşım hizmetlerini aksatmadan sürdürmüş ve yeni alınan otobüsler ile daha konforlu ulaşım sağlamıştır. Ben belediyemizin her kademesinde çalışan arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum" dedi.

BOZTEPE: DİLERDİK Kİ...
AK Parti sıralarından söz alan Hüsnü Boztepe Soyer'e 'ortak akıl' vurgusu üzerinden eleştirilerini yöneltirken, "Kent ile ilgili en büyük sorunumuzun planlama olduğunu biliyoruz. Bu nedenle dönüşüm sorunların başında geliyor. Avrupa kentleri seviyesine ulaşacaksak çarpık kentleşmeyi bitirmemiz lazım. Tabii ki bu sorun sadece sizden kaynaklanmıyor. Tarım ile ilgili sözler gündeme geldi ancak bu kentin en önemli sorunu tarım değil. Tarım Bakanlığı var ve bu konularla ilgileniyor. 1/25.000 ölçekli plan notlarınızı geçirdik. Ancak iyi niyetli de olsa çalışmanın içi bomboştu.  Seçim döneminizde çok ses, çok renk, çok nefes dediniz... Cemreler ile ilgili grup başkanvekilimiz gösterdi kendi siteniz ERROR veriyor. Bunlar hayal oldu artık sanırım. Çok ses, çok renk, çok nefes hayalde kaldı. Bizim aşkımız platonikti artık sanalda kaldı. Biz işe insanların alınmasından şikayet etmedik. Biz İzmir dışından işe alınanlara itiraz ettik. Sizlerin bir seyyar makam aracınız vardı onu göremiyoruz, elektrikli aracınızı da göremiyoruz. Sanırım bunlardan bir bıkkınlık yaşadınız. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak çok iyi bir protokol belediyeciliği yapıyoruz. Sizin bir 10 yıllık geçmişiniz var. O sürenin ardından 3 yıllık da burada bir kariyeriniz oluştu ancak ikisinde de sınıfta kaldığınızı gördük. Ortak akıl sözünü çok sevdiniz ancak bu sadece CHP grubu içinde geçerli sanırım. Biz Cumhur İttifakı olarak yüzde 42'lik oy aldık. Dilerdik ki bir gün gelip bizim kurumumuzu da ziyaret ederek, bizimle de bilgi alışverişinde bulunsaydınız. Meslek Fabrikası ile ilgili de sizler sanırım devir talebiniz ile burayı büyütme düşüncenizden vazgeçtiniz. Sayın Murat Aydın'a da teşekkür ediyorum. Sayın Mustafa Özuslu bu meclisin 'Hüsnü Boztepe' sorunu vardır' demişti. Şimdi görüyoruz ki bu meclisin Hüsnü Boztepe sorunu yok, Mustafa Özuslu sorunu var " diye konuştu.

Boztepe'nin sözleri sonrası değerlendirmelerde bulunan Başkan Vekili Mustafa Özuslu ise, "Bir görev değişimi yaptık. Çünkü CHP'nin kadroları buna müsait. Benim dediğim cümlenin hangi gerekçeler ile söylendiği kayıtlarda duruyor" yanıtını verdi.

ÖNAL:  MERAKLA BEKLİYORUZ
CHP'den söz alan İrfan Önal ise kentsel dönüşüm noktasında yapılan eleştirilere TOKİ'yi örnek göstererek, "Dönüşüm ile ilgili İBB'nin yaptıklarından rahatsızlıklarını görünce ne kadar güzel bir şey yaptığımız görüyoruz. Dönüşüm ile ilgili yaptığımız çalışmaların neticelerini görüyoruz.  Biz bu çalışmaları yaparken hükümetin de üstlendiği dönüşüm yerleri vardı. Karabağlar'daki alan... Riskli alan ilan edilmişti. Bizim dönüşüm yaptığımız yerler gecekondularının olduğu yerler ve kimseyi sürmeden, peşkeş çekmeden dönüşümü yapıyoruz. Onlar da boş alanlara kamunun gücü ile ihale açıp binalar yükseltiyorlar.

Cennetçeşme'de yaşayan vatandaşlar 540 hektarlık alandan faydalanamadı, gidip İller Bankası'na para yatıranlar faydalandı. Biz sağladığımız rantı birilerine değil kamuya veriyoruz. Bizim İzmir'de uyguladığımız sistemde dönüşüm yavaş işliyor olabilir ancak yerinde gerçekleşiyor. Bayraklı'da dönüşüm dedikleri alandan bir tane bile devrin olmadığı sıfırdan imara açılan bir yerde yine TOKİ'nin parası ile yapacaklar konutları... Şimdi bekliyoruz konutlar depremzedelere mi verilecek? Depremzedeler diyerek imara açtığınız 3 bin 500 dönümlük araziyi kime vereceğinizi merakla bekliyoruz" dedi.

TUGAY: DAHA ÖNCE DE YAPTIĞINIZ GİBİ SİYASETE MALZEME EDİLMEMELİDİR
Karşıyaka Stadı konusunda Karşıyaka Belediyesi'nin projeyi kaybettiği yönündeki eleştirilere meclisten yanıt veren Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, alanın tahsilinin İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne verilmediğine dikkat çekerek, şu sözleri kullandı:

"Projeler teslim edildi kaybettiniz denildi ancak bu da doğru değil. Doğrusu, 2017 yılında Binali Yıldırım'ın talimatı ile eski stat yıkılıyor ve yenisi yapılmak için söz veriliyor... Daha sonra başvuruda bulunuyor belediyeye ve ruhsat için gönderilen tek belge bir avan proje... Hükümetin pek çok stadını yapan kişi avan proje çiziyor. Belediyedeki arkadaşlar da inceleyince bunun  alana sığmayacağını ve yeniden çizilmesi gerektiğini belirtiyor. Sonrasında 2017'de hükümet oraya kaçak bir beton döküyor. Bunu TOKİ yapıyor. Sonrasında kaçak betona yapı kayıt belgesi alındığına dahi övgü dolu sözleriniz var... Bu durumda yapılması gereken şey projenin revize edilmesi, teknik projelerin hazırlanması gerekiyordu ancak bunlar yapılmıyor. Çünkü samimi olarak stat yapılma gibi bir niyeti yok. Geçmiş dönem belediye başkanımız kişisel görüşleri nedeniyle stat yapılmaması yönünde bir tavır ortaya koyuyor.

Ben orada stat yapılması gerektiğin savunuyorum. Çünkü orası 1930'lu yıllarda Karşıyaka Spor Kulübü'ne stat yapılması için CHP tarafından satın alınmış sonra hazineye devredilmiş alandır. Biz orada uygun bir proje yapılırsa stadın yapılabileceğini savunuyoruz. Ortada ruhsat alınmamış sadece göz boyamak için atılmış bir beton var. Teknik projeler hazır olsa Büyükşehir Belediyesi ihaleye çıkacaktı... Teknik projeler kim tarafından yapılacak? Zemine dökülen beton ile ilgili yapı kayıt belgesi aldığı için daha önce görevlendirilmiş mimar beyin yapması lazımdı. Mimar Bey 8 milyon 965 milyon civarında bir para istedi. Dolayısıyla kaybedilen hiçbir proje yok. Varsa lütfen getirin. Bakanlığın Büyükşehir'e de devrettiği hiçbir şey yok. Eğer samimiyseniz Karşıyaka Stadını yapın çünkü kimse size karşı çıkmıyor. Stadı yapmanızdan onur duyarız, yardımcı oluruz. Elinizi kolunuzu tutan yok. Siz bu hakkı vermişsiniz de yapılmıyormuş gibi konuşmayı bırakın. Bu stadın yapılması daha önce de yaptığınız gibi siyasete malzeme edilmemelidir. Bu zamana kadarki tüm samimiyetsiz tavrınızdan sonra insanları kandırmaya çalışmamalısınız. Biz İzmir'e çok yatırım yapıyoruz diyorlar... Biz İl Koordinasyon Kurulu Toplantısına katıldık... İller Bankası'nın İzmir için yatırımlara ayırdığı bütçe 12 milyon TL" dedi.

MISIRLI: BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ YANLIŞ BİR İŞ YAPTI
AK Parti'den söz alan Fikret Mısırlı ise ESHOT üzerinden eleştirilerini yöneltirken, "ESHOT'un tercihlerinin yanlış olduğunu göz ardı etmemek lazım" dedi ve "Sayın başkan 500 tane elektrikli otobüs alacağını söylemişti... Ancak ala ala 10 tane araç aldı ve bununla ilgili de tarihe geçti. Biz başkanımızın bu güne gelene kadar 422 tane mazotlu araç aldığını gördük. Körüklü otobüslerde ne hikmetse ön taraf yeşilde geçerken arka tarafı hep kırmızıda geçiyor. Bunlar özellikle kavşaklarda kullanılmamalı. Mümkün olduğunca bu otobüsleri şehrin içinde kullanmayalım. Bizim tercihlerimiz elektrikli otobüs olsaydı; 422 aracı 627 milyon TL'ye almışsız... Bunları elektrikli araca dönüştürseydik 1 milyar TL fark öderdik. Bir araç elektrikli olsaydı mazot gideri 800 bin TL. 422 aracın mazot gideri 350 milyon TL civarında. Biz yüzde 90 tasarruf edecekti ki bu da 3 milyon TL…  Burada Büyükşehir Belediyesi yanlış bir iş yaptı. ESHOT kadın şoför arkadaşları aldı çok doğru yaptı ancak öyle bir izlenim verdi ki sanki CHP'nin siyaseti haline getirmiş. İzmir'in toplam 2 milyon 200 bin ton çöpümüz var. Biz bu kadar çöpümüz ile ilgili olarak Harmandalı'nda bioenerji, Ödemiş ve Bergama'daki tesisler var. Bunlar İzmir için kıymetli. Bizim 360 bin tonunu ancak işleyebiliyor. Bu tesislerin sayısını artırmamız lazım" diye konuştu.

YILDIZ: TEK SORUMLU İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ OLUR
AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız'da Gaziemir'deki kentsel dönüşüm modeline vurgu yaparken, "İZBETON'a kentsel dönüşüm yetkisini oybirliği ile verdik. Ben sayın Murat Bey'in bu konuyu irdelemesini rica ediyorum. Sektörden gelen biri olarak diyorum... Biz verdiğimiz sözleşmede kooperatifin bu işi yapma hakkı yok. Yarın doğabilecek mağduriyetlerde tek sorumlu İzmir Büyükşehir Belediyesi olur. Tunç Soyer mağdurlar ile karşı karşıya kalmasın diye şimdiden uyarıyoruz. Bu kooperatif işi uygun değil. Oy birliği verdiğimiz alan ile ilgili konuşma hakkımız var. Bütçeyi tartışırken hep şunu gördüm, ekonomik krizi üzerinden bahane siyaseti anlayışınız da var. 2019 bütçesine baktığımızda 4 milyar gelir bütçesi ön görmüşüz. Merkezi hükümetten beklenen pay tam yüzde 113 artmış. Biz 2019'da da 2021'de de söyledik... Neyi nasıl aldığınız önemli. Buca Metrosu'nda olduğu gibi. Hızla borçlanan ve borç yüküne giren bir belediye görüyoruz" dedi.

SOYER: İZMİR'E YAKIŞIR BİR MECLİS OLDUĞUMUZU…
Son olarak kürsüye çıkarak eleştirilere yanıt veren ve açıklamalarda bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Geçmiş faaliyet raporu görüşmelerinde hiç olmadığı kadar nezaketin hakim olduğu kişisele sataşmaların neredeyse olmadığı olağanüstü güzel bir meclisti. Bunun için AK Parti ve MHP'li meclis üyesi arkadaşlarımıza teşekkür etmek istiyorum. Çok iyi yolda gittiğimizi ve İzmir'e yakışır bir meclis olduğumuzu bir kez daha gördük" dedi.

SAKİN SULARDAN İYİ KAPTAN ÇIKMAZ
İzmir'de son dönemlerde yaşanan felaketler için şikayetçi olmadıklarını vurgulayan Soyer, "8 Nisan 2019’da mazbatamı aldığım günden bu yana 3 yıl, 5 gün geçti. Aradan geçen bu sürede bu kadarı da olmaz dedirtecek pek çok şeyi hep birlikte göğüsledik. İzmir, tarihinin en büyük orman yangınlarından birini ve 30 Ekim depremini yaşadı. Türkiye, bir kere daha ekonomik krizi ve devalüasyonu gördü. Dünya, insanlık tarihinin en büyük pandemilerinden birini yaşadı. Koronavirüs adlı gözle görülmeyen canlı, mükemmel olduğuna inandığımız insan uygarlığını tepeden tırnağa sarstı. İklim krizi, son üç yıl içinde hiç olmadığı kadar keskin bir şekilde hayatımıza girdi. Açıkçası ben tüm bunların üç yıllık Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı görev süremle örtüşmesini bir talihsizlik olarak görmüyorum. Derler ya… Sakin sulardan iyi kaptan çıkmazmış. Yaşadığımız bu felaketlerin, ders çıkarmasını bilenler için fırsatlar taşıdığını düşünüyorum. Son üç yıl, doğru bildiğimiz yanlışları tek tek yüzümüze vuran bir aynaydı. Dünyayı yok oluşun eşiğine getiren uygarlığımızı sorgulamak için tarihi bir dönüm noktasıydı. Kendisi kısa, izleri ise çok derin olan bu üç yıllık süre, belki de yaşamla yeniden barışabilmek için insanlığın köprüden önceki son çıkışıydı. Ve dahası, yaşadığımız bu dönem hep birlikte yeni bir İzmir hayal etmek için tarihi bir fırsattı. Gördük ki, İzmir’i ve dünyayı daha iyi yönde değiştirmek için ihtiyaç duyduğumuz en önemli şey: Cesaret. Öyle “ben daha iyi yaparım” demekle ve birbirimize üstten bakmakla cesur olunmuyor. Yirmi birinci yüzyılda ona buna şuna kafa tutmak artık cesaretten sayılmıyor. Cesaret… Komşusu açken tok yatanların kurduğu bu düzene topyekûn başkaldırmaktır. Topluma değil bir grup azınlığın menfaatine hizmet eden tüm ezberleri bozmaktır. Cesaret… Erkek şiddetinin mağduru olan kadınların, yatağa aç girenlerin, dili, inancı ve fikirleri farklı olduğu için zulüm görenlerin, açgözlü patronları doyurmak için talan edilen doğanın yanında durmaktır. Cesaret…Bizi birbirimizden ayrı düşüren yüzlerce bahaneye inat, hiç pes etmeden kardeşlik ve barışı savunmaktır. Ortak aklı ve dayanışmayı yüceltmektir" diye konuştu.

PANDEMİ TEDBİRLERİ İLE GERÇEKLEŞTİREMEDİK
4 yıllık stratejik planlarının yüzde 60'ını gerçekleştirdiklerini vurgulayan Soyer, "Geçtiğimiz üç yılda karşılaştığımız sorunların üzerine işte böyle bir cesaretle gittik. Gündelik menfaatlerin değil, ortak dertlerimizin takipçisi olduk. Çünkü şehrimiz için bir büyük hayalimiz var: İzmir’in refahını büyütmek ve onun adil paylaşımını sağlamak. Bu hedefe ulaşmanın yol haritasını Eylül 2019’da Meclisimizden oy birliği ile geçen 2020-2024 stratejik planımızda ortaya koyduk. Bu plan, Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle yüzde yüz uyumlu 7 stratejik amaç ve 27 hedeften oluşuyor. Yedi stratejik amacımız şunlar: Altyapı, Yaşam Kalitesi, Ekonomi, Demokrasi, Doğa, Yaşayarak Öğrenme ve Kültür Sanat. 2021’de bu stratejik amaçların çoğunda yüzde yetmiş ve üzeri performans gösterdik. Yalnızca yaşam kalitesi stratejik amacımızda yüzde 60 bandında kaldık. Bunun nedeni bu başlık altındaki faaliyetlerin bir çoğunun pandemi tedbirleri nedeniyle gerçekleştirilememesi. Bu faaliyetlerin neler olduğunu resmi raporumuzda tek tek tarif ediyoruz" dedi.

FAHİŞ ARTIŞA RAĞMEN İZMİR’İN YOLLARINI HIZLA YENİLEMEYİ BAŞARDIK
Kent genelinde 2021 yılında 958 bin ton asfalt döktüklerini vurgulayan Soyer, sözlerini şu ifadeler ile sürdürdü;

"Yollarımız, altyapı stratejik amacımızın birinci ayağı. Bir yıl içinde mazot ve asfalt fiyatlarındaki yüzde yüzden fazla artışa rağmen 2021’de 582 bin 590 tonu kaplama, 376 bin 201 bin tonu yama ve tranşe olmak üzere toplam 958 bin 791 ton asfalt uygulaması gerçekleştirdik. Parke kaplamada hedefimiz olan 1.5 milyon metrekareyi aşarak 1 milyon 734 bin 404 metrekareye ulaştık. 2021’de yaptığımız arazi yollarının toplam metrekaresi ise 1 milyon 181 bin 41. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2021’de yapım maliyetlerindeki fahiş artışa rağmen İzmir’in yollarını hızla yenilemeyi başardı.Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu buraya gelmek için hiçbir davetimizi geri çevirmedi. Ne zaman davet etsek gururla geldi."

KİMSENİN HAKKINI RANTA KURBAN ETMEN…
Kentsel dönüşüme yönelik eleştirilere 'rant' vurgusu ile yanıt veren Soyer, "Altyapı stratejik amacımızın temel ayaklarından bir diğeri elbette kentsel dönüşüm. İzmir, elli yılı aşkın bir süre çarpık yapılaşmanın kurbanı olmuş şehirlerimizden biri. Ulaşım altyapısı düşünülmeden, imar aflarıyla büyüyen şehir dev bir beton yığınına dönüşmüş. Yeşil ve sosyal alanlardan yoksun mahalleler birbirine düğüm olmuş. Şimdi biz bu düğümü sabır ve itinayla çözüyoruz. Yüzde yüz uzlaşmaya dayalı yerinde dönüşüm ilkesiyle, 2021’de İzmir tarihinin en büyük kentsel dönüşüm hamlesini başlattık. Gaziemir, Ege Mahallesi, Uzundere, Ballıkuyu, Çiğli Güzeltepe ve Örnekköy’de olmak üzere altı bölgede dönüşüm aynı anda başladı ve devam ediyor. 3958 bağımsız birimin yapımına başladık, 2500 bağımsız birimi ise yapım ihalesine hazır hale getirdik. Geçtiğimiz Mart itibarıyla, 4 ayrı sözleşmeyi 3 ay gibi kısa bir sürede imzalayarak daha da hızlandık.  İnşaat sektörünün içinden geçtiğimi zorlu ekonomik koşullar altında kentsel dönüşüm için daha önce hiç uygulanmamış, yeni ve kalıcı çözümler üretiyoruz. Öncelikle bu projelerin yapımında belediye şirketimiz İzBeton’u devreye aldık. Ardından, kentsel dönüşüm için iş dünyamızla ortaklık kurduk ve yapı kooperatifleriyle çalışmaya başladık. Kimsenin hakkını ranta kurban etmeden, vatandaşlarımızla müteahhitleri karşı karşıya getirmeden, Belediyemiz garantörlüğü altında şehrimizin depreme dayanıklı, yepyeni mahallelerini kuruyoruz. Tamamiyle yasalar uygun süreç işletiliyor. Hiçbir sıkıntı yok. Ben iki ayrı toplantı yapmıştım. Birincisinde İzmir'in bir çok müteahhidini davet ettim ve birlikte çatı oluşturarak girmelerini söyledim. Sonra İzmir'in büyük müteahhitlerini davet etim ancak yapmadılar ancak nihayet iş insanları birbiri ile uzlaşmaya vararak sürece dahil oldular. Süreç çok sağlıklı yürüyor, kimsenin endişesi olmasın. Muhatap İZBETON. Bu süreçteler bizim kentsel dönüşüm noktasında bütün Türkiye'ye örnek olacağına inandığımız bir proje. Biz tapuları ışığı görmeden vermiyoruz. Asla belediyemizi sıkıntıya düşürecek bir noktaya gelmeyecek"

YILLIK 20 MİLYON LİRA TASARRUF SAĞLAYACAK
"2019 yılında kabul edilen stratejik planımızda yenilikçi bir ilke kararı alarak yeşil alanları bir altyapı meselesi olarak tanımlamıştık. Yeşil altyapı hedefimizi kentsel dönüşümle bir bütün olarak ele alıyor ve şehrimizin yeşil alanlar ağını adım adım genişletiyoruz. İzmir’in yeşil alanlarını geliştirmek için iki yöntem kullanıyoruz. Bir yandan körfezi iç kesimlere bağlayan su yollarını birer ekolojik koridora dönüştürüyor ve yaşayan parklarla buluşturuyoruz. Öte yandan Acil Çözüm Ekibimiz sayesinde arka mahallerimizdeki park ihtiyaçlarını tarif ediyor ve bunları hızla inşa ediyoruz. 2021’de sekiz yeni park inşa etmeyi planlarken bu rakam 33 olarak gerçekleşti. Bu parkların çoğu, Acil Çözüm Ekibimiz tarafından tespit edildi. Yeşil alanlarımızda başlattığımız bir diğer yenilik park peyzajında yabancı bitkiler yerine İzmir’in doğasına ait ağaç ve çalıların kullanılması. Sulama ihtiyacı duymayan bu bitkiler kuraklıkla mücadele etmemizi ve tasarruf yapmamızı sağlıyor. 2021 yılında kooperatiflerimiz bu bitkilerden büyük sayılarda üretmeye başladı ve önümüzdeki dönemde İzmir’in parklarında daha fazla meşe, sandal, piynar ve menengiç gibi yerli ağaçlarımızı göreceğiz. Yapılan bu proje, parklardaki sulama harcamamızı orta vadede en az yarıya düşürerek yıllık 20 milyon lira tasarruf sağlayacak. Dahası, kısıtlı içme suyu kaynaklarımızı koruyacak."

MECLİS ÜYELERİMİZİN TAM DESTEĞİNİ BEKLİYORUM
"Bu akşam sizlere bir müjde vermek istiyorum. İzmir’in yıllardır bekleyen sorunlarından birini, Yeşildere’yi çözüme kavuşturuyoruz. İzmir yeşil altyapı stratejisinin en önemli ayağını teşkil eden Expo 2026, Yeşildere’de vücut bulacak. Türkiye’nin ilk büyük yeşil dönüşüm projesi bu vadide başlayacak ve bölge dört yıl içinde Expo 2026 alanına dönüşecek. Kaderine terk edilmiş Yeşildere, Kültürpark’tan da büyük yeni yeşil alanımız olarak hizmet verecek. Yeşildere, kısa bir süre sonra dünyanın her yerinden katılımcıları ağırlayacak ve yeni bir istihdam alanı olacak. Bu konudaki uluslararası mutabakatı 2021 içinde ve 2022 başında dünya botanik Expo kuruluşu AIPH ile sağladık. Bölgedeki hak sahipleriyle görüşmelerimizi de başlattık. Şehrimizin kaderine yön verecek projemizi, bu tarihi akşamda sizlerle paylaşmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyorum. Bu tasarımızı yarın bir önerge ile Meclisimizin de gündemine sunacağız. İzmir’in bu yeni hedefine hep birlikte ulaşabilmek için Meclis üyelerimizin tam desteğini bekliyorum."

YARI SÜRESİNDEN KISA ZAMANDA GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ
"İkinci stratejik amacımız olan “yaşam kalitesinin” en önemli başlığı hiç şüphesiz raylı sistemler. Metro hatlarımızın yolcu başı taşıma maliyeti 2,87 lirayken, bu rakam lastik tekerlekli ulaşımda 9,91 lirayı buldu. Bu nedenle çalışma programımızın odağına metro ağını koyduk. Projelerimizi geliştirdik, merkezi hükümetten gerekli onayları aldık, finansman kaynakları temin ettik. İki yıl içinde Narlıdere metro tüneli kazısını tamamladık ve beş yeni güzergahta daha yeni metro yatırımları başlattık. Narlıdere Metrosu ile birlikte Çiğli Tramvayı da yapım aşamasında. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında her iki hattı da hizmete almış olacağız. 28 kilometrelik Karabağlar Gaziemir Metrosu, 27.5 kilometrelik Otogar Kemalpaşa Metrosu ve 5 kilometre uzunluğundaki Örnekköy Yeni Girne Tramvay Hattı İzmir’e kazandıracağımız yeni güzergahlar. Ve son olarak Buca Metrosu’nun yapımına başladık. 93 kilometreyi bulan altı raylı sistem projemize, toplamda 32 milyar lira harcanacak. Bu projeleri bitirdiğimizde İzmir’deki raylı sistem ağımız, 270 kilometreye çıkacak. Belediyemizin güçlü finansal yapısı ve yüksek kredi notu sayesinde Buca Metrosu için 490 Milyon Euro'luk uluslararası yatırım kredisi temin ettik. Bu krediyi dört sene anapara geri ödemesiz olmak üzere 12 yılda ödeyeceğiz.  Trenleriyle beraber 765 Milyon Euro’ya mâl olacak Buca Metrosundan elde edilmesi beklenen yıllık işletme geliri ise yaklaşık 45 milyon Euro. Buca Metrosu dünyanın fizibilitesi en yüksek metro yatırımlarından biri. Dünya genelinde bir metronun kendi finansmanını karşılama süresi 30 yılken biz bunu yarı süresinden kısa zamanda gerçekleştireceğiz."

AK Parti'nin Narlıdere Metrosu çalışmıyor iddiaları sonrası canlı yayınla Narlıdere Metrosu inşaatına bağlanıldı.

AÇILAN DAVA DA İHALENİN İPTALİ TALEBİNİ İÇERMEMEKTEDİR
"Hepinizin bildiği gibi metromuzun ihalesini ikinci düşük teklifi veren konsorsiyum kazandı. Bu karar, Avrupa Kalkınma Bankası’nın aşırı düşük tekliflerle ilgili yönetmeliği harfiyen uygulanarak verildi ve doğruluğu Banka’nın atadığı bağımsız denetçi tarafından da teyit edildi. Buca Metrosu gibi büyük proje ihalelerinin aşırı düşük tekliflerle alınması Türkiye ve dünya genelinde iki sonuç doğuruyor. Proje öngörülen maliyetin çok üstüne ve çok daha uzun sürede tamamlanıyor. Bazen de yarım kalıyor. Avrupa Kalkınma Bankası’nın aşırı düşük tekliflerle ilgili yönetmeliği işte bu nedenle var. Banka bu yönetmeliği tüm yatırım kredilerinde uyguluyor ve ihale gerçekçi kabul edilen en düşük teklife veriliyor. Özetle arkadaşlarım, ihale komisyonumuzun aldığı karar kanunlarımız ve uluslararası kurallarla yüzde yüz uyumludur. Zaten açılan dava da ihalenin iptali talebini içermemektedir. Davada öne sürülen iddia, yapılan değerlendirmeye dair bilgilendirmenin yetersiz olduğudur. Bu iddia üzerine Avrupa Kalkınma Bankası 25 Mart tarihli açıklamasında kararın kurallara uygun olduğunu bir kere daha teyit etmiştir. Buca Metrosu ile ilgili olarak ihale komisyonumuzun verdiği kararın tümüyle arkasındayım. Komisyonumuz bu kararı vererek, evet yasal prosedürleri yerine getirmiş ama çok daha fazlasını başarmıştır. Metro inşaatının tam zamanında ve planlanan bütçe ile tamamlanması teminat altına alınmıştır. Kimsenin şüphesi olmasın. Hiç kapanmayacak bir şantiye alanı yerine, tam zamanında biten anıtsal bir Metro hattı bırakacağız. İlk metro hattımızın inşaatında yaşananları İzmir’e bir kere daha yaşatmayacağız. Verdiğimiz sözü tutarak İzmirlileri vaktinde Buca Metrosuyla buluşturacağız."

HASILAT KAYBI EN AZ 745 MİLYON LİRA OLMASINA RAĞMEN…
"İzmir’in toplu ulaşımında en büyük paya sahip olan Kurumu ESHOT Genel Müdürlüğü, bu zorlu yılda toplu ulaşımda yepyeni çözümler sundu. Pandemi boyunca toplu ulaşım kuruluşlarımızdaki hasılat kaybı en az 745 Milyon lira olmasına rağmen yatırımlarımızı durdurmadık.652 Milyon TL bedel ile ESHOT tarihinin en kazançlı yatırımını yaparak 457 yeni otobüsü filomuza kattık. Bu alımlar ile birlikte her gün servis veren araçlarımızda 5,47 yaş ortalamasını yakaladık ve Avrupa’nın en genç otobüs filolarından birini kurduk. Genç filomuz meyvesini yılda 6 milyon litre daha az akaryakıt tüketerek verdi. Bu da yaklaşık 114 milyon liralık bir tasarruf anlamına geliyor. Öte yandan, atölyemizde emekçilerimizin alın teri ve öz kaynaklarımızla 426 otobüsümüzü motorundan koltuğuna kadar tümüyle yeniledik. Otobüs filomuzun tamamının engelli erişimine uygun olması en büyük iftiharımızdır. Buna ek olarak filomuzdaki 126 otobüsümüzde revizyona giderek aynı anda iki adet tekerlekli sandalyeyi bulundurma olanağı sağladık. Toplu ulaşımda engelleri ortadan kaldıran bir mobil uygulamayı öz kaynaklarımızla geliştirdik ve görme engelli vatandaşlarımızın otobüslerimize sorunsuz binmesini sağladık. Genişleyen hat ağını iyileştirme çalışmaları ile birlikte 23 yeni hattı daha hizmete sunduk ve 2021’de toplam hat sayımızı 363’e yükselttik. Kentin tüm yerleşim yerlerinin erişim ihtiyacını karşılayabilmek adına, taşıma birlik ve kooperatiflerimizle, esnafımızla birlikte çalışıyoruz. Seferihisar’da başlattığımız ve Kiraz’a taşıdığımız “İZTAŞIT” projemiz, yakında Menemen ve İzmir’in diğer ilçelerine de ulaşacak. Göreve geldiğimiz günden bugüne %336 oranında akaryakıt artışı yaşanmasına karşılık bizler pandemi ve hayat pahalılığı ile iyice beli bükülen halkımızın yanında olduk. Nisan 2019’dan Aralık 2021’e kadar toplu ulaşım tarifelerini artırmadık. Tersine, Halk Taşıt uygulaması ile vatandaşımızın tarifelerden %50 indirimli yararlanmasını sağladık ve bu uygulamayı sürdürüyoruz."

İLK KEZ TANDEM VE ÇOCUK BİSİKLETLERİNİ HİZMETE ALDIK
"Göreve gelirken İzmir’in otopark sorununu çözmek için söz vermiştim. Geçtiğimiz birkaç yıl içinde bu hedefe doğru adım adım ilerledik. Karabağlar’da yaklaşık 20 milyon lira maliyetle 160 araç, 38 motosiklet kapasiteli Selvili Otoparkı’nı açtık. Ardından Yeşilyurt Mustafa Necati Kültür Merkezi’nde 153 araç kapasiteli yer altı otoparkını hizmete sunduk. Kent genelinde ise 4 bin 75 araçlık açık otoparkı hizmete aldık. 636 araç kapasitesine sahip Smyrna Otoparkı ile birlikte son üç yılda İzmir’de 5 bin araç kapasitesinin üzerinde kapalı ve açık otoparkı, hemşerilerimizin hizmetine sunduk.  Bir yandan toplu ulaşıma yatırım yaparken, diğer yandan bisikletli ve yaya ulaşım ağını kent genelinde yaygınlaştırıyoruz. İzmir’de bisikleti, bir ulaşım türü olarak toplu ulaşımla entegre ediyoruz. 2021’de 15 kilometre yeni bisiklet yolu planlarken bu rakam yaklaşık 27 kilometre olarak gerçekleşti. Üç yılda 25 yeni nokta açarak BİSİM istasyonu sayısını 35’ten 60’a çıkardık. Bisiklet sayısını ise 400’den 890’a ulaştırdık. Bu kapsamda ilk kez tandem ve çocuk bisikletlerini hizmete aldık."

BU BÜYÜK BAŞARININ TEK BİR SIRRI VAR
"Göreve gelir gelmez, enerji tüketimini azaltan ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelen projelere öncelik verdik. Türkiye’de bir ilke imza atarak İZENERJİ bünyesinde kurduğumuz İZETAŞ ile yenilenebilir enerji kullanmaya başladık, aynı zamanda Belediye’nin enerji maliyetlerinde ciddi tasarruf sağladık. İZETAŞ ile büyükşehir belediyemizi enerji şirketlerinin fahiş kâr oranlarına karşı koruyarak elektrik bütçemizi yılda yüzde 22 oranında düşürdük. Projemiz tamamlandığında İZETAŞ’ın Belediyemize bir yılda sağladığı kazanç 297 milyon lira olacak. Bu rakam beş yılda 1 milyar 485 milyon demek. Yani İzmir için kilometrelerce yeni metro tüneli, yol, viyadük, tünel, arıtma ve yeşil alan yatırımı demek. Çok mütevazı imkânlarla elde edilmiş bu büyük başarının tek bir sırrı var. Şehrimizi yönetirken sadece halkımızın menfaatini düşünmemiz."

TÜM TÜRKİYE’YE ÖNCÜYÜZ
"İzmir’de çöpün bir atık olduğu döneme son verdik. Yenilikçi projelerimiz sayesinde çöp artık şehrimiz için bir enerji kaynağı. Harmandalı’nda 190 bin hanenin elektriğini üretecek kapasiteye sahip Biyogaz Tesisi’ni hizmete aldık. Bergama ve Ödemiş’te ise entegre atık yönetimi tesislerimizde atıklardan elektrik enerjisi üretmeye başladık. Bu konuda da tüm Türkiye’ye öncüyüz. Üç tesisimizde ürettiğimiz enerji 364 bin hanenin elektrik tüketimine karşılık geliyor. "

İZMİR’İ BU YIL DA DÜNYAYLA BULUŞTURMAYA DEVAM EDECEĞİZ
"Ülkemizin temel meselesi, ekonominin çöküşü ve yoksulluktur. Bu nedenle ekonomi stratejik amacımız, içinden geçtiğimiz bu dönemde daha ayrıcalıklı bir yer tutuyor. Belediyemizin İzmir bölge ve ülke ekonomisine en büyük katkıyı sağlayan faaliyeti İZFAŞ eliyle yürüttüğümüz fuarlarımız. İzmir, İktisat Kongresi’nden bu yana bir fuarlar şehridir. Pandemi sonrası ülkemizde derinleşen ekonomik krize ve hemen her sektörün yaşadığı darboğaza çözüm olan fuarcılığımız, 2021’de ihracatımıza büyük bir katkı sundu. İzmir, Türkiye genelinde en fazla ihracat yapan dördüncü şehir oldu. İzmir ve dünya arasında bağ kurmayı başaran fuarcılık şirketimiz İZFAŞ bu başarının gerçekleşmesinde büyük görev üstlendi. 2021’de tarımdan mobilyaya, hammaddeden ayakkabı ve turizme kadar tüm sektörleri kapsayan fuarlar düzenledik. 2022’de fuarlarımızın sayısını iki kat artırarak İzmir’i bu yıl da dünyayla buluşturmaya devam edeceğiz. "

YEPYENİ BİR HİKÂYE YAZIYORUZ
"Başka Bir Tarım Mümkün vizyonu çerçevesinde inşa ettiğimiz İzmir Tarımı ile ülkemize örnek olacak yepyeni bir hikâye yazıyoruz. Bizim için İzmir Tarımı, kuraklık ve yoksullukla mücadelenin anahtarı ve yerel kalkınmanın temel stratejilerinden biri. Şimdi sizlere, bu şehrin meclis üyelerine sormak istiyorum. İzmir’in her bir köşesinde, Küçük Menderes Havzası’nda, Gediz’de Bakırçay’da yeraltı suları 5 metreden 300 metreye inmişken neden silajlık mısırın dekarına 100 lira destek verilir? Birilerinin bunu bize, bu meclise açıklaması lazım. Hepinizin bildiği gibi silaj bitkisinin bir kökü 85 litre su tüketiyor. Ve biliyoruz ki havzalarımızda yaşanan kuraklığın ana nedeni silajlık mısır gibi aşırı su tüketen ithal ve GDO’lu tohumlar. Bu tohumların kullanılmasından fayda edinen yegâne zümre ise yabancı tohum şirketleri. Peki biz İzmir’de ne yapıyoruz? Tarımın başlangıç noktası olan tohumu değiştirerek hem köylümüzü kalkındırıyor, hem de su kaynaklarımızı koruyoruz. Yalnızca bir grup tarım şirketinin menfaati yerine ülkemizin ve vatandaşlarımızın menfaatini koruyoruz. İzmir Tarımı ile Türkiye’nin yerli ve milli tarım politikasını inşa ediyoruz.  Yabancı ülkelere bağımlı olduğumuz silajlık mısırın dekarına 100 lira sübvansiyon vermek yerine atalık tohumlarımızı destekliyoruz. Yerli hayvan ırklarımızı koruyoruz. Küçükbaş hayvancılığı büyütüyoruz. "

TÜRKİYE TARIMININ YENİDEN DÜNYAYLA BULUŞTUĞU AN OLACAK.
"Diyebilirsiniz ki belediye neden çoban envanteri çıkartır? Çok basit. Her geçen gün boşalan köylerimize sahip çıkmak ve şehrimizdeki yoksulluk ve açlıkla mücadele etmek için. Dahası yok edilen su kaynaklarımızı korumak için.  Mera İzmir ekibimiz 4658 çobanın kapısı tek tek çaldı. Onları ağıllarında ziyaret etti. Silajlık mısır yerine, su istemeyen, yerli yem bitkileri ile hayvancılık yapan üreticileri belirledi. O çobanların ürettiği sütleri biz neredeyse iki kat bedelle satın alıyoruz. Piyasası 6 lira olan keçi sütüne 10, piyasası 8 lira olan koyun sütüne 11 lira veriyoruz. Bu sağlıklı sütleri, belediye şirketimiz İzTarım, Bayındır’da kurduğumuz günde 100 ton kapasiteli süt fabrikasında işleyecek. Bu ürünler, şehrimizin dört bir yanındaki yoksul mahallelere ulaşacak. Köylümüz kalkınacak, yoksulun karnı doyacak ve suyumuz, topraklarımız, milli servetimiz korunacak. Yaptığımız şey işte bu kadar basit. Birilerinin patentli tohumlarına boyun eğmek yerine özümüze dönüyoruz. İşte Başka Bir Tarım diyerek anlattığımız da, yaptığımız da budur. İnanın bana bu politikamız sadece bizi bağlamıyor, diğer paydaşlarımızı da dönüştürüyor. Nitekim, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği bu fiyatlar koyun ve keçi birlikleri tarafından da esas alındı. Yapılan çalışma üreticilere doğrudan gelir yaratmanın yanı sıra bölgemizdeki süt fiyatlarını da regüle etti. Onlarca üreticimiz küçükbaş üretimini bırakacakken vazgeçti, bir o kadarı da yeniden başladı. Mera İzmir projesinde sadece süt alımları için 105 milyon TL bütçe ayırdık. Kurduğumuz tesisler ve diğer alımlarla beraber Belediyemizin mera hayvancılığını desteklemek için ayırdığı toplam bütçe 295 milyon Türk Lirası. Eylül 2022’de gerçekleşecek TerraMadre Anadolu, küçük üreticilerin bir araya geldiği ve Türkiye tarımının yeniden dünyayla buluştuğu an olacak."

KRUVAZİYER GEMİLERİYLE BİRLİKTE DİREKT UÇUŞLAR DA İZMİR’LE BULUŞMAYA BAŞLADI
"İzmir’de 2020 yılının başında, ilk iki ayda turizmle ilgili çok iyi bir ivme yakalamıştık. Fakat 2020 Mart ayıyla beraber küresel pandemi, bu hareketliliği tamamen durdurdu. Pandemi sürecini asla bir bekleme süreci gibi görmedik. Tüm turizm paydaşlarımızın ortaklığıyla, bir kent ittifakı kurduk ve turizm stratejimizi hazırladık. Turizm stratejimizde tarih, kültür, doğa, gastronomi ve kırsal turizm öne çıkıyor. Çünkü İzmir’in bu anlamda muazzam bir potansiyeli var. 2021’de İzmir Vakfı, Sun Express ve İzmir Kalkınma Ajansı desteği ile Visit İzmir uygulamasını hayata geçirdik. Türkiye’nin ilk dijital turizm envanteri olan Visit İzmir’de 2 bin 300’den fazla noktaya dair bilgiye milyonlarca turist tek bir tıkla ulaşabiliyor. Ne mutlu ki, girişimlerimiz sonucunda yarın itibarıyla şehrimize kruvaziyer gemileri yeniden gelmeye başlıyor ve bu yıl 34 gemi İzmir’e gelecek.  İlkini yarın sabah karşılayacağız. Kent ekonomisine ciddi katkı sağlayacak seferler öncesi İzmir Alsancak Limanı’nda yürüttüğümüz hazırlıkların yanı sıra Turizm Zabıta Amirliği adıyla yeni bir birim kurduk.   2021’de kurduğumuz dört turizm ofisi, İzmir’e gelen ziyaretçilerin turistik bölgelerde rahat bir şekilde seyahat etmesini sağlayacak. Kruvaziyer gemileriyle birlikte direkt uçuşlar da İzmir’le buluşmaya başladı. An itibarıyla 23 yurtiçi, 48 yurtdışı olmak üzere tam 71 noktaya direkt uçabilmek mümkün. Kurduğumuz Direkt İzmir portalı ile tüm havayolu şirketlerinin başlattığı direkt seferleri İzmir’le paylaşıyoruz."

BELEDİYEMİZİN KISITLI İMKÂNLARIYLA BU YARAYA NASIL DERMAN OLDUĞUNU GÖSTERİYOR
"Ekonomik krizin bu denli derinleştiği 2021, sosyal yardımlarımızın da çığ gibi büyüdüğü bir dönem oldu. Yapılan nakdi yardım tutarı 79 milyon 150 bin 248 liraya ulaşarak hedeflediğimizin iki katından daha fazlası oldu. Yapılan nakdi yardımın ulaştığı kişi sayısı ise 107 bini aştı. Gıda paketi ulaştırdığımız vatandaşlarımızın sayısı ise 252 bin 243. Oysa bu faaliyet için hedefimiz 60 bindi. Sadece bu rakamlar bile şehrimizdeki derin yoksulluğun ne boyutlara geldiğini ve belediyemizin kısıtlı imkânlarıyla bu yaraya nasıl derman olduğunu gösteriyor."

KADINLARIN EKONOMİK YAŞAMA KATILMASI İÇİN İSTİHDAM GARANTİLİ İŞ KOLLARI AÇTIK
"Doğada eşitsizlik yoktur. Eşitlik, su gibi, aş gibi, nefes gibi… Bir yaşam hakkıdır. Eşitlik hakkı, herkese aittir. Kadınlar da eşit doğar. Yazık ki, çoğu eşit yaşayamaz. Çünkü bu hakları gasp edilir. Kendi gücünü büyütmek adına, şiddet dâhil her türlü yolu mubah gören erkekler tarafından gasp edilir. Dolayısıyla kadınların eşitlik talebi meşrudur. Evrenseldir ve ortaktır. Kadınların eşitlik talebinin üzerine titremek ise bir belediye başkanı olarak benim asli görevimdir. Bunun için vakit kaybetmeden kadına yönelik şiddetin tam adını koymak zorundayız. Yaşanan dehşetin aslında bir erkek şiddeti olduğunu her yerde söylemeli, zalimin mazlumların arasına gizlenmesine mâni olmalıyız. 2021’de erkek şiddetine dur diyerek, toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele doğrultusunda önemli adımlar attık. Belediye Meclisimizde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu’nu hayata geçirdik. Kadın Danışma Merkezi, Kadın Erkek Eşitlik Birimi ve Kadın Sığınmaevi kurduk. Meslek Fabrikamızda, kadınların ekonomik yaşama katılması için istihdam garantili iş kolları açtık. Toplamda sekiz kreş ve masal evi hedeflemişken bir yılda 12 tesisi hizmete sunduk. Masal Evleri’nde, çalışmayan annelerin iş ve hizmet üretebilmeleri için eğitimler verdik. Örnekköy’de “Anahtar" adıyla, kadınlara bütüncül hizmet sunan sosyal yaşam merkezi kurduk. Cinsiyet Eşitliği’ni kent geneline yaymak için sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları ile pek çok protokol imzaladık. Belediyemizin kurumsal istihdamında bir bütün olarak toplumsal cinsiyet eşitliğini gözettik. Otobüs şoförlüğünden yönetici kadrolarına ve Belediye Meclisimizdeki komisyonlara kadar cinsiyet eşitliği temel ilkemiz oldu. Öyle ki İzmir Büyükşehir Belediyesi, aldığı yetki ve görev açısından Türkiye’de en çok kadın yöneticinin görev yaptığı kurumlardan biridir. Çocukların yaşadığımız şehirlerde söz sahibi olması gerektiği düşüncesiyle Türkiye’de ilk defa Seferihisar’da açtığımız Çocuk Belediyesi’ni, İzmir’in diğer bölgelerine de taşıyoruz. Gürçeşme’de yapımı devam eden Çocuk Belediyesi kampüsüne ek olarak, önümüzdeki 23 Nisan’da Tire Belediyesi ile birlikte Tire Çocuk Belediyesi’nin açılışını gerçekleştiriyoruz."

ÜCRETSİZ NAKLİYE HİZMETİ VERMEYE DEVAM EDİYORUZ
"Ekonomik darboğazdan geçtiğimiz bu zorlu süreçte, gençlerimizi umutsuzluğa mahkûm edemezdik. Barınma sorunu yaşayan öğrencilerimize kucak açtık ve 440 öğrencimize barınma desteği sağladık. Onları sokakta bırakmadık. Bornova Evka 3’te yapacağımız 835 yatak kapasiteli kız öğrenci yurdu inşaatına bu yıl başlayacağız. Dokuz Eylül, Ege, Katip Çelebi Üniversitelerinde ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde öğrencilerimize bugüne kadar 149 bin 350 kişilik akşam yemeği dağıtımı gerçekleştirdik. 5 bin 547 öğrencimize toplam 17 milyon 679 bin TL tutarında burs yatırdık, ekonomik krizi en ağır biçimde yaşayan gençlerimizin yanında durduk. Ev taşıyacak öğrencilerimize araç ve şoför desteği içeren ücretsiz nakliye hizmeti vermeye devam ediyoruz."

GELECEK NESİLLERE TAŞINMASINDA BİZE REHBERLİK EDECEK
"Çok değil, yakın zaman öncesine kadar şehir ve doğa, zihinlerimizde birbirinin zıttı olarak görülüyordu. Yaşadığımız iki büyük felaket; pandemi ve iklim krizi, insanın kendisiyle ve doğasıyla yüzleşmesini sağladı. Zihnimize bir tokat gibi çarparak yeryüzünde, kendi diye bir şey olmadığını, olamayacağını hatırlattı. Bu nedenle stratejimizin beşinci amacı doğayla ilgili. Bu kapsamda 2021’de “İzmir Yeşil Şehir Eylem Planı” ve “Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı” başlıklı iki temel çalışmayı uygulamaya başladık. İklim Eylem Planı ile İzmir’de 2030 yılına kadar sera gazını yüzde 40 azaltmayı hedefliyoruz. Uluslararası standartlara uygun bir Yeşil Şehir Eylem Planı gururla ifade etmeliyim ki Türkiye’de ilk defa İzmir için hazırlandı. Bu iki planın özeti mahiyetinde olan Doğayla Uyumlu Yaşam Stratejimiz 2021 içinde yayınladı. Bu kapsamda Hacettepe Üniversitesi ile Ocak 2022’de yürürlüğe giren bir protokol imzalayarak şehrimizin doğa envanterini hazırlamaya başladık. Bu çalışma, Gediz Deltası gibi dünya doğa mirası özelliği taşıyan alanların gelecek nesillere taşınmasında bize rehberlik edecek. Mavişehir'de özellikle kış aylarında deniz seviyesinin yükselmesiyle meydana gelen taşkın riskini uzun süredir üzerinde çalıştığımız “Mavişehir Kıyı Rehabilitasyon Projesi” ile önledik. Mavişehir kıyısında boylu boyunca bir tahkimat duvarı inşa ettik ve önceki yıllarda oluşan sel riskini tümüyle ortadan kaldırdık. Ayrıca projenin bu alanı tekrar doğaya iade etmek gibi bir amacı da var. Burası, yaşayan parklar programımızın ilk uygulamalarından biri oluyor. 2021’de uygulama projesi tamamlanan Flamingo Doğa Parkı’nı burada inşa ediyoruz. Yaklaşık 175 bin 500 metrekarelik proje alanında yapılacak parkımızla Mavişehir’den Gediz Deltası’na uzanan bir geçiş koridoru yaratılmış olacak."

İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ NE GEREKİYORSA YAPACAK
Temmuz 2021’de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Ege Belediyeler Birliği Başkanı olarak İzmir Körfezi'ne akan Gediz Nehri’ndeki kirliliğin kaynağını yerinde görmek için “Temiz Gediz, Temiz Körfez” sloganıyla arkadaşlarımla havza boyunca bir yolculuğa çıktım. Karapınar Şelalesi’nden pırıl pırıl doğan sudan içerek 1800 kilometre yol kat ettiğimiz dört günlük yolculukta Gediz’i kirleten noktaları tek tek ve yerinde tespit ettik. Çözüme yönelik yol haritamızı, Gediz Nehri’nin İzmir’e döküldüğü Foça’da kamuoyuyla paylaştık. Alınması gereken önlemlerle ilgili 12 maddelik bir deklarasyon yayınladık ve bu kapsamda eylem planımızı uygulamaya başladık. Gediz Havzası, ülkemizin çok önemli bir tarımsal üretim havzası. Havza, Türkiye tarımının yüzde 10’unun gerçekleştiği bölge. Bu nedenle Gediz sadece İzmir için, Manisa, Uşak, Kütahya için değil; İstanbul ve Ankara için, tüm Türkiye için çok önemli. Fakat su kaynakları hem kirleniyor, hem de azalıyor. Ülkemizdeki su kaynaklarını tüketen ürün desenini değiştirmemiz, büyük bir zorunluluk. Ürüne göre su yerine, suya göre ürün tasarlamak mecburiyetindeyiz. Gediz Havzası’ndaki durum böyle devam edemez, etmemeli. 2021 Temmuz ayında Gediz yolculuğuna tam da bu sebeple çıktım ve elimi taşın altına koydum. Gediz’i temizlemek, kirletilmesini engellemek için İzmir Büyükşehir Belediyesi ne gerekiyorsa yapacak."

BÜYÜKŞEHİR BORÇ BATAĞINDA FALAN DEĞİL
"
İBB borç batağında iflasın eşiğinde gibi bir şey dendi... Göreve geldiğimizde 5 milyar TL olan borcumuz bugün 13,4 milyar. Bugüne kadar 5,4 milyar TL'lik iç ve dış borçlanma yaptık. Bu süre içinde 5 milyar TL'de iç ve dış borç ödedik. Yani görev sürecimizde borç miktarımız 400 bin TL arttı. 790 milyon Euro olan dış borcumuz 823 milyon Euro. İzmir Büyükşehir Belediyesi borç batağında falan değil. Finansal kapasitesi son derece güçlü ve bütün bu krizlere rağmen yüzde 50'nin altında borçlanma kapasitesini doldurmuş durumda.  Bütün bu tabloya rağmen göreve geldiğimizde Euro kuru 6,24'dü 30 Mart itibari ile 16 TL. Bunlar art arda eklenince ne olduğu anlaşılacak rakamlar. Bu süre içinde Narlıdere metrosu için 192 milyon Euro dış borçlanma yaptık."

AŞKLA ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ
"Sizinle bizim aramızda fark var dedi Özgür Bey... Burada önce AK Belediyecilikten bahsetti ancak gösterdiği fotoğraflar devletin yatırımları. Burada siz kim, biz kim ben anlamış değilim... İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bizim asla mazeret belediyeciliği yapmadığımız söylememiz lazım. 40'a 1 oranı neden değişmiyor? İzmir 95 milyar verirken 2,5 milyar yatırım alıyorsa bunun sebebi ne? Bunun hesabını sormak zorundayım. Biz her şeye rağmen mazerete belediyeciliği yapmadık, yamayacağız. Bizim işimiz bu koşullara rağmen şehri ileriye taşıyacak ne varsa onu yapmak. Bir işi yapmanın bir, yapmamanın bin nedeni vardır. Bizim yapma nedenimiz 'AŞK'… Biz İzmir'i aşkla seviyoruz, İzmir için aşkla çalışmaya devam edeceğiz."

 
Son 24 saatte 31 can kaybı, 5 bin 529 yeni vaka
 
Avukatlık Kanunu'nda değişiklik teklifi komisyonda
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
14 Nisan 2022 Perşembe 17:59

Halkapınar'da ağır koku var.

Yorumu oyla      2      3  
Yurttaş 13 Nisan 2022 Çarşamba 20:20

Sn.Bay başkan izmir'li bir yurttaş olarak ben belediye yönetiminden hiç memnun değilim.Dolayısıyla GURUR duymuyorum.Bilmenizi isterim.

Yorumu oyla      4      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Bozdağ'da çalışmalar sürüyor... Dört mevsim turizm atağı!
Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, ilçenin doğa harikası mahallelerinden ...
Menemen Davası'nda bilirkişi beklenecek!
Menemen Belediyesi'nin görevden alınan başkanı Serdar Aksoy ve diğer sanıkların ...
Karaburun'da başkana 'zimmet' davası... Yine aynı isimler!
Karaburun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlandıktan sonra İzmir’e ...
 
Amazonlar ve Titanlar Sanat Buluşması başlıyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliği ...
Başkan Selvitopu şehit aileleriyle iftarda buluştu
Karabağlar Belediyesi'nin şehit ailelerine yönelik düzenlediği geleneksel ...
Fotoğraf yarışmasına başvurular başladı
İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı ...
 
Narlıdere Belediyesi din görevlileri ile iftarda buluştu
Narlıdere Belediyesi, ilçedeki camilerdeki din görevlilerini iftarda ağırladı. ...
İzmir suları onlardan sorulacak!
Karanlık sularda, göllerde ve denizde her an göreve hazırlar. İzmir Büyükşehir ...
İzmir'in 'ileri yaş' politikaları belirlenecek!
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Ege Geriatri Derneği işbirliğiyle “Yerel ...
 
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İnsan yakmak ve Madımak!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Kalbimizi ateşe verdikleri gün!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Avrupa’yı daha da zor günler bekliyor
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Galiba, bu filmi seyretmiştik…
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
İnsan insanı yakar mı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Türk Milleti!!!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Az okumuşlar
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Karl Marx ve Mehmet Şimşek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Oxford şehitleri
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Ya o vergiler hayatımıza girerse!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva