Brütüsler'den Demirtaş'a cevap

ERKAN İYİGÜNGÖR/EGEDESONSÖZ – Bugün Hürriyet’e verdiği röportajla gündemi sarsan Ekrem Demirtaş, “Yasalara göre nereye gelebiliyorsam, oraya gelirim. Ama tabii ki bunu yaparken meclis üyesi arkadaşlarımla ve benimle hareket eden, beni yarı yolda bırakmayan arkadaşlarımla konuşarak ne yapacağımıza karar veririz. Brütüsler her zaman var olmuştur. Rakiplerim hep yakınlarımda olan insanlardan çıkmıştır” demişti.

Gönül Soyoğul'un Jül Sezar ve Brütüsleri yazısını okumak için tıklayınız...

Ekrem Demirtaş: Tarihte her zaman brütüsler olmuştur... Haber için tıklayınız...

 

Demirtaş’ın söylediklerinden sonra gözler, onun en yakın çalışma arkadaşlarından biri olan, yıllarca adeta ‘kasası’ olan, geçmiş yıllardaki ilişki yapısıyla ‘belki de ‘en büyük brütüs’ olarak görülen Necmi Çalışkan’a çevrildi. Çalışkan, Ekrem Demirtaş’ın röportajını okuduğunu fakat, söylenenlere alınmadığını ifade etti. Yarı yolda bırakan ya da Brütüs göndermelerinin muhatabı olmadığını belirten Çalışkan, “Ekrem Bey’in kimi kastettiğini bilmiyorum. Kendisini yarı yolda bıraktığımı düşünmüyorum” dedi. Disipline gönderilen diğer bir isim Erkan Güldoğan da eğer 'brütüs' kelimesinde kendisine bir gönderme varsa hakkını arayacağını, avukatının konuyla ilgili çalıştığını söyledi.

 

Çalışkan son günlerdeki disipline sevk edilme konusunda oluşan algının kendisini rahatsız ettiğini ifade etti. Sanayi odaları ve ticaret odaları yönetmeliğini adeta baştan aşağıya okuduğunu dile getiren Çalışkan, “Yönetmeliği okudum. Bütün maddeler oda üyelerinin birbirleriye ilişkisi üzerine kurulmuş. Oda üyelerin müşterilerle sorunu olursa, uluslar arası sorun olursa, bunları korumaya yönelik karar almayı ve buna uymayanlar için olan bir şey. Ticaret odalarının ve sanayi odalarının yönetim kurulu üyeleriyle ilgili tek madde ver. O da 6 ay içinde toplantıların yarısından fazlasına gelmeyen üye düşüyor. Bu toplantılar da yönetim, meclis ve komite toplantıları” diye konuştu.

 

Çalışkan şöyle devam etti: “İTO’da seçilerek gelen komiteler ayda bir, Meclis ayda bir, yönetim kurulu da haftada bir defa toplanır. Yani 6 ayda 4 toplantıya gelmezsem, yani 24 toplantının 13’üne gelmezsem disipline gönderilim ve üyeliğim düşer. Biz burada fahri bir iş yapıyoruz, yaptığımız işlerden para almayız. Alınan cuzi parayı da İTO vakfına bağışlarım. Ama burada yapılan haksızlık. Ben mazeretli ya da mazeretsiz toplantılara katılmama hakkımı kullandım ve geçtiğimi ayki meclis toplantısına girmedim. Disipline gönderilecek bir şey yapmadım” dedi.

 

Meclis toplantısına üyelerin girmesini engellediği iddialarına da cevap veren Çalışkan, “Ben ve diğer 5 arkadaşım İzmir’in en önemli işadamlarının kolunda tutup da toplantıya girmeyin diyemem. Bizim toplantıya girmememizin sebebi sözünü tutmayan arkadaşlarla yan yana oturmak, onların yönettiği bir meclis toplantısına girmek taraftarı olmayışımızdır. Ticarette bir söz vardır: “Ticaret sözdür, namustur; söz de senettir” Mazeretim de budur. Böyle bir ortamda birçok meclis üyesi de bu sözüm üzerine toplantıya girmek istemedi. Saat 5’e kadar toplantı yeter sayısı oluşmadı. Ben de konudan rahatsız olarak ne olursa olsun meclis toplantısı olmalı dedim ve arkadaşlarım da beni kırmayıp toplantıya girdi” ifadesini kullandı.

 

Başkan Demirtaş ile sorunu olmadığını da sözlerine ekleyen Çalışkan, “Ekrem beyin yaptığı projelere, kararlara hep destek verdim, vermeye de devam edeceğim. Kendisiyle sorunum yok. Ama tabii ki bazı konularda farklı tercihlerim, düşüncelerim olacaktır” dedi.

 

Disipline gönderilen bir diğer isim Erkan Güldoğan da ‘brütüs’ göndermesiyle ilgili yorum yaptı. Konuyla ilgili avukatlarına talimat verdiğini söyleyen Güldoğan, “Eğer brütüs kelimesinde beni kastettiğini anlarsam bunu kendime hakaret sayarım ve hakkımı ararım. Ayrıca yolda bırakma gibi bir şey yok. Bugüne kadar kimseyi yolda bırakmadım. Yolunu değiştirenler varsa biz değiliz, karanlık tünele giren biz değiliz” dedi.

 

Disipline gönderilmesi gündeme gelen ama gönderilmeyen Fatih Dalan ise konuyla ilgili yorum yapmadı.