Bilişim kurultayı İzmir'de toplandı

FATİH YAPAR/EGEDESONSÖZ -  Uluslararası Bilişim Hukuku Kurultayı’nın 2.si İzmir’de toplandı.  Kültürpark 1 ve 2 Nolu hollerde 17-19 Kasım tarihleri arasında “Hukuk İçin Bilişim, Bilişim İçin Hukuk” sloganıyla gerçekleştirilecek kurultayın açılışına CHP İzmir Milletvekili Ali Özgündüz, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, Adalet Komisyonu Başkanı Akar Akarsu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, Türkiye Noterler Birliği Başkanı Fahri Köse, Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Turhan Menteş, Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Ümit Akın, İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, sivil topluk kuruluşları temsilcileri, hukukçular ve teknoloji şirketleri temsilcileri katıldı. Kurultayın açılış konuşmasında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acarer önemli açıklamalar yaptı.

 

22 Kasım’da yürürlüğü girecek olan güvenli internet için filtreleme çalışmaları hakkında konuşan Acarer, internet servis sağlayıcılarının, kısa süre sonra filtreleme hizmetlerini müşterilerine ücretsiz ve seçenekli olarak sunacakları belirtti. Ailenin uygulama kapsamında hazırlanan “Güvenli İnternet Hizmeti” paketindeki “Çocuk”, “Aile” ve “Yurt İçi” profillerinden birini tercih edebileceğini söyleyen Acarer, “ Türkiye’de internet kullanıcıları içerikle ilgili sorular yöneltiyorlar. Bu zamana kadar yılda 200 bin başvuru almışız. Bu oran Hollanda’da 5 bin 700 iken İngiltere ve Fransa’da 30-40 bini ancak buluyor. Türkiye’deki talepler çok yüksek Türkiye’de şu anda 12.8 milyon internet geniş bant abonesi var. Bu da yaklaşık 40 milyon kullanıcının olduğu anlamına gelir. Bizim çalışmamızın numara taşıma sisteminden bir farklı yanı yok. Dileyen ücretsiz faydalanacak” dedi. Aracer, Türkiye’de 65 milyon cep telefonu abonesi bulunduğunu bunun 35 milyonunun numarasını başka operatöre taşıdığını ifade etti.

 

Bilişim sektörünün krizde bile büyük yatırımlar yaptığını anlatan Acarer, Türkiye’nin istihdam anlamında en önemli sektörlerinin başında geldiğini ifade etti. Artık köylerde bile internetin yaygınlaştığını, cep telefonlarının herkes tarafından kullanıldığını anlatan Acarer, “Teknolojinin dehası olarak adlandırılan Bill Gatess’in 1980’li yollarda söylediği ‘geniş bant için 640 kilobayt yeter’ sözü artık tarihe karıştı. Şimdi 1 megabaytın yüzüne bile bakmıyorlar. Şimdi posta, elektronik imza gibi kavramlar günümüzde kullanılıyor. ABD’nin teknoloji devlerinin bütçesi ve oranı ABD genel yapısının yüzde 21’ini oluşturuyor. Geçtiğimiz yıl ABD’nin nükleer santralleri virüs saldırıları ve internet ağında yaşanan sıkıntı nedeniyle durduruldu. Bazı ülkelerde devletin sistemleri çökertiliyor. Son olarak ABD Başkanı Obama’nın ’21. yüzyılda başarı siber saldırılara karşı alınacak önlemlerin geliştirilmesiyle ölçülecektir. Ve yapılan mücadeleye bağlıdır’ açıklamasının çok iyi incelenmesi gerekiyor Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de yapılan bu konudaki toplantıya sadece 41 kurum katıldı. On binlerce kurum ve kuruluşun olduğu bir ülkede niye sadece 41 kuruluş katılıyor?. Bunu anlamak da mümkün değil. İnternet yaşamımızın her sayfasında yer alıyor. Artık çekirdek aile kavramı diye bir şey kalmadı. Çekirdek aileye anne, baba ve çocukların yanında bir de internet dahil oldu” dedi.

 

Türkiye’deki 12.8 milyon internet abonesinin 5.4 milyonunun mobil geniş bant olduğunu anlatan Acarer Türkiye’nin ayda 266 dakika ile en çok konuşan ve en çok mesaj atan Avrupa ülkesi olduğunu söyledi. Sabit operatörlerin fiber kablo döşemesi gerektiğini mobil operatörlerinin de baz istasyonlarını artırması gerektiğini anlatan Acarer, son günlerin en çok tartışılan konuları arasında yer alan baz istasyonları konusuna da değindi. Baz istasyonlarının şehir merkezlerinden sökülüp yüksek tepelere ve kente uzak yerlere götürülmesinin yanlış olduğunu anlatan Acarer, “Ben de mühendisim. Bunun anlaşılması için zaten mühendis olmaya da gerek yok. Baz istasyonları şehir merkezinden giderse telefonlar çekmez. Bu arada öğretim görevlilerinin ve üniversite hocalarının suskunluğunu anlamakta zorlanıyorum. Dünya’da böyle bir şey yok. Baz istasyonları hiçbir zaman uzaklara götürülmez. Üniversitelerde ders vermekle hocalık olmaz. Zaten internetten de dersler veriliyor. Dışarı çıkıp gelişmeler hakkında bilgi vermeniz gerekiyor. Kamuoyunun yanlış yönlendirilmesine karşıyız. Üniversite ve medya konuya objektif yaklaşmalıdır” dedi.

 

Basın mensuplarının vatandaşlara ‘baz istasyonları şehir dışına çıksın mı?’ diye soru yönelttiğini ifade eden Acarer, bu sorunun yanlış olduğunu doğru sorunun “Baz istasyonları sökülürse ve kent dışına giderse haberleşme olanağınız kesilecek bunu istiyor musunuz?’ olması gerektiğini belirtti. Yapılan açıklamaların doğru olmadığını anlatan Acarer, “O zaman yüzde 99’unun gitsin dediği mantığı ortaya çıkıyor. Buna kesinlikle katılmıyorum. Çok yanlış bir yaklaşım. Medya, Sivil toplum kuruluşlarına ve üniversitelere önemli görevler düşüyor” dedi. Cep telefonlarının çok önemli bir iletişim aracı olduğunu söyleyen Ararer Van Depremi’nde 112 ve 155’e yapılan 70 bin çağrının 60 bininin cep telefonlarından geldiğini belirtti. Acarer, baz istasyonlarının sayısının arttırılmasını ve şehir merkezlerinde kalmasının doğru olduğunu belirtti

 

İNTERNET MAĞDURUYUM
Kurultayın açılış konuşmaları bölümünde söz alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, hukukun bilişim ve teknolojilerdeki gelişmeleri yakalamasının gerçekten zor olduğunu ifade etti. CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve kurmaylarının yaşadığı kaset ve görüntü olayına gönderme yapan Başkan Kocaoğlu, teknolojinin geliştiği sürece kötü niyetli kişiler tarafından başta siyasiler ve yöneticilerin bombardımana tutulmasının bir realite olduğunu söyledi. Bu konuda yaşadığı bir olayı anlatan Kocaoğlu, “Bir site kurulmuş. Sitenin adı da Aziz Kocaoğlu. Bu siteyi kuran kişiler site üzerinden başbakana hakaret edip mesajlar gönderiyorlar. Biz bunu tespit ettik ve sorumluların bulunması için Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduk. ‘Bizim ne böyle bir sitemiz var, ne böyle bir işimiz var ne de duruşumuz var’ dedik. Aradan bir yıl göçmesine rağmen halen daha bir ses çıkmadı. Sonucunun ne olduğunu bile bilmiyoruz. Yani bulamadılar. Bu kadar uzun bir sürede bu işi yapanlar bulunamazsa sorunun önüne geçemezsiniz. Her önüne gelen başka birisi adına mesajlar yazar, görüntüler yollar, hakaretler eder” dedi.

 

Üç gün sürecek kurultaya, bilişim hukuku konusunda çalışma yapan 150’nin üzerinde yerli ve yabancı akademisyen, hukukçu ve teknik uzman katılacak. Kurultayda, bilişim ve hukukun ortak çalışma alanları, akademik boyutu, uygulama prensipleri tartışılacak, bilimsel bildiriler sunulacak ve paneller düzenlenecek. 3 gün sürecek kurultay süresince bir açılış oturumu 10 panel, 8 seminer, 4 çalıştay, 11 akademik bildiri ve firma sunumları gerçekleştirilecek. İki yılda bir düzenlenmesi planlanan Bilişim Hukuku Kurultayı’nı yaklaşık 2 bin 500 sektör temsilcisinin izlemesi öngörülüyor.