İZMİR - Canlıdan canlıya ve kadavradan böbrek nakillerinin başarıyla uygulandığı İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bu kez alışılmışın dışında bir nakil gerçekleştirildi. Genellikle anneler çocukları için organ bağışlarken bu kez de bir genç annesi için umut oldu. İzmir’de yaşayan 35 yaşındaki Ufuk Yıkılmazdağ, 7 yıldır böbrek hastası olan 56 yaşındaki annesine böbreğini verdi. Böbrek nakli ile yepyeni ve sağlıklı bir hayata başlayan Yıkılmazdağ ailesi, şimdi kan bağından da öte böbrekleri ile birbirlerine bağlanmış durumda.
Yaklaşık 7 yıl önce iştahsızlık ve mide bulantısı şikayetleri ile yakınları tarafından hastaneye götürülen Fatma Yıkılmazdağ’a böbrek yetmezliği teşhisi kondu. Doktorların verdiği diyet listesine sıkı sıkıya uyarak 7 yıl boyunca ayakta kalmayı başaran Yıkılmazdağ’a, geçtiğimiz ay doktorlar tarafından diyalize girmesi ya da böbrek nakli olması gerektiği söylendi.
Üç çocuğunu doğumda bir çocuğunu da 3 yaşında kaybeden, çocuklarının acısını dindiremeden de eşinin ölümü ile sarsılan kadının imdadına “O benim hayattaki tek varlığım” dediği oğlu yetişti. Annesine böbreğini vermeye karar veren Ufuk Yıkılmazdağ’a İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan tetkiklerde, dokuların uyum sağladığı belirlendi. Doç. Dr. Adam Uslu ve ekibi tarafından gerçekleştirilen ameliyatla evladından alınan böbrek, anneye nakledildi.
Oğlum sayesinde hayata tutundum
Ameliyat sonrasında kısa sürede sağlığına kavuşarak taburcu edilen Ufuk Yıkılmazdağ, “Annem bana can vermişti. Şimdi de ben ona can verdim. Anneme en güzel hediyeyi verdiğim için çok mutluyum. Herkes sevdiklerine organ bağışında bulunsun. Çünkü bir böbrek bir hayat kurtarıyor” dedi. Anne Fatma Yıkılmazdağ ise fedakarlığından dolayı oğluna minnettar olduğunu söyledi ve “ Oğlum sayesinde yeniden hayata tutundum. Ben de artık onun bir parçasını taşıyorum. Sağlığıma kavuşmamda emeği geçen Doç. Dr. Adam Uslu, Doç. Dr. Ahmet Nart ve Opr. Dr. Ahmet Aykas’dan oluşan organ nakli ekibine ve Organ Nakli Koordinatörü Dr. Hülya Uslu’ya teşekkür ederim. 7 yıl önce mola verdiğim sağlıklı hayata artık yeniden devam edeceğim.Diğer çocuklarım hep öldü, bir tek Ufuk kaldı, o da bana böbreğini verdi. Şimdi torunumla oyun oynayabileceğim dahası, istediğim her şeyi yiyebileceğim. En çok enginar yemeyi özledim. Hastaneden çıkar çıkmaz, enginar yemek istiyorum” diye konuştu.
Halk arasında organ naklinin son çare olarak görüldüğünü ifade eden İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Dr. Hülya Uslu şunları söyledi; “Böbrek yetmezliği başladığı andan itibaren insanlar organ nakli için müracaatta bulunabilirler. Çünkü hiç diyalize girmemiş hastalara yapılan organ nakilleri çok daha başarılı. Fatma Yıkılmazdağ’ı kadavra listesine kaydedecektik ancak sıra beklemeye oğlunun gönlü elvermedi. Biz de nakili gerçekleştirdik. İkisinin de sağlık durumu gayet iyi.” Türkiye’de 60 bin diyaliz hastası olduğunu ve bunların 23 bin 580’inin Ulusal Böbrek Bekleme Listesi’ne kayıtlı olduğunu anlatan Dr. Uslu kadavra bağışının az olması nedeniyle organ nakli bekleyen kişiye sıranın ne zaman geleceğinin belli olmadığını bu nedenle de özellikle dördüncü dereceye kadar yakınların bağışta bulanabileceğini belirtti.