''Hapisteki yazarlar günü''nde Balbay'a mektup

İZMİR - İşte Tartan’ın Balbay’a mektubu:

 

"Sevgili Balbay,

 

Bugün Dünya Hapisteki Yazarlar Günü… Bir ironi yapıp, gününü kutlasam mı, acaba?.. Ve tabii; Muharrem Erbey, Nedim Şener, Ahmet Şık ve Ragıp Zarakolu… Hapisteki yazarlar gününüzü…

 

Sözü suç saymak; insan’ı ve insana dair her şeyi yok saymaktır. İnsanları ya Tanrılar ve Kullar ya da Efendiler ve Köleler diye ayırmaktır… Oysa ki; insan olmak, söz’e koyulan her türlü sınıra karşı koymaktır ve karşı koymak olmalıdır.

 

Yazdığı için hapse giren yazarlar, hapiste de boş durmazlar... Yazıyorsun, üretiyorsun ve üretmeye de devam edeceksin. Biliyoruz. Biz de senin yazdıklarını okumaya devam edeceğiz. Ama, bu yetmiyor…

 

Bir yazında diyorsun ki;

 

“Hapis hayatında öğrendiklerimden biri de şu oldu:

 

Vücut kimyasının değişimi belki Einstein’ın ışık hızından bile çabuktur…

 

Bazen bir kuş sesi bütün kan dolaşımınızı değiştirir… Bir ılık rüzgâr içinizde fırtınaya dönüşür… Bir tutam bulut, binlerce metre yükseğe çıkartır… Hele elleri havada yüzlerce dostla buluşma! Katlar bunların tümünü…”

 

Ege Life dergisinin ekim sayısında, “Özlemleriniz nelerdir” diye sorduklarında şöyle yazmıştın: “Dolu salonlarda insanlara hitap etmeyi özledim. Onların gözlerinin içine baka baka bir şeyler anlatmak, o salonlardan tek yürek çıkmak ne güzel duygudur.”

 

Evet, biz de seni özledik. Gözlerinin içine bakmayı… Buluşmayı… Karşılıklı konuşmayı… Sesini duymayı…Buluşuncaya değin; sağlıcakla kal..."

 

 

Türkiye'de 71 gazeteci hapiste, 10 bine yakın dava da sürmekte. Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Nedim Şener, Ahmet Şık, Ragıp Zarakolu, Muharrem Erbey hapistesi yazarlardan.

 

Hapisteki Yazarlar Günü nedeniyle açıklama yapan Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, gazetecilerin yasal sorunlarının mutlaka çözülmesi gerektiğini belirtti.

 

Sertel, "10 bine yakın basın davası Türkiye'de sürmektedir. Bu acıdır ve yine çok acı olan gazeteciler tutukludur. Biz gazetecilere ayrıcalık sağlansın, gazeteciler yargılanmasın, gazetecilere ayrı statü sağlansın demiyoruz, demeyiz. Hukuka karşı boynumuz kıldan incedir. Ama uzun süren tutukluluklar hem aileyi, hem okuru hem gazeteciyi, hem onu okuyan binlerce okurun da cezalandırıldığı anlamına gelir" dedi.

Sertel, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'i ziyaretleri sırasında da bu konunun gündeme geldiğini belirterek, "Tutuklu yazarlar, gazeteciler içinde milletvekili seçilen gazeteci Mustafa Balbay, Mehmet Haberal gibi bir televizyon kuruluşu sahibinin olması mecliste bir eksikliktir. Sayın meclis başkanımız Cemil Çiçek bizi kabul etti. Kendisine de aynı görüşü aktardık aktarmayı da sürdüreceğiz. Bizi haklı buldu. Mesleki dayanışma içinde hareket ediyoruz. Siyasi düşüncelerimiz bir yana hangi siyasi düşünceden olursa olsun düşüncesinden ve yazdıklarından ötürü ifade özgürlüğünden ötürü kim cezaevinde ise biz hemen onun yanındayız. Yüz kızartıcı, başı öne eğdirici ve kötü suçlardan yargılananların ise tamamen karşısındayız'' diye konuştu.