HABERLER>POLİTİKA
20 Temmuz 2011 Çarşamba - 12:16

'Eğer dönem başkanı olurlarsa...'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bir kez daha seslenmek istiyorum; Kıbrıs sorunu çözülmeden Rum tarafının 2012’de AB dönem başkanlığını üstlenmesi halinde, açık net söylüyorum Türkiye’nin AB ile ilişkileri tamamen donacaktır'' dedi.

 Eğer dönem başkanı olurlarsa...

LEFKOŞA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim arzumuz; Kıbrıs’ta yeşerecek barış ortamının, bölgesinin çok daha ötesinde, çok daha büyük ve kapsamlı bir barışın, kalkınmanın, işbirliğinin yolunu açmasıdır. Ancak, mevcut fırsat penceresinin sonsuza kadar açık kalamayacağı herkes tarafından artık idrak edilmelidir" dedi.
 
Kıbrıs Barış Harekatı’nın 37. yıl dönümü nedeniyle Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları çerçevesinde Dr. Fazıl Küçük Caddesi’nde düzenlenen resmi geçit törenine katıldı.
 
Başbakan Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, her zaman Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkeleri istikametinde bölgede güvenlik ve refahı hedeflediklerini, barış için, adalet için ellerini herkese uzattıklarını söyledi.
 
Bu hedefe ancak hukuk, adalet ve eşitlik çerçevesinde ulaşacaklarına inandıklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Anavatan ve garantör bir ülke olarak, gelecek vizyonumuzu, Kıbrıs sorununun adil ve kalıcı bir çözümle sona ermesinin sadece Ada’da değil, Doğu Akdeniz’de de güvenlik, istikrar, işbirliği ve refaha katkıda bulunacağından, yeni bir dönemi başlatacağından hareketle şekillendirdik. Kıbrıs Türk tarafıyla, ortak milli dava etrafında tam bir fikir ve gönül birliği içinde ve samimiyetle çözüm için çaba sarf ettik. Bu dayanışmadan kuvvet alarak, tüm ezberleri bozduk. Artık ortada tüm dünya kamuoyunun gördüğü bir gerçek vardır. Kıbrıs meselesi, tam yarım asırdır BM Teşkilatının gündemindedir. Bu süreçte sorunun çözümüne ilişkin parametreler ortaya çıkmış ve yerleşmiştir. Kıbrıs sorununda geçmişte de günümüzde de güçlü çözüm iradesi gösteren taraf, Kıbrıs Türk halkı ve garantör Türkiye’dir. Nitekim, Kıbrıs Türk halkı, tüm güçlükleri göze alarak ve fedakarlıkla 2004 yılında yapılması istenen referandumda barış ve uzlaşmaya yüzde 65’le ’evet’ demiştir. Güney Kıbrıs yüzde 75’le ’hayır’ demiştir. Uzlaşmaya ve barışa yüzde 75 ile ’hayır’ diyen Güney Kıbrıs ödüllendirilmiş, ’evet’ diyen Türk halkı cezalandırılmıştır ve hala bu süreç devam etmektedir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Onun için bugün biz daha güçlüyüz.
 
BIÇAK KEMİĞE DAYANDI!
Kıbrıs Türkü’ne hiçbir meşru temeli olmadan maruz kaldığı kısıtlamaların ortadan kaldırılacağı sözü verilmiş, ancak bu sözler tutulmamıştır. Bütün bu haksızlıklara, adaletsizliklere rağmen Kıbrıs Türkü barış ve çözüm için çaba göstermeye devam etmiştir. Biz, çözüm hedefine samimiyetle inanıyoruz. Fakat şunu da unutmayalım, artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Bu yolda üzerimize düşeni yaptık, yapmaya da hazırız. Diğer tüm ilgili tarafları da barışa destek vermeye ve bu yolda adım atmaya davet ediyoruz. Hazırlık dönemiyle beraber üç yılı aşan mevcut görüşme sürecinde nihai aşamaya gelinmiştir."
 
"HAKSIZLIK ARTIK TAHAMMÜL SINIRLARINI ZORLAMAKTA"
Görüşmelerden netice alınması beklentisi içinde olduklarını anlatan Erdoğan, çözüm yolunda tüm tarafların sorumluluğu bulunduğuna ve elden gelenin en iyisinin yapılması gerektiğine inandıklarını ifade etti. Erdoğan, şöyle devam etti:
 
"Şunda hiç bir tereddüt yoktur ki BM parametreleri çerçevesindeki çözüm, mevcut müzakere sürecinde liderlerin Ortak Açıklamalarındaki mutabakatlarına uygun biçimde bulunacaktır. Bu çerçevede yeni ortaklık, ’iki kesimli, iki toplumlu ve ilgili Güvenlik Konseyi kararlarında tanımlandığı şekliyle siyasi eşitlik temelinde bir federasyon olacak, bu ortaklığın, tek uluslararası kimliğe sahip bir Federal Hükümetinin yanı sıra, eşit statüye sahip bir Kıbrıs Türk Kurucu Devleti ve bir Kıbrıs Rum Kurucu Devleti bulunacaktır’. Bu çözüm çerçevesi ve Kıbrıs Türk tarafının yeni nesillere huzurlu ve güvenli bir geleceğin miras bırakılmasına yönelik içten ve yapıcı çabaları tam desteğimizi vermeye hazırız. Aksi istikamette zorlamalar içine girmek ise çözüm iradesini sabote etmekten başka bir işe yaramayacaktır.
 
Bizim arzumuz; Kıbrıs’ta yeşerecek barış ortamının, bölgesinin çok daha ötesinde, çok daha büyük ve kapsamlı bir barışın, kalkınmanın, işbirliğinin yolunu açmasıdır. Ancak, mevcut fırsat penceresinin sonsuza kadar açık kalamayacağı herkes tarafından artık idrak edilmelidir. Arzumuz, bugüne kadar sarf edilen çabaların heba edilmemesi, zamanın boşa harcanmamasıdır. Zira, yarım asırlık Kıbrıs sorununa çözüm bulunması için daima yapıcı ve dinamik açılımlar ortaya koyan Kıbrıs Türk tarafının maruz kaldığı haksızlık artık tahammül sınırlarını zorlamakta, vicdanları sızlatmaktadır. Böylelikle, AB açısından da mevcut çarpık durumun giderilmesi ve kapsamlı çözümle Kıbrıs’ta kurulacak yeni ortaklığın 2012’nin ikinci yarısında dönem başkanlığını deruhte etmesi de mümkün olabilecektir."
 
Başbakan Erdoğan, bu hedefe ulaşılabilmesi için kapsamlı çözüm anlaşmasının referandumlara sunulması ve onay süreçlerinin de tamamlanarak, yeni ortaklık devletinin dönem başkanlığı sırasında hayata geçirilmiş olması gerektiğini vurguladı. Bunun ise ancak yıl sonuna kadar mevcut süreçte anlaşmanın sağlanmasıyla mümkün olabileceğini kaydeden Erdoğan, "2012’nin ikinci yarısında Kıbrıs Türkleri’nin de yer alacağı ve bunun sonucunda Türkiye’nin de muhatap kabul edeceği bir dönem başkanlığı sadece Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir olumlu ivme yakalanmasına değil, Avrupa’nın siyasi ve stratejik açılardan daha etkin bir konuma yükselmesine de katkıda bulunabilir. Aksi takdirde, buradan bir kez daha seslenmek istiyorum; Kıbrıs sorunu çözülmeden Rum tarafının 2012’de AB Dönem başkanlığını üstlenmesi halinde, açık net söylüyorum, Türkiye’nin AB ile ilişkileri tamamen donacaktır. 6 aylık Güney Kıbrıs Rum yönetiminin dönem başkanlığında bizim AB ile herhangi bir görüşme yapmamız söz konusu olmayacaktır. AB Dönem Başkanı da olsa Rum tarafıyla aynı masaya oturmamızı hiç kimse bizden beklemesin" diye konuştu.
 
RUM KESİMİNE ÇAĞRI!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rum halkının makul olması ve ön yargılarından sıyrılmaları gerektiğini belirterek, "Aynı çağrımı Yunanistan’a da yapıyorum: Garantör ülke olarak siz de üzerinize düşeni yapın. Türkiye olarak, biz zaten hazırız. Ön yargılardan lütfen sıyrılın diyorum. Bu yol aklın yoludur, bu yol barışın yoludur, bu yol çözümün yoludur" dedi.
 
Başbakan Erdoğan, törende, "hukukun, özellikle adaletin savunuculuğunu yapan AB’nin 2004’te yapmış olduğu, hatta vermiş olduğu sözün arkasında durmadığı için bu yanlışlarının bedelini de ödeyeceğini" belirtti. Erdoğan, şöyle konuştu: "Birliğin Kıbrıs’ta hukuki temeli olmayan bu duruma son verme sorumluluğu vardır. Zira şu anda Kıbrıs diye bir devleti biz tanımıyoruz. Böyle bir devlet yoktur. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi vardır, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır. Bu itibarla AB’den beklentimiz üzerine düşeni yapmasıdır. BM Genel Sekreteri Sayın Ban Ki-mun’dan beklentimiz sadece Özel Temsilcisi Downer’i buraya göndermek değil, Sayın Annan’ın Mayıs 2004’deki raporunu açıklamasıdır. Bu raporda neler var, bunu açıklamasıdır. Artık oyalanmak istemiyoruz. Bunu yapmaları gerekir. BM ekibinin yoğun çabalarını desteklemesi, müzakere sürecine gereken desteği Sayın Ban Ki-mun’un vermesidir."
 
"KİLİSE AÇIKLAMA YAPIYOR..."
Bu vesileyle, Rum halkına bir çağrıda bulunan Başbakan Erdoğan, "Mesnetsiz kaygılarını bırakmaları gerekir. Şu anda Güney Kıbrıs bir olay yaşıyor. Kuzey Kıbrıs hemen onların sıkıntılarını gidermeye yönelik adım attı mı? Attı..." dedi.
 
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama enteresandır. Güney Kıbrıs’ta kilise açıklama yapıyor. ’O elektriği kullanmak haramdır. Gerekirse mum yakın, gaz lambası yakın’ diyor. Bunlar daha önce de Kuzey Kıbrıs’ın peynirini almanın caiz olmadığına hükmediyorlardı. İşte bunlar çağların çok gerisinde yaşıyorlar.
 
Tabii ki böyle bir anlayışla bu süreci işletmek kolay değil. Ben Güney Kıbrıs’taki Rumlar’a şunu söylüyorum: Sizin sorununuz içinizdedir, bunu halledin. Türklerden insanlara hiçbir zaman zarar gelmez, bunu böyle bilin. Zira bizim amacımız barıştır, özgürlüktür ve biz barışa, özgürlüğe çağrı yapıyoruz. Bunun dışında bir başka çağrımız yoktur.
 
Rum halkının makul olması gerektiğini ifade etmek istiyorum, ön yargılardan sıyrılmalarının gereğini hatırlatmak istiyorum. Aynı çağrımı Yunanistan’a da yapıyorum: Garantör ülke olarak siz de üzerinize düşeni yapın. Türkiye olarak, biz zaten hazırız. Ön yargılardan lütfen sıyrılın diyorum. Bu yol aklın yoludur, bu yol barışın yoludur, bu yol çözümün yoludur."
 
"GÜNLÜK SİYASET KAYGILARI..."
Dokuz yıllık iktidarlarında hep bunu savunduklarını, bu adımları attıklarını ve kararlılıkla bunu sürdürdüklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, "(Çözümsüzlük çözümdür) demedik. Tam aksine çözümsüzlüğü ortadan kaldırmanın gayreti içinde olduk. Hükümet olarak, pek çok kez bunu ispatladık. Büyüyen ve gelişen Türkiye nasıl olsa Kıbrıslı Türk kardeşlerinin yanında durmaya devam edecek ve sizlerin hukukunu daima koruyacaktır, bunu böyle bilin. Bu konudaki tavrımız değişmeyecektir" dedi.
 
Başbakan Erdoğan, KKTC’lilere şöyle seslendi: "Siz Kıbrıs Türkleri, siz bu vatanın, bu ülkenin, bu toprakların öz sahipleri, sizler barış için elinizi hep uzattınız. Artık Rum tarafının da üzerine düşeni yapması, samimiyetinize aynı samimiyetle cevap vermesi gerekir. Bir kez daha açık ve net söylüyorum: Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir çözüm, günlük siyaset kaygılarına veya zihinlerde yer etmiş zehirli ön yargılara feda edilmemelidir. Biz feda etmeyeceğiz, Güney Kıbrıs da feda etmemelidir."
 
"ELEKTRİK ENERJİSİ VEREBİLECEK NOKTADAYIZ"
Erdoğan, Anamur’dan Kuzey Kıbrıs’a su getirme projesi hazırlandığını belirterek, Anamur’daki barajın temelinin mart ayında cumhurbaşkanı ile birlikte atıldığını, bu projeyle denizin altından geçirilecek hatla yılda 15 milyar metreküp nitelikli su geleceğini anlattı. Projenin üç yıl içinde bitirileceğini belirten Erdoğan, bu suyun adanın tamamını yeşillendirmeye yeteceğini kaydetti. Enerji konusunda Kuzey Kıbrıs’ın bir sıkıntısının bulunmadığını söyleyen Erdoğan, aynı hatta paralel olmak üzere Türkiye’den Kuzey Kıbrıs’a elektrik enerjisi verebilecek noktada olduklarını belirtti.
 
Erdoğan, "Fakat şu andaki maliyetler daha düşük olduğu için bu konuda bir adım atmıyoruz. Fakat bu adımı atmamız bizim için an meselesidir. Yoksa bu konuda da herhangi bir sıkıntı söz konusu değildir" dedi.
 
Eğitim alanında Kuzey Kıbrıs’ın üniversite düzeyinde 43 bin kapasitesi bulunduğunu söyleyen Erdoğan, kapasitenin daha önce planlanan 60 bin seviyesine çıkması için KKTC’li yöneticilerle gerekli çalışmaların yapılacağını bildirdi.
 
KKTC’nin önemli turizm merkezi olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, KKTC’nin özellikle paket turizmde daha verimli hale gelmesi için adımlar attıklarını anlattı. Erdoğan, tarımda, hayvancılıkta ve teşvik ettikleri sanayi kuruluşlarının burada yapacakları yatırımlarla KKTC’nin artık bugün düne göre çok daha güçlü bir konuma geleceğini ifade etti.
 
"MARJİNAL DÜŞÜNMEK UYGUN DÜŞMEZ"
Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Benim sizlerden bir ricam var. Marjinal düşünmek tabii hiçbir zaman benim Kıbrıslı Türk kardeşlerime zaten uygun düşmez, bunu biliyoruz. Ama marjinal düşünenlere de benim Kıbrıslı Türk kardeşlerim inanıyorum ki prim vermeyecek. Çünkü size büyük düşünmek yakışır. Siz büyük bir milletin varislerisiniz. O bakımdan inanıyorum ki yarınların Kuzey Kıbrıs’ı Güney Kıbrıs’tan çok daha güçlü olacaktır.
 
Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda önemli adımlar attıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, Kuzey Kıbrıs’ın dört bir yanına duble yollarla gidileceğini bildirdi. Geçmişte olduğu gibi sıkıntılı bir ulaşım ağı istemediklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, tarım ve hayvancılık alanında da başarılı olacaklarını dile getirdi.
 
Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Kıbrıs Türk’ünün varlığı, hukuku ve hürriyeti için cesaretle ulvi dava için vatan için onur ve izzetimiz için bu uğurda şahadet mertebesine ulaşan Mehmetçiklerimize Allah’tan rahmet diliyorum, gazilerimizi minnetle yad ediyorum. Bugünün gençliğini ve bugünün Kıbrıslı Türklerini de yarının büyük KKTC’sini kuracak iradeye sahip olduklarına inanıyor, tekrar Türkiye’den tüm vatandaşlarımın selam ve sevgilerini sizlere sunuyor, sizlere de saygılarımı bildiriyorum."(AA)

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
'Bir gün Ermeniler de ev alabilecek'
Ermeni Sivil Toplum Örgütlerini kabul eden Dışişleri Bakanı Davutoğlu'na ...
AK Parti İzmir Teşkilatı’ndan Ankara çıkarması
AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay ve beraberindeki heyet Ankara’ya ...
'Kıbrıs diye bir devlet yok'
KKTC'ye giden Başbakan Erdoğan, kendisini karşılamaya gelen yaklaşık 2 ...
 
Gürsel Tekin'den Meclis TV tepkisi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Meclis TV'nin yayınlarıyla ilgili ...
‘Silvan’daki saldırıyı biz de inceliyoruz’
Başbakan Erdoğan, 13 askerin şehit olduğu Diyarbakır’ın Silvan ilçesindeki ...
Hükümetten kıdem tazminatı açıklaması
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, kıdem tazminatı fonu ile ilgili, “Çalışanlarımız ...
 
Bayır'dan mangal partisi daveti
Bayır, İlçe Belediye Başkanlarını ziyaret turlarına, Gaziemir Belediye ...
AK Parti İzmir’de kongre hareketliliği
Eylül ve Ekim aylarında yapılacak ilçe kongrelerine hazırlanan AK Parti’de ...
CHP'den milletvekili atılımı
CHP Başkan Yardımcısı Tekin, partisinin hiç milletvekili çıkaramadığı ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Halkın gerçek gündemi sahnede!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Şimdi ne olacak?
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva