Işıl Öztürk/İZMİR - İzmir’in Dikili İlçesinde babalarının annelerini öldürdüğü korkunç olayın ardından ifadelerine başvurulmak üzere mahkemeye çağrılan 11 ve 12 yaşındaki iki kardeş, annelerinin kendileri için yaptıkları fedakârlıkları anlatırken duygu dolu anlar yaşandı. Kardeşler, kamuoyunda ‘Ayşe Paşalı davası’ olarak yer alan olayla birebir örtüşen cinayete kurban giden anneleri Semra C.’nin babaları Hüseyin C. tarafından sürekli kötü muamele gördüğünü ve ölümle tehdit edildiğini ifade ettiler. Mahkeme heyetini şaşırtan olgunlukta soruları yanıtlayan kardeşler, söyledikleri şu cümle ile ise yürek burktu; “Babam bizden annemizi aldı, buna hakkı yoktu.”
Bir Ayşe Paşalı davası da İzmir'de...haberi için tıklayın
Dikilili Ayşe Paşalı kızına devlet eli....haber için tıklayın
Son günlerin eksik olmayan gündem maddeleri haline gelen kadın cinayeti kurbanlarından sadece bir tanesi Selma C.. 41 yaşındaki Selma C. şiddet gördüğü eşi Hüseyin C. tarafından açtığı boşanma davası sürdüğü ve koruma kararı bulunduğu halde sokak ortasında 25 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. 3 çocuk sahibi talihsiz kadın olay yerinde can verirken, bir süre sonra jandarma tarafından yakalanan eşi Hüseyin C. tutuklanarak cezaevine konuldu. Ocak ayında meydana gelen olayın ardından Bergama Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ikinci duruşması dün yapıldı. Tutuklu sanık Hüseyin C.’nin hazır bulunduğu duruşmaya Selma C.’nin 22 yaşındaki kızı Pınar Cevik avukatı Bilge Civa ile birlikte katıldı.
“Annemi dövüyordu”
Tanıkların dinlendiği davaya iki küçük çocuğun verdiği ifadeler damga vurdu. 11 yaşındaki kız çocuğu M. ve 12 yaşındaki Y. anneleri ile babalarının tartıştıklarını ancak babalarının haksız yere annelerine kötü muamele ettiğini savundu. Yaşadıkları acı olayın ardından ilk kez konuşarak tanık sıfatıyla ifade veren Y. “Babam annemden para istiyor, alamadığı zaman sinirleniyor ve saldırıyordu. Babam alkol de alıyordu. Çoğu kez arada kalıyorduk. Yine bir gün kavga olduğunda babam bıçakla saldırdı. Annem bizleri korumak için gece olduğunda sessizce evden kaçtık. Ankara’da anneannemin evine gittik. Oradan da sığınma evine gittik, orada kaldık. Daha sonra yine döndük ama kavgalar hiç bitmedi. Olay günü babam annemin önünü kesmiş ve öldürmüş” diye konuştu.
Babamda bıçak vardı
Tüyler ürperten bu olayın geride kalanları arasında yer alan 11 yaşındaki M. ise sanık babasının bulunmadığı oturum sırasında mahkeme heyetine şunları söyledi; “Koruma kararı bulunduğu sırada babamla ben görüşüyordum. Babam benden evin anahtarını getirmemi istedi ancak ben koruma kararı olduğunu bildiğim için bunu yapamayacağımı söyledim. Olay gününden önce babamda bıçak görmüştüm”.
Kızımı sürekli tehdit ediyordu
Talihsiz kadının Ankara’da yaşayan annesi Cemanur Aksaç ise kızının 1,5 yıl önce Ankara’ya geldiğini ve 15 gün kendisinde kaldığını anlattı. Aksaç, kızının eşi tarafından sürekli şiddet gördüğünü söylediğini ve artık dayanamadığını anlattığını ifade etti. Kızının bir sürede sığınma evinde kaldığını anlatan Aksaç, “İzmir’e dönmek zorunda kaldı. Kızım boşanma davası açıp koruma kararı almış. Olaydan 3 gün önce damadım beni aradı. ‘Geldin geldin, yoksa kızının kellesini göndereceğim” dedi. Daha sonra ölüm olayı gerçekleşti. Kızımı sürekli tehdit ediyordu” diye konuştu.
Öte yandan çocukların tanıklığı sonrası duruşma salonuna alınan Hüseyin C. eşinin bahçe işlerini yaptığı tanık H.S.’nin salondan ayrıldığı sırada saldırmak istedi. Kısa süreli arbedeye jandarma müdahale etti. Tanıklık yapan site sakinleri ise Selma C.’nin çocuklarını geçindirebilmek için çok çalıştığını ve herkesin sevdiği biri olduğunu savundu. Dava Ekim ayına ertelendi.