Önce Sen Demokrat Olacaksın;
AKP Büyük Kongre’’si gerçekleştirildi. Kongreler, Siyasi Partilerimizin önce kendi mensuplarına, sonra millete hesap verdikleri çok önemli platformlardır.’¶ Büyük Kongrelerde, Parti Genel Merkezi’’nin ve Genel Başkanın uygulamaları değerlendirilir. Varsa yanlışlar, hatalar eleştirilir. Dünyadaki ve ülkedeki gelişmeler, bu gelişmeleri irdeleyecek komisyonlar kurulur, bunların raporları tartışılır ve Genel Kongre’’nin onayı aranır. Sonra da demokrasinin gereği seçimlere geçilir, listeler çıkarılır, adaylar konuşmalarını yapar, oy isterler, kazananı herkes tebrik eder. Kongre’’den hem o parti, hem de ülke bir kazanım elde eder.
AKP Büyük Kongresinde bunların hiçbiri yoktu. Bırakın muhalif konuşmaları, Başbakan’’dan başka konuşan olmamıştır. Seçilenler bile listeler açıklandıktan sonra isimlerini görmüşlerdir.
Tek aday, tek liste, tek seçici. Parti’’de tek adam, Hükümette tek adam, Meclis’’te çoğunluk sebebiyle tek adam. Yani demokrasi ile idare edilen koskoca Türkiye’’nin kaderi, bir kişinin iki dudağının arasında. Böyle demokrasi olur mu?İşte Tayyip beyin açmazı burada, kendisine güven duyulmamasının en önemli sebebi ’“demokrat’” olmaması.
Önce kendin demokrat olacaksın, sonra açılım yapıyorum dediğinde insanları peşine takacaksın.
Erdoğan’’ın Türkiye’’si:
Başbakan’’ın AKP kongresinde yaptığı camdan okumayı, şiir ve şarkı sözlerini hayretle dinledim. Sanki Türkiye bölünmüş, parçalanmışta RTE bizi birleştirmeğe çalışıyor. Toplumun tüm kesimlerine sempatik gözükebilmek uğruna, Ahmet Yesevi’’den Nazım Hikmet’’e, Hacı Bektaş’’tan Mehmet Akif’’e, Pir Sultan’’dan Mevlana’’ya kadar değerli insanlarımızdan bahsetti.
Araya Ahmet Kaya’’yı ve Said-i Nursi’’yi de kattı. Ama bir kişiden bahsetmedi. Mustafa Kemal Atatürk’’ten. Erdoğan’’ın Türkiye’’sinde Atatürk’’e yer yok, Ahmet Kaya’’ya var. Fakat Atatürk’’ün kurduğu, Atatürk Türkiye’’sinde Tayyip Erdoğan’’a da, Bülent Arınç’’a da, Dengir Mir Mehmet Fırat’’a da, Cüneyt Zapsu’’ya da, Türklüğünden utanan Ethem Sancak’’a da yer var. Maalesef mi desek?Hadi demeyelim’…
Tüsiad Niçin Korkar, Müsiad Niçin Korkmaz:
Serpil Yılmaz Milliyet’’te TÜSİAD’’ın Yüksek İstişare Konsey’’inin kapalı toplantısındaki bazı konuşmaları aktardı. Toplantıda Arzuhan Yalçındağ’’ın üyelere ’“hep beraber susuyoruz’” demiş. Garsonlar hemen su getirmişler. Durumu yanlış anlayan garsonlar salondan çıkarıldıktan sonra söz alan Deniz Ticaret Odası temsilcisi ’“susuyoruz, çünkü başımıza aynı şeyler gelebilir’”, demiş.
Demek ki TÜSİAD Üyeleri korkuyorlar. Niçin korkuyorlar?Yanlış işler mi yapıyorlar?Vergi mi kaçırıyorlar?Hayır. Peki, neden korkuyorlar?İktidarın devlet gücünü, yasalara aykırı bir şekilde onlara karşı kullanmasından korkuyorlar. Bu korku adım adım tüm Türkiye’’ye yayılıyor. MÜSİAD niçin korkmuyor?Onlar iktidarın has evlatları. Maliye Bakanlığı koridorlarında, Vergi Dairelerinde, Bakanlık odalarında hep onlar, ağır misafir.
Benim TÜSİAD üyelerine önerim şu. KORKUNUN ECELE FAYDASI YOKTUR. Taraf olacaksınız. Cumhuriyet’’ten, Laiklikten, Çağdaşlıktan, Birlik ve Beraberlikten yana olacaksınız. Sesinizi çıkaracaksınız.
Ekonomide Kötüye Gidiş Durdu: Hilmi Uğurtaş-Yeni Asır-E.Usman
Sayın Uğurtaş yaptığı değerlendirmede: Ekonomide kötüye gidiş durdu, dedikten sonra devam etti. Ama henüz toparlanma sürecine girdiği söylenemez. Yeni yatırımlar yok. Yeni işçi alınmıyor, cirolar ve siparişlerde azalıyor. Ocak- Temmuz döneminde ihracat yüzde 30, ithalat da yüzde 40 oranında geriledi.
Sayın Başkan, kendi sözlerinizden ’“kötüye gidişin nasıl durduğunu’” anlayamadım. Lütfen açıklarmısınız?Yoksa bu da Tüsiad’’ta olan korkunun benzeri mi?
GÜL ne derse Bir Fazla da ERDOĞAN'DAN:
Güroymak ilçesinin adı, Gül’’ün dillendirmesiyle NORŞİN oldu. Sizce Sayın Gül bunu tesadüfen mi söyledi?Hayır. Eski adıyla Norşin, Nakşibendî tarikatının önemli merkezlerindendir. Medreseleri ile ünlüdür. Buradan yetişenlere NORŞİN ŞEYHLERİ denirdi. En ünlülerinden biri, Said-i Nursi’’dir.
Sayın Gül ve Sayın Erdoğan’’ın bu tarikata yakınlıkları yıllardır bilinir. Sayın Gül Norşin dediği için, o da Said-i Nursi’’yi AKP Kongresinde andı!
Sahi,Cumhuriyeti koruyan kanunlar kaldırıldı da bizim mi haberimiz yok. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ne düşünür acaba?