Emine Erdoğan, dün Türk kadınını temsilen Brüksel’’e gitti. Yanında iş ve sanat dünyasından 200 kişilik bir heyet olduğu söylendi. Başbakan’’ın eşi Emine Hanıma, Bakan Egemen Bağış ve eşi refakat ediyordu.’¶
Herkes şunu kafasına iyice sokmalı. Türk devlet sisteminde, Başbakan Eşi, Bakan Eşi diye bir makam yoktur. Bu Sayın Hanımefendilerin Türkiye’’yi veya bir Bakanlığı temsil etme yetkileri olamaz. Bu kişiler için hiçbir resmi makam harcama yapamaz. Yapanlar suç işlemiş olurlar ve hesabı mutlaka sorulur. Demokrasi ile yönetilen ülkelerde böylesi bir ilkellik göremezsiniz. Ancak diktatör, kral, sultan eşleri böyle işlerle uğraşırlar. Bu Sayın Hanımefendiler, ancak eşlerinin kendi işlerinde, şirketlerinde kocalarını temsil edebilirler, o da resmi vekaletleri varsa!
Burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kimsenin babasının gemiciği değil, herkes ayağını denk alsın. Bu saçma sapan harcamalar için onay veren bürokratlar da iyi düşünsünler.
Siyasete girmeden evvel, ABD’’de tercümanlık ve Türkiye’’den gelen zengin işadamlarına eskort’’luk yapan Bakan Bağış; ’“Heyet Brüksel’’e varır varmaz, Türkiye’’nin AB sürecinde Kadınların Rolü, konulu panele katılacaklarını belirtti ve açılış konuşmasını Emine Erdoğan’’ın yapacağını söyledi.’”
Yabancı gazetecilerden Klaus Kinkle; ’“Açılış konuşmasını niçin siz yapmıyorsunuz, Türkiye Devlet’’inin Protokolünde Başbakan eşi, Devletin Bakanından önce mi gelir?’” sorusuna ise, bir şişe su içtikten sonra şöyle cevap verdi: ’“Ehm, şey, şimdi, hımmm bakın arkadaşlar, pek tabiidir ki bu soruyu bir Türk gazeteci sormazdı, soramazdı zaten ya neyse, Mr. Kinkle, biz Arap ülkelerindeki, Suriye’’deki, Libya’’daki uygulamaları örnek aldık. Onlar bir şeyler biliyorlar ki böyle yapıyorlar. Yoksa bizi çekemeyenlerin dedikleri gibi, heyetin tüm masraflarını devlete kakalamak, pardon devlete fatura etmek için beni buraya bostan korkuluğu diye göndermediler değil mi?Demokratik ülkelerdeki uygulamalar nasılmış, onu da burada bizim cemaate sorup öğreneceğim, inşallah’” dedi.
Heyetin nasıl oluşturulduğu sorusuna ise; ’“Emine Hanımın gezilerine katılma arzusunu kendileriyle paylaşan kişilere davetiye gönderildi’” diye cevap verdi. Türkiye’’nin AB sürecinde kadının rolünü anlatacak heyette, Emine Hanım’’ın eski mahalleden ’“altın günü’” arkadaşları ve komşuları da bulunuyordu. Heyetteki bayanlar, gezi için son model JEEP (CİP) istediler. Elçilik çalışanları, Mercedes verelim dediler ama, bayanlar Türkiye’’de CİP’’E alıştıkları için, illa da CİP olsun, hem de siyahından olsun diye bağırmaya başlayınca gereği derhal yerine getirildi!!!!! Allahım, sen aklımızı koru.
Sosyal bilimciler bu çeşit davranışlara; Kentsoylu kültürden kopukluğa ve orta-çağ artığı tarikat kültürüyle kendilerini sınırlamalarının sebep olduğunu söylüyorlar. Şimdi bu zihniyetin temsilcisi Emine Erdoğan Brüksel’’de Türk Kadınını anlatacakmış! Hangi kültür ve hangi bilgi birikimi ile bunu yapacak merak ediyorum. Bilenler anlatırsa seviniriz’….
1 MAYIS’’TA TAKSİM’’E ŞARTLI İZİN; (NGH’’den alıntıdır)
İstanbul Valisi, Taksim’’de 1 Mayıs için olumlu konuştu. Sendikalardan sevgi ve dostluk mesajı verilmesini isteyen Güler, bir şart koştu.
M.Güler, yaptığı basın açıklamasının çok çabuk konuşmasından dolayı anlaşılamaması üzerine, tane tane konuştu; 1 Mayıs yaklaşıyor. Bir kısım vatandaşlarımız bunu bir yılbaşı gibi Taksim’’de kutlamak istiyor. Olabilir. Sıcak yaklaşıyoruz. Yalnız içinden geçtiğimiz ’“AÇILIM’” ortamı da malumunuz. Sendikalarla sevgi ve dostluk görüntüsü vermemiz gerekiyor. Bu yüzden bir formül geliştirdik. ’“Meydanın girişinde bir tarafta Vali olarak ben, tam karşımda ise Çalışma Bakanı Ömer Dinçer. Bakanın elini sıkan ve beni bir kere öpen, meydana girer. Öpmeyene kutlama yok. Böylece niyeti iyi olanla kötü olanı ayırt edebileceğiz. Bir kereden fazla öpmeye kalkan, meydana sokulmayacak. Öperken herkes tükürüğüne dikkat etsin, ıslatmadan öpsün, gerginlik yaşamayalım. Ayrıca beni, ’“GIDIDAN’” öpen slogan atabilecek’”. Gıdıdan öpenlerin atabileceği sloganlar ise şöyle belirlendi; Padişah’’ım sen çok yaşa- Sultanım hep başımızda kal- Obama out, Tayyip in - Arnold kadar vali olacağına, fındık kadar Muammerim olsun- Haftalık çalışma saatleri uzatılsın- Emekli yaşı 80 olsun.
Vali Bey; ’“gördüğünüz gibi her şey hazır, çok eğleneceğiz. Nazlı Ilıcak ablam da gelecek ama konuşma mı yapar, şarkı mı söyler, o kadarını da bilemem, her şeyi de bana sormayın yahu, attırmayın tepemin tasını be’” dedi. Tarikatlar ve Cemaatler 1 Mayıs’’a katılacaklar mı?sorusuna ise Vali; ’“Onlar Türkiye’’nin ve AKP’’nin gerçeği, Kanbersiz düğün olur mu, hem katılacaklar, hem de işçi kardeşlerimize güzel sesleriyle ilahiler okuyacaklar, diye cevap verdi.
Ne diyelim, hadi iyi bayramlar’…