Avarel Nasıl Yönetirse;
Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener; ’“ Hükümet ve Başbakan, dışarı için çalışıyor.’¶ Türkiye’’deki sanayicinin lehine olabilecek hiçbir program yok. Yabancı ülke sanayicileri için çaba harcayan bir hükümet var. Esnaf ve işçimiz için mesai harcayan bir hükümet değil, uygulamalarıyla, politikalarıyla yabancı işsizlerin, yabancı ülke esnaflarının menfaatlerine çalışan, sonuç ortaya çıkaran bir iktidar ve hükümet var. Başbakan’’ın iş yapma biçimi ve uygulamalarını düşündükçe aklıma DALTONLARIN AVARELİ geliyor’” dedi.

Ukalalık sayılmaması ricasıyla bilmeyenler için yazalım; Daltonlar 4 kardeştir. Joe, Jack. William ve Avarel. En akılıları en kısa boylu olanı Joe, en aptalları ve en uzun boylu olanı ise Avarel’’dir. Sayın Şener, Başbakan’’ı Avarel’’e benzetmektedir. Bu ülkede Başbakanı en iyi tanıyanlardan biri Sn. Şener’’dir. Bu konuda onun dediğinin üstüne laf söylenemez!

Bu benzetmeye ancak şöyle bir katkıda bulunabiliriz. AKP’’yi kuranlar; R.T.Erdoğan, A.Gül, B.Arınç, A. Şener’’ dir. Tıpkı Daltonlar gibi. En uzun boylusundan, en kısasına doğru yazarsak; Avarel, William, Jack ve Joe. Sn. Şener, Başbakanı Avarel’’e benzetiyorsa, kendisi de Joe oluyor. Yani en kısa ve en akıllı olanı! En akıllı olanı bile, gerçekleri 5 sene sonra görebiliyor ve kendini istifa ile kurtarabiliyorsa, AKP’’li milletvekilleri ancak seçimde uyanırlar.

Bülent Arınç’’a Destek İmralı Canavarından Geldi;
Bülücü terör örgütünün elebaşısı ve AKP Paşası Apo, Bülent Arınç’’a övgüler yağdırdı ve kendisinin susturulmak istendiğini iddia etti. Avukatlarıyla görüşmesi ANF’’ye yansıyan İmralı Canisi, Erdoğan’’ın Arınç’’a sahip çıkmayacağını iddia etti. Bülent Arınç’’ın samimi ve demokrat olduğunu söyleyen Apo, ’“Arınç bu konuşmadan sonra konuşamayacak, muhtemelen Başbakan’’da ona sahip çıkamayacak’” dedi.

Bölücübaşı, önce F.Gülen’’e sahip çıktı ve işbirliği yapabileceklerini söyledi. Şimdi de Diyarbakır PKK temsilcisi Osman Baydemir’’in can dostu Bülent Arınç’’a destek çıktı.
Anadolu’’da güzel bir deyiş vardır; ’“ Bana dostunu söyle, senin nasıl biri olduğunu söyleyeyim’”. Bebek katili’’nin dostlarına bakın; F. Gülen, B.Arınç, O.Baydemir. Allah Türk Milletini bunların dostluğundan korusun.

Türkiye Karaman ve Akman’’ı Sorgulamamıza İzin Vermedi;
Frankfurt Savcılık Sözcüsü Doris Müler- Scheu: ’“Aralarında Zekeriya Karaman (Başbakan’’ın Akrabası) ve Zahit Akman’’ın da (Başbakan’’ın korumasındaki eski RTÜK Başkanı) bulunduğu ve Frankfurt Mahkemesi tarafından asıl failler olarak nitelenen 16 kişi hakkında Türkiye’’den adli yardım anlaşması çerçevesinde bilgiler talep etmiştik. Bu talebimizden sonra, yakın bir zamanda, ek bir talep yazısıyla Frankfurt’’tan bir polis ve savcı meslektaşımızın Türkiye’’ye gelerek bu şahısları sorgulaması için talepte bulunduk. Bu talebimiz Türkiye tarafından reddedildi. Hem de gerekçe gösterilmeden reddedildi’”.

Düşünebiliyor musunuz?Alman Yargısı diyor ki; ’“Ey Türk Yargısı, benim ülkemde senin bazı vatandaşların, Türkiye’’deki bazı vatandaşlarınızla birlikte, Almanya’’da yaşayan gene sizin vatandaşlarının sadaka paralarını dolandırdılar. Ben bunları yargıladım, suçlananlar itiraf ettiler ve cezaya çarptırıldılar. Bu suçluların Türkiye’’de ortakları var. Bu 16 kişinin ifadesini almam lazım. İki ülke arasında, Adli Yardımlaşma Anlaşması var. Bu anlaşmaya göre bana izin vermek zorundasın’”. Türkiye’’den cevap; HAYIR. Neden?Ucu nereye dokunacak acaba?

Türk Bayrağı Hilkat Garibesi;
TAK Ajansının Kıbrısta’’ki Rum Radyosunun Türkçe servisine dayandırdığı habere göre, Hristofyas, Noel şarkıları söylemek üzere başkanlık sarayına giden Rum Polisi ve Ordusunun orkestrasını dinledikten sonra yaptığı açıklamada, Beşparmak Dağlarındaki ışıklı Türk Bayrağını göstererek, ’“ Tam karşımızda bu hilkat garibesi bayrak duruyor. Bayrağın Beşparmaklardan yok olması, vatanın ve halkının yeniden birleşmesi için elimden geleni yapıyorum’” dedi. Bayrağın işgalin sembolü olduğunu savunan Hristofyas, ’“ Bu, işgalin sürmekte olduğunun ve halkımızın bölünmüş bir vatanda yaşamaya devam ettiğinin göstergesidir’” diye konuştu.

Esas hilkat garibeliği şudur; Komşularla sıfır problem diye bir acayipliği, Türk Dışişleri’’nin Politikası haline getiren ve ülkemizin birliğini temsil eden şerefli bayrağımıza yapılan hakareti görmezden gelen, gerekli cevabı vermeyen birinin hala o koltukta oturuyor olmasıdır.

Demokratik haklarının bilincinde olan bir ülkede, o Dışişleri Bakanı bırakın koltukta oturmaya devam etmeyi, sokağa bile çıkamaz.