Bugün Pazar…

Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...

Atatürk'ü bu köşede anma ve hatırlama günü...

Bir kez daha...

Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...

Bunu yaparken de...

Son derece kıymetli anıları ile…

Feridun Nafiz Uzluk ile…

'Atatürk'ten Hiç Yayınlanmamış Anıları' kitabının yazarı…

Prof. Dr. Yurdakul Yurdakul'u…

Saygıyla analım…

***

Atatürk evlendiğinde 42 yaşındaydı…

Hayat arkadaşı Latife Hanım ise 28-30 civarında...

İzmirli Latife, çevresi geniş bir genç kızdı…

Eğitimini Avrupa'da yapmıştı…

Sağlam bir duruşu vardı…

Modern görüş ve düşünceleri herkesi etkiliyordu…

Çok güzel piyano çalan…

Evine dönük bir yaşam isteyen gencecik bir hanımefendiydi…

Gelgelelim, Ankara'da yalnızdı…

Ne yakın dostu vardı ne de bi'tanecik arkadaşı…

O zamanın Ankara'sında ise…

Ne gidilecek ne de gelinecek bir yer vardı…

Latife Hanım'ın tek tanıdığı hayat arkadaşı Gazi Paşa'ydı…

Atatürk ise çok yoğun çalışıyordu…

Ne gecesi ne gündüzü; ne yemek saatleri…

Hatta uyku saatleri bile belli değildi…

Bazen…

Sabahlara kadar masa başında arkadaşlarıyla çalışıyordu…

Sanki bu yetmezmiş gibi…

İzmirli Latife…

Atatürk'ü herkesten…

Hatta…

Arkadaşlarından bile kıskanıyordu…

***

Özellikle o günlerde…

Çok sayıda yabancı kadın gazeteciler…

Gazi'yle röportaj yapmak için konuta geliyor…

Atatürk'le birlikte fotoğraf çektiriyorlardı…

Daha da ilginci…

Gazi'nin resmini ve büstünü yapmayı arzulayan…

Birçok kadın sanatçı adeta sıradaydı…

Onlardan bazıları…

İlle de Atatürk'ün koluna girip…

Fotoğraf çektirmek için ısrar ediyorlardı…

***

Bu görüntülerden…

Latife Hanım hiç hoşlanmıyordu…

Bunu hisseden Atatürk…

Her şeye rağmen…

İzmirli hayat arkadaşına anlayış gösteriyor…

Ne var ki…

Ne nasihat ne tatlı dil para etmiyordu…

İzmirli Latife'nin kıskançlık derecesi giderek yükseliyordu…

Atatürk çaresiz kalınca…

Abdülhalim Çelebi Efendi'den yardım istedi:

'Bu durumdan nasıl kurtuluruz?'

Abdülhalim Çelebi Efendi…

Gazi Paşa'nın arkadaşı, aynı zamanda Meclis'in ikinci başkanıydı…

Ailesiyle beraber…

Çankaya'da, Ata'ya yakın bir adreste yaşıyordu…

Eşi de Latife Hanım'la arkadaş olmuştu…

Atatürk basit bir plan yaptı…

Abdülhalim Efendi, yakın bir tarihte…

Eşiyle birlikte beş çayı için ziyarete gelecek ve…

Atatürk'ün, ne denli yoğun çalıştığını bi'kez daha anlatıp…

Latife Hanım'a nasihatta bulunacaktı…

***

Abdülhalim Efendi ve eşi…

Bir kaç gün sonra Latife Hanım'ı ziyarete geldiler…

O'na Gazi Paşa'nın işlerinin yoğunluğundan söz ettikten sonra…

İzmirli Latife'ye şöyle dediler:

'Hanımefendi, siz büyük Atatürk'ü dilediğiniz gibi, istediğiniz gibi yönlendiremezsiniz… Çünkü o bir aslandır... Siz bir aslanla evli olduğunuzu unutmamalısınız... Aslana gem vurulabilir mi? Bunu kabulleneceksiniz... Aslan gem tutmaz…'

Ardından da…

Atatürk'ün kabına sığmayan, ölçüsüz çalışma ve enerjisini…

Tek tek anlattılar…

Gelgelelim…

O sözlerin hiç biri etkili olmamış ki…

Gazi'yle Latife'nin…

29 Ocak 1923'te başlayan evlilikleri…

Tam 1000 gün sonra…

5 Ağustos 1925'te son buldu…

***

Bitiriyoruz…

Çok rivayet vardır ama…

İzmirli Latife ile Gazi Paşa'nın…

Evliliklerinin yürümemesinde belli başlı bir neden yoktur…

Varsa bile…

En önemli neden…

Birlikte geçirecekleri evlilik hayatı hakkındaki…

Farklı beklenti ve yorumlardır…

Kim bilir?

Belki, böylesi daha hayırlı olmuştur…

Nokta…

Sonsöz: 'Eşini mesut edebilecek her erkek evlenmeli; çoluk- çocuk sahibi olmalıdır… Bana bakmayınız… Bu meselede örnek İsmet Paşa'dır… Benim hayatım başka türlü düzenlenmiştir… Buna rağmen tecrübesini yaptım… Sonradan anladım ki, bu iş benim başarabileceğim iş değilmiş! / Gazi Mustafa Kemal Atatürk – Nisan 1936)