T.C Başbakan'ı Erdoğan için yazılarımda 'Eşbaşkan' kelimesini kullanmam AKP'li dostları çok kızdırıyor. Bazıları beni makama saygısızlık etmekle suçluyorlar. Aldığım devlet, siyaset, tecrübe ve terbiyesi gereği makamları işgal edenler ne kadar yetersiz olursa olsunlar, makama hep saygılı oldum. Bu saygıda ki en büyük etken, o makamların gerçek sahibinin 'Türk Milleti' olmasıdır.
Fakat ben ısrarla Başbakan Erdoğan'a 'Eşbaşkan' demeye devam edeceğim. Ta ki, üzerinde taşıdığını bizzat kendisinin söylediği 'İki adet Eşbaşkan'lık' sıfatından istifa edinceye kadar…
Başbakan Erdoğan'ın taşıdığı iki adet Eşbaşkan'lık vardır;
*Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkan'ı,
*Medeniyetler İttifakı Eşbaşkan'ı…

Bunları kim söylüyor ?..
*AKP'nin hazırlayıp Türk Kamuoyuna sunduğu, 'Alnımızın Ak'ıyla 8,5 Yıl' kitabında, 'Medeniyetler İttifakında Eşbaşkan Olduk' denilmektedir.
*21.02.2006 Salı günü AKP Grup Toplantısında Başbakan Erdoğan'ın Konuşması;
'Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika inisiyatifindeki rolümüz, Eşbaşkanlık görevimiz bize özellikle Ortadoğu'da önemli görevler yüklemektedir. Bugüne kadar başlattığımız bütün dış politika hamleleri, bu parametre üzerine kurulmuştur. Az önce bir kaçını hatırlattığım bu girişimler, aynı dış politikanın, aynı vizyonun tutarlı ve tamamlayıcı parçalarıdır.'
*16 Kasım 2005 AKP Merkez Yönetim Kurulu Basın açıklamasından;
'Dışişleri Bakanı Gül, Bahreyn'de ABD Dışişleri Bakanı Condellize Rice ile Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi ile ilgili görüşecek. Söz konusu projede Eşbaşkanlık görevi yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz.'
*13 Ocak 2006 Salı günü AKP Grup Toplantısında Başbakan Erdoğan'ın konuşması;
'Büyük Ortadoğu Projesinin amacı bellidir. O amaçlar içerisinde Türkiye'nin üstlendiği görev de bellidir. BOP barış, huzur, insan hakları, ve eğitim özgürlüğünü daha yukarılara taşımak amacıyla atılmış bir adımdır. Burada Türkiye'ye de bir görev verildi ve biz bu görevi üstlendik.'
Bu demeçler gibi onlarcası var. Başbakan Erdoğan'ın dediği gibi, kendisine 'Eşbaşkanlık' görevi verildi ve o da kabul etti.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına, 'Eşbaşkanlık' görevi veren ABD, BOP için ne diyor?
* 'Fas'tan Basra Körfezine, oradan Orta Asya steplerine kadar 24 ülkenin rejimlerini, sınırlarını ve haritalarını değiştirmek.' (C. Rice ABD Dışişleri Bakanı. 07.08.2003 Washington Post Gazetesi)
Projenin son hedefi ise, önce Irak'ın Kuzeyinde 'Kürt Devletini' ilan etmek, sonra İran, Suriye ve Türkiye'den koparılacak parçaları bu devletçiğe monte ederek bir 'Birleşik Kürdistan' devleti oluşturmak, nihayet bu kukla devleti ve 'arz-ı mevud-Vaat edilmiş' toprakları dahil ederek 'Büyük İsrail' şemsiyesi altında toplamak… Nitekim Eşbaşkan Erdoğan tarafından 'Ortadoğu'nun Yıldızı olacak' denilen Diyarbakır, ABD Silahlı Kuvvetler dergisinde yayınlanan haritalarda, 'Yahudi-Kürt' Devleti'nin sınırları içinde gösterilmektedir…
İşte sevgili AKP'liler ve AKP'ye oy vermeyi düşünenler. AKP Genel Başkanı ve
T.C Başbakanı Erdoğan, Türkiye'yi bölecek bir projenin Eşbaşkanlığını yapmaya devam ediyor. Sizler de bunu içinize sindirebiliyorsunuz!..
Gelelim Medeniyetler İttifakı Eşbaşkan'lığı meselesine;
Yeniçağ Gazetesinde Aslan Bulut bu konuda çok değerli bir çalışma sundu;
'AKP'nin 'Alnımızın Ak'ıyla 8,5 Yıl' kitapçığında söylenen 'Medeniyetler ittifakında Eşbaşkan olduk' diye övünmesini İslam şeriatının hiçbir yerine koyamazsınız. Haçlı İttifakının(Bizzat Devlet Başkanları bu tabiri kullandı) verdiği böyle bir görevi ne Allah Resulü, ne Sahabe, ne Hanefi, ne Maliki, ne Hanbeli,ne Şafii imamları kabul eder.' Onlar kabul etmez ama Tayyip Erdoğan hem kabul etti, hem de bu sıfatla devamlı olarak övündü!...
Cemaatçi ve tarikatçı kesimin 'Dinsiz' olarak nitelendirdiği Büyük Atatürk bu durumda ne yapardı dersiniz?
Bombay Cronicle dergisinin Hakimiyet-i Milliye gazetesinden alıntılayarak
27 Temmuz 1937 günü yayınladığı şu sözlerini bir defa daha hatırlatmakta yarar var;
'Biz vakıa birkaç sene Araplardan uzak kaldık. Fakat şimdi kendimize kafi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için İslamiyet'in mukaddes yerlerinin Musevilerin ve Hıristiyanların nüfuzu altına girmesine mani olacağız. Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki, buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz.'
Bir tarafta, Kurtuluş Savaşından yeni çıkmış Türkiye'nin Lideri Atatürk'ün Avrupa emperyalizmine karşı durup, dînen mukaddes yerlerimize sahip çıkması; diğer taraftan İmam Hatip Lisesi mezunu olmakla övünen Başbakan Erdoğan'ın bu emperyalist saldırıda 'Eşbaşkan' görevini üstlenmesi. ..
İnsan olanın hiç mi vicdanı sızlamaz, dökülen kan Müslüman kanı değil mi, parçalanan ülkeler Müslüman ülkeler değil mi, el konulan petrol ve yer altı zenginlikleri Müslümanların değil mi, postallarla girilen ibadethaneler Müslümanların Camileri değil mi, öldürülenler, tecavüze uğrayanlar Müslümanlar değil mi?
Başbakan Erdoğan bu şartlarda ve Türkiye'nin parçalanmasına yol açacak bir projede 'Eşbaşkanlık' görevini içine sindiriyor da, ey AKP'liler sizler bunu içinize nasıl sindirebiliyorsunuz?...