Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) tarafından Ankara'da düzenlenen 'Küresel Yatırım Günleri' etkinliğinde yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin ihmal edilemeyecek büyük bir ekonomi olduğunu söyledi.
Orta ve uzun vadede büyümeyi etkileyecek faktörlere değinen Şimşek, ticarette korumacılık ve parçalanmanın küresel büyümeyi aşağı çektiğini anlattı. Yapay zeka ve yapısal reformları büyümeyi yukarı çekecek faktörler arasında gösteren Şimşek, şöyle devam etti:
'Bizim çok güçlü bir yapısal reform gündemimiz var. Beşeri sermayenin güçlendirilmesinden, yatırım ortamının iyileştirilmesinden, sermaye piyasalarının derinleştirilmesinden, kamu maliyesinde reform, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm. Bütün bunların amacı Türkiye'yi daha rekabetçi, verimli hale getirmek ve potansiyel büyümeyi artırmak. Yapısal reform gündemine başka bakış açısıyla baktığınız zaman, hukuk devletini güçlendirmek. Burada siyasi istikrar zaten var. Hesap verilebilirlik, kurumsal kapasitenin iyileştirilmesi, regülasyon kalitesi gündeme geldi. Bütün bu konularda sizin kadar hassasız ve bu konuları çalışıyoruz.'
Yatırım ortamını iyileştirilmesini ayrı bir başlık olarak düşündüklerini, bunun başlı başına önemli bir konu olduğunu dile getiren Şimşek, küresel ekonomiye entegre olmanın önemine vurgu yaptı. Şimşek, 'Bu reform gündemini şu anda uyguladığımız tarzda devam ettirebilirsek, küresel normlara göre 2 yıl içerisinde milli gelire ilave 4 puan, 4 yıl içerisinde ilave 8 puanlık çıktı artışına sahip oluruz.' diye konuştu.
Sanayide dönüşüm öncelikli konularından biri olduğuna işaret eden Şimşek, 'Küresel akademisyenler dünyada yeşil dönüşümü sağlamada Türkiye'nin başat rol oynayabileceğini söylüyor. İnovasyon endeksinde iyileşme devam ediyor. 132 ülke arasında 39'uncu sıradayız. Dünya Bankası Lojistik Endeksinde iyi bir noktadayız.' açıklamasını yaptı.
Şimşek, altyapı yatırımlarındaki gelişmelere dikkati çekerek, yapay zeka konusunda gelişmekte olan ülkeler ortalamasından daha iyi olunduğunu söyledi. Şimşek, yapay zeka konusunda potansiyelin iyi olduğunu, hazırlık seviyesinin de kötü sayılmayacağını belirtti.
'Yapısal dönüşümle de ilave fırsatlar yaratmak istiyoruz'
Şimşek, yüksek borçluluğun ekonomik büyümeyi aşağı çeken bir faktör olduğuna işaret ederek, Türkiye'nin borcunun hiçbir şekilde hız limiti olmayacağını söyledi. Kovid-19 salgını döneminde yakın coğrafyalardan tedarikin trend olduğunu ifade eden Şimşek, 'Ama şu anda en büyük trend ne diye sorarsanız; dost ve müttefik ülkelerden tedarik.' dedi.
Türkiye'nin küresel ticaretteki sorunlardan da nispeten az etkilenecek ülkelerden bir tanesi olduğuna vurgu yapan Şimşek, yatırımcıların öngörülebilirliğini artırmak amacıyla yapılan istikrar ve reform programından bahsetti. Şimşek, şöyle devam etti:
'Bu program ekonomide öngörülebilirliği artırmak için yapılmış bir program. Özü bu. Çünkü yüksek enflasyonist ortamda hakikaten çok zor çalışmak. Kolay değil. Biz ülke olarak çok stres, testten geçmişiz, yani daha alışırız. Ama yine de enflasyonun tek hanelere, düşük tek hanelere inmesi hayatınızı çok kolaylaştıracaktır. İşte tam da biz bunu yapıyoruz. Bütçe disiplinini sağlayarak daha fazla ne bugünkü nesle ne de gelecek nesillere yük olmak istemiyoruz. Yapısal dönüşümle de ilave fırsatlar yaratmak istiyoruz.'
'Enflasyonun tek haneye inmesi zaman alacak'
Şimşek, enflasyonun tek haneye inmesinin biraz zaman alacağını söyledi. Kalıcı bir şekilde ve güçlü bir dezenflasyonun eşiğinde olunduğunu ifade eden Şimşek, sözlerine şöyle devam etti:
'Gelecek aydan itibaren çok keskin bir şekilde enflasyon düşmeye başlayacak. Patikamız bu. Dezenflasyon dönemine girdik. Geçiş dönemi bitti. Bütçede ciddi tedbirler aldık. Piyasa öngörülerine göre çok daha makul bir açıkla geçen seneyi kapattık. Son derece makul. Ama şu anda gündemimiz yoğun. Kamuda tasarruf, disiplin, verimlilik ve vergide adalet, etkinlik gibi hususlar üzerinden bütçe açığını gelecek sene yüzde 3'ün altına, kamu borcunu da düşük düzeyde tutma konusunda kararlıyız.'
'Cari açığın milli gelire oranı yüzde 2,5'un altına düşecek'
Şimşek, bu yıl cari açığın milli gelire oranının yüzde 2,5'un altına düşeceğini söyledi.
Cari açıktaki düşüşün kalıcı hale getirilmesi gerektiğini bildiren Şimşek, 'Peki nasıl yapacağız? Sanayide dönüşümle yapacağız. Sizinle birlikte yapacağız. Ve yenilenebilir enerjiyi önceliklendirerek yapacağız. Size çok büyük iş düşüyor. Biz sizi destekleyeceğiz. Siz de bize bunun başarılmasında yardımcı olacaksınız.' ifadelerini kullandı.
Şimşek, programın çalıştığını belirterek, 'Rasyonel politikalar, yapısal reformlar, yatırımcı güvenini getirdi. Portföy tercihleri TL'den yana, reel kurda istikrar var. Hatta biraz istikrarın ötesine geçtik. Değerleme var. Dezenflasyon başladı. Büyümede yeniden dengeleme de bütün bu dengesizlikleri gideriyor. İç talep makul düzeyde büyüdü, büyüyor. Dış talep artık büyümeyi aşağı çekmiyor. Bu büyük bir kazanım. İnanın bu programın bir çıktısı. Cari açık çok hızlı bir şekilde daralıyor. Çok büyük bir ihtimalle Ticaret Bakanımız'ın tahminine göre, mayıs ayı rakamları çıktığında cari açık muhtemelen 25-26 milyar dolar civarında olacak ki bu gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 2,5'unun altında olacak.'
Şimşek, 'Gelecek 12 aya baktığınız zaman piyasa yüzde 33'lük bir enflasyon öngörüyor. Önümüzdeki 24 ayda da yüzde 21'lik enflasyon öngörüyor. Bu bizim hedeflerimizin bir tık üzerinde. 1-2 ay gecikmeyle de olsa demek ki hedeflerimize piyasa yakınsadığımızı o fikirde olduğunu söylüyor.' değerlendirmesinde bulundu.
Mehmet Şimşek, Türkiye'ye portföy hareketlerinde ciddi artış olduğunu belirterek, ülkenin dış finansmana erişiminde sorun kalmadığını bildirdi.
Seçim sonrası Merkez Bankasının swap hariç rezervlerindeki artışın 69,5 milyar dolar olduğunu belirterek, 'Türkiye'nin kırılganlıkları azaldı. Dolayısıyla kaygılanmanıza gerek yok.' dedi.
Şimşek, Türkiye'nin risk priminin gelecek yıl bu aylarda 100 puan seviyelerine düşeceğine inandığını söyledi. Bakan Şimşek, ülkenin kredi notunun artmaya devam edeceğini de ifade etti.