AKP; Ezici para gücü ve devlet erkiyle, çoğuna istediğini doğrudan yazdırabildiği, tamamına ise, istemediğini yazdırmama gücünün sağladığı üstün medya desteğiyle, 'iktidardaki muhalefet' rolünü iki seçimdir çok güzel oynadı. Yapılan iyi ve güzel şeyler AKP'nin, zamlar- hayat pahalılığı- terör işsizlik gibi sıkıntılı olaylar ise devletin kuruluşlarına - dış piyasalara – krizlere - olmayan Ergenekon terör örgütüne – Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana gelmiş geçmiş tüm hükümetlere ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin hesabına yazıldı.
AKP kendini; Demokrasinin standartlarını yükselten 'Gerçek Demokratlar' , özgürlükleri arttıran 'Özgürlük Savaşçıları' olarak tanıttı!..
Türk Milletinin büyük bir kısmı bunlara inandı, millet zaten inanmaya hazırdı. Tayyip Bey'in tavrı, duruşu, konuşmaları Türk Milletine sempatik geldi ve bunlara iki seçim hak ettiklerinden fazla oy verdi. Türk Milleti, 'Yahu bunların neresi demokrat, hiç cemaat ve tarikatçılardan demokrat olur mu? Biat kültürü ile yetişen bir kişinin demokrat olması mümkün mü?' diyenlere inanmadı..
Türk Milletinin büyük bir kısmı bunlara inandı, millet zaten inanmaya hazırdı. Tayyip Bey'in tavrı, duruşu, konuşmaları Türk Milletine sempatik geldi ve bunlara iki seçim hak ettiklerinden fazla oy verdi. Türk Milleti, 'Yahu bunların neresi demokrat, hiç cemaat ve tarikatçılardan demokrat olur mu? Biat kültürü ile yetişen bir kişinin demokrat olması mümkün mü?' diyenlere inanmadı..
Fakat, 'Bazı insanları, bir müddet kandırabilirsiniz ama tüm insanları sürekli olarak kandıramazsanız' deyişinde olduğu gibi, artık millet uyanmaya başladı. Yani artık büyü bozuluyor!...
AKP Oyları niçin düşecek;
*Eşbaşkan Erdoğan'ın, 'Bu adam, doğru adam' , 'Bu adam bizden biri' , 'Bu adam yalan söylemez' imajı AKP'ye çok oy kazandırmıştı. Bu imaj, 'Gemicikler' , 'Pırlanta Dükkanları' , 'Havuzlu Villalar' 'Lüks Yaşam' ,
'150 Polisle kızının tiyatroya gitmesi' , 'Yandaş Şirketler ve Yatırımlar' ve benzerleri sayesinde yerle bir oldu..
İki örnek vereyim;
1)Kayseri'den seçimlerle ilgili aradığım arkadaşım, 'Şu an yanımda daha önce devamlı AKP'ye oy vermiş bir esnaf var. İki fakülte mezunu oğlu iki yıldır işsizmiş. Benim oğlum bu haliyle iş bulamıyor, birde, bizden biri dediğimiz Tayyip Bey'in çocuklarına bak, yazıklar olsun. Bir daha oy verirsem elim kırılsın, diyor' dedi.
2) Geçen hafta İstanbul'da idim. En az 7-8 taksiye bindim. Taksicilerin tamamına yakını, 'Bak abi bu lüks fırın var ya, Emine Hanımınmış, İstanbul'un en güzel yerlerinde onlarca var!.. Şu hastanelerin gizli ortağı Emine Hanımın ablası imiş. Bak, bak şu kule gibi yüksek inşaat var ya, işte orasının ortağı Tayyip Bey'in kardeşi imiş' diye konuştular. Bir konu, dedikodulara malzeme olmaya başladı mı, sahibini çürütür gider…
* Genç ve eğitimli nüfus AKP'nin gerçek yüzünü çabuk gördü. Bu seçimlerde
4 Milyon yeni seçmen var. Bunların çoğu interneti kullanıyor ve birbirleri ile süratle haberleşiyorlar. Samsun'dan mail atan bir genç şunu söylüyor; 'Başbakan kişi başına gelirimiz 3.000 Dolardan, 20.000 Dolara çıktı dedi. Bizim ev 6 nüfus, Başbakan'a göre yıllık gelirimiz 120.000 Dolar. Yıllık yaklaşık 180.000 TL. Her ay bizim eve 15.000 TL girmesi lazım, halbuki karnımızı zor doyuyoruz. AKP'ye oy vermem, verdirmem.'
* AKP'nin 9 yıllık iktidarı süresince yaşanan bazı olaylar,
Ülke Birliği-Bütünlüğü' konusunda hassas olan insanları çok ürküttü. Habur rezaleti, Türk Bayraklarının bölücüler tarafından yakılması, Atatürk heykellerine saldırı ve üstüne PKK bayrakları asılması, Polislerin linç edilmeleri, insanlarının arabalarının yakılması, içi insan dolu otobüslerin yakılması ve AKP'nin ve Başbakan'ın bunlara sessiz kalması ve hoşgörü ile yaklaşması, insanları AKP'den uzaklaştırdı.
*Sağlıkta AKP'nin yaptıkları ona çok oy kazandırdı. Yapılan iyileştirmelerin eksik tarafı 'Finans' ayağıydı. Şimdi sistem çökmek üzere. Önceleri vatandaştan hiç katkı payı alınmayacak dendi. Şimdi vatandaşlardan giderek artan tutarlarda katkı payı(para) isteniyor. İsteyen istediği hastaneye gidebilecek dendi, binlerce lira ilave ücret ödemeyen vatandaşlar özel hastaneye gidemiyor. İlaçtaki katkı payı da devamlı artıyor.
*Ekonomideki hassas ve her an bozulabilecek dengeler, yatırım iklimini sıfırladı. Türkiye ithalat cenneti oldu. 9 yılda, tüm Cumhuriyet döneminin iki katı borçlanıldı. Cari açık rekor kırdı.
*Halkımızda ki yoksullaşma, seçimlerde AKP'ye büyük darbe vuracaktır. AKP, kamu alt yapı yatırımlarını yabancı sermayeye blok satış yöntemiyle sattı. Karlı işletmelerimiz de yabancıya satıldı. Yerlerine yeni yatırım yapılmadı. Borsadaki yabancı payı %70'e bankacılıkta yabancı payı %58' in üzerine(Yönetim Bazında) çıktı. Her yıl dışarıya milyarlarca dolar, işletme karı ve portföy yatırımlarından elde edilen kar olarak çıkıyor. Halkımız hızla yoksullaştığının farkına yeni yeni varmaktadır ve seçimde bunun hesabını soracaktır…
*YGS ve diğer sınavlarda AKP Hükümetinin ve Başbakan'ın milyonlarca gencimizi aşağılayıp, suçluları koruması, bu seçimlerde AKP'yi aşağıya çekecek en önemli faktör olacaktır.
*Kürt kökenli vatandaşlarımızın, özellikle büyük şehirlerde oturanları geçen seçimde AKP'ye oy verdiler. Bu kez vermeyeceklerini açıkça söylüyorlar. AKP, bilerek bindiği Ulus Devlet ve Demokratik Özerklik tahterevalli'sindeki 'ikili' tutumuyla çok oy kaybedecek…
* 'Kanal İstanbul' projesi, özellikle Karadeniz bölgemizde AKP açısından ters tepti. Desteklediği HES projeleri sayesinde bölgede çok itibar kaybeden AKP, suları ve doğal güzellikleri ellerinden alınan Karadenizliler tarafından seçimde cezalandırılacaktır.
*Çirkin kaset oyunlarıyla MHP'ye vurmaya çalışan ve ülkücü camiayı bölmeyi amaçlayan AKP, kırgın ve kızgın olan tüm ülkücüleri bir araya getirdi. Tıpkı İzmir'de Belediye'ye yapılanların İzmir'deki tüm CHP'lileri birleştirdiği gibi.
*Alevi vatandaşlarımızın oylarının tamamına yakın kısmı, Başbakan Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu ve Aleviliği aşağılamasından dolayı, demokrasi tarihimizde ilk kez bu kadar güçlü olarak CHP'ye gidecek…
* Şaşkın ördek suya dibiyle dalarmış. Eşbaşkan Erdoğan son günlerde durduk yerde 9.Cumhurbaşkanı Sayın Demirel'e hakaret etmeye, yaşıyla alay etmeye başladı. Türkiye'de siyasetle uğraşan herkes çok iyi bilir ki, Demirel'in beyninin bir kıvrımından 40 tane Tayyip çıkar. Demirel'in 50 yıllık siyaset hayatında elinin değmediği adam yoktur bu ülkede. Merkez sağ oyların üstüne oturan Eşbaşkan'a bu terbiye dışı davranışı seçimlerde çok pahalıya mal olacaktır…
*Çiftçi-Köylü- İşçi-Emekli kesimi bu seçimde AKP'ye eskisi kadar itibar etmeyecektir.
*Doğru Adam- Dürüst Adam- Yalan Söylemeyen Adam-Aldatmayan Adam nitelemeleri seçmen tarafından artık Kılıçdaroğlu ve Bahçeli için kullanılır oldu.
*En az tüm bunlar kadar önemlisi ise gerek CHP gerekse MHP'nin bu seçimlerde her sandığa sahip çıkacak organizasyonları tamamlamış olmalarıdır.
*AKP ve Başbakan Erdoğan'ın en büyük kayıpları ise bu seçime 'mağdur' olarak değil, 'zalim' olarak gitmeleri olacaktır. İnsanların suçlarını bilmeden hapislerde tutulması, öte yandan Deniz Feneri davasının kaplumbağa hızıyla ilerlemesi ve şüphelilerinin bizzat Eşbaşkan tarafından korunmaları Türk Milletinin dikkatinden kaçmamıştır.
*Eşbaşkan Erdoğan'ın, 'Bu adam, doğru adam' , 'Bu adam bizden biri' , 'Bu adam yalan söylemez' imajı AKP'ye çok oy kazandırmıştı. Bu imaj, 'Gemicikler' , 'Pırlanta Dükkanları' , 'Havuzlu Villalar' 'Lüks Yaşam' ,
'150 Polisle kızının tiyatroya gitmesi' , 'Yandaş Şirketler ve Yatırımlar' ve benzerleri sayesinde yerle bir oldu..
İki örnek vereyim;
1)Kayseri'den seçimlerle ilgili aradığım arkadaşım, 'Şu an yanımda daha önce devamlı AKP'ye oy vermiş bir esnaf var. İki fakülte mezunu oğlu iki yıldır işsizmiş. Benim oğlum bu haliyle iş bulamıyor, birde, bizden biri dediğimiz Tayyip Bey'in çocuklarına bak, yazıklar olsun. Bir daha oy verirsem elim kırılsın, diyor' dedi.
2) Geçen hafta İstanbul'da idim. En az 7-8 taksiye bindim. Taksicilerin tamamına yakını, 'Bak abi bu lüks fırın var ya, Emine Hanımınmış, İstanbul'un en güzel yerlerinde onlarca var!.. Şu hastanelerin gizli ortağı Emine Hanımın ablası imiş. Bak, bak şu kule gibi yüksek inşaat var ya, işte orasının ortağı Tayyip Bey'in kardeşi imiş' diye konuştular. Bir konu, dedikodulara malzeme olmaya başladı mı, sahibini çürütür gider…
* Genç ve eğitimli nüfus AKP'nin gerçek yüzünü çabuk gördü. Bu seçimlerde
4 Milyon yeni seçmen var. Bunların çoğu interneti kullanıyor ve birbirleri ile süratle haberleşiyorlar. Samsun'dan mail atan bir genç şunu söylüyor; 'Başbakan kişi başına gelirimiz 3.000 Dolardan, 20.000 Dolara çıktı dedi. Bizim ev 6 nüfus, Başbakan'a göre yıllık gelirimiz 120.000 Dolar. Yıllık yaklaşık 180.000 TL. Her ay bizim eve 15.000 TL girmesi lazım, halbuki karnımızı zor doyuyoruz. AKP'ye oy vermem, verdirmem.'
* AKP'nin 9 yıllık iktidarı süresince yaşanan bazı olaylar,
Ülke Birliği-Bütünlüğü' konusunda hassas olan insanları çok ürküttü. Habur rezaleti, Türk Bayraklarının bölücüler tarafından yakılması, Atatürk heykellerine saldırı ve üstüne PKK bayrakları asılması, Polislerin linç edilmeleri, insanlarının arabalarının yakılması, içi insan dolu otobüslerin yakılması ve AKP'nin ve Başbakan'ın bunlara sessiz kalması ve hoşgörü ile yaklaşması, insanları AKP'den uzaklaştırdı.
*Sağlıkta AKP'nin yaptıkları ona çok oy kazandırdı. Yapılan iyileştirmelerin eksik tarafı 'Finans' ayağıydı. Şimdi sistem çökmek üzere. Önceleri vatandaştan hiç katkı payı alınmayacak dendi. Şimdi vatandaşlardan giderek artan tutarlarda katkı payı(para) isteniyor. İsteyen istediği hastaneye gidebilecek dendi, binlerce lira ilave ücret ödemeyen vatandaşlar özel hastaneye gidemiyor. İlaçtaki katkı payı da devamlı artıyor.
*Ekonomideki hassas ve her an bozulabilecek dengeler, yatırım iklimini sıfırladı. Türkiye ithalat cenneti oldu. 9 yılda, tüm Cumhuriyet döneminin iki katı borçlanıldı. Cari açık rekor kırdı.
*Halkımızda ki yoksullaşma, seçimlerde AKP'ye büyük darbe vuracaktır. AKP, kamu alt yapı yatırımlarını yabancı sermayeye blok satış yöntemiyle sattı. Karlı işletmelerimiz de yabancıya satıldı. Yerlerine yeni yatırım yapılmadı. Borsadaki yabancı payı %70'e bankacılıkta yabancı payı %58' in üzerine(Yönetim Bazında) çıktı. Her yıl dışarıya milyarlarca dolar, işletme karı ve portföy yatırımlarından elde edilen kar olarak çıkıyor. Halkımız hızla yoksullaştığının farkına yeni yeni varmaktadır ve seçimde bunun hesabını soracaktır…
*YGS ve diğer sınavlarda AKP Hükümetinin ve Başbakan'ın milyonlarca gencimizi aşağılayıp, suçluları koruması, bu seçimlerde AKP'yi aşağıya çekecek en önemli faktör olacaktır.
*Kürt kökenli vatandaşlarımızın, özellikle büyük şehirlerde oturanları geçen seçimde AKP'ye oy verdiler. Bu kez vermeyeceklerini açıkça söylüyorlar. AKP, bilerek bindiği Ulus Devlet ve Demokratik Özerklik tahterevalli'sindeki 'ikili' tutumuyla çok oy kaybedecek…
* 'Kanal İstanbul' projesi, özellikle Karadeniz bölgemizde AKP açısından ters tepti. Desteklediği HES projeleri sayesinde bölgede çok itibar kaybeden AKP, suları ve doğal güzellikleri ellerinden alınan Karadenizliler tarafından seçimde cezalandırılacaktır.
*Çirkin kaset oyunlarıyla MHP'ye vurmaya çalışan ve ülkücü camiayı bölmeyi amaçlayan AKP, kırgın ve kızgın olan tüm ülkücüleri bir araya getirdi. Tıpkı İzmir'de Belediye'ye yapılanların İzmir'deki tüm CHP'lileri birleştirdiği gibi.
*Alevi vatandaşlarımızın oylarının tamamına yakın kısmı, Başbakan Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu ve Aleviliği aşağılamasından dolayı, demokrasi tarihimizde ilk kez bu kadar güçlü olarak CHP'ye gidecek…
* Şaşkın ördek suya dibiyle dalarmış. Eşbaşkan Erdoğan son günlerde durduk yerde 9.Cumhurbaşkanı Sayın Demirel'e hakaret etmeye, yaşıyla alay etmeye başladı. Türkiye'de siyasetle uğraşan herkes çok iyi bilir ki, Demirel'in beyninin bir kıvrımından 40 tane Tayyip çıkar. Demirel'in 50 yıllık siyaset hayatında elinin değmediği adam yoktur bu ülkede. Merkez sağ oyların üstüne oturan Eşbaşkan'a bu terbiye dışı davranışı seçimlerde çok pahalıya mal olacaktır…
*Çiftçi-Köylü- İşçi-Emekli kesimi bu seçimde AKP'ye eskisi kadar itibar etmeyecektir.
*Doğru Adam- Dürüst Adam- Yalan Söylemeyen Adam-Aldatmayan Adam nitelemeleri seçmen tarafından artık Kılıçdaroğlu ve Bahçeli için kullanılır oldu.
*En az tüm bunlar kadar önemlisi ise gerek CHP gerekse MHP'nin bu seçimlerde her sandığa sahip çıkacak organizasyonları tamamlamış olmalarıdır.
*AKP ve Başbakan Erdoğan'ın en büyük kayıpları ise bu seçime 'mağdur' olarak değil, 'zalim' olarak gitmeleri olacaktır. İnsanların suçlarını bilmeden hapislerde tutulması, öte yandan Deniz Feneri davasının kaplumbağa hızıyla ilerlemesi ve şüphelilerinin bizzat Eşbaşkan tarafından korunmaları Türk Milletinin dikkatinden kaçmamıştır.
Sonuç olarak; İktidar, partileri yıpratır. Hele gerekli donanıma sahip değillerse daha çok yıpranırlar. AKP'de çok yıprandı. Artık büyü bozuldu. Şimdi iktidardan çekilme ve hesap verme dönemi geldi.
Herkes, efendi efendi Türk Milletinin kararına saygılı olmak zorundadır…
Herkes, efendi efendi Türk Milletinin kararına saygılı olmak zorundadır…
Not: Dünkü çalışmamızda, milletvekilleri azalan illerle ilgili hatalarımız oldu. Haziran çalışmasında düzelteceğimizi bildirir, özür dileriz.