Anayasa Madde 104: Cumhurbaşkanı, Türk Silahlı Kuvvetleri’’nin BAŞKOMUTANLIĞINI temsil eder.’¶
Başkomutanım Abdullah Gül, PKK’’nın son Tunceli, Sarıyayla baskını ile ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığı’’ndan bilgi istedi. Jandarma Genel Komutanlığı’’ndan bir Korgeneral, benim Başkomutanıma bilgi verdi. Orada ne konuşulduğunu elbette ki bilmiyorum, yalnız Başkomutanım Gül; gazetecilerin ’“Bu tip baskınlar her zaman oluyor, neden şimdi bilgi istiyorsunuz’” şeklindeki sorusuna, ’“BU DEFAKİ FARKLI, BU DEFA PKK’’NIN CÜRETİ SÖZKONUSUDUR’” dedi.
İşte tam bu noktada bendeniz vatandaş Rifat olarak devreye girmek istiyorum ve haykırarak sesleniyorum; ’“BAŞKOMUTANIM BENİ DE ÇAĞIR, KİM BU KATİL BÖLÜCÜLERE CÜRET VERDİ BEN BİLİYORUM, VATAN EVLATLARININ ŞEHİT EDİLMESİNE SEBEP OLANLARI BEN BİLİYORUM.’”
Başkomutanım, hassas ve incedir. Yıllarca Parlamento’’da beraberce bulunduğu, başı sıkıştığında aradığı bir büyüğünü mü kıracak?Elbette çağıracak. Bende Başkomutanıma neler söyleyeceğimi sizlerle paylaşayım dedim, eksik bir yer varsa tamamlamak için acele edin, okuntu (davet) her an gelebilir!
- Başkomutanım, Süleymaniye’’de 11 TÜRK ASKERİNİN başına çuval geçirildiği gün, Kayseri’’de Mantı yemekte olan biri, ’“YEREL BİR İŞGÜZARLIK, ABD BÜYÜK DEVLETTİR, BÜYÜK DEVLETLER ÖZÜR DİLEMEZ’” dedi ve bu bebek katilleri ilk defa cüret ve cesaret buldu!
-Başkomutanım, bu üzücü olay üzerine diğer bir yetkili ise, ’“BAKIN, NOTA DEDİĞİNİZ KONU MÜZİK NOTASI DEĞİLDİR. BUNLARIN DA BİR AĞIRLIĞI VAR. AKLINIZA ESİNCE NOTA VERİLMEZ’” dedi. Bu zavallı tutum karşısında, ’“Amerikalılar bırak kafalarına çuval geçirmeyi, bunların devlet adamlarını da esir alsa bunların gıkları çıkmaz’” diyen bölgedeki Kürt vatandaşlarımızı soyup soğana çeviren, eli kanlı terör örgütü cüret ve cesaret buldular.
-Başkomutanım, zamanın Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Türk Askerinin başına çuval geçirilmesi gibi kabul edilemez bir olay için, ’“BU AMERİKALI İÇİN NORMAL. GÖZ BAĞLAMAK YERİNE, TAMAMEN PRATİK BİR ÇÖZÜM’” dediği için, PKK Terör Örgütü cüret ve cesaret bulmuştur.
-Başkomutanım, biri çıktı ve, ’“ÜLKENİN HER YERİNE, NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE, YAZMAK İLKELLİKTİR’” dedi ve bu uyuşturucu kaçakçısı katiller sürüsü cüret ve cesaret buldu!
-Başkomutanım, ABD Irak’’ta 1 Milyonun üstünde Müslüman’’ı öldürdü, milyonlarca Müslüman göç etmek zorunda kaldı, on binlerce Müslüman Kadına tecavüz edildi, Irak’’ın tüm tarihi varlığı, müzeleri, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri emperyalist hırsızlar tarafından çalındı. Türkiye’’yi yönetenler bu olaya sessiz kalıp, ABD’’yi alkışlayınca, Kuzey Irak’’ta ABD emrindeki bu organ ve insan kaçakçısı katiller, Türkiye’’yi yönetenlerle ’“NASILSA PATRONUMUZ AYNI’” diye cüret ve cesaret buldular.
-Başkomutanım, eskiden Türk Subaylarının karşısında esas duruşta saatlerce ayakta bekleyen ve ’“PKK’’NIN ve KÜRDÜN KEDİSİNİ BİLE TÜRK’’E VERMEM’” , ’“TÜRK ASKERİ IRAK’’A GİRERSE DİYARBAKIR’’IN ALTINI ÜSTÜNE GETİRİRİM’” diyen eşkıya BARZANİ, bazı devlet adamları tarafından Türkiye’’ye davet edilince, bu 40 bin gencimizin ölümünden sorumlu örgüt, ’“BUNLAR, BİZDEN KORKUYORLAR’” diye cüret ve cesaret buldular.
-Başkomutanım, ilerlemiş yaşına rağmen hala kapkara saçları olan genetik harikası İçişleri Bakanımızın adamları, İmralı’’daki katille pazarlık ettiler. Bu pazarlık üzerine Habur Sınır kapısından giriş yapan PKK militanları, Müsteşar ve Genel Müdür tarafından karşılanıp, Seyyar Mahkeme tarafından adam başı 4 dakikada yargılanıp, şeref tribününe yollanırken ’“TÜRK DEVLETİNİ VE ADALETİNİ YERLEBİR EDEN’” bu davranışı gören öğretmen, doktor, mühendis, katilleri PKK’’lılar cüret ve cesaret buldular.
-Başkomutanım, siz herkesi kendiniz gibi zannediyorsunuz. Keşke öyle olsa! Birileri her türlü Devlet Geleneğimizi yıkarak, koşa koşa, Suudi Kralının otel odasına gittiler. Bu acayip durumu gören PKK Terör Örgütü, ’“BUNLAR KENDİLERİNİ UNUTMUŞLAR, BAK ELİN ARABININ OTEL ODASINA BİLE GİDİYORLAR’” diye cüret ve cesaret buldular.
-Başkomutanım, HİKMETYAR’’ın dizinin dibine çökenler, Libya’’da Çöl Bedevisi Kaddafi’’den fırça yiyip suskun kalanlar, ABD’’ye gidip tek başına görüşme yapıp, aldıkları gizli talimat üzerine, istihbaratçı alanlar bu aziz vatanın düzenine çok zarar verdiler. Fakat onlar sizin gibi, Kurtuluş Savaşımızı, Türk Milletinin Atatürk’’e gönüllü bağlılığını ve bu tarikat kalıntılarına geçit vermeyeceğini bilmiyorlar. Lütfen benden sonra onları çağır ve ikaz et. Ayrıca yakın dostunuz Eski Orman Bakanı Pepe, işi iyice azıtmış, her taşın altından o çıkıyor. Yandaş basın bile, ’“eee bu kadar da olmaz ki, hem kendin ye bize koklatma, sonra da yazma, olmaz ki kardeşim’” diyorlar. Pepe’’yi de çağırın ve kulağını çekin. Bilirsiniz bu iş bir yerden patlak verirse, çorap söküğü gibi başa kadar gider. Deniz Fenerinden bile örnek almıyor mu bu mücahitler!
-Başkomutanım, sizi sevdiğimi bilirsiniz. Beni çağırırsanız size daha neler, neler anlatırım! Bu ara perhizdeyim, yemek, içmek gibi bir ağırlığım da olmaz.
Kestane kebap, acele cevap, Başkomutanım, Corc Kolonim benim, öptüm...