Türkiye'nin 1996-2012 yılları arasında AB ülkeleriyle yaptığı ticarette AB lehine verilen toplam açık 210.2 milyar dolar olmuş. Bu açıkta, GB anlaşmasının, AB'nin üçüncü ülkelerle imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşmaları(STA)'nın da rol oynadığını belirten Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Büyükekşi: '…Haksız rekabete neden olan ve Türkiye'nin ithalatını körükleyen bu durum nedeniyle, yerli sanayimiz güç durumda kalırken, Türkiye adeta bir ithalat cennetine dönüşüyor. Cari açığımız artarken, dış ticaret açığımız yüksek seviyelere ulaşıyor. Haksız rekabete neden olan bu durum, ülkemizin ekonomik kırılganlığını arttırıyor. Buradaki en büyük problem, Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne AB üyesi olmadan giren tek ülke olmasından kaynaklanıyor. …1 Ocak 1996'dan yürürlüğe giren Gümrük Birliği'ne başlarken yapılan yanlışı şimdi düzeltmemiz gerekiyor.' demiş(29 Mart 2013.Hürriyet Gazetesi)
Günaydın diyelim ve bir tespit yapalım: 'Görünen Köy Kılavuz İstemiyor' du. AB'nin gerçek yüzünü görenler, bu birliğin özünde uluslararası şirketlerin çıkarlarını gözetmek, pazarlarını büyütmek ve üçüncü dünya ülkelerinin pazar ve siyasetlerini denetlemek üzere kurulduğunu, Türkiye'ye yarar getirmeyeceği yazmış ve çizmişlerdi. 'Onlar Ortak, Biz Pazar Olacağız' demişlerdi.
1996'da tek taraflı olarak imzalanan GB Antlaşması'yla Türkiye'nin uğradığı zararlar ve AB'ye alınacağız diye verilen siyasal ödünler, bu görüşü savunanları haklı çıkarmıştır.
Gümrük Birliği Çıkmazı
Kimileri bugünlerde timsah gözyaşları döküyor. GB'ne girildiği yıllarda bu tehlikeleri ve tehditleri öngöremediklerini söylüyorlar.
Türkiye, tam üye olmadığı için Brüksel'de STA'lar hazırlanırken masada değil. Ancak alınan kararlara uymak zorunda. STA'larından Türkiye nasıl zarar görüyor;
• Üçüncü dünya ülkelerinin malları, gümrük vergisi ödemeden AB pazarlarına girebiliyor. Bu şekilde Türkiye'nin AB pazarında üçüncü dünyanın mallarıyla rekabeti zarar görüyor.
• Türkiye, GB'de olduğu için üçüncü dünya ülkelerinin malları da Türkiye'ye gümrüksüz girebiliyor. AB malları da aynı şekilde STA yapılan ülkelere pazarlanabiliyor Ancak, Türkiye AB ülkesi olmadığı için üçüncü dünya ülkelerine pazarladığı mallar için gümrük indiriminden yararlanamıyor.
Kısaca, üçüncü ülkelerin malları, AB piyasasına girip oradan da gümrüksüz-kotasız Türkiye pazarlarını işgal ediyor. Türkiye ise aynı kolaylıkla mallarını pazarlamıyor, pazarlamayacak. Üstelik AB'nin STA imzaladığı ülkeler Türkiye ile benzer üretim desenine sahip ülkeler.
Ab İle İlişkiler Nasıl Gelişecek?
Türkiye, AB'nin imzaladığı STA'lara dahil olmak istiyor. AB, ''Tam üye olmadan olmaz' diyor. Türkiye'deki iktidarlar, bu kez tam üye talebinde bulunuyor. AB, ''Şimdi olmaz' diye işi yeniden yokuşa koşuyor.
Eğri oturalım, doğru konuşalım. AB, Türkiye'yi toplumsal ve ekonomik koşulları nedeniyle tam üye yapmak istemiyor. Üstelik tam üye yapmadan GB aracılığıyla pazarlarımızı işgal etmiş bulunuyor. Almam da demeyecek, çünkü kapı önünde bekletmek onların çıkarına çalışıyor. Erol Manisalı Hoca, bu işe 'Kapı önünde iğfal 'diyor.
O zaman seçenek ne olmalı?
Seçenek, Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda ekonomi ve siyasette tam bağımsızlıktan geçiyor.
Bu bağlamda, öncelikle GB'den çıkmak ve müzakereleri kesmek gerekiyor. Dünya AB'siz de dönüyor.