EGEDESONSÖZ – Gazeteci yazar, İntegral Araştırma Şirketi Genel Koordinatörü Ümit Yaldız, SONSÖZ TV'de Gazeteci Fatih Yapar'ın programında Basmane Çukuru ile ilgili gelişmeleri değerlendirdi. İzmir Büyükşehir'in Basmane Çukuru'ndaki yüzde 30'luk hissesini TMSF'ye devredip, bunun karşılığında Konak Meydanı'ndaki belediye hizmet binasını inşa ettirme planını derinlemesine irdeleyen Yaldız, 'Büyükşehir, kendi binasını neden yapmıyor?' diye sordu. Yaldız, 'Ankara'ya meydan okuyarak, metrosunu, tramvayını yapan Büyükşehir, kendi binasını yapamaz mı?' çıkışında bulundu.
HİSSENİN DEĞERİ, BİNA MALİYETİNDEN DAHA MI YÜKSEK?
Bu büyük takasla ilgili olarak, Basmane'deki hissenin değerinin, büyükşehir hizmet binası yapımının maliyetinden çok daha yüksek olduğunu savunanların olduğunu hatırlatan Ümit Yaldız, Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın teknik şartname kendilerinin hazırlayacağını, ona göre tüm ayrıntıların ortaya konulacağını ve istedikleri şekilde bir bina yapılacağını açıklamasıyla yüreklere su serptiğini anlattı. Zemin artı 6 katlı binayı kendi döneminde yapıp o binada çalışmaya başlayacaklarını söylemesinin de çok kıymetli olduğuna dikkat çeken Yaldız, şunları söyledi:
KONUYA BÜYÜKŞEHİR'İN KANAZIMLARI ÜZERİNDEN BAKIYORUM
'İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın altıncı katta, deniz manzaraları odası olacağını duydum. Bu önemli. Niye önemli? Oturduğu makamdan, bir teleskopla körfezdeki ölü balıkları görebilir! Yaşayan körfezi ve orada yapılacak iyileştirmeyi, rehabilitasyonu bire bir takip edebilir oradan! Camı açtığında gelen hava kötü bir havaysa, emrindeki İZSU'ya daha çok talimat yağdırabilir! Körfezle daha içli dışlı olur. Yoksa deniz manzaralı bir makam odasında oturmak gibi merakı olduğunu düşünmüyorum Cemil başkanın. Geçen hafta bu konuyu burada konuşurken, altını çizdiğim iki konu var. Ne TMSF boyutuyla, ne beşli çete boyutuyla, ne Cemil Tugay boyutuyla bakmıyorum. Ben konuya İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kazanımları üzerinden, kamucu bir perspektiften bakıyorum. Büyükşehir, bu alışverişten ne alır, ne verir? Ne kazanır, ne kaybeder? Biraz da serbest piyasa mantığından bakıyorum.'
KEŞKE BURASI BİR KÜLTÜR SANAT VAHASI HALİNE GETİRİLSEYDİ
'Kültürpark Platformu, yapmayın, kardeşim, burası Kültürpark ile birleşsin, yüksek bina yapılmasın, diyor. Açıklamaların büyük bölümüne saygı da duyuyorum. O inşaat yoğunluğu, trafik yoğunluğu, insan yoğunluğu konularında haklılar. Keşke burası Yüksel Çakmur'un dediği gibi kültür sanat vahası haline gelseydi. Vakti zamanında Dünya Ticaret Merkezi olarak planlamak yerine büyük opera, tiyatro binaları tasarlanmış olsaydı. Aziz Kocaoğlu'nun kente kazandırdığı Adnan Saygun Sanat Merkezi olmasa kentte doğru dürüst sahne yok. Opera binası yarım kaldı. Yarım bırakanların da kim olduğunu biliyoruz. Basmane çukuruyla ilgili pek çok kişiyle görüştüm. Piyasada inşaat işi yapanlarla, konuşan belediye başkanlarıyla da görüştüm. TMSF'nin bu işi neden hemen oldubittiye getirmeye çalıştığıyla ilgili de görüşmelerim oldu. Duyumlarıma göre, Basmane Çukuru aleyhine bir davanın, yargı sürecinin sonuna gelindiği, bu alanın TMSF'nin kontrolünden çıkma ihtimalinin olduğu söyleniyor. TMSF, burayı bir an önce paketleyip sıyrılmak istiyor. Bu net bilgidir. Acele ediyor. Devletin zaten paraya ihtiyacı var. Devlet, bugün Karaburun'daki zeytinlikleri satışa çıkarmış. Bugüne kadar böylesine kamu malının satışa çıkarıldığı bir dönemi hatırlamıyorum.'
TMSF, KASASINDAKİ PARAYA BAKARKEN, BÜYÜKŞEHİR NEDEN BAKMIYOR?
'Söz konusu dava, muhtemelen Güçbirliği Holding'in açtığı dava. Rahmetli Kemal Zorlu'nun koşturduğu işler. Belki Kültürpark Platformu'nun açtığı bir dava. Belki planla ilgili bir sorun var. Burada ufukta görünen hukuki bir problem var. TMSF, bir kamu kurumu gibi görünebilir. Asıl işi, devlete olan borçların tahsili için kurulmuş bir kurumdur, ticaret yapar. Aziz Kocaoğlu'nun dediği gibi TMSF, kasasındaki paraya bakar. TMSF bunu yaparken, İzmir Büyükşehir Belediyesi bunu niye yapmıyor'a, takılıyorum ben. Bizim çiçeği burnunda belediye başkanımız bir doktor. Bir doktorun, ne kadar işletme bilgisine sahip olduğu konusunda bilgim yok. Bürokratlarının bu konuda kendisini uyarıp uyarmadığını da bilmiyorum. Hissenin devri ve bunun karşılığında hizmet binasının yapımına sıcak bakılmasından anlıyorum ki, başkan işletme, hesap anlamında çok iyi değil. Tıbbi alandaki başarısı kadar, işletme alanında başarılı değil.'
YÜZDE 70'LE KAT KARŞILIĞI VERİLSE, 75 MİLYON DOLAR KAZANILIR
'Aziz Kocaoğlu, burası çok kıymetli bir arazi, yüzde 60'la, yüzde 70'le müteahhide verilebilir, diyor. Hiçbir konut projesinde böyle bir şey yok. Aziz Kocaoğlu, işletmeci. Hem üniversitede iktisat okumuş, hem de kendisinin işletmeleri var. Bu işi bilir. İzmir'de iş yapan üst düzey müteahhitlerden aldığım bilgiler göre Basmane'de ticaret imarlı alanında yapılacak ürünün metrekaresi minimum 4 bin dolar. 5 bin dolara da satılabilir, diyorlar. İzmir Büyükşehir'in orada 30 bin metrekare inşaat alanı var. Yüzde 70'le verildiğinde, ortaya 75 milyon dolar gibi bir rakam çıkıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, hissesini TMSF'ye devretmek yerine, TMSF'nin ihalesini alacak firmayla kat karşılığı anlaşıp orayı satsa, kasasında 75 milyon dolar olacak. Bunun tersini yaptığında, o binayı yaptırmak için en fazla 30 milyon dolar çıkar kasada ve arada 45 milyon dolarlık bir fark oluşur. Cemil Tugay dedi ki, TMSF bir çalışma yapıyor, biz bir çalışma yapıyor, değerlemeler yapılıyor. Bunun üzerinden artılar olabilir, eksiler olabilir dedi ki, bu sözleri içime su serpildi. Cemil Tugay, MNG'nin bu işle ilgilendiğini söyledi. Cengiz İnşaatı reddetti.'
BAŞKAN TUGAY, O MİLYON DOLARLIK GOLLERİ YERSE…
'Başa dönecek olursak, eğer Cemil Tugay, arsayı devrediyoruz, binayı yaptırıyoruz, derse; TMSF'nin ihalesini Cengiz İnşaat aldı diyelim, Büyükşehir Cengiz İnşaat ile orada yüzde 50 kat karşılığı anlaşsa bile minimum 25-30 milyon dolar karı olur. Bu para, ekonomik sıkıntının çekildiği Büyükşehir'e şu dönemde ilaç gibi gelecektir. Büyükşehir, Konak'taki binayı neden kendi olanaklarıyla yapamıyor? İzmir Büyükşehir, Ankara'ya meydan okuyup, metroyu kendim yapıyorum, diyen bir belediyeydi. Tramvayı ben kendim yaparım diyen bir büyükşehirdi. Konak'ta bina yapamayacak bir belediyemiz mi var bizim? Kendi binanı yapamıyorsun ama Kardiçali Han'a dünyanın parasını veriyorsun! Bu nasıl açıklanabilir? Özetleyecek olursak, ben bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanının yanlış yönlendirildiğini düşünüyorum, iki konuda da… Kardiçalı Han'ı kurtaralım, kente kazandıralım, tamam. Ama Büyükşehir'in kasasından 30 milyon dolar çıkmasın, daha az çıksın. Büyükşehir Başkanı, dürüstlüğe çok önem veriyor. Dürüst başkan olarak anılmak istiyor. Başkan, bu noktada durursa biz zaten kendisini destekleriz. Ama başkan Basmane Çukuru'ndan 40 milyon dolarlık gol yer, Kardiçalı'dan 20 milyon dolarlık gol yerse, bu goller belki başkanı dürüstlük noktasında bozmaz ama iş bilmezlik noktasında soru işaretleri açar. Bana gelen bilgilere göre, değerleme şirketleri, Kardiçalı için 10 milyon dolardan fazla etmez diyor.'
