Tıp İlmi ne kadar gelişirse gelişsin, isterse ölüyü diriltecek seviyeye gelsin,
ar damarı çatlamasına çare bulamaz.
ar damarı çatlamasına çare bulamaz.
Eğer bir insan utanç duyulacak şeyleri sıkılmadan yapıyorsa, utanmayı rafa kaldırmışsa, yüzsüz olmayı pişkinlikle kabullenmişse, o insan çok tehlikelidir.
Bu tip insan için kendi menfaati, demokrasiden-ahlaktan-doğruluktan-helalden-dürüst seçimden önce gelir. Demokratik rejimlerde böyle bir insanı sadece yasalar durdurabilir.
Fakat böyle bir kişi, yasaları uygulayan Yargıç ve Savcıları korkutacak, hallaç pamuğu gibi darmadağın edecek bir güce sahipse o toplumda düzen bozulur, hukuk devleti ortadan kalkar. İllegalite ve kargaşa başlar. Ülke çok şey kaybeder, ama en fazla bu 'Ar damarı çatlayan' insanlar kaybeder.
Bunların sonları çok feci olur. Meraklı olan Mussolini'nin sonunu hatırlasın…
Bu tip insan için kendi menfaati, demokrasiden-ahlaktan-doğruluktan-helalden-dürüst seçimden önce gelir. Demokratik rejimlerde böyle bir insanı sadece yasalar durdurabilir.
Fakat böyle bir kişi, yasaları uygulayan Yargıç ve Savcıları korkutacak, hallaç pamuğu gibi darmadağın edecek bir güce sahipse o toplumda düzen bozulur, hukuk devleti ortadan kalkar. İllegalite ve kargaşa başlar. Ülke çok şey kaybeder, ama en fazla bu 'Ar damarı çatlayan' insanlar kaybeder.
Bunların sonları çok feci olur. Meraklı olan Mussolini'nin sonunu hatırlasın…
Değerli Okurlar;
Uzun yıllara ulaşan siyasi yaşamımda çok etkin görevlerde bulundum. Türkiye'nin önemli Bakanlıklarında görev yaptım. Çok sayıda iftiraya maruz kaldım. Öyle anlar oldu ki, benim için yazılan-söylenen iftiralar beni bile hayretler içinde bıraktı. Bunların tamamıyla yargı yoluyla hesaplaştım. Şu an dahi bu bademler ve cemaat beslemeleri ile karşılıklı açılan elliden fazla dava ile boğuşuyorum.
Bu yüzden kişileri haksız yere suçlamaktan çok çekinirim. Bu yüzden birisini eleştirirken veya suçlarken zaman-zaman kendimi onun yerine koyar, olaylara bir de suçladığım kişinin gözünden bakmaya çalışırım. İzniniz olursa bugün böyle bir yöntemi beraberce uygulayalım;
Uzun yıllara ulaşan siyasi yaşamımda çok etkin görevlerde bulundum. Türkiye'nin önemli Bakanlıklarında görev yaptım. Çok sayıda iftiraya maruz kaldım. Öyle anlar oldu ki, benim için yazılan-söylenen iftiralar beni bile hayretler içinde bıraktı. Bunların tamamıyla yargı yoluyla hesaplaştım. Şu an dahi bu bademler ve cemaat beslemeleri ile karşılıklı açılan elliden fazla dava ile boğuşuyorum.
Bu yüzden kişileri haksız yere suçlamaktan çok çekinirim. Bu yüzden birisini eleştirirken veya suçlarken zaman-zaman kendimi onun yerine koyar, olaylara bir de suçladığım kişinin gözünden bakmaya çalışırım. İzniniz olursa bugün böyle bir yöntemi beraberce uygulayalım;
*Suçlama:
'Başbakan Erdoğan kendisinin, eşinin, çocuklarının servetlerinin hesabını açık ve net olarak veremiyor. Bu servetin kökünde haram var.'
Bu suçlama ile karşı karşıya kalan biri ne yapmalı;
Basın toplantısı düzenlemeli, elindeki belgelerle sahip olduğu tüm malvarlıklarını, villalardan-Gemi Filosuna, Cennet Koyundaki villalardan- Bodrumdaki villalara, Pırlanta dükkanlarından- ortak olduğu şirketlere kadar her şeyini helal kazançla aldığını ispat etmeli. Malından şüphesi olmayan böyle davranmaz mı?
Vicdan sahibi, namuslu olan herkese soruyorum; Erdoğan böyle mi davranıyor?
'Başbakan Erdoğan kendisinin, eşinin, çocuklarının servetlerinin hesabını açık ve net olarak veremiyor. Bu servetin kökünde haram var.'
Bu suçlama ile karşı karşıya kalan biri ne yapmalı;
Basın toplantısı düzenlemeli, elindeki belgelerle sahip olduğu tüm malvarlıklarını, villalardan-Gemi Filosuna, Cennet Koyundaki villalardan- Bodrumdaki villalara, Pırlanta dükkanlarından- ortak olduğu şirketlere kadar her şeyini helal kazançla aldığını ispat etmeli. Malından şüphesi olmayan böyle davranmaz mı?
Vicdan sahibi, namuslu olan herkese soruyorum; Erdoğan böyle mi davranıyor?
*Suçlama:
'Başbakan Erdoğan'ın çocuklarının yönetimde olduğu Türgev-İhsan ve İrfan Vakfı- Okçuluk Vakfı gibi Vakıflara, nüfuz kullanarak ve ihalelere fesat karıştırarak bedavadan mal ve paralar aktarıldı.'
'Başbakan Erdoğan'ın çocuklarının yönetimde olduğu Türgev-İhsan ve İrfan Vakfı- Okçuluk Vakfı gibi Vakıflara, nüfuz kullanarak ve ihalelere fesat karıştırarak bedavadan mal ve paralar aktarıldı.'
Bu suçlama ile karşı karşıya kalan biri ne yapmalı;
Basın toplantısı düzenlemeli, yönetiminde çocuklarının olduğu tüm Vakıf Yönetimlerini, kayıtlarını, bağışlanan malların bağış tarihi ve değerlerini Türk Milletine açıklamalıdır. 'Hayır' yapmak için kurulan bu vakıfların, haram para ile zorla alınan paralar ile imar durumu karşılığında verilen avantalarla beslenmesi kabul edilebilir bir iş midir?
Vicdan sahibi, namuslu olan herkese soruyorum; Erdoğan böyle mi davranıyor?
Basın toplantısı düzenlemeli, yönetiminde çocuklarının olduğu tüm Vakıf Yönetimlerini, kayıtlarını, bağışlanan malların bağış tarihi ve değerlerini Türk Milletine açıklamalıdır. 'Hayır' yapmak için kurulan bu vakıfların, haram para ile zorla alınan paralar ile imar durumu karşılığında verilen avantalarla beslenmesi kabul edilebilir bir iş midir?
Vicdan sahibi, namuslu olan herkese soruyorum; Erdoğan böyle mi davranıyor?
*Suçlama:
'Wikileaks Belgelerinde ve yabancı basında Erdoğan'ın İsviçre'de 8 ayrı hesabında milyarlarca dolarlık hesapları var.'
'Wikileaks Belgelerinde ve yabancı basında Erdoğan'ın İsviçre'de 8 ayrı hesabında milyarlarca dolarlık hesapları var.'
Bu suçlama ile karşı karşıya kalan biri ne yapmalı;
Daha önce Deniz Baykal'ın yaptığı gibi, mahkemeye müracaat ederek, 'Erdoğan'ın ülkemiz bankalarında hiçbir hesabı bulunmamaktadır' diye bir belge almalı ve şom ağızlıların suratına vurmalıdır.
Vicdan sahibi, namuslu olan herkese soruyorum: Erdoğan böyle mi davranıyor?
Daha önce Deniz Baykal'ın yaptığı gibi, mahkemeye müracaat ederek, 'Erdoğan'ın ülkemiz bankalarında hiçbir hesabı bulunmamaktadır' diye bir belge almalı ve şom ağızlıların suratına vurmalıdır.
Vicdan sahibi, namuslu olan herkese soruyorum: Erdoğan böyle mi davranıyor?
*Suçlama:
'Cemaatleri ve Tarikatları alacağı oylar karşılığında bizzat Erdoğan devlet kadrolarına aldırdı. Bakanlıkların en hassas birimlerini bunlar arasında bizzat Erdoğan pay etti. Ne istedilerse verdim, sözünü söyleyen Erdoğan 12 senedir tek başına iktidar. Kendi deyişiyle astığı astık, kestiği kestik.
Onun haberi ve izni olmadan kuşun bile uçmadığı, 10 Milyon TL den daha büyük tüm ihalelerin onun onayı olmadan yapılamadığı devlette, Erdoğan izin ve yol vermezse kim, hangi adamını devletin kadrolarına yerleştirebilir?
Yargıç ve Savcılar, TC Devletinin en önemli sırlarının bulunduğu TSK Kozmik Odasına girebilirler ama Bilal Erdoğan'ın vakıflarına giremezler. Banka Genel Müdürünün ve Bakan çocuklarının evlerinde milyonlarca Avro-Dolar hırsızlık paralarını soruşturamazlar. Soruşturmaya kalkanlar derhal sürgün edilir…'
'Cemaatleri ve Tarikatları alacağı oylar karşılığında bizzat Erdoğan devlet kadrolarına aldırdı. Bakanlıkların en hassas birimlerini bunlar arasında bizzat Erdoğan pay etti. Ne istedilerse verdim, sözünü söyleyen Erdoğan 12 senedir tek başına iktidar. Kendi deyişiyle astığı astık, kestiği kestik.
Onun haberi ve izni olmadan kuşun bile uçmadığı, 10 Milyon TL den daha büyük tüm ihalelerin onun onayı olmadan yapılamadığı devlette, Erdoğan izin ve yol vermezse kim, hangi adamını devletin kadrolarına yerleştirebilir?
Yargıç ve Savcılar, TC Devletinin en önemli sırlarının bulunduğu TSK Kozmik Odasına girebilirler ama Bilal Erdoğan'ın vakıflarına giremezler. Banka Genel Müdürünün ve Bakan çocuklarının evlerinde milyonlarca Avro-Dolar hırsızlık paralarını soruşturamazlar. Soruşturmaya kalkanlar derhal sürgün edilir…'
Bu suçlama ile karşı karşıya kalan biri ne yapmalı;
Erdoğan bu konuda Cemaate şimdiye kadar neler verdiğini, hangi kadroları hangi cemaat ve tarikatlara verdiğini, halen kimlerin devlet kadrolarında bulunduğunu belgeleriyle açıklamak zorundadır. Paralel Devlet nedir, Haşhaşinler kimlerdir, inlerine girilecek olanlar kimlerdir?
Erdoğan bunları tek-tek açıklamak zorundadır. Hem de belgeleriyle!
Vicdan sahibi, namuslu olan herkese soruyorum; Erdoğan böyle mi davranıyor?
Erdoğan bu konuda Cemaate şimdiye kadar neler verdiğini, hangi kadroları hangi cemaat ve tarikatlara verdiğini, halen kimlerin devlet kadrolarında bulunduğunu belgeleriyle açıklamak zorundadır. Paralel Devlet nedir, Haşhaşinler kimlerdir, inlerine girilecek olanlar kimlerdir?
Erdoğan bunları tek-tek açıklamak zorundadır. Hem de belgeleriyle!
Vicdan sahibi, namuslu olan herkese soruyorum; Erdoğan böyle mi davranıyor?
Böylesine ağır-utanç verici-onur zedeleyici suçlamalara muhatap olan bir Başbakan, açık-net-doğru davranmıyorsa, olayları laf kalabalığıyla karartmaya çalışıyorsa, suçsuz-günahsız devlet memurlarını kış günü perişan ediyorsa onun gideceği tek adres vardır; Yüce Divan…