Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Laik ve Üniter bir yapı olarak kurulmuştur. Din ve Devlet İşleri birbirinden ayrılmıştır.
Cumhuriyet; Şeriat Hukukunun yerine, Pozitif Hukukun konulmasıdır.
Fakat bir kısım çevreler bunu istemiyorlarsa, itirazları pozitif hukuka ise ve talepleri Şeriat Hukuku ise, işte bunun adına tüm gelişmiş demokrasilerde İRTİCA denir.
28 Şubat Davası, Pozitif Hukukun ürünü ve savunucuları olmaları Anayasa ile emir altına alınmış Cumhuriyet'in Savcılarının-Yargıçlarının Şeriat Hukukunu isteyenlerden yana taraf olmaları ve kendi görevlerini görmezden gelmeleri gibi baştan aşağıya garip ve saçma sapan bir davadır.
Siz TC Başbakanı olarak, Anayasamızın 174 üncü maddesine göre kurulmaları ve faaliyetleri yasaklanmış cemaat-tarikatların önderlerini Başbakanlık Konutunda toplayacaksınız, orada beraberce Şeriat Hukukunu hakim kılmanın yollarını arayacaksınız, 'Şeriat gelecek', 'Kanlı mı olsun-Kansız mı olsun' diyeceksiniz ve siz 'Mağdur' sayılacaksınız!
Pozitif Hukuku ve Cumhuriyeti korumaları Anayasa'da emredilmiş olanlar, demokratik rejim içinde görevlerini yapacaklar ve bunlar suçlu sayılacaklar, yıllardır zindanda tutulup, ömür boyu hapis istemiyle yargılanacaklar!
Böyle adalet olur mu?
28 Şubat Davasının 1 numaralı mağduresi Erbakan'ın yardımcısı Tansu Çiller imiş!
Tansu Çiller mağdur değil, tam aksine milli irade hırsızıdır. Suçludur.
DYP Genel Başkanı Çiller, 1995 Genel Seçim öncesi tüm
seçim propagandasını 'Laiklik ve İrtica karşıtlığı' üzerine kurup, Erbakan ve arkadaşlarını Türkiye'ye ihanetle, Türkiye'yi ortaçağ karanlığına götürmekle ve Bosna'da yardım paralarını çalmakla suçlamıştı. Sürekli olarak 'Erbakan'ın panzehri benim, ben Atatürk'ün ürünüyüm' sözlerini kullanmıştı.
Bu söylemleriyle Türk Milletinden oy alan Çiller, kendi mal varlığını aklamak ve Yüce Divandan kurtulmak için, yukarıdaki söylemler karşılığı aldığı oyların tamamını Erbakan'ın ayaklarının altına attı.
Değerli Okurlar;
Parti 'Din' değildir. Partiniz yolundan sapmışsa, sadece Genel Başkan'ın hırsızlıklarını örtmekle meşgulse, partinin yetkili kurullarında mücadele edersiniz. Gücünüz yetmezse o ayıbın içinde olmaz, oradan ayrılırsınız.

Refahyol kurulmadan evvel, bizler Çiller'i hem parti Genel İdare Kurulunda hem de TBMM Grubunda defalarca ikaz ettik.
Bunlar zabıtlarda mevcuttur. Bizzat ben Çiller'e; 'Bizi kurduğumuz partiden ayrılmak zorunda bırakıyorsunuz ama şunu iyi bilin ki, Erbakan ile kuracağınız bir hükümeti sizin başınıza yıkacağız' dedim. Refahyol kuruldu ve bizler DYP'den ayrıldık.
Nasıl bugün AKP Hükümetini yıkmaya çalışıyorsam, o günde Refahyol Hükümetini yıkmak için çalıştık ve başarılı olduk. Bunu devamlı yazıyor, söylüyorum. Bugün 28 Şubat Davası sebebiyle tutuklu yargılanan zavallıların bunlardan haberleri bile yoktur. TBMM' de kurulan komisyona da yazarak, beni çağırmasını Nimet Baş isimli kişiden istedim. Çağıramadı.
DYP'den ayrılan bizler için 'para aldılar' veya 'askerler ayırdı' diyenlere bir kez daha çağrıda bulunuyorum; 'Bunu söyleyecek kişi, makamı ne olursa olsun, bir parça onur-şeref taşıyorsa bunları yüzüme karşı söyler. Askerler ayırdı sözünü ise tartışmam bile, zekama ve vatan sevgime hakaret sayarım.
Bu davada görev yapan Savcı ve Yargıçlara şu gerçekleri hatırlatmak isterim;
Anayasal düzeni ve demokratik rejimi değiştirip yerine şeriat düzenini getirmek için çalışan bir hükümeti yıkmak suç değildir, görevdir.
En başta sizlerin görevidir.
Unutmayın ki, sizler de nasılsa hesap vereceksiniz.
Davaya bakan mahkeme, MGK' dan 28 Şubat kararlarının alındığı görüşmenin zabıtlarını istemiş.
28 Şubat kararlarına Bakan olarak imza koyan Cumhurbaşkanı Gül, 'Devlet Sırrı' gerekçesiyle zabıtların gönderilmesini engellemiş. Mahkemeye bizim de bir katkımız olsun.
Aşağıdaki link' i tıklayan herkes Milli Güvenlik Kurulunun
28 Şubat 1997 tarih ve 408 sayılı kararına EK-A eklenen kararları bulabilirler.
Davaya bakan Savcı ve Yargıçlar sizler Türk Milleti adına yargılama yapıyorsunuz. Sizlerin bu kararlar hakkında ne düşündüğünüzü Türk Milletinin bilmesi gerek.

Sizler bu kararların hangisine karşısınız?
Ayrıca http://rifatserdaroglu.com/hakkinda/28_subat linkinden de
ulaşabilirsiniz